entry'ler (1112)

zall dan muhteşem kareler

bu resme baktıkça evrimin doğru olduğuna bir kez daha inandım.
zall, bilim dünyası sana çok şey borçlu o burun delikleri bizlerin insansılardan türediğinin makro kanıtı.Morfoloji seninle gurur duyuyor zall. *

evren sonsuzdur

aristoteles modeli olarak adlandırılan evren tasviridir. evren gerçekten sonsuz mudur burası meşhul ama bir başlangıcı olduğu tartışmasızdır.

ölmeye yakın olunan anlar

(bkz: sekerat)

8 mart dünya emekçi kadınlar günü

mutluluğu, hüznü, paylaşmayı, şefkati bağlılığı kısacası zıttı ile bilinen her şeyi yani hayatı anlamlı kılan en değerli en kutsal varlıkların günü.
her gününüzde değer görmeniz dileği ile kadınlar gününüz kutlu olsun hanımlar. *

ihsan eliaçık

kendisinin klasik bir modernist olmadığını düşünüyorum. islam alemindeki sorunların çözüm yolları konusunda haklı tespitleri var ve gerçekten ilmi derinliği olan biri. en azından eren erdem gibi zırcahil değil bir şeyler öğrenebilirsiniz kendisinden. davasında da samimi biri.

ancak ritüeller konusunda biraz ayrılığa düşüyoruz kendisi ile. kurban şaman geleneğidir demişti. bakacak olursak hint dinlerinden, paganist kültürlere kadar tüm inançlarda kurban geleneği var. şamanizm zurnanın son deliği daha kadim kültürlere nazaran.
kurban kur'an'da çok açık bir hüküm ile gelmiş emirdir. kur'an'da kendisinin bahsettiği gibi infak unsurları vardır kurban da bunlardan biridir. yani kurban kesiyor olmanın sosyal bir yönü vardır. elbetteki bunu toplumun selameti ve allah'ın rızası için yaparsınız ancak kurban şaman geleneği deyip işin içinden çıkmak kur'an'i gerçeklerle örtüşmüyor. namazın ayin, bir ritüel olduğunu bilmek için ilahiyat bitirmeye zaten gerek yok. namaz da kur'an'ın açık hükümlerinden biridir.

kendisi islam'ın sosyal yaşantıya dair emirleri ile bireysel hükümleri arasında dengesiz çıkarımlar yapmaktadır. hani sadece namaz kılın kendinizi kurtarın sizden hariç kim açlıktan geberiyorsa mühim değil namaz sizi kurtarır diyenler var ya, işte ihsan eliaçık bunların tam tersi hareket eden ama aynı hataya düşen biridir. ''infak edin infak edin!'' tamam eyvallah da bu dinin hiç mi bireysel yönü yok? ihsan eliaçık'ın demesi gereken şey şayet sen tok iken komşun aç ise kıldığın namaz seni tatmin etmemeli eksik görmelisin.
ne düşkünü doyurmaktan imtina göstermeli ne de sana emrolunan namazdan demelidir. işte o zaman bir denge kurmuş olacaktır.
elbette ahlaksızlıktan alıkoymayan namaz sadece felaket getirir ancak 10 ahlaksızın namazının derdi tüm ümmeti gerecek değil ya?

mesele sadece infak etmek ya da kendi deyimi ile ''paylaşımı bölüşümü'' sağlamak ise mazdekçiler bizden daha müslüman demektir o halde.
zaten kendisi orta çağ'da yaşıyor olsa idi büyük ihtimal karmatilere falan katılırdı. bizi onlardan farklı kılan bazı unsurlar olamlı, yaşam biçimi, etik anlayış, itikadın fiili yönü, bireysel ibadetler gibi.

ihsan hoca'nın nazarından gidersek cennet komünistten geçilmeyecek demek ki.

kur'an'daki kavramları hamur gibi yoğurarak bir yere varılmaz. salat yani bizim namaz olarak bildiğimiz kelimenin kökü destekleme/gayret/dua/yakarış gibi birden fazla anlama gelmektedir ve cümlenin siyakına göre farklı anlamlar kazanır. mesela türkçedeki ''yüz'' kelimesi gibi düşünün. cümlenin anlam akışına göre birden fazla mana ifade eder, işte salat'da böyledir.
ihsan hoca'nın kur'an'daki semantik alanları kendi anlam grupları içinde kullanması gerekmektedir. kendisi siyasi-sosyal görüşüne uygun bir kur'an tefsiri manipülasyona açıktır. geçmiş dönemdeki manüpile çalışmalarına kızarken kendisi de aynı hatalara düşmektedir.

bunun haricinde saygı duyduğum biridir ve düşüncelerine değer veririm kitaplarının okunmasını da tavsiye ederim.
ayrıca şu antikapitalist müslümanlar adlı bir grup var ya, bayağı komik olanları. ihsan hoca ses getiren biri olduğu için yanında takılıyorlar ama ihsan hoca'nın da onları ciddiye aldığını sanmıyorum.
bir tanesi ''camiden çıkıp marks tartışıyoruz'' falan demişti. bayat marjinallik bu işte.

eren erdem ya da nihat hatipoğlu dinleyeceğinize ihsan hoca'yı dinleyin tavsiye ederim.

fethullah gülen

türkiye garip bir ülke.
ergenekon davalarının ayyuka çıktığı dönemde kendierini 68 kuşağı olarak adlandıran moologcu takımı kendilerine zamanında işkenceler eden askerlerin avukatı kesilmişti. bir anda ulusalcı olmuşlardı, hatta 1970'lerde elitist ve halkçı olmadığını savundukları atatürk'ün en büyük savunucusu olmuşlardı. atatürkçülerle düşüp kalkmışlardı.
şimdi ise chp'ye bakar mısınız, tam bir şakirt partisi haline gelmiş durumda.

aynı grup 1 yıl kadar önce fethullah'a söverken şimdi ise saf değiştirmiş gibi görünüyor. yakında fethullah'a ''hoca efendi'' derlerse şaşırmam. ne de olsa burası türkiye.

fethullah'a gelince... kendisi islam ümmetinin bir ferdi değildir asla ve asla olamaz. bunu 17 aralıktan öncede savunuyordum, yıllar yıllar öncesinde de. 17 aralık dolayısı ile yaptıkları ise kendisinin iç yüzünü ortaya çıkaran küçük bir örnek.

allah çiftliğine ateşler salsın.

alevi ve kürt bir adama oy veren sünni yavşaklığı

mezhebe meşrebe göre oy devşireceksek nerede kaldı bizim demokrasi çığırtkanlığımız. yahu ciddiye alıp ne diye cevap vereceksin ki?
en iyi hizmeti bir gayri müslim getirecek olsun gider oyumu ona veririm bu mudur sorun?

bir de alevi kürt ermeni dönmesidir muhabbetini geçin arkadaşlar allah aşkına, herkes köken aldığı yerden mutlaka dönüş yapmıştır özellikle anadolu halkı için yazıyorum bunu. gerçekten ermeni olsunlar ne olur? siz halen daha kalu bela'dan beri müslümanız hikayesine inanıyorsanız çok yanlış gelmişsiniz. türklerin islam'ı tanımadan önceki en etkin inançları gök tengri dini ve maniheizmdi. ne değişti şimdi? tabi aranızda şamanizmi halen daha din sanan cahiller de var. bir de bektaşi tarikatını alevi bir tarikat sananları da tabi ki. hani yeniçeriler bektaşi tarikatına mensup ya dolayısı ile osmanlı alevi iken sünni olmuşmuş. bırakın bu geyikleri allah aşkına, size bir şey katmaz bunlar.

ayrıca aranızda türklerin özü sünnidir sözüne balıklama atlayanlar da olmuş. türk'ün özü müslüman mıydı ki sünni olması kaldı? türklerin islamiyeti tanıdığı ekol sünni inancı ve ismailiyye mezhebidir yani gulat ı şa bir unsur. maturidilik diye bir gerçek var. serahsi gibi bir adam var.
türklerin islamiyeti çoğunluk olarak alevilerle tanıdığı bir dönem hiç olmamıştır. ''çaldırandan önce alevi idik sonra sünnileştik'' diyen biri katıksız cahildir. sadece göçebeler arasında ismaili dailerin etkisi görülmüştür o da çok az sayılardadır. şah ismail zurnanın son deliği, nitekim safeviyye şafii meşrep bir tarikattı. tarih geriye doğru yürütülemez, bu türkçü takımının cehaletine diyecek laf bulamıyorum.
ayrıca bir insan hem alevi hem kürt olabilir. eğer olamıyorsa alevilik islam değildir önermesi ortaya çıkar. alevilik o zaman etno-dinsel bir hal alır, yahudilik gibi.

boş işler yerine daha ciddi şeylerle uğraşın. memleketin sizlere ihtiyacı var.

söylemesi zevkli futbolcu isimleri

(bkz: prekazi)

abdullah öcalan

türkiye'nin bağımsız olmadığını ispatlayan terörist. başkalarının ağzına bakmayan ülke olaydık bu kekonun mezarında ot bitmiş, o otu inek yemiş, inek dağa kaçmış, dağ yanıp bitip kül olmuştu neredeyse.
ah ulan ah sana saddam gibi adam lazımdı esasen.

en iyi korku filmleri

(bkz: korku seansı)

hakikaten enfes.

israil

o kadar müslüman devletin arasında at koşturan ve müslümanların bir olup da kanlarından boğmaktan aciz olduğu katil bir devlet. senaryoyu tersine çevirelim, bir müslüman devletin etrafında bu kadar yahudi devletler var olsa ne olurdu? elbette haritadan silerlerdi. ikilemde kalıyor insan, bizim müslümanlara mı kızsak yoksa bu şer çocuklarına mı?

seni yerle bir etmek yerine birbiriyle savaşan müslümanlar ile sana binlerce kez lanet olsun israil, allah'ın laneti üzerine olsun.
dilerim tüm varlığın ile bir gün o pis kanında boğulacaksın. o pis kanınla kirlettiğin toprağa gömülmeye hak bile bulamayacaksın.

hasidik yahudiler, kadınlar, çocuklar ve düşkünler ve yaşlılar haricinde tek bir yahudinin o topraklarda yaşam hakkı olmadığını düşünüyorum.
şayet islam dünyası bir gün ayrılıklardan vazgeçip israili yok etmeye karar verirse el kaide ve hizbullah hangisi olursa olsun fiili olarak katılıp bu necis ülkenin hayvandan daha aşağı yaratıkları ile savaşmaya seve seve gideceğim. rabbim o günleri nasip etsin ardımda bıraktığım ailemi hiç var olmamışlar kabul edip tüm geçmişimi silerek oraya gideceğim. rabbimden tek dileğim budur hayata dair.

kainatın efendisi

hz.peygamber değildir, allah'tır. bu sözü peygambere isnad etmek tevili olmaksızı şirktir.

hz muhammed e laf ettirmeyen güruh

hakaret etmek ile eleştiri getirmek arasındaki farkı çözememek ciddi bir sorun. çocukluğa inmek gerek.
soru sorarsan cevabını alırsın, seni ne kadar tatmin eder o sana kalmış. hakaret edersen diyecek bir şey zaten kalmıyor.
cevabını veremediğim sorulara açıkça bilmiyorum diyorum. ama hakarete verecek bir cevabım maalesef yok.

kureys

(bkz: kureyş/#23056877)

kureyş

hz peygamberin mensup olduğu kabiledir. mekke'deki en güçlü ikinci kabileydi, diğeri ise ümeyye oğulları yani emevilerdi.
islam öncesi dönemde olduğu gibi islam sonrası dönemde de iki kureyş ailesi çatışma halinde olmuştur ve malumun ilanı emeviler bu savaşta galip gelmişlerdir, ta ki mevali unsurların yardımı ile emeviler yıkılıp abbasiler gelene kadar.

bu kabileyi ilginç kılan şey peygamber'in ölümünden sonra kendilerini seçilmiş, seçkin bir kabile gibi görmeleri öyle lanse etmeleridir.
mesela meşhur halifeler kureyş'tendir hadisleri vardır;

--spoiler--
Kureyşten iki kişi kaldığı müddetçe bu iş ( hilafet işi ) kureyşten ayrılmaz
--spoiler--

hatta ve hatta,

--spoiler--
Kıyamet vuku buluncaya kadar hilâfet Kureyştendir
--spoiler--

her ne kadar bu tür saçmalıkları geçmiş dönem islam alimleri peygamber'in gaybı bilmesi şeklinde tevil etmişlerse de kur'an'ın ruhuna çok açık biçimde aykırı olan bu söz sahih senetli geliyor olsa bile sahih senetli iftiralardan biri olduğu barizdir.
bu sözleri kabul ettirebilmek için cedel yapan bazı islam alimleri çok açık biçimde arapçılık dolayısı ile ırkçılık kokan bu rivayetler konusunda bu sözleri ırkçılık olarak addedenlerin dolaylı yoldan peygamber'in arap olması dolayısı ile haşa allah'ın da ırkçılık mı yapmış olduğu varsayımına varabilme tehlikesi olduğunu öne sürerek insanları susturmaya çalışmışlardır.

yani halifeler kureyş'tendir saçmalığını kabul etmiyorsan, haşa allah peygamber'i araplardan gönderdi diye allah'a ırkçı demiş oluyormuşsun. işin türkçesi bu.

tabi ki bu da sistem yalakası sahtekar alimlerin o dönemdeki tevillerinden biri. ancak bu tevilleri küfürdür. bu kaçınılmaz bir gerçek.

Bugün bile Müslüman dünyanın teolojik anlamda en önemli sorunu, din-siyaset ilişkisi konusunda bulunmaktadır. peygamber'in ölümünden bugüne değin süren sorunların temelinde mehmet said hatipoğlu hoca'nın kitaplaştırdığı ve mükemmel biçimde irdelediği ''hilafetin kureyşliliği'' meselesidir. okumanızı tavsiye ederim.

hilafet neden kureyşlidir? kureyş'i ayrıcalıklı kılan nedir? peygamber'in varlığı mı, arap olmaları mı? peki ya hilafet nedir? var olmak zorunda mıdır, dinin esasından mıdır? ya kur'an'i temeli? sorulması gereken belli başlı sorular bunlardır, kısa yoldan kureyş aristokrasisi mevzusuna döner isek hilafetin ve halifelerin kureyşli olması mevzusu kur'an'ın ruhuna ve paygemberin uygulamasına tamamen aykırıdır.

kur'an zaten kabileci nesepçi algıyla bununla övünmekle ve bu yolla insanlara tahakküm etmekle savaşmak için gelmiştir. yıkmak istediği sisteme kendini ikame etmek için değil.

bir yanda,

--spoiler--
Ey insanlar, gerçekten, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler (şeklinde) kıldık. Hiç şüphesiz, Allah katında sizin en üstün (kerim) olanınız, takvaca en ileride olanınızdır. Hiç şüphe yok Allah, bilendir, haber alandır. (hucurat 13)
--spoiler--

diye kur'an bir yanda ise hilafet kureşylidir diyen araplar... bu büyük bir çelişki. ya kuR'an'ın bu enternasyonel denebilecek açık hükmünü kabul etmeli bu rivayeti çöpe atmalısınız ya da kur'an'ı bir kenara koyup geçmişin arapçıları ile cehennemi boylamalısınız. seçim sizin.

çünkü ayete göre nereli olduğunuz, kimin çocuğu olduğunuz hangi kabile olduğunuzun hiç ama hiç önemi yoktur. hani şu seyyid diye ortalıkta dolananlar var ya kendini peygamber evladı zannedenler. onlara öyle bile olsalar bunun kendilerine hiçbir fayda sağlamayacağını ısrarla anlatıyorum tabi ki anlamıyorlar.

kısacası bu rivayeti kur'an'a arz edersek yolda kalır. nitekim kur'an'a arz etmeksizin etik olmadığı da aşikar.

bu tip rivayetleri doğuran ana sebep abbasilerin başa gelmesidir. çünkü abbasiler emevi zulmüne karşı arap olmayan yani mevalilere umut vermişti onlarla birleşişp emevi hükümranlığını yıkmışlardı ve ardından peygamberin amcasının evlatları oldukları dolayısı ile hilafete en uygun kişilerin kendilerini olduklarını empoze etmek için hilafeti kureyş nüfusuna kaydetmişler, bu tip rivayetleri uydurmuşlardır.

bu film islam tarihinde ilk dönemlerden itibaren dönmektedir. haşimi emevi çekişmesinde medine döneminden dolayı olaya muhacir ve ensar'da katılmıştır. iş ilk önce muhacir-ensar aristokrasisi ile başlamıştır.

hz ali'nin muaviye'ye yazdığı bir mektup vardır, Nehc’ül Belağa’nın altıncı mektubudur ve çok manidardır hz ali şöyle der muaviyeye;

--spoiler--
Şüphesiz Ebu Bekir’e, Ömer’e ve Osman’a biat edenler, onlara biat ettikleri şekilde bana da biat ettiler. Orada bulunanların seçme hakkı olmadığı gibi, bulunmayanların da reddetme hakkı yoktur. Şura, ancak Muhacirler’e ve Ensar’a aittir; onlar toplanıp birisine uyar ve imam olarak nitelendirirse, bu Allah’ın da hoşnut olduğu bir iştir. Kim onların hükümetine razı olmayıp, kınayarak veya bidate uyarak onların işlerini terk ederse, onu geri çevirirler. Kabul etmezse, müminlerin yoluna tabi olmadığı için onunla savaşırlar ve döndüğü şeyin vebalini de Allah, onun boynuna yükler.
--spoiler--

görüldüğü gibi hz ali bile bir muhacir-ensar aristokrasisini içselleştirmiş vaziyettedir. şura suresi 38. ayete göre tüm müslüman halkların fikri alınması gereken bir konuda (çünkü islam o dönemde arap yarım adasından dışarı çıkmış farklı halkları egemenliği altına almıştı.) sadece söz sahibi muhacir ve ensar kabul edilmektedir.

bunun kur'an'ın dininde yeri yoktur.

not: ayrıca hz ali'nin muaviye'ye olan bu mektubu kendisinin diğer halifelerinhilafetini meşru saydığının göstergesidir. demek ki şiiler her zaman ki gibi haksızlar halifeler konusunda. ayrıca hilafet mevzusu farklı bir tartışma konusu bunu ayrı tutuyorum. ha bir de mektubun senedi hakkında tevile girişmektedir şiiler. çünkü genel olarak işlerine gelmeyen çoğu rivayetin senedi ile uğraşmayı severler. nec'ul belaga sizlerin kaynağı bu bir itiraf niteliği taşır ayrıca bu mektubun senedi de sahihtir. sahih olmasa bile mektuptaki mesaj oldukça açıktır. üzerine konuşmaya dahi gerek yok.

dolayısı ile kureyş kabilesinin ileri gelenleri (haşimiler emeviler hatta peygamber'in ailesine mensup olanlardan bazıları dahil olmak üzere) kendilerini seçkinler sınıfına alarak hilafeti kureyş'e tapulamaları dolayısı ile kur'an ile çatışmışlardır.

ayrıca islam'da hilafet diye bir mevhum yoktur bu roma ve sasanilerden özenilip islami kılıfa sokulmuş bir küfürdür.

kureyş islam tarihinde mühim bir kabile olmakla birlikte, peygamber sonrası dönemde islam dünyasının ''kutsal'' karargahı olarak lanse edilmesi, islam aleminin bugüne değin sorunlarının başlangıcıdır.

hayırsever iş adamı reza zerrab

(bkz: ah ulan rıza)

dinsizler bir çeşit haşerattır

dinliler bunu söyleyerek ne kadar insan oluyor merak konusudur. var mı bir ölçüsü?

not: elhamdülillah müslümanım.

rte nin amerikan askerlerine dua etmesi

insan düşündükçe çıldıracak gibi oluyor. katil bir devletin murdar askerlerine dua etmek nedir? elbette bu o dönemin diplomatik şartlarınca onların açısından gerekliydi. ancak tayyip erdoğan ileri ki dönemde koltuğundan olmak pahasına karşı koyabilmeli idi, en azından bir bilinç oluşurdu ama olmadı.
rtE'nin yüzüne ölene kadar çarpılacak olan en büyük hatalarından biri de bu.
tamam amerika milyonlarca masumu katletti ancak kaybettikleri hiç de azımsanacak gibi değil.
şükür ki çok ağır kayıplar verdiler ve vermeye de devam edecekler.

her zaman diyorum, şu anki arap baharı denen rezalet arap-islam dünyasının ırak'a olan iahnetinin acı bir bedeli. çünkü tarihten bu yana ırak ne zaman istikrarsız olmuşsa tüm arap coğrafyası da istikrarsızlaşmıştır. o yüzden tunus, suriye gibi yerlerde olanlara şaşımıyorum hatta olması gerektiğini savunuyorum. çünkü sizler ırak'a ihanet ettiniz el birliği ile hem de.

şimdi saddam size bir yerlerden imalı imalı gülüyor...

mustafa sarıgül ün vatandaş yumruklaması

--spoiler--
alkışlamayacaksan kaybol
--spoiler--

diyen bir tipten beklenir. adamdaki propaganda mantığına bak düğünlerdeki oturmaya mı geldin kafası var adamda.
şu siyasetçilerle bürokratların halkı kendi tebaaları olarak görmelerine anlam veremiyorum bunun ile alakalı ağır cezalar uygulanmalı esasen.

para ev araba önemli değil aşkım diyen kız

palavranın alasını atan kızdır. mübadele döneminde yaşamıyoruz, insan atar da biraz yavaştan atar. para önemsiz olur mu hiç?
kadınların bu aşırı ''her şeye göğüs geren bağrı yanık anadolu kızı'' pozuna da gıcık oluyorum. o yüzden 3 ayı doldurmadan mahkemelere koşup boşanmak için yırtıyorlar kendilerini.

yapamayacağı şeylerin sözünü veren insan kadar aptalını görmedim hayatımda. erkekler için de geçerli bu.