bugün

Ankarada babaannem ve dedemin olmadığı zaman bu durumu kısmen yaşadığım durum. Kısıtlı parayı nasıl kullanacağınızı zamanla öğreniyorsunuz.
zorluk çekmeden alıştığım hayatı görmeme tanımama vesile olmuş güzel bir maceramdır.
Aileden önceden kısa sürelide olsa ayrıldıysanız daha önce onun gibi sanmayın adama otobüse binip gittiğinde koymaya başlar.ilk 1 2 hafta yok gidicem yatay geçiş yapacam falan denio ama o öle olmu sonradan alıştığınız için siz gitmiosunuz memlekete.
öğrenciyle değil sistemle alakalı olandır.

http://www.diken.com.tr/w...loads/2014/09/penguen.jpg
istanbul dışındaki hiç ilin istanbulun yerini tutmadığı gerçeği.
rahatlıktır. baskıdan uzak olmaktır.
sacmaliktan baska bisey degildir. hayati falanda ogrendiginiz yok heleki anadolu sehirlerine gittiyseniz ogrendiginiz hayati bile unutursunuz. vucut yapmak icin sabah aksam protein yutan adamlarmi dersin makyaj diye badana yapan kiz mi dersin bokum gibi bi yasam tarzi iste. gittiginiz okul cok iyi degilse kendi sehrinizden cikmayin bosuna dellenmeyin oralarda.
yaşanılan şehrin dışında üniversite okumak zor olduğu kadar güzeldir de. hayata bir adım daha yaklaşmak gibi; ama eğer senin okumak istediğin yer şehir dışındaysa ve gerçekten istiyorsan orada okumayı, stresi de yemek ve uyku düzensizliğini de göze alman gerekir bazen. kimse kimseyi zorla üniversiteye de sokmuyor istemezsen stres falan da yapmazsın, mis gibi uykunu da uyursun, yaşarsın çok da zor değil.
Parayı dikkatli kullanma sanatını Öğrenmek için birebir olan eylem. O zamanlarda yapılan herşey güzel. Şu an son sınıfım ve şimdiden bu ortamım, okulum ile ilişkim kesileceği için şimdiden mutsuzum.
yeni bir sevgili bulabilirsiniz. o sevgiliyi kolunuza takamazsınız zira mahallenin ağır abileri "hoop dur bakam sen nabıyon bea?" diye geliverir yanınıza.

aileden uzaksınızdır bir süre sonra ailenizin evine yabancılaşırsınız. ama en kötüsü de yaban ellerde şu an benim gibi hasta olmanızdır.

38.5 derece ateş ve hastane de baya uzak. çünkü okuduğun okul dağın tepesinde ve hastane şehir merkezinde. bu saatte otobüs de yok. taksi desen 50 milyondan fazla tutar. hah işte ekonomi yapayım demekle sağlığım demek arasında kalırsınız.

sonuçta bir şekilde parayı tutarlı harcamayı, hayata sıfırdan başlamayı ve insanları tanımayı öğrenirsiniz. hepsinden ziyade adam olursunuz.
insanı hayata hazırlayan tercihtir. ancak bilin ki burnunuz sürtecek 'ah baba ocağı ana Kucağı' diyeceksiniz. dedirtiyorlar. yani iyi düşünün tartın.

bana sorarsanız, burnum sürtüyor halen ancak pişman değilim.
heyecanla başlar fakat sonra işin işinden cikilmayacak bir halede aile büyüğü aranır ve yardım istenir. bu tip kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan kişidir.
varlık içinde yokluk çekmek gibidir.

sikerim amk istanbulda okumak varken bi hata ettik gittik edirneye..
Aaaa pişman mıyım hayır ama istanbulda okumak bir başka güzel olurdu amk...
şerefini sikiyim devlet okulunda okumama sebep olan cimrilik..
zordur zor. aklınız varsa tıp, öğretmenlik vb bölümleri şehir dışında okumayın derim. Diğerlerindeyse aralarında çok fark varsa yazın derim lakin şehir dışındayken farketmeden çok para harcayacaksanız ileride bunu geri dönüşümü olmayacaksa neden şehir dışına çıkasınız ki.
O da bir şey mi ben yurtdışında okuyorum..
ankara, izmir, eskişehir, adana, bursa ve maddi sıkıntı yaşamazsanız istanbul dışında yapmamanız gereken eylemdir.
2004 yılında yaptığım eylemdir. ünv okumak isteyen kesinlikle o ortamı tadabilmesi için şehir dışında okumalı.
bu yıl içinde bulunduğum durumdur. 19 yılımı da istanbulda geçirdikten sonra üniversite vesilesiyle istanbuldan ve beni koruyup kollayan ailemden uzaklaşmak benim için iyi oldu diyebilirim. ha zorlukları var mı evet. ama hayatın neredeyse tamamen kendi kontrolüne geçiyor canlı olduğunun farkına varıyorsun. evdeyken yemek yeme eylemi benim için bir zevkti, yemek seçer yemezdim. şimdi ise yaşamak için yemek zorundayım ve kendi yemeğimi kendim pişirmek. yalnız yemek yapmak çok hoşuma gitti ne yalan söyleyeyim besinlerin pişmesi bana büyük bir haz sağlıyor artık. yerken de doymak için yiyorum sadece.

edit: uludağ üniversitesindeyim.
ciddi sağlık problemleri yoksa her insanın yapması gerekendir zannımca. nerdeyse yaşayabileceğin bütün zorlukları o evde yaşıyorsun. hayata hazırlanmaya birebir.
en iyisidir. daha ilerisi için yurt dışında üniversite okumak ve yaşamak. yalnızlığı kendimiz kendimize yaratıyormuşuz. her şey bizde bitiyor.
iyi yanları da var kötü yanları da, aslına bakarsanız tamamen kişi şehir üniversite ve karşılaşacağı insanlara göre değişkenlik gösterir.
Ben büyük şehirden daha küçük bir yere gittim. Şehir farklı olabilirdi ama şehir dışı olmasından çok da pişmanlık duyduğumu söyleyemem. Aile tipik muhafazakar türk ailesi olunca sigara içemiyorsun rahat rahat arkadaşlarla bir eve toplanamıyorsun. Alkol zaten hak getire. Bir de benim yazarken aklımda yeni bir sayfa açmak fikri vardı. Gittiğin yerde tanıdığın hiç kimse yok. Bence güzel bir şey arada bir format atmak iyi oluyor. Özgürsün, karışan edenin yok. Öğrenci evi gibi bir tecrübe ediniyorsun. Arkadaş ediniyorsun. Bence artısı çok.
Benim gibi küçüklüğünden beri pek dışarılarda sürtmeyen, genelde ailesiyle vakit geçiren biriyseniz, aile için zordur.

2 yıldır gidip geliyorum bir türlü alışamadılar hala gideceğim günlerde evde bi panik bi stres havası hakim oluyor. ilginç
bağımsız bir insan olmanın bilincine varmak için iyi bir fırsattır.
anne ve babanın çocuğu olmaktan çıkıp birey olmaya yönelik atılan ilk adımlardandır.