bugün

cocuk vajinasi.
Sümenede bir ailenin soyadı. Sürmene'den gelen bir kargonun, gönderen kısmında "nuray kuku" yazısını görünce başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Bir sürmeneli olarak birçok kez sürmeneye gitim ama o aileyi ne duydum ne gördüm. O kadınla tanışıp sohbetmeyi, soyadını değiştirmek için gerekli mahkeme masraflarını ödemeye razıyım valla.
(bkz: lowreslovekuku)
boşnakça da ve arnavutça da şaşkınlığı ifade ederken kullanılır.
bülük cinsel organının dişi hali.
guzel seyler bulsun vukuu.. *
(bkz: kukuoğlu apartmanı)
arnavut arkadaşın şaşırdığında çıkardığı ünlem ifadesia *:

-OoooOO kuku!!
-??!!&&%%
kimi yörede kuncuk olarak bilinen organ.
(bkz: kuka)
**_()_**
(bkz: ıslanmak güzeldir)
kadın cinsel organına verilen onlarca isimden biri.

örnek:pasta,cennet kapısı,pinki v.s. bu üç örenk ne kadar renkli bir kültüre sahip olduğumuzunda çok küçük bir örneği.

ahh benim güzel yurdum.
fazla yıpranmamış kız makinası.
kobrasal atraksiyonlara maruz kalmamış kadın cinsel organı.
vajinadan daha masummuş gibi duran ama aslında tam tersi olan mutluluk deliği.
uğruna ocaklar sönen, erkeği maymun edebilen, yakından bakıldığında pek bir şeye benzetilemeyen ama sıcaklığından vazgeçilemeyen salak et parçası.
baska bir türüde kutu dur.
sıdıka adlı dizide annesinin sıdıkaya söylediği "kukunu yakarım" tehdidindeki hedef unsurdur.
(bkz: japonların kukusunun orman gibi olması)
küçükken kızın birinin bisikletime binerse göstermeyi vadettiği şey. hiçbirşey değişmedi ancak artık daha uyanığım...
göçmenlerde küçük çocukların lazımlığına denir, bir nevi şivedir.
ilk kez kill bill'in korsan çevirisinde duyduğum kelime. pussy wagon esprili(!) çevirmenler tarakından "kuku bulan" şeklinde çevrilmiştir, pussy'nin anlamını sözlükten araştırmama neden olmuştur.
diğer bir ifadeyle: am.
kutu, boncuk, pandora, gubarcık, vajina, pussy, kestane, şeftali, pamuk, yeşim magarasi * kara delik, nunu gibi bir kelimedir. * * * *
güncel Önemli Başlıklar