bugün

entry'ler (10)

neobux

tıklayarak para kazanma sitelerinin benim bildiğim kadarıyla en iyisi. gerçekten de ödeme yapıyorlar, aylık 2500 dolar bile kazanan var bu sitede. benim yeğenim de şimdiye dek birkaç yüz dolar kazanmış durumda. yalnız bir hayli sabırlı olmanız ve doğru kararlar vermeniz gerekiyor. başlardaki kazançların çok düşük olması motivasyonu azaltmamalı ve hem reklamlara mümkün olduğunca tıklanmaya devam edilmeli(çıkan reklamın ardından 5 saniye kadar beklemeniz gerekiyor), hem de sitedeki minijobslar başarıyla tamamlanmalı(ingilizceniz orta düzeyde ise bile biraz mantık yürüterek bu minijobsları halledebilirsiniz). bu arada adprize diye bir nevi sitenin lotosu olan şeyler var ama şimdiye dek bunlardan bir şey kazanamadım.

tabii ki de esas parayı kendi tıklamalarınızla değil, başkalarının tıklamalarıyla kazanacaksınız. 2-2.5 dolar gibi bir para biriktirdiğinizde artık ref kiralama aşamasına geldiniz demektir. kiraladığınız reflerin tıklamalarından belli bir miktar komisyon alıyorsunuz(hepsi sitede güzelce açıklanmış). yalnız bu reflerin günlük tıklama sayılarının takip edilmesi gerekiyor. aktif olmayan refler varsa bunları başka reflerle değiştirmeniz sizin için daha mantıklı olacaktır elbette. ikinci önemli aşama ise golden(altın) üyelik aşaması. bu üyeliği aldığınızda çok daha fazla ref kiralayabiliyorsunuz ve reflerden gelecek getiriler de haliyle çok daha fazla olacaktır. bundan sonrası tamamen size kalmış. aslında sizin bundan sonra günde en fazla bir saat yatırmanız bile size golden üyelik maliyetinden çok daha fazla bir getiri sunacaktır.

başta da dediğim gibi çoğu scam olan "paid to click" sitelerinden farklı olarak bu site gerçekten de güzel para ödüyor, yalnız sabırlı olmanız ve uzun vadeli düşünüp ona göre bir plan oluşturmanız gerekiyor.

ösym

Yaptığı her bir doğru işe karşılık en az 5 tane de yanlış iş yapan kurum. Misal, bana göre kpss A grubu sınavları için 3.5 saat çok uzun bir süre idi(tuvalet ihtiyacı vs.) ve 200 sorunun 160 soruya, toplam sürenin de 160 dakikaya düşürülmesi doğru karar. ancak halen a grubu sınavlarındaki yaklaşık soru dağılımları açıklanmış değil. bu nasıl bir iştir? müneccimlik yapmamızı mı bekliyorlar? bundan sonraki tüm yurt geneli sınavlarında soruların sadece %10'unu yayınlayacak olmaları ise çok daha büyük bir skandal. nerede kaldı şeffaflık? adayların kendi cevap kağıtlarını görmelerine izin veriliyor ama aday tüm soruları nasıl hatırlasın? cüzdan olsun, anahtarlık olsun her şey salona girilmeden önce teslim edilmeli, lakin başı kapalılar istedikleri gibi girebilirler. ne ala memleket!

türkiye'yi en iyi yansıtan aynalardan biridir ösym.

avustralya

yaşamımın geri kalanını kalıcı olarak geçirmek istediğim, çok ama çok güzel ülke. her şeyden önce dört tarafı denizle çevrili ki, bu deniz aşığı olan benim için önemli. ülkenin hemen her yeri yemyeşil, zaten "yeşilin hiç görmediğiniz tonlarını burada göreceksiniz" diye de bir söz var. hiç bir yerde görülemeyecek hayvanlar orada yaşamın doğal bir parçası. outdoor aktivite konusunda dünyanın en zengin ülkelerinden biri, belki de birincisi. insanları genel olarak dost canlısı ve hayat sürekli çalışmaktan ibaret değil. ekonomisi düzenli, dünyadaki hareketlilikten pek etkilenmiyor ve işsizlik oranı şu anda %6 ki bu aslında onlar için yüksek bir değer.

sözün özü, herkesin en az bir defa görmesi gereken şahane bir yer gerçekten.

vibrasphere

Yaptıkları müziğin belli bir türle sınırlandırılması doğru olmayan, müzik dünyasından erken kopmuş isveçli grup. bu müzikte ambient havası da vardır, trance de. hatta kimi parçaları chillout kategorisinde bile değerlendirilebilir. eserleri arasında kişisel favorim tierra azul'dur, istisnasız her gün en az bir defa dinlerim bu muhteşem parçayı. manzanilla, mountain lake, ensueno, breathing space vibrasphere dünyasına girecekler için önereceğim diğer eserler.

alexander alekhine

en büyük satranç oyuncusu denince akla genel olarak fischer, capablanca veya kasparov gelse de benim oyunlarını çalışmaktan en fazla keyif aldığım satranç oyuncusudur. soy ismi alekayn diye okunur. diğer pek çok satranç şampiyonunun aksine satranç alanında geç sayılabilecek bir yaşta olgunlaşmış, ama bu düzeyini çok uzun bir süre korumuştur. Reti ve Bogoljubov'a karşı unutulmaz oyunlar oynamış olsa da kariyerinin zirve noktası yenilmez olarak görülen Capablanca'yı yenerek 1927 yılında ilk kez dünya şampiyonu olmasıdır. 6 galibiyete ulaşan ilk oyuncu şampiyonluğu kazanacaktı ve kendisine yöneltilen "capablanca'yı 6 kez yenebilmek sizce de zor değil mi?" sorusuna "evet bu zor görünüyor, ama Capablanca'nın beni 6 kez yenmesi çok daha zor görünüyor" demesi kendisine olan güveninin göstergesidir. aslında capablanca'nın doğuştan gelen satranç yeteneği olarak daha üstün olduğunu kabullenmiş ve onu yenebilmesinde insan psikolojisini çok iyi bilmesinin önemli bir etken olduğunu iddia etmiştir.

alekhine satrancı bir oyun olarak değil, bir sanat olarak görmüştür(böyle düşünmekte haklıdır da). varlıklı bir aileden gelen, dört dili konuşabilen, hukuk doktorası yapmış biridir ama yaşamında önceliği her zaman satranca vermiştir. satrançta her zaman yenilikler aramış ama kombinezonlara dayalı stilini hep korumuştur. öyle ki, fischer bile alekhine'ın oyununun kendisine çok karmaşık geldiğini söyler. inanılmaz bir hafızası vardır. bu hafıza sayesinde körleme satrançta da çok başarılı olmuştur. bir keresinde 28 oyuncuya(ki bunların hepsi belli bir düzeyin üstünde oyunculardı) karşı oynadığı körleme partide 22 galibiyet, 3 beraberlik, 3 yenilgi almıştır.

yaşamındaki tüm bu başarılara rağmen son zamanlarını büyük bir yalnızlık ve çaresizlik içinde geçirmiş ve 53 yaşında halen dünya şampiyonu iken Portekiz'de bir otel odasında esrarını koruyan bir şekilde ölü bulunmuştur. dünya şampiyonu iken ölen ilk ve tek oyuncudur.

satranç

bilim ve sanatın kesişim noktalarından biri. bir oyundan çok ötesi, bambaşka bir dünya. tüm ilk okullarda seçmeli ders olması gereken, insanın ufkunu açan, ona sabırlı olmayı, plan yapmayı öğreten, hafızasını geliştiren ve kişiliğini olgunlaştıran, hintlilerin dünyaya büyük bir armağanı.

satranca yeni başlayanlara veya satranç bilgisini tazelemek isteyenlere youtube'ta mato jelic adlı hırvat abimizin videolarını izlemelerini tavsiye ediyorum. son zamanlarda stilini biraz değiştirse de başlangıç ve orta düzeydeki oyuncular için çok yararlı bir kaynak. bunun dışında daha üst düzeylerdeki oyuncular için chessnetwork, kingscrusher, powerplaychess ve ymchessmaster kanalları önerilir.

matematik

bana göre müzik ve satrançla beraber hayattaki en güzel üç şeyden biri. gerçekten de matematikle uğraşmanın verdiği keyfi verebilen pek az şey var. malesef ki okullarda öğretildiği şekliyle pek çok kişi için "gereksiz, sıkıcı, iğrenç ders" konumunu koruyor.

malesef ki türkiye'de bir türlü hak ettiği değeri görmedi matematik. amerika'da üç veya dört sene önce yapılan bir araştırmaya göre 200 meslek arasında matematikçi olmak(akademide veya endüstride) birinci sırayı almış. ülkemizdeki değeri ise yerlerde sürünüyor. ders programlarının çok yönlü olmamasından ötürü matematik mezununun özel sektörde hem yeteneğine uygun, hem de maaşı iyi iş bulabilmesi zor. üstelik kpss atamalarında da matematik mezunlarına sınırlı sayıda bir kadro açılıyor.

somuç olarak matematik mezunu biri olarak matematiği çok sevmeme rağmen eğer yurtdışında doktora yapılmayacaksa bu bölümün yazılmasını tavsiye etmiyorum. bunun yerine mühendislik veya iktisat okunup matematikle yan dal veya çift ana dal yapılabilir.

leonhard euler

tüm zamanların en büyük matematikçisi ünvanını fazlasıyla hak eden çok büyük bir insandır. isviçre'nin dünya tarihine en büyük katkısıdır aynı zamanda. paul erdös'ten sonra matematik alanında en fazla makale yayınlamış kişidir. ki burada yayınlarının niceliğinden ziyade niteliğine bakılmalıdır. kendisi sonsuz serilerden sayılar teorisine, diferansiyel denklemlerden çizgeler kuramına(graph theory) birçok farklı alanda araştırma yapmış ve bu alanların her birine önemli yenilikler getirmiştir. öyle ki, kendisinin adının verildiği pek çok sayı, denklem ve matematiksel yapı bulunmaktadır.

bütün bu başarılarını daha da inanılmaz yapan şey, euler'in 28 yaşında sağ gözünü, 58 yaşında ise tüm görme yeteneğini kaybetmesi ve buna rağmen azmini kaybetmeden çalışmalarına devam etmesidir. kendisinin tamamen kör olduktan sonra bile haftada bir makale yazdığı bilinmektedir. bunu yapabilmesinde sahip olduğu muhteşem hafızanın da büyük payı vardır. hemen her şeyi, örneğin yıllar önce okuduğu bir kitabı bile tam olarak aklında tutabildiği rivayet edilir.

döneminin bir diğer büyük matematikçisi pierre laplace kendisi için şöyle demiştir: "Euler'i okuyun, o hepimizin de ustası."

kpss

açıkçası hayattan fazla kopmadan da düzenli çalışılarak genel kültür - genel yetenek kısımlarının yapılabileceğine inandığım sınav. tabii burada sayısal kökenliler için konuşuyorum. genel yetenek kısmından en az 50 net yapılacağını varsayıyorum. coğrafya bilgileri de yıllar geçse de fazla unutulmayan bilgiler. ancak tarih için aynı şeyi söylemek zor, gerçekten çok ince detay soruları sorulabiliyor. vatandaşlık kısmı için de aynı şey geçerli. güncel bilgiler kısmı internette düzenli gazete okuyarak bile halledilebilir. yani kısacası B grubu kadrosuna yerleşmek isteyen sayısal kökenli kişinin tarih ve vatandaşlık konularına yoğunlaşması mantıklı olacaktır. kalan 4 ay az gibi görünse de donanımı olan bir aday için yeterli bir süre, motivasyon kaybedilmesin yeter.

yds 2014

13. 2014 yılı nisan ayındaki sınavın geçtiğimiz yıl sonbahar ayında yapılan sınava kıyasla biraz daha kolay olmasını beklediğim sınav. öyle de olmalı, sonuçta KPSS gibi insanların birbirlerine karşı yarıştığı bir sınav değil. yine de ingilizcesi belli bir düzeyde olan herkesin yeterli puan alabileceğini düşünüyorum. memurlar. net sitesinde hemen her hafta değişik kurumların deneme sınavları yayımlanıyor, hazırlanan adayların bunlara göz atmalarını tavsiye ederim.