bugün
- anın görüntüsü9
- atatürk'ün diktatör ve eşcinsel olarak anılması13
- akp belediyelerinin hiç yolsuzluk yapmaması26
- koltukta uyumak8
- otizmliye cennet garanti mi15
- 80 yaşında olmak11
- uludağ sözlük zirvesi27
- aykolik'in gönüllerin yetkilisi olması9
- ülkemde başı açık kadın istemiyorum15
- muhalifler neye muhalifler21
- müge anlı mı esra erol mu9
- sözlük yazarlarının akşam yemekleri26
- piyasadaki en adam gibi sigaranın rothmans olması13
- tas kafa saç modeli9
- faiz yemenin wow haram olması12
- ekrem imamoğlu21
- kemalizm9
- sözlüğün 18 yaş altına hitap etmesi9
- garanti bankası8
- masklavinin bu aralar çok gergin olması32
- vampirov'a sorular17
- küresel nerde yahu9
- eski bir anı hatırlamak16
- kemalist erkekler gizli eşcinsel midir15
- 9 yaşındaki felçli çocuğa yoğun bakımda tecavüz24
- cin görünce yapılması gerekenler18
- ölüm10
- bunlar çürük bunlar sürtük diyen cumhurbaşkanı21
- mühendis erkekler16
- true nun çaylak olması9
- 2 yaşındaki bebek öldüresiye dövüldü20
- gelmiş geçmiş en güzel türk kadın oyuncu12
- tayyip erdoğanın türkiyeyi fetöden kurtarması23
- 1 mayıs işçi bayramı25
- bir erkeğe alınacak en güzel hediye15
- reis dünya lideridir10
- cumhurbaşkanlığı yolunda kaç chp'li telef olacak18
- bir ilişkinin kısa sürme sebebi10
- putin doğalgazı kesince karanlıkta kalan avrupa9
- yazarların ruh hali9
- menzil şeyhinin çakarlı aracı20
- 1 115 000 tl lik restoran hesabı8
- aykolik'in eski sevgilisinden şok açıklamalar9
- 22 cm penise sakso çekmek9
- akepeye oy verenlerin tipleri29
- yobazlar ve gericilerdeki pakistan hayranlığı27
- pazardan ne alsam9
- hayvanseverlik adı altında insan düşmanlığı yapmak13
- mahmud abbas8
- iyi giyinen kadınlar15


entry'ler (34)
bob marley a lalala long.
varsayım.
özgür olunabilecek konuya göre değişen bir genellemedir.
zira özgürlükler, muhtaç olunan şeylerle ters orantılıdır. ya da düşünmek zorunda olduğunuz somut yada soyut şeyler varsa özgürlüğünüz kısıtlanmış durumdadır. tutku duyduğunuz şeyler arttıkça o konudaki özgürlüğünüz en asgari seviyededir.
bir birey kendini bir konuda özgür hissediyorsa, konunun içeriğini oluşturan temel bölümlere muhtaçlığı daha azdır.
örneğin;
aşık bir insan fiili olarak sevgilisi olmasa bile özgür değildir. çünkü eylemlerini kısıtlama çabası içerisine ister istemez girmiştir. tutkuları ve istekleri doğrultusunda özgürlüğünü kısıtlamak durumunda kalmıştır.
hayatımızın en anlamlı sözcüğüdür özgürlük.
öyle olmasaydı braveheart'da willilam wallace'ın ölürken söylediği şey özgürlük olmazdı..
zira özgürlükler, muhtaç olunan şeylerle ters orantılıdır. ya da düşünmek zorunda olduğunuz somut yada soyut şeyler varsa özgürlüğünüz kısıtlanmış durumdadır. tutku duyduğunuz şeyler arttıkça o konudaki özgürlüğünüz en asgari seviyededir.
bir birey kendini bir konuda özgür hissediyorsa, konunun içeriğini oluşturan temel bölümlere muhtaçlığı daha azdır.
örneğin;
aşık bir insan fiili olarak sevgilisi olmasa bile özgür değildir. çünkü eylemlerini kısıtlama çabası içerisine ister istemez girmiştir. tutkuları ve istekleri doğrultusunda özgürlüğünü kısıtlamak durumunda kalmıştır.
hayatımızın en anlamlı sözcüğüdür özgürlük.
öyle olmasaydı braveheart'da willilam wallace'ın ölürken söylediği şey özgürlük olmazdı..
ilkokulu Çarşamba'da, Ortaokulu istanbul'da bitirdi. Birinci Dünya Savaşı'nın başlaması sebebiyle lise tahsilini yarıda bırakarak yedek subay teğmen rütbesiyle askerlik görevine başladı. 4 yıl Kafkas Cephesi'nde savaştı. 1918'de Fransaya giderek Lise tahsilini tamamladı. 1921 yılında Paris'te Hukuk Fakültesi'nde üniversite tahsiline başladı. Boğazlar Meselesi konulu tezi ile Doktor ünvanını kazandı. Ayrıca Paris Siyâsî Bilimler Yüksek Okulu ile Sorbon Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nin Felsefe Bölümü'nden diploma aldı. Lahey Devletler Hukuku Akademisi'nin kurslarına katıldı. Burayı bitirip sertifikasını aldıktan sonra 1920'de Türkiye'ye döndü. Millî Eğitim Bakanlığı Yüksek Öğretim Kurumu'na Genel Müdür Yardımcısı olarak tâyin edildi. 1930 yılında Ankara Hukuk Fakültesi'nde açılan imtihanı kazanarak Doçent oldu. Bir yıl sonra Profesörlüğe yükseldi. istanbul Üniversitesi'nin kurulması üzerine Anayasa Hukuku derslerini okutmak üzere bu üniversiteye geldi. Bu görevi sırasında Mülkiye Mektebi'nde hocalık, istanbul Yüksek iktisat ve Ticaret Mektebi'nde müdürlük yaptı. 1937'de Hatay Cumhuriyeti'nin Anayasası'nı hazırladı. 1939 yılında Ordinaryüs Profesör oldu. Türkiye'de ilk defa iş Hukuku derslerini ihdas etti, müfredat programını hazırladı ve hocalığını yaptı. 1938 - 1942 yılları arasında istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı idi. 1947yılında Hür Fikirleri Yayma Cemiyeti'ni kurdu. 1952'de Pakistan'da, 1959'da Ürdün'de toplanan islâm Kongreleri'nde ve 1959'da Almanya'da toplanan Hukuk Kongresi'nde Türkiye'yi temsil etti.
27 Mayıs 1960 ihtilâli'nden sonra, Milli Birlik Komitesi tarafından, 147 öğretim üyesi içerisinde üniversiteden uzaklaştırıldı. Daha sonra 147'lerin özel bir kanunla üniversiteye dönmelerine imkân sağlanmasına rağmen Başgil, konuyu bir haysiyet meselesi olarak kabul ettiğinden dönüş hakkını kullanmadı. 10 Nisan 1961'de emekliliğini istedi ve politikaya girdi.
15 Ekim 1961'de Adalet Partisi Samsun listesinden bağımsız aday olarak Cumhuriyet Senatosu üyesi seçildi. Türkiye Büyük millet Meclisi'nin açılmasından sonra Cumhurbaşkanlığı'na adaylığını koydu. Bazı baskılardan dolayı adaylıktan çekildi ve bunun akabinde de Cumhuriyet Senatosu üyeliğinden istifası istendi.. Daha sonra, "Politikanın mizacına uygun olmadığı gerekçesiyle istifa ettiğini" açıklayarak konuyu kapattı. Yurt dışına giderek Cenevre Üniversitesi'nde Türk Tarihi ve Türk Dili Kürsüleri'nde başkan olarak görev yaptı.
1965 yılında, yaş haddinden emekliye ayrılarak Türkiye'ye geldi. 17 Nisan 1967'de vefât etti. Kabri, istanbul'da Karacaahmet Mezarlığı'ndadır.
Ordinaryüs Profesör Doktor Ali Fuat Başgil, hayatı boyunca ilmin haysiyetini ve şahsî vakarını korumasını bilmiş, bir Anayasa hocası ve hukuk adamı olarak gerektiğinde kanaatlerini sözlü ve yazılı olarak açıklamıştır. Siyâsî, sosyal ve hukukî sahalarda pekçok eser yazdı. Din ve laiklik konularındaki, 27 Mayıs Ihtilâli hakkındaki görüşleri büyük ilgi uyandırmıştır.
27 Mayıs 1960 ihtilâli'nden sonra, Milli Birlik Komitesi tarafından, 147 öğretim üyesi içerisinde üniversiteden uzaklaştırıldı. Daha sonra 147'lerin özel bir kanunla üniversiteye dönmelerine imkân sağlanmasına rağmen Başgil, konuyu bir haysiyet meselesi olarak kabul ettiğinden dönüş hakkını kullanmadı. 10 Nisan 1961'de emekliliğini istedi ve politikaya girdi.
15 Ekim 1961'de Adalet Partisi Samsun listesinden bağımsız aday olarak Cumhuriyet Senatosu üyesi seçildi. Türkiye Büyük millet Meclisi'nin açılmasından sonra Cumhurbaşkanlığı'na adaylığını koydu. Bazı baskılardan dolayı adaylıktan çekildi ve bunun akabinde de Cumhuriyet Senatosu üyeliğinden istifası istendi.. Daha sonra, "Politikanın mizacına uygun olmadığı gerekçesiyle istifa ettiğini" açıklayarak konuyu kapattı. Yurt dışına giderek Cenevre Üniversitesi'nde Türk Tarihi ve Türk Dili Kürsüleri'nde başkan olarak görev yaptı.
1965 yılında, yaş haddinden emekliye ayrılarak Türkiye'ye geldi. 17 Nisan 1967'de vefât etti. Kabri, istanbul'da Karacaahmet Mezarlığı'ndadır.
Ordinaryüs Profesör Doktor Ali Fuat Başgil, hayatı boyunca ilmin haysiyetini ve şahsî vakarını korumasını bilmiş, bir Anayasa hocası ve hukuk adamı olarak gerektiğinde kanaatlerini sözlü ve yazılı olarak açıklamıştır. Siyâsî, sosyal ve hukukî sahalarda pekçok eser yazdı. Din ve laiklik konularındaki, 27 Mayıs Ihtilâli hakkındaki görüşleri büyük ilgi uyandırmıştır.
ne önemi va ki. o veya bu veya şu biten bi ilişki söz konusu...
bu bir nöbettir. 4. kişinin gelip gelmediğinin gözcülüğünü eder.
Deniz Seki – Ağlamak Yok
Dünya bir şekil
Bizse bir köşe
Oturmuşuz da içiyoruz derinden
Hayat bu değil
Böyle olmamalı
Biz ayak uyduramadık ki
Bu halimize
Ağlamak yok
Söz verdim tanrıya
Beni çok utandırdı
Gözlerim
Gülmeyi unutan
Şu halimize
Dön ne olur
Bir uzaktan bak
Küsmem küsemem
Küsemem sana yemin ederim
Gitmem gidemem
Gidemem burdan canımı veririm
Senin için
(bkz:
gülümsemek dururkenn ?)
Dünya bir şekil
Bizse bir köşe
Oturmuşuz da içiyoruz derinden
Hayat bu değil
Böyle olmamalı
Biz ayak uyduramadık ki
Bu halimize
Ağlamak yok
Söz verdim tanrıya
Beni çok utandırdı
Gözlerim
Gülmeyi unutan
Şu halimize
Dön ne olur
Bir uzaktan bak
Küsmem küsemem
Küsemem sana yemin ederim
Gitmem gidemem
Gidemem burdan canımı veririm
Senin için
(bkz:
gülümsemek dururkenn ?)
dünyanın en zor kolay şeyleri arasında yer alabilecek bir reflekstir. tersi de bir bu kadar doğrudur. yani gülümsememek de dünyanın en zor kolay şeylerinden biridir. şimdi, bazı durumlar olur ki çeşitli bir gerekçeyle gülümsemek icap eder ve gülümsemek bildiğiniz gibi basit bir kas işemidir. dudaklarınızın ucu haifçe yukarı kalkarsa kafi derecede gülümseme yaratabilirsiniz. gözlerinizin ya da kalbinizin ne dediği önemli değildir o anda. görünüş itibariyle gülümsüyorsunuzdur. halbuki öyle durumlar olabilir ki, her şeyi söylemeye muktedir gördüğünüz dudaklarınız basit bir kıvrılma işlemini gerçekleştirmeyebilir. o vakit dudaklarınızı tamamen kalbinizn denetimi altındadır ve kalbinz o dudaklarınızın alışık olduğu o basit kıvrılma işlemine izin vermez.
terisne bazı zamanlarda da dudaklarınızın kıvrılmaması gerekir yukarı doğru ama engel olamazsınız. hain bir zevk alma durumu vardır sözkonusu olabilecek acıdan.
belki de buyüzdendir gülümsemenin insana has oluşu. bir hayvan mutluyken mutludur, değilken değildir.
terisne bazı zamanlarda da dudaklarınızın kıvrılmaması gerekir yukarı doğru ama engel olamazsınız. hain bir zevk alma durumu vardır sözkonusu olabilecek acıdan.
belki de buyüzdendir gülümsemenin insana has oluşu. bir hayvan mutluyken mutludur, değilken değildir.
canım benim ya.
ayrıca o harika gitar çalar.
şarkı söyler
en önemlisi dostluğu harikadır.
ayrıca o harika gitar çalar.
şarkı söyler
en önemlisi dostluğu harikadır.
Gölcük tersanelerinde yapılan ilk Türk muhribi, törenle denize indirildi.
Anayasa Mahkemesi, ilk duruşmayla görevine başladı.
Microsoft, Windows 98'i piyasaya sürdü.
sözlüğümüze yeni gelmiş gıcır gıcır yazar.
benim birtaneeeem.
benim birtaneeeem.
yazarlığı yaklaşık 2 gün önce onalanmış yazar.
beyaaaz tül bembeyaz tül
-aaaaaaaaaaaaaaaaaaa.
-aaaaaaaaaaaaaaaaaaa.
kendini beğenmiş olmasıdır. sürekli arkadaş getirmesidir. dişlerini fırçalamamış olmasıdır.
-yeğen, mesele nedir biliyor musun?
+hayat bazen kör bir kurşunun kayadan sekmesidir, gelip seni taa en derinden kalbinden vurmasıdır...
+hayat bazen kör bir kurşunun kayadan sekmesidir, gelip seni taa en derinden kalbinden vurmasıdır...
haydi gel yalnızlık senle yalnız kalalım.
şarkıda en çok tutulan nakarat kısmıdır. mağlummm (bkz:Yaz tahtaya bir daha tut defteri kitabı
Sarı çizmeli Mehmet ağa bir gün öder hesabı. )
Sarı çizmeli Mehmet ağa bir gün öder hesabı. )