bugün

geçen gün şehit olduğunu öğrenmemle birlikte uzun zamandır düşünmediğim belki de düşünmekten kaçtığım duyguları tekrar yaşadım.

şehit haberinin ardından ulusalcı, liboş, atatürkçü, milliyetçi ve benzerlerinin klişeleşmiş zırvaları yapılır, şehide saygı yürüyüşleri düzenlenilir istiklal marşı,andımız, slogan falan derken en son 2-3 şişli teyzesinin elinde türk bayraklı fotoğrafları çekilir ve tamamlanır. bunlar bir ritüel olmuştur onlar için çünkü ezberletilmiş davranışları toplumsal normlara uygun olarak yapanlar bu tarz duygu patlaması yaşayan bir topluluk içinde ne kadar uç davranışlarda bulunursa onu daha iyi anacağını, kendine biçtiği görev duygusunu hakkıyla yerine getirmesi için bu ritüeli yapması gerektiğini düşünür.

her neyse bu duygu sülüklerini bi kenara atıp ozan abiyi anlatayım. ben lisenin ilk yılındayken o son sınıftı. küçüklükten tanıdığım bi abimin arkadaşlarından biriydi. ben de kopil kopil onların yanına gidip zaman geçirmeyi çok severdim. ama ozan abi hepsinden farklıydı. lakabı deliydi. deli denilmesinin sebebi boş zamanlarının tamamında koşmasıydı. hangi mevsim olursa olsun şortunu çeker beresini takar ve kulağında kulaklıklarıyla koşardı. durmadan... her gün ders bitiminden akşam yemeğine kadar.. zaten okulun kros takımındaydı fakat koşmasının sebebi bu değildi çünkü gerçekten seviyordu koşmayı. bi gün bana ulan forest gump şu okulda benim koştuğumun yarısını bile koşmamıştır demişti. soyutlardı kendisini her şeyden, herkesten sadece koşmayı sevdiği için koşardı. zaten askerliği sevdiği için de ordaydı sevdiği şeyleri kendisine göre biçimlendirerek mutlu bir düzen kurmuştu kendine mutluluğun insanlara çok görüldüğü kişiliğinin ötelendiği bir yerde.

sevdiği şekilde yaşamayı kendi gibi kalmayı başarmıştı ve öyle devam etti. yıllarca görmedim.. koşan birini gördüğümde aklıma ilk ozan abi gelirdi. yine ozan abi gelecek. ama dünden sonra da ozan abinin ardından onun öldüğü gerçeği.. türk bayrağının önünde çektirdiği mezuniyet fotoğraflarının gazeteleri süslemesi, şehit sıfatıyla anılıyo olması üzecek beni. öldüğü gerçeğini kabullenmem daha uzun sürecek üzüntüm kat kat artacak çünkü bu ölümün ardından duygu sülükleri bu sefer ozan abime yapışacak. onu sömürecekler. onun üzerinden nutuklar atılacak lanetler okunacak bu ritüelin baş kahramanı bu sefer ozan abi olacaktı.

bu adam sadece keyif aldığı şeyleri yapmaya, mutlu olmaya çalışan ozan abi. kısacası sadece insan..

rahat uyu...
bu vatan için kanını dökmüş, peygamberin arkasında yer almaya hak kazanmış şehidimizdir. ruhun şad olsun şehidim.
ruhun şad olsun şehidim, inşallah kanin yerde kalmaz....
menzili inanç ve cesaret olan adamın koşusu asla yarım kalmaz.
ilelebet hedefine koşan aziz şehidimize vatanseverlik koşusunda bir parkurda olsa selam durmak için yüreğimizi huzur menzillerine koşturan bir huşuya uyandıralım ve şehidimizi bu hissiyatla saygı ile selamlıyalım.
menzilin açık, ruhun türk milletinin vatansever evlatları ile olsun şehidim.
medyada yer bulamamıştır.
şehit sayısının sadece bir kişi(!) olmasından ötürü değerli görülmemiştir.
insanların emeklerini görün hiç olmazsa, işte sırf bu yüzden; bu insanlar boşuna ölüyor. haketmiyorsunuz çünkü.
cenazede annesinin kurduğu cümle:
siz şehitleri ölmüş mü sanırsınız.onlar asla ölmezler.(hadis)
böyle asil bir annenin asil bir yavrucuğudur.
(bkz: şehide saygısı olmayan kişiliksiz) bu başlık altında da vardır bunlardan da.
kahramandir belki, ama sehit degildir. kavramlarin icine etmekde ustumuze yok.
sehit din adina savasan islamin korunmasi ve yayilmasi icin canini veren kisidir. bu kadar yalin ve basit.

ozan sarlak,devletin maasli bir memuruydu,buyuk bir ihtimalle severek ve mesleginin tehlikelerinin farkina olarak gorevini yapiyordu , fakat ozan sarlakin motivasyonu kesinlikle din degildi.

biz oyle adlandiriyoruz diye kavramlarin yozlasmasini baskalarin da kabullenmesini bekleyemezsiniz.
Cesur vatanperver nice Türk evlatlarından biridir.
Son zamanlarda her şehir haberinin ardından olduğu gibi bu evladımızın haberi ardından da aynı sahne geldi aklıma.
Ne demişti Nefes'teki komutan.
-Televizyona bile çıkarsınız,öyle oluyor değil mi şimdi,2 dakika,ne 2 dakikası...45 saniyeliğine kahraman olursunuz..45 saniyeliğine.Çıkar süslü püslü bir karı,hüzünlü bir sesle anlatır'Ekin Bulut,karakol baskınında şehit düştü...45 saniye,sonra da magazin haberleri.'
45 saniye bitiminde adı da unutulur,vatanperverliği de..ve hatta şehitliği de..
Vatan evladıdır,adım attığınız toprağın içinde kanı vardır,hakkı vardır..Ve nedendir bilinmez şehiliği tartışılmaktadır.
Allah nurlar içinde yatırsın..Hkkı vardır artık diğer tüm şehitlerimiz gibi üzermizde..
Yazık ki bizler ona ve onun gibi ana kuzucuklarına varlıkları için şüketmek yerine,falanca nedenden şehit olmadıklarını söyler olduk..
Gece dağlarda nöbet tutmak nedir bilir misiniz ve nöbet tutanı sağ salim eve gelsin diye beklemek...
Kanı yerde kalmayacak medeniyet nurunu naaşında taşıyan şanlı subayımızın.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar