bugün

entry'ler (325)

türkiye futbol federasyonu

http://macbitsinoyle.blog...-durusu-ve-karakteri.html

galatasaray

http://macbitsinoyle.blog...-durusu-ve-karakteri.html

papazincayiri isimli blogda yayınlanan 'galatasaray karakteri bu mu?' başlıklı yazıya cevaben yazılmıştır.

türkiye futbol federasyonu

türk futbolunu kaosa sürükledikleri, bu yüzden lig başladığında yaşanacak vahim olayları öngördükleri için, sorumluluğu birilerine yükleme çabasındaki kurumcuk.

''bu sorumsuz davranışın sonucunda türk futbolunun ve değerli tüm kulüplerimizin göreceği zararın ve nahoş olayların, bu açıklamaları yapanların sorumluluğunda olduğunun bilinmesini tarihe not düşeriz. ''

açıklamanın küçük bir bölümü olan bu pasaj dahi, federasyonun acizliğini görmeye yetecektir. yaşanacak olayların önüne geçemeyeceğini beyan edecek ve bunun sorumluluğunu tek bir kulübe yüklemeye çalışacak kadar zavallı olduğunun beyanıdır.

hemen bir önceki açıklamaya yani meşhur basın toplantısına dönelim ve etik kurul raporundan okuduğu pasajı hatırlayalım.

''kurulumuz dosya içeriği ile sınırlı olarak yaptığı inceleme ve değerlendirmeler sonucunda kanaat oluşturmaya yetecek düzeyde kanıt bulunan bazı müsabakalardaki eylemlerin; ilgili kişiler ve kişilerin eylem ve davranışlarının kulüpleri izafesi mümkün olduğu durumlarda spor kulüpleri bakımından şike, şikeye teşebbüs, teşvik primi veya teşvik primine teşebbüs oluştuğu kanaatine ulaşmış, bazı müsabakalar bakımından ya da olaylarda adı geçen kişiler açısından ise kanaat oluşturmaya yetecek kanıt bulunmadığı şeklinde görüş bildirmiştir.''

şimdi etik kurul raporundan okuduğu bu pasaja göre bazı maçlarda şike yapıldığı kanaatine varıldığı net biçimde belirtilmiş. bu rapora rağmen sen delil yok diyerek işin içinden çıkacak kadar tarafsın demektir. aynı zamanda karar alamayacak kadar aciz.

hal böyleyken, pişkinlik edip yaşanacak olayların sorumluluğunu galatasaray kulübüne yüklemeye çalışmak en hafif tabiriyle aymazlıktır.

hüsnü güreli

http://webtv.sabah.com.tr...sikede-soke-edecek-sozler
37. saniyedeki delil kelimesini sadece ben mi duyuyorum. sonuç kelimesinden bir önceki kelime delil.
birde dalga geçer gibi yabancı sayısının yükseltilmesi kararına bağlanmaya çalışılıyor.

27 temmuz 2011 konya ılgın depremi

Konya da olabilecek en büyük deprem.
Marmara fayıyla uzaktan yakından ilgisi olmadığı için, olası istanbul depreminin tetikçisi de olamayacaktır.
yani, öncü deprem çığırtkanlığı yapamayacaksınız. üzgünüm.

google plus

google ın sosyal paylaşım sitesidir.
sadece davetiyeli üyelik sistemiyle merak uyandırması pazarlama başarısıdır. herkese açık olsaydı merak uyandırmaz ve bu denli ilgi görmezdi.

neymiş bu google plus? ben neden giremiyorum? diyen yazarlarımız olursa, mesaj yoluyla mail adreslerini ulaştırdıkları takdirde davetiye yollayabilirim.

coca cola yazısının tersinden okunuşu

(bkz: yecüc mecüc)
(bkz: bokunda boncuk aramak)

erkeğin aşık olduğunda yaptıkları

ellerinin fazla gelmesi. ellerini koyacak yer bulamaması.

abdullah gül

twitter da şöyle bir fotoğraf paylaşmıştır.

http://twitpic.com/4dv4fm/full

(bkz: robinson crusoe ve cuma).

türkiyenin almanya gibi kalkınamamasının nedenleri

üretime değil tüketime bel bağlamak. Alışveriş merkezi, gökdelen, restoran gibi tüketime yönelik merkezlerinin açılışlarında gövde gösterisi yaparak, halkı tüketime teşvik etmek. ülkede ilkel tarım sürerken binlerce ziraat mühendisinin işsiz kalması. ziraat mühendislerinin yeterlilikleri ayrı bir konu elbette. üreticiye destek olunmadığı gibi onlarca zorluk çıkarılması. avm açmanın fabrika açmaktan kolay olması. Ekonomiyi sıcak paraya bağlamak.

üretimi kısıp ekonomiyi sıcak paraya bağlamak sizi bir adım bile ileriye taşımaz. kısaca sağlam ekonominin temeli üretime dayanır. (bkz: çin)

ılgın olut

Yeterince kasarsak bir gün hepimizin yazar olabileceğini göstermiştir bana.

yazarların üniversite hayatından öğrendikleri

Yalnız olduğunuzu öğrenirsiniz.

Kardeşim dediğiniz insanlarla çıkarlarınız çatıştığında, nasıl hayvana dönüştüklerini görürsünüz.

insanların bencilliklerinin esiri olduğunu görürsünüz.

Baskı altında büyümüş insanların aile baskısından kurtulduğunda nasıl dönüştüğünü görürsünüz.

Kimseye güvenmemeyi öğrenirsiniz.

insanlar öyle güzel rol yaparlar ki, gerçeklerle yüzleştiğinde hassiktir lan dersin.

Elbette insanlarda vardır. Ama karşınıza ya hiç çıkmamıştır ya da bir tane çıkmıştır. iki olma ihtimali sıfıra yakındır.

insanların aşk dediği şeyin aslında arzularını ve egolarını tatmin etmekten başka bir şey olmadığını anlarsınız. Ama ben Ahmet i çok sevmiştim ya diye zırlar bir de bunlar. Oysa ki memleketlerinde Ahmet in bir yedeğini bulundururlar her zaman.

Size katacak bir şeyi olmayan insanlardan uzak durmayı öğrenirsiniz. Bir şeyler öğrenebileceğiniz insanlarla birlikte olmaya çalışırsınız. Öyle birileri çıkmazsa karşınıza dert etmemeyi öğrenirsiniz. Çünkü okunacak, görülecek, öğrenilecek çok şey vardır.

Kitapların verdiği müthiş hazzı öğrenirsiniz.

inandığı değerleri olan, onlarla var olan, karakteri oturmuş kimse yok mu diye çığlık atasınız gelir.

At gözlüğüyle bakan akademisyen mi olur la? diye düşünürken onlarcasını bir arada gördüğünüzde mal olursunuz. Geleceğe dair karalar bağlamışken bir kaç sağlam akademisyen görür rahatlarsın.

Her şeyi bilen insanlardan uzak durman gerektiğini öğrenirsin.

Öğrenmenin sonsuz olduğunu öğrenirsin.

17 şubat 2011 beşiktaş dinamo kiev maçı

türklerin ukrayna takımlarıyla imtihanı. her yıl bir takımımızı elerken; bu sene çıtayı yükselterek, ikiye çıkardılar.

hafızalarımızda yalnızca güzel kadınlarıyla yer etmeyecek artık ukrayna.

sözlük yazarlarının garip takıntıları

kaldırım taşlarının çizgilerine basmadan yürüme.
merdivenleri sayma.

kütüphanede masturbasyon skandalı

hatun kişisinin çığlık atması çok acayip. pipisi sıradışı olmalı.

hangi akla hizmet masturbasyon için kütüphaneyi seçti acaba. hiçbirşey bilmiyorsan, tuvalete geç. insanları korkutmaya ne hakkın var.

barcelona türkiye liginde olsa olabilecekler

-sertlikten yakınırlardı.
-sezon sonunda messi mersin idman yurdu na kiralanırdı.
-xavi ve iniesta bucaspor a bedava kiralanırdı.
-pique kelepçeli partilere katılır, telegol gündemini oluştururdu.
-puyol un kaptanlığı tartışılırdı.
-guardiola nın futbolu bilmediği söylenirdi.
-ibb ye yenilirlerdi.
-messi yerden kalkamazdı.
-hakemlerden yakınırlardı.
-90000 kişilik stada 30000 kişi giderdi.
-bilet fiyatları el yakardı.
-başbakan: 'ben yaptım' derdi.
-toki başkanı: 'sandro rosell bize geldiğinde acz içindeydi' derdi.
-yine yandaş bir yetkili de çıkıp: 'o stattakilerin babaları belli değil' derdi.

hicbiseyebosunaiclenmeyenadam

yozlaşmış kültürün, popülist temsilcisi. silik olmamasından anladığım kadarıyla, zall ın ruh ikizi.

et tavuk ve balık saçmalığı

(bkz: et ve balık kurumu)

defne joy foster in ölmeyip öldürülmesi

otopside darp izine rastlanmış mı? diye sorarlar adama. başka birşeye bakmaya gerek yoktur. darp izine rastlanmışsa incelenir.

benim fikrim; bazıları hıncal usülü reklam peşinde. iyi ama bir hıncal değil diyorum.

öyle bir geçer zaman ki

bugüne kadar, dizinin en aklı başında adamı sandığımız 'balıkçı' da psikopat çıktı. adam rus ruleti oynuyor lan.

bu arada ali kaptan viski şişesinin dibini görüp evin yolunu bulabiliyor. hassittir lan diyorum sana o bir şişe viski varya; benim diyen alkoliği olduğu yere yığar. döt olursun döt. sabaha kadar şirinleri görürsün.