bugün

entry'ler (34)

bodrum rock festivali

alana araç ile 10-15dk'lık bir mesafede yaşıyorum. kombinem var ama gece döneceğim. yakınlarda olan varsa merhaba desin, birer bira içeriz, bir de sabahları dinlenmek için misafir edebilirim sizi. gündüz çok sıcak oluyor, hem duş alabilir hem biraz uyuyabilirsiniz rahat rahat. dostlukla kalın efendim.

gecenin fotoğrafı

görsel

2014 oscar ödül töreni

digitürk 1.kanalda yayınlacak olmasından dolayı kızgınım. istediğin yerde izle diye siktiri boktan bir özellik geliştirmişler, internet bağlantısı ile izleyebilelim diye, fakat 1. kanalı oraya koymayı unutmuşlar.

küfür etmicem.

not : varsa, uluslararası bağlantı linki, izleyebileceğimiz bir link falan, kırmızımı yakın gençler. öperim.

yazarların pes oynarken aldığı takımlar

ilk oynamaya başladığım zamanlar, 5 mi 6 mı 7 mi artık her neyse, ( ronaldinho ) falan var, milan'a geçmemiş henüz. barcelona'da parlıyor. işte o sıralar liverpool ile çok eğlenirdim. bildiğin eğlenirdim. hey gidi lan, gidi gidi hey.

hayyam

siya'nın sevilesi şarkılarından biri.

buyrun
`
http://www.youtube.com/watch?v=nQu0b3A3zz8`

bu saatte 158 yazar ne yapıyor sorunsalı

yaşadığı hayattan memnun kaç insan uyur ki? biz işte, azınlık sayılırız. çene çalıyoruzdur ona buna, susuyoruzdur yahut. konuşamayacak kadar yorgun; uykuya hasret ve dilenci kılıklı bir fahişe gibi hasretizdir toprağa.

http://www.youtube.com/watch?v=WlblYaPPqmY&feature=endscreen

no 5

gülümseyeme ihtiyaç duydum bir gece. kussam geçmezdi biliyorduk. yazarsam belki geçer dedim. çok fransızdım henüz, en az benim kadar fransızdı. hem bana hem size. ben mi sizden farklı siz mi benden bilmem, umrum da değil hani ya, ilginçsin sen vesselam..

gülümsemeye ihtiyacım vardı bir gece, gülümsetti. teşekkür ederim.

yazarların sevdiği yönetmenler

bahsedilen yönetmenlerin çekilen filmler üzerindeki etkisi söz konusuysa eğer elbette

david lynch

neden uyumuyorsun

uyursam geçer mi ki..

dexter

bu gün başladım izlemeye. suits bitti, house bitti californication da öyle.. revenge hak getire derken ne yapsam diyordum, hazır yeni dönem de başlıyor. 8 sezon vaad ediyor. ilk 3 bölüm olağandı. morgan karakteri aşırı değil. hafif psikopat fakat ailevi bir geleneğin devamı niteliğinde; hem katil hem adli tıpta ileri düzey cinayetlerin çözümlerine yardımcı oluyor. hafif mentalist havasında ki hepsinin esin kaynağının sharlock olduğu kanısındaydım. o yüzden olsa gerek, ciddi anlamda zayıf kalıyorlar. yine de garip bir karakter. dışa vurumsal olarak insancıl bir izlenimi var. çift yönlü oluşunun yanında, 6 aydır birlikte olduğu ve eski kocası tarafından tecavüze uğramış kadınla bir türlü sevişemiyor oluşunun karşısındaki tutumu ilginç. kendimi kadınlara karşı tavır ve düşünceleri ile garip biri olarak betimleyebilecekken morgan benden daha garip bir mütevazılıkla devam ediyor ilişkisine.

philips karakteri canlandı az önce gözümün önünde, kendisini; tanımadığı kadınlarla yaşadığı tek gecelik ilişkiler sonucu tedavi ettiğini öne süren, bu tedavi şeklinin hastalık olmadığını varsayarak zihnimde ilginçlikler silsilesi oluşturan kahraman.

özetle: '' öldürmek için kaç kere ölmeli insani ''

gecenin şiiri

her şeref yapma, her saadet piç;
her şeyin ibtidası, ahiri hiç.

sözlük yazarlarının itirafları

bir şişe yeterdi eskiden. nası oldu da günahkar benliğime günah katar oldum.. uyusam ya artık, kapansa ya gözlerim, dönse ya başım.. yalpa vursam ya bir kadeh daha içmek için mutfağa doğru yol alırken. çarpsam kafamı en olmadık, bayılsam oracıkta. kapasam ya gözlerimi. dursa ya zaman. nefes almasam ya. hadi alıyorum o nefesi, farkında olmasam ya.

daha kaç kadeh gerek bana.

'' şarabın gazabından kork, çünkü fena kırmızıdır.. ''

ölümün en güzel tarifi

uyu. bir nefes daha. son bir yudum şimdi. yum gözlerini. yüksek. biraz daha yüksek. kapa gözlerini hadi. düşüyorsun şimdi. bir nefes daha. son bir yudum. uyu...

tekrar ve tekrar.

ölüm işte.

bu kadar basit.

boss

knight online'ı anımsatan terim. yaşlanıyor muyuz ne?

en feci ölümler

hep erken gelirler; sonsuzluğa eklenmiş artı zamanları oynayan insanların eksik kaldığı anlarda.

en rahat günün cuma akşamı olması

film müzikleri ve tasarım estetiği dersleri eklenene kadar ders programına geçerliydi bu önerme. cuma akşamına ders koyan zihniyeti şiddetle kınıyoruz..

yazarların öldürmek istediği ünlüler

(bkz: ünsüz yumuşaması)

bir delinin günlüğü

Duyuyor musun çalan müziği? Gündüz çocukları var burada, gündüz bebeleri... Gece olunca uyumak için içiyorlar. Sabah asık suratlarla uyanmak için kahkahalar atıyorlar. Daha üstün olduklarını ispatlamak için saçma sapan kıyafetlere 15 şişe şarap parası veriyorlar. Şarap kaç para oldu haberin var mı? Kıyafetinin rengine göre şekil değiştiriyor kahkahalarındaki sahtecilik. Kusacağım galiba... Ahhh! Ben bu değilim, ben bu değilim... Ne işim var benim burada? Silahım yok, olsaydı uçururdum beynimi. Önce onların kafalarının içinde gezmeye çıkan beyinlerini daha sonra kendiminkini. Sonrası kimin umurunda. Değer yargılarım evrim geçiriyor. Karaciğerim bile lanetler ediyor bu gece bana. Organlarıma söz geçiremiyorum. Dilimin ucunda okkalı bir küfür, ha çıktı ha çıkacak. Bitse ya gece? Sussa ya insanlar, dinledikleri müziklerle tecavüz ediyorlar zevk haneme. Terbiyesiz soytarılar! Bitse ya yaşam... Silahım yok, olsa önce o müzik kutusunu havaya uçururdum. Ateş etmek istiyorum. Gözlerimi kapatıp silahtan çıkan ses kulaklarımı sağır edene kadar. Kan kokusundan başka bir şey kokmayana kadar bu dünya. Kırmızıdan başka renk kalmayana kadar. Ruhum terk etti bu gece beni. Bedenim ve ben varım sadece. Bir de aşık olduğum kadın. '' Vatanım.. '' Kendi vatanımda vurun beni, benim silahım yok...

trinity college

cambridge denilen şeyin tek bir üniversite olmadığını öğrendiğim yer. traji komik bir hikayesi var, anlatamam.

astronotsezar

ağlattın beni dedim az önce. ne büyük yalan. bir gece hacettepe'nin o anlamsız ve karmaşık koridorlarından kaçıp nefes almak için inmiştim kızılay'a. oralarda bir yerdeydi, görünmezlik iksirini yudumlamış ve yavaş yavaş hüzünlü orospuların koynuna doğru derinlemesine bir yolculuğa çıkmıştı. nereden bilebilirdim aynı orospuya aşık olacağımızı...

hep yazsın. freud bok yesin. o yazsın.

eyvallah.