artık başarıları için "yok artık, oha" gibi ünlemleri yok eden, başarıyı sıradanlaştırmış, bir galatasaraylı olarak başarılarının devamını temenni ettiğim anadolunun güzide kulübü.

peşin edit: başarı dileklerinin bu haftaki bursaspor-fenerbahçe maçıyla yakından uzaktan ilgisi yoktur. daim olsunlar. renk katmaya devam etsinler, göğsümüzü kabartsınlar.

açık adres gibidir.

-klavye delikanlısısın olum sen, bi bok yiyemezsin!
+sensin lan o. adres ver amk
-gel lan. gel. sikik san marino lüksemburg faroe adaları andorra malta bekliyorum amk!

mir edilmen lazım. diyerek bitirilmesi gereken başlık. peki neden?

sürekli hata veriyor ulan ben bu sözlüğe girmeyeli sadece uuserlar değil sözlük de değişmiş. bir yılda bir sözlük bu kadar mı değişir arkadaş? bi de diyorlar ki zall'ın kod yazmaktan başka yaptığı bişey yok.
anlam veremedim. veremiyorum.

tanım: bir anlık öfke ile sözlüğe sövme güdüsünü bastıramayan user'ın küfrüne başlayış kelimeleri. ama böyle şeyler hoş değil.

edit: zall o eksiyi sen verdin biliyorum. hoş değil aga. objektif ol.*

otobüste duyduğum beni yarım yarım yarmış bir diyalog;

x 1. kişi y 2. kişi z ben

x: aga ben zengin oliyim napcam bilion mu?
y: napcan la?
x: aga ancelina culiye parası neyse vercem gelsin?
y: ee?
x: çıkcaz taksim meydanına alcam 1 tane leğen 2 tane kova birine sıcak su birine soğuk su bi de sabun
y: oha a.q taksim meydanında mı hatunu.. *
x: olum dur bitiriyim amk. soyunucam oturucam leğene yıkasın lan beni ancelina taksim meydanında, kafamı sabunlasın kolumu kıracasıya kaldırsın liflesin sonra sıcak suyu döksün bağırıyım kafama vursun tasla sonra soğuk su döksün sonra yine bağırıyım yine vursun. yıkasın lan beni.
y: ohaaaaa amk fantezine senin!

z: dolaştırdığın daşşakları yiyem yürü be yiğidim.

aynı zamanda hayatımda duyduğum en orjinal fantezidir. zengin olursam bu gencimize sponsor olacam. hatta sırf bu fantezisini gerçekleştirsin diye zengin olacam. yürü yiğidim kim tutar seni.

hoş gelmiş altıncı nesil yeni bir yazarımız. yadırganmaz merak etmesin,

şifresini unutan da vinci unutmayan da vinci. aynı.*

edit: yazılarını okudum demin, hayırlı olacak bu vatandaş sözlüğe.

edit 2: oha la noktalama anlayışınıza tükürem. adam gibi gammazlık yapın. bir virgül için kasmayın adamı ,,,na koyum.

kıvama geldiler şimdi eksilemeye başlayabilirim.*

edit:arkadaşlar ibne ile ibne olmaya luzum yok. yapmayın şöyle şeyler.*

senin aklına başka bişey geldi ama o değil hiç zorlama ramazan ramazan girmeyecem öyle muhabbetlere.

şimdi efendim sabahın sabah olduğunu hissettiren birşeydir bu kuku. sabah kalkarsınız yatağınızdan, çıkarsınız balkona şöyle bir gerilirsiniz kollarınızı önce açıp sonra süperman gibi kasları sıkılaştıraraktan kapatırsınız o anda ayak parmak uçları ile de vücudu silkelersiniz bi yukarı bi aşşağı götü içe çekerek. son olarak da ihtiyaca ve isteğe göre götünüzün arasına kaçan boxer'ı baş parmak ve işaret parmağı ile naifcene girdiği yerden çıkartırsınız.
tam o anda bir ses; ***

kuku kuku

işte sihirli sesi duymuş bulunmaktasınız. artık sabah olmuştur. iftardaki top sesi gibidir bu kuku. sanki o ses gelmese sabah olmayacaktır. artık elinizi yüzünüzü yıkayabilir, dişinizi fırçalayabilir, güzelcene kahvaltınızı yapıp işe veya okula gidebilirsiniz.

öğlenlenci iseniz* ya da 2. öğretim* en olmadı izinli iseniz* aklınıza tükireyim kukuyla mı bozdunuz lan kafayı gidin zıbarın yatın.

edit: işte o ses!

kuku kuku

otobüslerde ayakta kalan insanların düşmemesi için yapılan metal borulara geçirilmiş kimisi deriden kimisi de plastikten yapılmış tutungaçlardır. ayrıca bunlar mikrop yuavasıdır. sizden önce tutan insanın daha önce ne tuttuğu belirsizdir.

bir diğer soru işareti de acaba buna koyulabilecek en iyi isim bu muydu?
bak şimdi gözlerini kapa isteğe göre de derin nefes alabilirsin. kapadın di mi? şimdi sesli bir şekilde otobüs tutacağı de.
gözünün önünde ne canlandı?

sanki bir button var durakta, ona tıklıyorsun bineceğin otobsün numarasını yazıyorsun, otobüs tutuyor senin yerine sırf sen elini kaldırma diye.

kısacası o meretten başka herşey.

o ismi koyana sesleniyorum; olmamış arkadaşım, olmamış.

belki bunu söylemek için çok erken ama...

bizim zamanımızda saklambaç oynardı çocuklar, dokuz aylık oynardı, alman kale oynardılar, okul harçlıklarından para arttırdılar, bir simit bir gazoz alacağına bir simit alırdılar, çıkışta halısaha kiralardılar..

saklambaç oynarlardı, körebe, çelik çomak, yakartop, yerden yüksek, ebelemeç... en eğlencelisi ise kızların oyununu bozmak değil miydi? onlar ip atlarken ipi kesmek? bir ismi yoktu, ama oyundu. kızlar da biliyordu bunun oyun olduğunu, karşılık olarak atarlardı huysuz teyzenin bahçesine topunuzu!

eğer bir oyuncak kamyonu varsa kumda oynardılar, bir de dozeri olan arkadaşı varsa değme keyfine! gerçi olmasa da dütt dütt niğdalarıyla avucuyla kepçe yaparak doldururdu biri o kamyonu, vardı herşeyin bir çözüm yolu..

kavga ederlerdi, dayak yerlerdi, komşunun bahçesine dalıp meyve çalarlardı, yeni mahalleleri keşfe çıkarlardı, bazen de kaybolurlardı...

bakkal amcaları vardı, bahçesine kaçınca toplarını kesen huysuz teyzeleri, o huysuz teyzenin de şeker mi şeker bir kocası vardı, her defasında "bak bu son bi daha vermem keser topunuzu ona göre" diyen...

daha neler neler vardı değil mi? "biz çocukken böyle yapardık" dedirten...

şimdiki çocuklar ise metin 2 oynuyorlar, knight online oynuyorlar, menager oynuyorlar, pes oynuyorlar...

facebookta sosyalleşiyorlar, birbirlerini dürtüyorlar, google earthten dünyayı keşfediyorlar...

günde 12 saat ya televizyon, ya play station ya da bilgisayar başında duruyorlar...

teşekkürler: *

edit: edit edit edit.

kaçın lan manyaklar! korkunun üzerine gidilir mi hiç? hiç mi korku filmi izlemediniz? hepsinde tema gayet net ve açık korkulu lavuğun üzerine gidersen seni yer! ama sürekli kaçarsan film bitmez anına goyim. o zaman şöyle yapalım önce kaç sonra plan yap sonra gel hadi beklioz biz.

şimdi yazar burda ne anlatmak istedi?

siktir et..

hiçbirşeyimi de vermem arkadaş!

çek elini o buttondan önce bir oku.

nedir bu eziklik psikolojisi türk milletinin üzerinde? lan! at bi ölü toprağını üzerinden.
bunca savaşlar, bunca eziyetler, bunca sıkıntılar, bunca zaferler bu gençlik için miydi? nedendir bu geri getirme çabası, hayali. atatürk bunları görseydi bırak canlanmayı, kahrından ölürdü. böyle salak salak düşler kuracağına çalış, oku. sen de bir atatürk ol! şimdi sesinizi duyar gibiyim;

"atatürk olunmaz, atatürk doğulur"

bi siktirin gidin! atatürk atatürk olarak doğmamıştır, mustafa kemal, mustafa kemal atatürk olmuştur. çalışarak, dişini tırnağına katarak. neyse daha da fazla uzatmaya gerek yok, ne demek istediğimi anlamışsınızdır sanırım. sinirden yazamıyorum*.

(bkz: allah kabul etsin)

malzemeler:
1 adet webcam(isteğe göre 2 adet)
2 adet bilgisayar
her bilgisayarda kurulu msn programı
1 adet eski kaşar ve 1 adet gavat.

yapılışı:
fantezine ve midene bağlı.
servisi:
sol frame de en üstte

çok samimiyiz. msn i var az önce de facebook tan dürttü beni.
(bkz: hacım akşama gel bi pes atak)

sözlüğün sözlük olduğunu hissettiren, gönülleri fetheden moderatör.

iki götüm olsa birini ona verirdim.

edit: yeter mesaj atma valla bi tane var.

arkanıza baktığınızda sanki bir çağlayan gibi,
şiddetle akıp giden, aynı zamanda, gariptir;
karşıya baktığınızda ise yine aynı zaman...
birşeyler anlatırcasına geçmek bilmemektedir.
tıpkı yüksek bir uçurumdan attığınız kağıt parçası gibidir.
süzülür...
sanki hiç düşmeyecektir.
ve bunların arasında kalmış, kalmaya mahkûm ben
yani şimdiki zaman,
yani şimdiki ben...
geçen seneki değil, ya da bir sene sonraki
şimdiki ben, az önceki yani,
şimdiki ben...

ben sigarayı bıraktığımdan beri akrebin etrafında on kere döndü yelkovan
Ona sorarsanız: 'Lafı bile edilemez, mikroskobik bir zaman...'
Bana sorarsanız: 'On saati nikotinsizliğin...'
Bizim arkadaş vardı, ben sigarayı bıraktığım zaman
Bir dakikada boşalırdı çeke çeke
Ona sorarsaniz: 'orgazmik bir zaman...'
Bana sorarsanız: 'Adam sende bir dakika...'
içerken yatan Osman; ben sigarayı bıraktığımdan beri
bir yetmişliği içti sızdı.
Dolaşti rüyalarda bir vakit,
Sonra bi vodka çaktı tekrar sızdı yatağa, alti saati doldurdu tekrar uyandı.
az evvel mesajı geldi; sevişmiş, bi çocugu olacakmiş baharda...

Şimdi on saati doldurdu, ben sigarayı bıraktığım zaman hatun rahmine düşen spermler.
Ve o zaman titrek, uzun bacakli tırtıllar,
Rahat, geniş kanatlı birer kelebek oldu çoktan.
Fakat am bitleri hala bit, hala böcektir.

Yeni mailler gelmiş g-mail hesabıma, ben sigarayı bıraktığımdan beri...
Ve bizim hane halki, bilmedigim bir koltukta, görmedigim bi masada oturuyor

Pamuk gibiydi bembeyazdi perde, ben sigaraya başlamadan önce
Sonra vesikaya bindi
Bizim burda, içerde
terliği fırlattı annem, parmak kadar ufacık bi sigara yanığı için
Şimdi beyazladı yine, fakat gri ve cansız

Ben sigarayı bıraktığım vakit, ikinci si di başlamamişti henüz
Neo ajan simith ile dövüşmemiş, Helikopterle saldırmamşılardı ajanlı binaya
Bogazlanan bir çocugun kani gibi akti zaman
Sonra kapandi resmen o fasil, şimdi altıncıdan bahsediyor testerenin yapımcıları
Fakat nikotin sakızı her şeye ragmen, ben sigarayı bıraktığımdan beri
Ve nikotin bandı var, onlar agir kafa yapıyor yine sigara içmiş gibi yari yariya

ben sigarayı bıraktığımdan beri akrebin etrafında on kere döndü yelkovan
Ve ayni ihtirasla tekrar ediyorum yine
'Onlar ki; yemekten sonra, üzüntüden sonra, seviştikten sonra.
vokda, bira, rakı ve şarap ile,
Allah kahretsin ki bulanı onları
Şarkılar da yalnız onları hatırlatır'

Ve gayrısı
Mesela, benim on saat sigara içmemem
Laf'ı güzaf

lua lua lan

orjinali için

(bkz: #2537327)

deli oğlandır.
(bkz: hadi deli oğlan)
(bkz: hadi belime dola)

(bkz: sizi birleştirmeye geldim)
(bkz: şüphesiz ki bana inanmayanlar osuruğumla boğulacaktır/osuruk 2.1)

(bkz: sarı sıçıyorum şahitlerim var)