entry'ler (385)

diyarbakır surları

radikal gazetesinin haberine göre, sur üzerindeki süslemeler çeşitli mezopotamya uygarlıklarına ve yakındoğu uygarlıklarına aitmiş. Bunların hangi uygarlıklar olduğunu söyleseler de bizde bilsek. yalan yanlış yorumlanmasa.
http://www.radikal.com.tr...1123668&CategoryID=77

sol gazetesi

güzel bir satış rakamı ile ilerliyormuş, tebrikler; ancak gazete boyutu biraz fazla büyük gibi, bir de kültür sanat ile ilgili daha fazla haber olabilir.
not: onlar daha iyi bilir.

celalettin güvenç

yakın zamanda akçakale'ye düşen top mermisinin ardından " korkulacak bir şey " olmadığını söyleyen; ama kendisini yine bir top mermisinin yalanladığı ve 5 kişinin öldüğü şanlıurfa valisi.

burak yılmaz

bu işin kendini yerlere atarak, yakaları cantona gibi kaldırarak, saçlara faça atarak olmayacağını bize gösteren forvet çakması.

2 ekim 2012 galatasaray sporting braga maçı

burak yılmaz trabzon'a geri dönsündür.

2 ekim 2012 galatasaray sporting braga maçı

lütfen lütfen emre kullanmasın duran topları.

2 ekim 2012 galatasaray sporting braga maçı

ilk yarı pozisyon yok, umarım koskoca cl ligini böyle bitirmeyiz.
not: aydın girdi, maç bitmiştir. umarım aydın yanıltır beni de bir şeyler yapar.

2 ekim 2012 galatasaray sporting braga maçı

burak'ın saçma sapan dönüşleri, emre'nin beceriksiz ve kuvvetsiz ortalarını, amrabat'ın amatörlüğünü üzülerek izleyebilirsiniz.

alex de souza

aykut kocaman'ın başını yediği adam.

sol gazetesi

kemal okuyan'ın aykırı sorular söyleşisinde bahsettiği çizgiden devam ederse gerçekten okunası olacaktır.
pazartesi bayilerde olacağız.

hayvanlara ölüm yasası

hayvanların, ki insanda bu kategoridedir, yaşam alanı zaten sokaklardır. evcil hayvan denen saçmalıktan ne zaman kurtulacak bu millet anlaması zor. bırakın hayvanları sokaklarda istedikleri gibi dolaşsınlar. yazıktır günahtır be.

phorm

donunuza kadar giren şirket.

ttnet

phorm adlı casus şirketle anlaştığı ve tüm ttnet kullanıcılarının bilgilerini, gezindiği siteleri, yazdıklarını, bilgilerini ttnet' e para ödeyerek aldığı söylenmektedir. birgün gazetesi konuyla ilgili gün itibariyle güzel bir paylaşmıştır. yani bundan böyle fişlenmek çok daha kolay. bu şirket daha önce abd ve ingiltere'de de çalışmalar yapmış ve cia gibi kurumlara vatandaşların bilgilerini satmıştır.

abdullah öcalan

şimdi burada bu adama küfür etsem, hükümet ya da ne bileyim hükümet benimle neden uğraşsın, herhangi başka bir devletle ilintili şahıs ya da kurum bana dava açar maçar, utancımdan yerin dibine geçerim. küfür ettiğim için değil sakın yanlış anlaşılmasın, böyle bir olaya şahit olduğum için. o yüzden küfür etmiyorum; ama içim içinizdir.

istanbul a ilk kez geleceklere tavsiyeler

gelmesinler, bu güzel ülkede görülecek binbir türlü yer var. geleceklere sesleniyoruz: lütfen gelmeyin.

türkiye nin bölünmesini isteyen türk

(bkz: ayrılıkçı türkler)

pkk nın uyuşturucu gelirlerini artırması

tayyibin sesinden: durmaak yooooooook, yola devam.

25 eylül 2012 tunceli de patlama

askere gitmek bu ülkede bir namus meselesi gibi görülür, ona göre değer verilir, ona göre askere gidenler uğurlarnır, usulünce ağırlanır, saygı görür. bu noktada sanırım katılsak da katılmasak da gerçekler budur; ama bu mnakodumun yerinde artık ne askere saygı kaldı, ne askerin bir önemi kaldı, ne namus ne ar ne hicap hiçbir şey kalmadı. Parası olan milletvekili oldu, mafyacı olan, çeteci olan, terörist başı olan vekil oldu; ama esas olan halil'e, ali'ye, mehmet'e, ismail'e, emre'ye ve daha nicelerine oldu. Soruyorum bu nasıl bir genelkurmay ki göz boyamaktan başka bir işe yaramaz, bunlar nasıl vekil ki askerini korumak için kendini siper etmez, müdahale etmez, ses çıkarmaz. Şimdi son kez bu entryi okuyanlara soruyorum: bu insanlar askere nasıl gitsin? kime askerlik yapsın? nasıl namus meselesi olarak gördüğü işi inanarak yerine getirsin?
not: ulan şimdi bir de bordo klavyeli falan dersiniz sinirlerimi hoplatırsınız,o yüzden bir süre yokum.

leyla ile mecnun

lastikçinin telefonunun zil sesi için bile izlenir bu dizi.

21 eylül 2012 istanbul da duyulan enteresan ses

gebze de duyulmamıştır, duyulsa diye beklemekteyiz.