bugün
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız8
- icardi1905 silik olsun kampanyası20
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi17
- hamas bir terör örgütüdür16
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- icardi190527
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- vatandaşlık farkı alan otel24
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- futbolcu ismiyle nick almak11
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü12
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- artificialintelligence9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım10
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
entry'ler (725)
2. nesil yazar alımları açılmıştır.
son zamanlarda biraz durgun gibi. ama yine de candır can..
en sevdiğim üç sözlükten birisi. kaliteli bir ortamı var, güzel arkadaşlıklar da edinilebiliyor. sevdim ben. üstelik bukalemunlar da yok. daha ne olsun:
http://www.fenerbahcesozluk.net
http://www.fenerbahcesozluk.net
kalite olarak kesinlikle galatasaray sözlük'ün üzerindedir. en azından şimdilik. zaten bünyesindeki yazarların neredeyse tamamı ekşi sözlük kökenlidir.
http://www.fenerbahcesozluk.net adresinde yayın hayatına merhaba demiştir. şimdilik oluşma aşamasında gibi. ama oldukça kaliteli.
bir insan için iyi bir şey mi yoksa kötü bir şey mi pek bilinmeyen bir durum.
animatör olabilir.
son zamanlarda ekonomik durumunda gözle görülür değişiklikler gözlenmiş olabilir.
şu ana kadar pek çok sosyal psikoloji deneyinin ve tabii ki sosyal psikoloji filmlerinin, kitaplarının konusu olmuş hsatalık.
ve evet, maalesef var böyle bir şey.
ve evet, maalesef var böyle bir şey.
eğer üçüncü kişi yokken türkçe konuşuyorlarsa ve söz konusu şahıs geldiğinde "kanalı" değiştiriyorlarsa, e kusura bakmayın ama, ben bunda art niyet ararım arkadaş.
pozisyon net penaltı.
-- erman toroğlu mode off --
pozisyon net penaltı.
-- erman toroğlu mode off --
korkmasına gerek yoktur. benzer "acıyı" hemen her hafta halı saha köşelerinde yaşıyoruz biz.
söyleyince gülüyordun işte, nasılmış gör bakalım.
söyleyince gülüyordun işte, nasılmış gör bakalım.
iran ve israil gerçeği dururken, üstelik içerde de kürt sorunumuz devam ederken, maalesef pek bi havada kalan önerme. tüketimle büyüyen bir ülke, milyarlarca dolar cari açık, ve tabii ki yolsuzluklar.
siyasi olarak istikrar yakalandı. neredeyse 10 yıl olacak. bu olumlu bir şey. bölgedeki en laik (israil de dahil buna) ülkeyiz, her geçen gün kürtlere sahip oldukları haklar veriliyor, demokratikleşme adına diğer eksik kalmış adımlar atılıyor, kısaca geçmişiyle yüzleşiyor türkiye. adının hakkını veriyor. *
diğer taraftan, iran'da da rüzgar oldukça "iyi" yönden esiyor. neredeyse imkansız olarak görülen bir dış operasyon sözkonusu idi. gerçi hala mevcut ama rastladığım hemen her uluslarası amerikalı analistler bunu belki de son çare olarak düşünüyorlar. kısaca, iran-abd ya da iran-israil savaşı ufukta pek mümkün gözükmüyor.
düşünsenize, iran'ın desteklediği, sadece desteklediği suriye'de olaylar kaçıncı ayına geldi ve muhalifler hala esad rejimine karşı kayda değer bir başarı elde edemedi. hatta söylenenlere göre de her geçen dakika güç kaybediyorlarmış muhalifler.
neyse. israil'e değinmeye pek gerek yok galiba. alışılmış silah ve teknoloji üstünlüğüyle bölgeyi özellikle de abd desteğiyle kontrol etmeye devam edecektir. zaten altı gün savaşlarından beri sünni ve özellikle de vahhabi araplarla arasında pek bi sorun olmadı. olmayacaktır da. israil için tehdit unsuru olarak kağıt üzerinde görünen şii rejimleri ve tabii ki şii terör örgütleri. tabii yine bunların da iran destekli olduğunu söylemeye gerek yok.
kısaca, israil yarım yüzyıl önce elde ettiği camp david'i koruma peşinde. ama yine de şu saatten sonra alışılmış amerikan desteğini alabilmek için daha çok efor sarfetmek zorunda, washington dc'de daha çok lobicilik yapmak zorunda kalacak. artık amerikan kamuoyunun da olaylara bakış açısı eskisi gibi değil.
bu üç sac ayağı ülkenin dışında değerlendirilmesi gereken abd 'de ise tam anlamıyla bi belirsizlik var. yaklaşan seçimlerden dolayı yeni başkan adaylarının hararetli çalışmaları ve halihazırdaki başkan olan obama'nın şu anda belirsiz bir dış politika güdüyor olması sözkonusu. böyle bi durumda da abd'nin bölgeyle ilgili stratejilerinin geçmişten farklı olduğunu, daha doğrusu "değişen bir şey" olmadığını söyleyerek açıklayabiliriz.
obama'Nın da seçimler dolaysıyla hemen her çevre ile iyi geçinmek istemesi, yani uluslarası arenada "uslu ama güçlü çocuk" imajı çizmeye çalışması da tesadüf değil. yaklaşan seçimler öncesinde kamuoyu yoklamalarında 5-15 puanlık sert düşüşler yaşamakta kendisi. ve bilidiği üzere ekonomik açıdan da işlerin pek iyi gittiği söylenemez abd'de. ekonominin gidişatı ise abd tarih sahnesinde yer aldığ tarihten beri de başkanların kaderini belirlemiş, kilit bir noktadır.
sözün özü, bölgede en güçlü olmak an itibariyle hem zordur,hem risklidir, hem de bedeli vardır. tabii ki en güçlü olmak iyidir, ancak bunu tarihin kendi doğallığı içerisinde yapabiliyor olmaktır esas olan. tarih, tesadüfü başarıları görmez. sağlam, istikrarlı atılmış adımları görür.
siyasi olarak istikrar yakalandı. neredeyse 10 yıl olacak. bu olumlu bir şey. bölgedeki en laik (israil de dahil buna) ülkeyiz, her geçen gün kürtlere sahip oldukları haklar veriliyor, demokratikleşme adına diğer eksik kalmış adımlar atılıyor, kısaca geçmişiyle yüzleşiyor türkiye. adının hakkını veriyor. *
diğer taraftan, iran'da da rüzgar oldukça "iyi" yönden esiyor. neredeyse imkansız olarak görülen bir dış operasyon sözkonusu idi. gerçi hala mevcut ama rastladığım hemen her uluslarası amerikalı analistler bunu belki de son çare olarak düşünüyorlar. kısaca, iran-abd ya da iran-israil savaşı ufukta pek mümkün gözükmüyor.
düşünsenize, iran'ın desteklediği, sadece desteklediği suriye'de olaylar kaçıncı ayına geldi ve muhalifler hala esad rejimine karşı kayda değer bir başarı elde edemedi. hatta söylenenlere göre de her geçen dakika güç kaybediyorlarmış muhalifler.
neyse. israil'e değinmeye pek gerek yok galiba. alışılmış silah ve teknoloji üstünlüğüyle bölgeyi özellikle de abd desteğiyle kontrol etmeye devam edecektir. zaten altı gün savaşlarından beri sünni ve özellikle de vahhabi araplarla arasında pek bi sorun olmadı. olmayacaktır da. israil için tehdit unsuru olarak kağıt üzerinde görünen şii rejimleri ve tabii ki şii terör örgütleri. tabii yine bunların da iran destekli olduğunu söylemeye gerek yok.
kısaca, israil yarım yüzyıl önce elde ettiği camp david'i koruma peşinde. ama yine de şu saatten sonra alışılmış amerikan desteğini alabilmek için daha çok efor sarfetmek zorunda, washington dc'de daha çok lobicilik yapmak zorunda kalacak. artık amerikan kamuoyunun da olaylara bakış açısı eskisi gibi değil.
bu üç sac ayağı ülkenin dışında değerlendirilmesi gereken abd 'de ise tam anlamıyla bi belirsizlik var. yaklaşan seçimlerden dolayı yeni başkan adaylarının hararetli çalışmaları ve halihazırdaki başkan olan obama'nın şu anda belirsiz bir dış politika güdüyor olması sözkonusu. böyle bi durumda da abd'nin bölgeyle ilgili stratejilerinin geçmişten farklı olduğunu, daha doğrusu "değişen bir şey" olmadığını söyleyerek açıklayabiliriz.
obama'Nın da seçimler dolaysıyla hemen her çevre ile iyi geçinmek istemesi, yani uluslarası arenada "uslu ama güçlü çocuk" imajı çizmeye çalışması da tesadüf değil. yaklaşan seçimler öncesinde kamuoyu yoklamalarında 5-15 puanlık sert düşüşler yaşamakta kendisi. ve bilidiği üzere ekonomik açıdan da işlerin pek iyi gittiği söylenemez abd'de. ekonominin gidişatı ise abd tarih sahnesinde yer aldığ tarihten beri de başkanların kaderini belirlemiş, kilit bir noktadır.
sözün özü, bölgede en güçlü olmak an itibariyle hem zordur,hem risklidir, hem de bedeli vardır. tabii ki en güçlü olmak iyidir, ancak bunu tarihin kendi doğallığı içerisinde yapabiliyor olmaktır esas olan. tarih, tesadüfü başarıları görmez. sağlam, istikrarlı atılmış adımları görür.
ankara'lı bir erkek olarak söyleyebilirim ki izmir'li kızları gözünde fazla büyütüyordur.
biraz da entelektüel seviye, düşünce yapısı vs ile ilgilenmesi gerekiyordur.
neyse ki buralarda öyle bi sorunumuz olmuyor, kızlarımız hem güzel hem çok akıllı.
özet: izmirli kızlar = overrated.
biraz da entelektüel seviye, düşünce yapısı vs ile ilgilenmesi gerekiyordur.
neyse ki buralarda öyle bi sorunumuz olmuyor, kızlarımız hem güzel hem çok akıllı.
özet: izmirli kızlar = overrated.
ruhunu şeytana satmaktır.
"edepli versiyona geç."