bugün

entry'ler (205)

facebook a bir sürü fotoğraf koyan kişi

hicbir ucret odemeden kendini pazarliyordur. reklamin iyisi kotusu olur mu karşiim?

reklam kuşaklarında sertab erener dinlemek

sertab erener'den nefret etmeye kadar yolu vardir. nerde eski, kivircik, sevimli sertab nerde 4 cekerli sertab?

bu gece düşmesi beklenen uydu enkazı

acikliyorum bana dusecektir. basimin ustunde yeri vardir zaten misafirperverligimi google earthden arastirmis da gelmistir. hos gelmistir, kostursundur dunyada.

bir annenin en tatlı olduğu an

uyudugu andir. yanina gidersiniz sarilirsiniz, annenin algisi o kadar gucludur ki hemen hisseder ve karsi ataga gecer. iste o az bucuk uyanik halleri tam yemelik.

creedence clearwater revival

70'lerde genc olmak isteginin en kuvvetli halkasi olan grup. i put a spell on you coveri diger tum coverlari burusturup bir kagit parcasi gibi cope atabilir oyle de guzeldir.

unutulmaz ilkokul bilgileri

yazlar sicak ve kurak, kislar ilik ve yagisli.
(bkz: akdeniz iklimi)

beslenme çantası

elinde dondure dondure, hoplaya ziplaya okula gidildinde cogu kez icindeki ayranin patlamasina sahit olunan ilkokul hatirasi.

how i met your mother

7. sezon itibariyle bir zamanlarin pastaci kizi victoria, yaptigi enfes pastalari yedigi icin olsa gerek, kilolu ve yaslanmis olarak tekrar gorulmustur. 1. sezon zamaninda etrafta dolasan ve etkisini yitiren "anne victoria" fikrini tekrar akillara getirmek icin mi boyle bir sey yapmislardir orasini anlayamadim. oyleyse gayet gereksiz bir is olmus cunku victoria'nin anne olmak icin elindeki tek kanit ted'le bir dugunde tanismis olmasi. kanaatimce victoria kismi eski haliyle kalmaliydi.

lisede platonik aşk

platonik oldugunuz kisiyi unlu ve begendiginiz birine benzetip asik oluyorsaniz askinizin suresi ve siddeti sitcomlarinkinden oteye gitmiyor. arkadaslara soylenmesi halinde ise guzide sitcomumuz nur topu gibi bir gulme efektine sahip oluyor.

ben bu yazıyı kendime yazdım

bir yas daha buyumek hic mantikli degil. ustune dogdugun gun hayat muhakemesi yapmani zorunlu kiliyor. mesela su dakika kendini "o kadar dusunduk, o kadar iyilestik sonuc bu mudur?" derken duydun. demek ki insan bir sure sonra icinden de konusamiyor cunku zaten orasi yeterince dolu. buyumek sana yakismiyor sinsanson. dogmasan da olurmus be hamur olmus baklavam zaten ne bok yemeye annenle baban seni yapti hala aklim ermiyor. bu dedigim seyler kayitlara gecsin. gecti mi? tamamdir.

cart diye odaya giren öğrenci

(bkz: cart)

güzelliğin on para etmez

sozlerinin guzelligine vurulasi asik veysel turkusu. alatav yorumu da vardir pek guzeldir.

http://www.youtube.com/watch?v=EZgoFt4Qt4o

nilüfer

muslum gurses'i sevdiren sarki. bi kosu bakayim konseri var mi hem jilet olaylari da kalkmis diyolla.

ayalladukbiseyle

yeditepe istanbul sever yazar. hosgelmis sefalar getirmis, takip halindeyiz.

günün tek cümlelik özeti

"limitim parcali fonks..." daha onceden bu basliga girilmek icin yazilmis, lise donemimde taslaklara kaydolan ve simdi limitten bir halt hatirlamadigim icin devamini getiremedigim bu cumle goruldugunde duygu seli yasandi. kayitlara gecsin.

kaş çizdirmek

yapay kas dedigimiz seyi cizdirme isleminden bahsedersek igrenc durur. alt komsumuzun yanindan bizzat bildiriyorum kadina kas yapayim derken devasa boyutlarda bir odun yapmislar. odun diyorum odun yahu anliyor musunuz?

fetullah gülen üniversitesi

kronik aglama dersi de mufredata konulursa hic dusunmeden yatay olarak gececegim universitedir.

beyaz gece

sumru ağıryürüyen sarkisi. sozleri mehmet güreli'ye aittir.

uzun, beyaz bir gece
sisler içinde
bir kuytuda başlar zaman
bildik yıldızlar
sonsuz bir düşte yapayalnızım
uzakta anılar
dönüyorum yine sana sessizce

zaman sislerde erirken
yitmiş sevgiler
solgun düşlerle tutunur
çıplak yeryüzüne
eller görüyorum yine
düşleri siliyorlar
dönüyorum yine sana sessizce

yıllar birikir önümde
sisler içinde
uykusuz örülmüş geceler
uzar gündüzlere
günler geçer
bir ses kalır
o beyaz geceden
dönüyorum yine sana sessizce

http://fizy.com/#s/1agyol

joy division

adami olume goturur bunlar. ian curtis'in yeni bir cumle icin hazirlandigi her an hayatinizdaki iyi seylerin silinmesine yol acar sanki. hastalikli melodiler ruhunuza isler. intihari hissedebilirsiniz. ian curtis'i hissedebilirsiniz. hayatin laylaylomunda hissetmeyi unuttugunuz tum eksiklikleri hissedebilirsiniz. hissedilir yani. hissediliyor.

babanın garip huyları

adres sormak icin yeltendiginde ,dogal olarak, adini bilmedigi adamlara "osman" diye hitap etmesi. istisnasiz her yabanci insana "hoop osman baksana bi su yol ne tarafta?" diyen bir adam babam. bir kere de ismi tutturmuslugu vardir. akabinde adi osman olan kisi "abi sen beni nerden taniyosun ya?" demis ve kendini sorgulamaya baslamistir.