bugün

entry'ler (83)

istanbul a en büyük ihaneti chp yaptı

Adam bildiğimiz şuursuz

"90'lı yıllara kadar müthiş bir göç dalgası vardı". - şimdi yok sanki amk?

"bu yıllarda kimler belediye başkanıydı". - kimlerdi? 90 yıllarda mı kesildi o ağaçlar o yıllarda mı bu gökdelenler dikildi, 90'larda mı kanal istanbul projesine start verildi?

"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'istanbul'a ihanet ettik' sözlerini..." -Adam açıklamış işte sen neyi savunuyorsun burada?

"FATiH SULTAN MEHMET MAHALLESiNDEKi DÖNÜŞÜM" -Eee burdaki dönüşüm burada ki gecekondular 90'lardan sonra yapılmadı mı?

edevletin soyağacı hizmeti

Sırf bunun için insanlara e devlet şifresi aldırttılar ve sitenin alt yapısı bu kadar insanı kaldırmadı için patladı. Hala e devlete girilmiyor.

bu yaz evleniyor olmam

Sakın dış çekim ayağına fotoğrafçıyım diyen tiplere parana kaptırma. Özellikle https://www.uludagsozluk.com/e/38830761/ bunlara.

hayat ağacı photography düğün çekimi

Bu başlığı sırf belki biri görür ve Hayat Ağacı Photography ile anlaşmadan önce bir kez daha düşünür diye yazıyorum.

Eşimle birlikte aylar öncesinden kendileriyle anlaştık ve beğenmiş olduğumuz albümü seçtik. Aşırı yoğun oldukları için düğünümüzden 1 hafta sonraya randevu bulabildik eşim ve ben Şile taraflarını istememize rağmen Hayat Ağacı ekibinin aşırı ısrarları sonucu Çatalcayı kabul ettik çünkü aşırı güzel ve tam bizim istediğimiz gibi bir yer olduğunu söylediler.

Çekim günü geldiğinde kendileriyle Çatalcada bir restorantta buluştuk ve yola çıktık e5 kenarında bizi indirdiler ve yer burası dediler biz ıhh mıhh burası mı burada sadece çalı var dememize rağmen fotoğraflar aşırı iyi çıkıyor gelin buradan sonra size bahsettiğimiz yere gideceğiz dediler. Biz de pekiii dedik. Çekimler başladı yanımızda getirdiğimiz aksesuarların hiçbirini kullandırtmadılar seri bozulur diye gene peki dedik. Günü e5 kenarında çalıların arasında bitirdik. (çekim sırasında bizi asla yönlendirmedi bizim istediğimiz pozlarada asla çekmem diyip sürekli benim moralimi bozdular)

Vee artık sıra fotoğrafları seçip baskı için albümleri almaya geldi. Size bu bahsettiğim olay 9 ay önceydi hala albümlerimizi alamadık. Bu süreci de kısaca söyleyim çekilen fotoğraflar 4 ay sonra baskı onayı için bize gönderildi toplam 1200 fotoğraf içerisinden 20 tane seçemedik çünkü arka arkaya çekilmiş seri fotoğraflardı inatlaştık zorlandık ama sonunda aynı tip fotoğraflardan 20 adet seçebildik. Artık bize bu fotoğrafları basıp göndermelerine kaldı iş ama bunu birtürlü başaramadılar çünkü bizim istediğimiz albüm tipini bize göndermediler onun yerine karşıdan ödemeli bizim beğenmediğimiz ve kullanışlı bulmadığımız albümü gönderip biz size jest yaptık bu albüm daha pahalı dediler * ama bizim istediğimiz albüm yok piyasada kendilerine zor zar ulaştık izah ettik durumu teşekkür ederiz ama biz bu albümü istemiyoruz dedik onlar da bize o zaman size gönderdiğimiz albümü gönderin biz de size istediğinizi gönderelim diye tirp attılar sanki biz suçluymuşuz gibi kendi yaptıkları kötü çekimi ilgisizliği ve ödediğimiz paranın 100 TL'sini bile hak etmiyorlarken biz azarlandık. Şaka gibi bir firma yani.

Hala kendilerinden talep ettiğimiz albümü bekliyoruz bir kaç gün önce hiç bir olay yaşamamışız gibi 4 ay önce attıkları baskı onay mailini yeniden attılar bu kadar ilgisiz ve alakasızlar yani.

Çekim sonrası bu gün tam 8 ay oldu :( umarım bu firma ile anlaşacak gelin ve damatlar bu yazıyı okurlar ve tekrar düşünürler eşim ve benim tavsiyem kesinlikle bu günü bu insanlarla heba etmeyin.

sözlük yazarlarının itirafları

Kaç yaşında adamım Amerika'da çok ünlü diye oturdum okudum. https://www.facebook.com/LovecraftTurkiye?fref=ts

iş yerinde ki happy hour güzelliğ

Beklenen cuma günün en keyifli zamanı beleş biradan daha güzel bir şey olur mu dedirten iş verenin en bonkör davranışıdır.

ben bu işin taaa

Ben bu işin taaaaaaa.... diye başlayan cümlelerle her gün işe gitmek.

inönizm

kendimi vatan haini gibi hissettiren, kemalist olmama rağmen kahkaha attıran, zekice bulunmuş espirilerin sadece ismet inönü'ye giydirerek oluşturulmuş bir caps akımıdır.

erkeklerle tokalaşmayan bazı türbanlı kadınlar

Kendine Sofu, sofi ne bok olduğunu tam bilmediğim bir dayım ve bir birinden gerzek 3 kız kuzenim var. Bu dayım kendine sofu demeden önce küçükken hep beraber tatile giderdik babamla rakı içerlerdi ben o zamanlar bu 3 kız kuzenimle oyunlar oynardım, gezerdim her şeyi birlikte yapardık. Anlayacağınız birlikte büyüdük. Günümüze geldiğimizde dayım değişti 30 yaşında abudik bir adamın elini öpüp (Kendisi 60 yaşında) şeyhim demeye başladı. Tabi bu süre zarfında hayat görüşleri değişti ve kızları da türban takarak birer mini ninja görünümüne sahip oldular. Şimdi en büyükleri 2 yıllık evli. 3'ü birlikte ne bayramlarda ne özel günlerde nede düğünlerde benim elimi sıkmıyorlar (Günahmış). Fakat evli olan kuzenimin kocasının kucağına kadar oturuyorlar neymiş o ailedenmiş. Ben neyim lan dünkü bok aileden oluyor 25 yıllık kuzenin el olup elini sıktığında günah oluyor. Sokayım böyle anlayışa, zihniyete.

sözlük yazarlarının son öptüğü varlık

hatırlayamadım lan. Başlık sayesinde durumumun çok vahim olduğunu hatırladım.

evdeyim diyen sevgiliyle otobüste karşılaşmak

Olası cevap -sana geliyordum aşkım olur. Bu kıza aşık Anadolu genci yer tabi. Mutlu mesut evlerine giderler.

yazarların çocukken olmak istediği meslekler

Uzun bir sürede Vali olmak istedim hatta kamu, iktisat okumak için öss'de götümü yırttım. Takiiii Cem Yılmaz'ın Kaymakam şakasıyla hayatın gerçekleri ile yüzleşene kadar.

sabah kalkar kalkmaz söylenecek ilk söz

her şeye baştan başlıyoruz.

yazarların sarılıp uyumak istedikleri

Kışlık sevgili, kışın sarılması hoşta yazın terletiyorlar 10 saniyeden fazla sarılamıyorsun.

bir kadını etkileyebilecek çirkin erkek

O kadar çirkindir kiii kaybedecek bir şeyi yoktur. Bu yüzden bizim normal insanların götünün yemediği kızlara yakınlaşır ve onları tavlar. Bu yüzden biz normal erkekler uzaktan baktığımız o güpgüzelim kızların yanında hep bir öküz olur. işte güzel kadınların etkilendiği bu çirkin cesareti.

uludağ sözlük yazarlarından dizi tavsiyeleri

black mirror
american horror story

bu iki dizinin kafası çok değişik. (kafa açıyorlar)

yalnızlık

… “Berlin’de yalnızsınız değil mi?” dedi.

“Ne gibi?”

“Yani… Yalnız işte… Kimsesiz… Ruhen yalnız… Nasıl söyleyeyim… Öyle bir haliniz var ki…”

“Anlıyorum, anlıyorum… Tamamen yalnızım… Ama Berlin’de değil… Bütün dünyada yalnızım… Küçükten beri…”

“Ben de yalnızım…” dedi. Bu sefer benim ellerimi kendi avuçlarının içine alarak: “Boğulacak kadar yalnızım…” diye devam etti, “hasta bir köpek kadar yalnız…” KÜRK MANTOLU MADONNA (SABAHATTIN ALI) S.77

durduk yere adamın amına koyan şarkılar

yeni favorim. adamın canını acayip sıkıyor; Ben Howard oats in the water http://youtu.be/GOhLY4OmW-M

nişantaşı üniversitesi

etiler marmaristen sonra nişantaşı üniversitesi ile keşinleşen fikrim bayrampaşa' nın adının bayrampaşa kalmayacağıdır.

özel üniversite okuyan sığırlar

Niye özel üniversite ile bağdaştırılıyor sığırlar. O sığırların bir çoğu hayatımız her yerinde. Adamlar hiç olmazsa okuyorlar ve eminim başlığı açan denyodan daha insandırlar.