bugün
- sabah aç karnına içilen bira12
- alınan en güzel iltifat13
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim9
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın11
- sözlük kızından gelin olmaz13
- ayça tilki10
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim22
- vatandaşlık farkı alan otel21
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler9
- cumaya gidenlerin çok azalması22
- bik bik'in balona binmesi34
- anın görüntüsü15
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız11
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- türkiyede çok abartılan arabalar8
- futbolcu ismiyle nick almak10
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- icardi190524
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası17
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan10
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım18
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- integralin müfredettan kaldırılması8
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı15
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel12
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
entry'ler (579)
7 top çevirebiliyorum.
hala uyumamıştır ve uyumaya da pek niyeti yoktur.
sıla - mabel matiz muhbir.
kıllıdan ziyade tüylü.
gittiği yerde suriyeli gibi olmadığı takdirde saygı duyulacak hareket.
Bir gün arkadaşımı beklerken canım çay çekti ve kahve tarzı bir yer gördüm. dedim gireyim de çay sigara yapayım ayakta beklemekten iyidir. girince gördüm ki şu semerkant adını verdikleri yayınların logolarıyla kaplı bir yer. muhafazakar bir ailede yetiştiğimden cemaatlere antipatim yoktur ama yobazlık gördüğüm an uzaklaşırım. bir süre sonra yanıma selam verip iki kişi oturdu ve tartışmaya başladılar. ikisininde ellerinde 40 sayfadan az bir cep kitabı, kaynağı belli olmayan, yazarı kim belirsiz.. tartıştıkları konu "cennette boyumuz kaç metre olacak". 15 dk geçti, yarım saat geçti, -güzel günler göresi arkadaşım sağolsun- 1 saat geçti bunlar hala tartışıyorlar. biri diyor 33 metre biri diyor 30 metre, sonra birisi geldi dedi aynı olacak bilmem ne sanki atom parçalıyorlar. uzaktan arkadaşımı gördüm ve ayağa kalktım "kusura bakmayın din ile haşır neşir insanlar olarak görünüyorsunuz, 1 saattir cennetteki boyunuzu tartışıyorsunuz ama cennete nasıl gireceğiz diye en ufak bir konuşma yapmadınız yada cennete girmeye yönelik bir harekette bulunmadınız" dedim. biraz kızgın biraz farkına varmış bir şekilde haklı olduğuma dair birkaç şey söylediler ve çıktım. uzun lafın kısası boş işlerle uğraşmayın arkadaşlar. dindar da olsanız, dinsiz de olsanız, laik de, muhafazakar da olsanız ne olursanız olun, boş şeylerle uğraşmayın.
bizzat tanıştığım ve tanıdıkça gerçekten sevgimin ve saygımın daha çok arttığı nezih insan. alçakgönüllülüğü, karakteri, orjinalliği ve şarkılarıyla önümüzdeki yıllarda pop kültürümüzün içerisine daha da kalıcı bir şekilde yerleşeceğine inandığım sanatçımız. yolu açık olsun.
fikir bazında her ne kadar olmasa da kağıt üzerinde birdir ve her daim savunduğunuzu belirttiğiniz "eşitlik, özgürlük" gibi haklara göre de bir olmalıdır.
taassup içerisindeki gereksiz egoizm yüklü insanların, kendi gibi olanlar dışında herkesi hor görmeye yönelik söz ve davranışlarda bulunmaları, onlara ikinci sınıf insan muamelesi yapmaları, iş gösterişe geldiğinde gelir seviyesi, ırk, coğrafi bölge ayrımı yapmadan "hepimiz eşitiz" narası atan burnu havada kesimin asıl fikriyatını açığa vurduğunda ortaya çıkan iğrenç ve aşağılayıcı yorumların genel halidir bu soru.
gerçektir, tecrübeyle defalarca kez sabittir, üzücü ve yazıktır.
taassup içerisindeki gereksiz egoizm yüklü insanların, kendi gibi olanlar dışında herkesi hor görmeye yönelik söz ve davranışlarda bulunmaları, onlara ikinci sınıf insan muamelesi yapmaları, iş gösterişe geldiğinde gelir seviyesi, ırk, coğrafi bölge ayrımı yapmadan "hepimiz eşitiz" narası atan burnu havada kesimin asıl fikriyatını açığa vurduğunda ortaya çıkan iğrenç ve aşağılayıcı yorumların genel halidir bu soru.
gerçektir, tecrübeyle defalarca kez sabittir, üzücü ve yazıktır.
şöyle tuzlu güzel bir ayran ve biraz turşu.
baldır onlar bal, hepsi ayrı bir şirin, kültürlü ve bilgi doludur. her türlü muhabbet yapılabilir onlarla, çok yönlüdürler. yerim ulan sizi cansınız can.
valla köpek çok güzel bir hayvan, çok sadık ve sevgi dolu. keşke bizi köpekler yönetse.
görsel
dışarısı dünya, klozete oturan türkiye
dışarısı dünya, klozete oturan türkiye
tek amacın meclisin önemsiz, sadece kavga edilen bir yer hale getirilmesi olduğunu düşünüyorum. Şiddet olmasa oturup adamakıllı bir meclis ortamı sağlansa başkanlık sistemi "gerekli" olarak gözümüze sokulabilir mi? Halkta bıkkınlık yaratıp meclisten nefret ettirecekler ve yeni yönetim şekilleri aramaya sevkedecekler. O zaman geldiğinde de başkanlık sistemi altın tepsiyle sunulacak milletin önüne. Ama önümüze sunulan makul bir "anlatılabilir" taslak yok. Yani daha tam olarak neyi oyladıklarını bile bilmiyoruz. Anlatılabilir taslak olmayınca da böyle tarihten alıntılarla yada "iki kaptan bir gemiyi batırır" gibi içeriksiz benzetmelerle konuşuyorlar. Bekir Bozdağ'ın "Atatürk anayasalarına dönüyoruz" sözü de böyle değil mi? Allah aşkına mevcut iktidar partisinin herhangi bir mensubunun Atatürk anayasalarına dönme gibi bir amacı olabilir mi?
Kafam dalgın. Kafa dalgınlığı insana çok ilginç şeyler yaptırabiliyor. Yıllardır genellikle kötü başlayan senelerim bu sefer gayet güzel başlamıştı. Çok gülen çok ağlar hesabı, sıkıntılar ölümler peşpeşe geldi. Bakıyorum, gülüyorum, dolanıyorum ama sanki hiçbirini yapan ben değilim. Geçen günlerde burada tramvay için kullandığımız kartı vizeletmeye gittim arkadaşımla, sıra bekledik o kadar, cüzdanı bir çıkardım, okul kartım yok. Okul kartımı ne zaman cüzdanımdan çıkardığım hakkında ise hiçbir fikrim yok. Bugün erken çıktım fakülteden, Ankara'ya gitmem gerekti, trene yetişecektim. Eve girdim hazırlandım, saat 6 ya çeyrek var. Cebime bir baktım, cüzdanım kayıp. Dört döndüm evin içinde, tüm para cüzdanda, kartlar vs. herşey cüzdanda ve cüzdan yok. Aradım taradım bulamadım. Okuldan birini aradım orada mı düşürdüm acaba diye, evet orada düşürmüşüm. Alelacele okula koştum cüzdanı alıp trene yetişeceğim diye. Hemen tramvaya bindim, tramvaydan inip koşa koşa gara doğru gidiyordum ki bir ara saate bakmak geldi aklıma, acaba yetişecek miyim diye. Saat çeyrek geçiyordu ama 6'yı çeyrek geçiyordu, 7'yi değil. Tren ise 7.30 da. Trene yetişebilecek miyim diye endişelenen ben, bir saat 15 dakika erken gelmiştim gara. Birden durdum, bir sigara yaktım kenara geçip ve 15 dakika boyunca güldüm. Şu anda trendeyim, tren istanbul'a gidiyorsa şaşırmam.
temiz neyi kalmışsa onu giyen erkektir.
söylenmesi seni seviyorumdan daha kolay olan, seni seviyorum denmeden söylenemeyecek cümle. acıdır, acıtır.
yat a.... yat yat yat.
cemil meriç - bu ülke
cahid zarifoğlu - yedi güzel adam
beşir ayvazoğlu - tanrı dağından hira dağına
taha akyol - kayıp tarihimiz.
cahid zarifoğlu - yedi güzel adam
beşir ayvazoğlu - tanrı dağından hira dağına
taha akyol - kayıp tarihimiz.
Ekmek al.