bugün
- zalbert ramstein10
- gizli samyel ile evlenmek12
- hazır olun yeni pandemi geliyor8
- kaç tane gerçek istanbullu tanıdınız12
- türkiye cidden almanyadan daha iyi16
- yahudileşmiş türk13
- hadise'nin parasız erkeklere tepkisi14
- erdoğan yargılanınca akplilerin savunmaları13
- kadınları öldüren bir virüs yaratıp dünyaya salmak16
- dünyanın patlama ile oluştuğuna inanmak22
- fethullah gülen öldü mü sorunsalı16
- tek eşliliğin çok güzel bir şey olması10
- 4 haziran 2024 anayasa mahkemesi kararları16
- 8 bin lira maaş teklif edilen öğretmen10
- anın görüntüsü9
- trt de memesi gözüken kadın38
- bulunduğunuz yerin hava durumu27
- insanoğlunu yerleşik hayata geçiren neydi13
- bedenini hunharca teşhir eden türk kızı9
- 90 lı yıllara dair akılda kalanlar11
- sinemaya gitmeme sebepleri8
- mfö'nün en güzel şarkısı13
- israil'deki orman yangınına sevinen araptaparlar9
- galatasaray'a verilen komik faul10
- 3 haziran 2024 hakkari'ye kayyum atanması14
- arda güler9
- sözlük erkeklerinin birbirini kıskandığı gerçeği8
- devletin imanı arttıkça aklı azalır11
- 4 haziran 2024 istanbul sıcağı9
- türbanlı porn starlar9
- jose mourinho40
- türkiye de intihar vakalarının artması9
- albay kemalin sözlükteki yeri10
- albay kemal13
- travesti ile aynı yatakta uyanmak10
- kadınlar konusunda bilmek istediğiniz ne var9
- magicovento13
- taksim'e ekran dikip kuran yayınlamak13
- albay kemal sözlükten atılsın kampanyası16
- suriyelilere karşı sorumluluklarımız19
- diyanetin bütçesi emekliye dağıtılsın8
- bütün sokak köpeklerini tehlikeli sanmak18
- icardi190514
- nihavend longa10
- neden evlenmiyorsunuz22
- sözlükte belindeki kemer olunacak kızlar10
- ismet gurbuz 202414
- 2001 türkiyesinin en gelişmiş ülke olduğu gerçeği14
- sözlükçülerin albay kemal'e bok atma sendromu8
- okan buruk11
entry'ler (231)
öyle mi usta?
sen bir canlının bokunun üstünü kapatmasını senin için yapılan bir şey olarak gördün bunu hak ettiğini düşündün sonra aynısını köpek niye yapmıyor diye düşündün ve bundan şikayet ediyorsun. vay canına köpekten beklediğin bu hizmete layık olmak için ne yaptın?
sabahları erk*k bireylerin tükürükleri yüzünden yere bakamıyorum önce aklı olan canlılardan bir şeyler bekleyelim mümkünse. tabii gerçekten bu sokağa tükürenlerin aklı varsa. onu da ispat etmek lazım bir ara.
sen bir canlının bokunun üstünü kapatmasını senin için yapılan bir şey olarak gördün bunu hak ettiğini düşündün sonra aynısını köpek niye yapmıyor diye düşündün ve bundan şikayet ediyorsun. vay canına köpekten beklediğin bu hizmete layık olmak için ne yaptın?
sabahları erk*k bireylerin tükürükleri yüzünden yere bakamıyorum önce aklı olan canlılardan bir şeyler bekleyelim mümkünse. tabii gerçekten bu sokağa tükürenlerin aklı varsa. onu da ispat etmek lazım bir ara.
özleyince tevfik fikret'in sis şiiri okunabilir. istanbul dışında herhangi bir yerde olmaktan mutluluk duyarsınız. büyüleyici bir nefret bu. ilk bölümünü yapıştırayım. aşağıdaki şiirin üçte biridir, sözlük de lazımdır:
Sarmış yine âfâkını bir dûd-ı munannid,
Bir zulmet-i beyzâ ki peyâpey mütezâyid.
Tazyîkının altında silinmiş gibi eşbâh,
Bir tozlu kesâfetten ibâret bütün elvâh;
Bir tozlu ve heybetli kesâfet ki nazarlar
Dikkatle nüfûz eyleyemez gavrine, korkar!
Lâkin sana lâyık bu derin sürte-i muzlim,
Lâyık bu tesettür sana, ey sahn-ı mezâlim!
Ey sahn-ı mezâlim…Evet, ey sahne-i garrâ,
Ey sahne-i zî-şâ'şaa-i hâile-pîrâ!
Ey şa'şaanın, kevkebenin mehdi, mezârı
Şarkın ezelî hâkime-i câzibedârı;
Ey kanlı mahabbetleri bî-lerziş-i nefret
Perverde eden sîne-i meshûf-ı sefâhet;
Ey Marmara'nın mâi der-âguuşu içinde
Ölmüş gibi dalgın uyuyan tûde-i zinde;
Ey köhne Bizans, ey koca fertût-ı müsahhir,
Ey bin kocadan arta kalan bîve-i bâkir;
Hüsnünde henüz tâzeliğin sihri hüveydâ,
Hâlâ titrer üstüne enzâr-ı temâşâ.
Hâriçten, uzaktan açılan gözlere süzgün
Çeşmân-ı kebûdunla ne mûnis görünürsün!
Mûnis, fakat en kirli kadınlar gibi mûnis;
Üstünde coşan giryelerin hepsine bî-his.
Te'sîs olunurken daha, bir dest-i hıyânet
Bünyânına katmış gibi zehr-âbe-i lânet!
Hep levs-i riyâ, dalgalanır zerrelerinde,
Bir zerre-i safvet bulamazsın içerinde.
Hep levs-i riyâ, levs-i hased, levs-i teneffu';
Yalnız bu… ve yalnız bunun ümmîd-i tereffu'.
Milyonla barındırdığın ecsâd arasından
Kaç nâsiye vardır çıkacak pâk u dirahşan?
Örtün, evet, ey hâile… Örtün, evet, ey şehr;
Örtün ve müebbed uyu, ey fâcire-i dehr!..
Sarmış yine âfâkını bir dûd-ı munannid,
Bir zulmet-i beyzâ ki peyâpey mütezâyid.
Tazyîkının altında silinmiş gibi eşbâh,
Bir tozlu kesâfetten ibâret bütün elvâh;
Bir tozlu ve heybetli kesâfet ki nazarlar
Dikkatle nüfûz eyleyemez gavrine, korkar!
Lâkin sana lâyık bu derin sürte-i muzlim,
Lâyık bu tesettür sana, ey sahn-ı mezâlim!
Ey sahn-ı mezâlim…Evet, ey sahne-i garrâ,
Ey sahne-i zî-şâ'şaa-i hâile-pîrâ!
Ey şa'şaanın, kevkebenin mehdi, mezârı
Şarkın ezelî hâkime-i câzibedârı;
Ey kanlı mahabbetleri bî-lerziş-i nefret
Perverde eden sîne-i meshûf-ı sefâhet;
Ey Marmara'nın mâi der-âguuşu içinde
Ölmüş gibi dalgın uyuyan tûde-i zinde;
Ey köhne Bizans, ey koca fertût-ı müsahhir,
Ey bin kocadan arta kalan bîve-i bâkir;
Hüsnünde henüz tâzeliğin sihri hüveydâ,
Hâlâ titrer üstüne enzâr-ı temâşâ.
Hâriçten, uzaktan açılan gözlere süzgün
Çeşmân-ı kebûdunla ne mûnis görünürsün!
Mûnis, fakat en kirli kadınlar gibi mûnis;
Üstünde coşan giryelerin hepsine bî-his.
Te'sîs olunurken daha, bir dest-i hıyânet
Bünyânına katmış gibi zehr-âbe-i lânet!
Hep levs-i riyâ, dalgalanır zerrelerinde,
Bir zerre-i safvet bulamazsın içerinde.
Hep levs-i riyâ, levs-i hased, levs-i teneffu';
Yalnız bu… ve yalnız bunun ümmîd-i tereffu'.
Milyonla barındırdığın ecsâd arasından
Kaç nâsiye vardır çıkacak pâk u dirahşan?
Örtün, evet, ey hâile… Örtün, evet, ey şehr;
Örtün ve müebbed uyu, ey fâcire-i dehr!..
şeytanlık.
ölmüş galiba bu sefer. zahmetle anıyoruz.
"kişi kendi ölüm törenine bizzat katılmalıdır!"
diye bir mısra mırıldanıyorsun gene!
oğul, arka balkondasın belli ki ve tüfeğin var
sen bu saçmalardan dışarlardasın!
incir ağaçlarını müjdeliyor serçeler
bir arkadaş seni bekliyor görüş kulübesinde
sırtına bir kazak, al cemreler düşüyor
ateşi birlik yaktık halkımız ısınsın diye
yüzünde bir gülüş bulunmalı
canın istemese bile"
diye bir mısra mırıldanıyorsun gene!
oğul, arka balkondasın belli ki ve tüfeğin var
sen bu saçmalardan dışarlardasın!
incir ağaçlarını müjdeliyor serçeler
bir arkadaş seni bekliyor görüş kulübesinde
sırtına bir kazak, al cemreler düşüyor
ateşi birlik yaktık halkımız ısınsın diye
yüzünde bir gülüş bulunmalı
canın istemese bile"
hayatım kendi kendime şaşırmakla geçiyor.
"neden üzüldüm şimdi? neden güldüm? neden ağladım? nasıl öyle söyledim?" gibi şeyleri sorguluyorum. cevabı da yok.
ben kendimi hiç mi kontrol edemedim yoksa ipler yeni mi kaçtı elimden bilmiyorum.
"neden üzüldüm şimdi? neden güldüm? neden ağladım? nasıl öyle söyledim?" gibi şeyleri sorguluyorum. cevabı da yok.
ben kendimi hiç mi kontrol edemedim yoksa ipler yeni mi kaçtı elimden bilmiyorum.
bekleme yapmak, okuma yapmak gibi şu an aklıma daha fazlası gelmeyen ama çok kullanılan bu kalıplar gereksiz yardımcı fiil kullanımıdır. elimizdeki mis gibi fiili fiilimsiye dönüştürüp yanına başka fiil getiriyoruz. hayret verici.
dedem hala ecevit e veriyor oyunu oy pusulasına ecevit yazıyor herhalde. kasketini de takıyor.
herkes. nasıl bir şehre geldiysem bir kişi de sağa geçeyim demiyor. bindiği yerde duruyor öyle.
ya da
daha çok sinirlenmek suretiyle sakinleştirmek. aniden caner gibi al bardağı kafanda kır şok etkisiyle adamda sinir kalmaz. hemen sakinleşir.
daha çok sinirlenmek suretiyle sakinleştirmek. aniden caner gibi al bardağı kafanda kır şok etkisiyle adamda sinir kalmaz. hemen sakinleşir.
çok komikmiş sen yat hadi uyu biraz.
hissetmek için ne yapacağımızı şaşırırdık muhtemelen. birbirimizi kesmeye başlardık belki bir şeyler hissederim umuduyla. seri katil hastalığı bu. allahım korusun.
kavga tartışma severim. gerekirse, fırsat verilirse, tesis sunulursa tartışamayacağım çok az konu var. ama işte tesis yok.
türkçe bir cümle. bir iddia ama muhatabı yok burada. var mı aramızda japon? yok. olsa da nereden bilsin türkçeyi?
afganlı ne afganlı! gözlerimden kan fışkırıncaya kadar bu sözlüğü okurum diye korkuya kapılıyorum. neler göreceğiz daha.
yıkarız karımızı banyoda.
aç aç duruyorum. üşeniyorum yemek yapmaya. aç olduğum için sinirlenirim de şimdi. kimse de yok kendime sinirlenirim.
onların teomanı.
"justin beauty pink calming tone up sunblock"
arayan varsa onlarca denemeden süzülüp gelen bir tavsiyedir. yazayım dedim ama adı da bir sayfaymış. daha adı devam ediyor da ben yeterlidir diye bir yerde inisiyatif alıp kestim.
iyi güzel krem çok güneşli bir yerdeyim yanmadım. ne leke ne sivilce falan bir şey yaptı. sadece hem fiziksel hem mineral filtreliymiş o yüzden kapsül var herhalde içinde sürerken bi pütürlü geliyor, peeling hissi veriyor sonra geçiyor.
arayan varsa onlarca denemeden süzülüp gelen bir tavsiyedir. yazayım dedim ama adı da bir sayfaymış. daha adı devam ediyor da ben yeterlidir diye bir yerde inisiyatif alıp kestim.
iyi güzel krem çok güneşli bir yerdeyim yanmadım. ne leke ne sivilce falan bir şey yaptı. sadece hem fiziksel hem mineral filtreliymiş o yüzden kapsül var herhalde içinde sürerken bi pütürlü geliyor, peeling hissi veriyor sonra geçiyor.
yok 2003.
bu zaman nasıl bu şekilde bu hızla geçebiliyor? bu kadar hızlı geçecekse bu, boşuna düşünüyoruz her şeyi. ben bırakacağım düşünmeyi artık. şimdiye kadar düşündüklerimi tutayım yeter. aklımda kalsın. yeteri kadar fikrim var onlar dursun lazım olacağını da sanmıyorum da yine dursun hadi. heba olduk. yaşlandık düşüne düşüne.
bu zaman nasıl bu şekilde bu hızla geçebiliyor? bu kadar hızlı geçecekse bu, boşuna düşünüyoruz her şeyi. ben bırakacağım düşünmeyi artık. şimdiye kadar düşündüklerimi tutayım yeter. aklımda kalsın. yeteri kadar fikrim var onlar dursun lazım olacağını da sanmıyorum da yine dursun hadi. heba olduk. yaşlandık düşüne düşüne.