bugün

racon , eleman larla, genellikle de açık havada, hafifçe, bir kız gibi esen rüzgarın eşliğinde yaprakları şıkırdayan bir ağacın altında bulunabilecek en ucuz şarabı mümkünse bir kristal taklidi çay bardağında çevirerek döndürmektir. muhabbeti koyulaştırır, yanakları bir başka kırmızılaştırır, herkesin anlatacak çok ilginç bir hikayesi vardır ve bu hikayeler itina ile lafı bölmeden , ya da lafı sırası gelmiş elemanın çay bardağıyla kibarca bölerek kesilerek kesilmeden dinlenirken yaratılan arif şarapçıların ortamıdır. adamıyla içip muhabbet ediyorsan ve hele ki o ağacın altı bir de denize manzaralıysa ilerleyen saatlerde öyle tatlı bir an gelir ki (bkz: baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş)
şarabın mantarını içine atmak türünden bir eylem olsa gerek. zira tirbüşon, kadeh derken şarap içme prosedürleri şarap fiyatını oldukça aşmışsa kristal kadehlerimiz de eksik olsun denilir.
(bkz: fakirliğin gözü kör olsun)*
aman yemişim kadehi, gönüller bir olsun durumudur.
en güzelidir. afıyet olsun yarasındır.
(bkz: rakıyı bira bardağından içmek)
şarabı; direkt şişeyi kafaya dikerek içmekten bile daha kötü kırrosal bir eylem.
şarabın tüm aroması ve taneni bardağın ağız kısmında kalacağından , bilinçsizce yapılan eylemdir. Sarhoş olmak için içenler içsin efenim.
Köpek öldüren içiliyorsa sorun yaratmayacak durumdur.