entry'ler (35)

iş ilanı

http://www.facebook.com/profile.php?id=705454628 işe ihtiyacı olan arkadaşlar bana ulaşabilirsiniz. ;)

sözlükçülerin formspring sayfaları

http://www.formspring.me/aylakkadinn

ilk öpüşme

dudaklar acemilikle ne yapacağını bilemezken akıldan 'ama bu filmlerde böyle görünmüyodu nerde yanlış yapıyoruz acaba biz şimdi' cümlesinin geçtiği andır. yıllar geçer unutulmaz. her hatırlandığında yüzde işte o ilk andaki masum gülümsemeyi yeniden canlandırır. güzeldir. en kötüsü bile sonunda güzel hatırlanacaktır.

cedric

haftaiçi birgün ve saat benim için cidden erken. annemin "kahvaltı hazır, uyanın artık" sözleriyle yatağımdan kalkmış, zar zor yüzümü yıkayıp, mutfağın yolunu tutmuşum. televizyon açık ve karşısında babam oturuyor. masadaki yerimi kapıp, televizyona baktım ve... yıllardır bana "büyüdüm artık diyip durursun, ama hala çizgi film izliyorsun" diyen büyüğüm, babam; televizyon karşısında çizgi film izliyor. işte babamın severek izlediği, ben seyrettiğimde de laf etmediği tek çizgi film, cedric. sevilerek izlenmesi doğal karşılanan komedi fırtınası. *

severek ayrılmak

severek ayrılmak nasıl bişey ki?
- hayatım ayrılalım
- tabi balım seve seve ...

sümük

bir eve misafirliğe gidildiğinde burnun çaktırılmadan oyulması sonucu çıkarılıp ve yine çaktırılmadan baş ve işaret parmağı yardımıyla yuvarlanarak küçültülen akabinde en uygun yere(genellikle koltuk minderlerinin altı) saklanan yeşil yapışkan madde.

sözlük yazarlarının itirafları

banyoda zamanın farkına varacağım hiçbir unsur olmadığı için tahminimden fazla vakit geçiriyorum (yaklaşık 45 dk-1 saat yeminle, rekorum ise 2 saat), bu sebeple gideceğim yere ve özellikle derslere geç kalıyorum. arkadaşlarıma ise uyanma problemi yaşadığımı, uyanır uyanmaz 5 dk. bir duş alıp çıktığımı söylüyorum. 5 dakikada duş alıp çıkanlara öyle özeniyorum, bir bilseniz.

azrail koşuyor

iki ayrı hikayeden oluşan stephen king kitabı.yanılmıyorsam içindeki iki hikayede richard bachman adıyla yazılmıştır.uzun yürüyüş ilkine göre daha ilginçtir.çocuklar yürürler ve yürüyemeyecek hale gelip yere düşenler önce uyarılır sonra askerler tarafından öldürülür.

yaran diyaloglar

bir tavuğun demokratik sömürüsünün ardından en iddialı salak arkadaşla girilen lades diyaloğu;
-varmısın benle ladese
*tamam gel tut kemiği
-*(aynı anda) ladesim lades olsunmu vıdı vıdı
(çatırt)
*şu kemiğide atsana çöpe
-(bir reflexle kemik alınıp çöpe atılır)
*aha aldı lan mal muhahahah, lades lan zuhahahahha
-nassı yaaaa !???!! :$

osuruk

en yakın arkadaşlarımdan birinin kuzeninin üzerine çok düşündüğü adeta tez yazarcasına araştırma yaptığı şeydir. işte mermerde oturunca ses daha fazla çıkıyormuş, bacakları indirip kaldırınca koku/ses oranında bir artış olmaktaymış yani açıkcası ne kadar bacaklarımızı oynatırsak o derecede seste azalma ve kokuda artış olmaktaymış. başka işin mi yok arkadaş, osurursun biter yani. te allam

gol

futbolun amacı bu, tamam, biliyoruz, ancak maçları sunan amcalar ve yorumcular unutuyorlar bunu arada. diyorlar ki "gole ihtiyacımız var", "bir gol çok şeyi değiştirir", "bu dakikalarda gelecek bir gol...", "bize gol lazım".

sunucu söyleyince sırıtmıyor da, yorumcu diye para verdikleri adamlar "gol lazım" deyince içim cız ediyor, paralar nerelere akıyor onu düşünüp üzülüyorum. bonservisler desen ateş pahası.

yüzük

ergenlerin ikide bir takıp çıkardığı eşya.
(bahsi geçen elbette ki süs için takılanı değidir)
arkadaş nasıl bir durumdur bu anlamış değilim.
kampanya gibi mübarek ''her yeni sevgiliye bir yüzük veriyoruz'' sanki.
çevremde,parmağında nerden alınmış belli olmayan sözüm ona bir söz yüzüğü ve akabinde bir tek taşı olmayan kız kalmamış.
her gün sayıyorum kimler takmış kimler çıkarmış öyle de manyağım yani.
bunun hissiyati nedir amacı nedir açıklayın diyorum,neden takıyorsunuz diyorum,
bizim ilişkimiz ciddi,
bu bizim için özel,
bu bir sembol,
bizi birbirimize bağlıyor,
kimse bakmasın başım bağlı olduğu bilinsin diye taktık..
gibi açıklama müssveddeleri geliyor.gözünü seveyim peki bu ciddi ilşki ne kadar sürüyor yıl bile değil.
hop yüzük atılıyor,yeni sevgili bulunuyor.iki haftaya kalmadan yeni yüzük siparşi veriliyor.
bu kadar mı basitleştirdik olayı,nasıl iç ettik o yüzüğün bizim için olması gereken güzel manasını,nasıl sindirdik çıkarıp çıkarıp takarak yalamaya dönüşmesini anlamıyorum.

yıllara yayılmış bir ilişkisi olsa bile,düşünülmesi gereken bir hadiseyken yüzük takılması
sen tut iki günde al tak,çıkar at.allah sizi kahretsin emi..

siz beni takılmış yüzükleri görünce ayyy ne kadar güzel diyenlerle karışıtıyorsunuz tikiler,ergenler,
ben bu oyunu bozarim!

paranın insan hayatındaki yeri ve önemi

bu etkiye fazlaca mazhar olan adam için necip fazıl'ın çok güzel bir lafı varmış. umarım şimdiki muadiliyle, iki gün önce çayın en ucuz olduğu yerde çay içmek için götünü yırtarken, fazla değil dediğim gibi iki gün sonra para bulunca "ya o kafedekiler çok kıro ıyy! hadi gloria jeans'e gidip latte falan içelim!" diyen bir dallama için söylemiştir. -konu latte içmesi değil dallama olmasıdır- şöyle ki;

"insanın kazandığı paradan değil paranın kazandığı insandan korkulur!"

erkeğin göğsüne başını yaslayan kadın

hemen hemen her kadının hayalini kurduğu, hormonların tavan yapmasının muhtemel olduğu akıbetinde romantizmle başlayan erotizmle devam etmesi kuvvetle ihtimal olan, aşıksanız tadından yenmeyecek olan, iki sımsıcak tenin birbirine değdiği süper ötesi olaydır.

ilk aşk

aslında aşık olunana değil, tamamen hayallerindeki insana aşık olmaktır ilk aşk... öyle bir ruh hali yaşatır ki hayallerinizin prensinin / prensesinin kim olduğunu ne olduğunu öğrenmenize asla izin vermez... zamanla gerçeklerle yüzleştiğinizde, birbirinize uygun olmadığınızı görebildiğinizde zaten aşkınız kalbinizi terketmeye başlar...

geriye tekrar yaşanması mümkün olmayan kalp çarpıntılarının anıları kalır...

galatasaray

şike ve şaibe ile özdeşleşmiş güzide kulubümüz.

sanal sevgili

facebook'un yaygınlaşmasıyla oluşmuş sevgili türüdür. hatta öyle bir hal almıştır ki; ilişkiler facebook'da başlayıp, hiç görüşülmeden facebook'da sona ermektedir.

titanic

özgün ismi olan titanic'i yunan mitolojisindeki titanlardan alan gemi, belfast'ta yapılmıştır. yapımında zamanın en iyi irlandalı ustaları çalışmıştır. ama gel gör ki, batmıştır ve batışı birçok filme konu olacak kadar trajik olmuştur. tabii birçok trajik olay arasında bu kadar akılda kalıcı olmasına sebep, 11 oscar kazanan ve gişe rekoru kıran 1997 yılı yapımlı film olarak gösterilebilir.

okan bayülgen

hep aynı elbiseleri giymekte ısrar eden adam. e gına geldi değiştir artık şu siyah-beyaz çizgili elbiseni, yoksa aramızda para toplayıp sana elbise alacağız okan. ya da sat bilmem kaç bin euroluk motorunu, git üstüne düzgün bişeyler al be adam.

burç

anlamsız buldugum fakat gazete sayfalarından gözüme ilişen bakmama sebep olan şeydir,aptalca diyaloglarla karşı karşıya kaldıgım durumdur
-ya sen ne burcusun?
-başak
-aaaa o kovaydı demi anlaşmazsının sen onla hiç olmaz bu ilişki
-biz gayet iyi anlaşıyoruz