ıssız adam

kriz nedeniyle işinden çıkarılmış adamdır. aklı hastanedeki çocuğunda, ödenecek faturalar-kiradadır. bu iş yerinde yenidir de. tazminat da alamamıştır pek fazla. çalışanların topladığı paraya bakarken buruk bir mutluluk hissetmiştir. türkiyenin acı yüzüdür.

işi olmayan adamdır.

not: başlığı istediğim gibi okudum.

karısı da işsizse, nasıl geçineceğini merak konusudur.

çocukları da varsa geçinemez. önce çocuklarını ve karısını ekmek bıçağı ile öldürüp parçalara ayırır. paketleyip dolaba koyar. sonra da kendini vurur.

105 dakikalık filme ancak en fazla bu kadar sex sahnesi sığdıralabilir.

Tebrikler Ada.

Tebrikler Alper.

Tebrikler Hayat Kadınları.

Biraz daha o sahnelere gereksiz yere , yer verilmese daha iyi olurdu kanısındayım...

hayatında kimseye yer açamayan bir adamın ve ona aşık olan kızın hikayesinin filmidir bence. gidip izlenmeli. harcanılan para ve zamana değecektir.

filmi gordugum salonda bulunan hatunlarin film boyu firk firk burunlarini cekip agladiklarina sahit oldugum filmdir. halbu ki o issiz olacak adam film boyunca sevisip durdu lan.. neyine agliyorsunuz? siz bana aglayin asil.

bu filme çoluk çocuk gidenler pişman olmuşlardır, traş bir filmdir...

http://www.dmrl.org/images//32542.jpg
yorum yok.

hayatımda izlediğim en "gereğinden fazla değer alan" filmdir. (bkz: overrated)

(bkz: anti klişe timi)

(bkz: iron man)
ikisi nedense çok pis çağrışıyor.*

--spoiler--
Ve gözlerimi kapattığımda kollarımda başka biri değil sen varsın.
Ve sen bunu bilmiyorsun.
--spoiler--

neden bu kadar abartıldığını bir türlü anlayamadığım film. Babam ve Oğlum'u çeken çağan ırmağın bu kadar kabiliyetsiz oyuncuları nereden bulduğuda ayrı bir muamma.

--spoiler--

Son kavuşma sahnesindeki wireless bağlantı ile kurulan chat penceresi harika idi , tebrik ederim.

--spoiler--

Aşağıdaki adreste hangi yaşa ve cinsiyete hitap ettiği açıkca görülen* , lise çağındaki kızları ağlatmada başarılı mı başarılı olan yapımdır ayrıca.

http://www.imdb.com/title/tt1322930/ratings

çağan ırmak'ın "kardeşim ben para kazanmak istersem kazanırım. öyle veya böyle bu halkın ne yiyeceğini biliyorum" diye bağıra bağıra çektiği film ben bugüne kadar çağan ırmak'a ait bütün filmleri, dizileri izlemiş birisi olarak artık çayan ırmak'ın da recep ivedik ve arog gibi sanattan çok paraya önem verdiğini öğrendim . gece 11.45 filminde oynadığı o rol şimdi çağan ırmak'ın üstüne yapışmış durum da. giydiğin ateşten gömlek bir gün senide yakar .*

sadece son sahnesiyle etkileyen ama bütün filmi son sahnesi kurtarmayan filmdir. sadece son sahneyi izlemiş olsaydım "harika ya ne güzel film keşke başını da izleseydim" diye bilirdim film için ama izleyen biri olarak doldurma, ben yaptım oldu filmi diyebilirim sadece. son sahnesini kısa film olarak çekseydi ve başını izleyicinin hayal gücüne bıraksaydı çağan ırmak o zaman elini öperdim ama bu filmle çağan ırmak bütün beklentileri boşa çıkarmış, gözümdeki bütün imajını silmiştir. medyanın abartmasıyla herkesin zorla beğenip gişe rekorları kırdırttığı filmdir. filme giden hiç kimse ne adadır ne alper. ikisi de gerçekte olmayan, fazlasıyla yapmacık her aşk filminden birkaç karakter çalarak yaratılmış tiplerdir. anlatılmak istenen ancak bu kadar kötü anlatılabiliridi. seyirci alper'in bütün uzuvlarını öğrenmiş cinsel eğtim semineri almış gibi çıkar sinemadan. ortada ne efsane bir aşk vardır, ne de mükemmel oyunculuk. orjinali ve daha iyisi için:
(bkz: sweet november)

dörtte üçlük bölümünde mazoşist bir adamın sapkınlıklarını izleyip, filmin son bölümündeki tek bir sahne için yılın en duygusal filmi olmuş modunu yaratanlara karşıyım. müziklerden ötürü başarılı fakat senaryo ve kurgu bakımından çağan ırmak'ın en kötü filmi diyebilirim.

filmde söylenen arkadaşlardan duyduğum tek bir cümle seyretmeme neden oldu.karın üstündesin , üşüyorsun , uykun geliyor aslında ölüyorsun buna benzer bişeydi cümle. acayip etkileciydi ama filmde kızın ağzından duyunca tam bir hayal kırıklığı uyandırdı. demmekki arkadaşlarım daha dokunaklı söylediler. adama laf koyacaksın gider ayak bi çırpıda yutar gibi konuştu gitti hatun , ne vurgu ne bakış ne lafın ağırlığı kaldı. konu gerçekçi ama vasat işlenmişti.aşk filmindesin ama aşkın nasıl yaşandığı yok filmde.başlangıç var sonuç var. mutlu anlar bir fragman gibi bir şarkı aralığında geçip gidiyor.daha güzel işlenebilirdi.kıza sinir oldum ben filmde herkez adama kızıyor ama ben kıza gıcık oldum.ayrıldıktan sonra adamın memleketine gideceğine otur dükkanında beklesene birazcık. anası demişti o farklıdır onu sen elinde tutabilirsin gibi mesajlar vermişti bu salak ne yaptı mücadele etmeden kabullendi ayrılığı bastı gitti salak.sonra yok şöyle yaptım sevgilim yok böyle yaptım aşkım ne yaptın gittin çocuk doğurup geldin uyuz.

Birinciliği Vali filmine henüz kaptırmış olan sinema eseridir.

bekleneni veremeyen vasat bir cagan irmak filmi. nerde babam ve oglum' daki kadro, oyunculuk, duygu yogunlugu nerde bu film. mustafa hakkinda hersey' in bile yanina yaklasamaz kanimca. son sahnesi bile filmi kurtaramamis kusura bakmasin sevenleri. eski muzikler, bohem kisilikler... farkli bir konsept denenmeye calisilmis ama bir seyler eksik geldi eski cagan irmak filmlerine gore... belki de filmin tek artisi cagan' in bundan daha vasat bir film yapma ihtimalinin pek olmamasi...

(bkz: işsiz adam)

Film basitti. Seven sevmeyen herkese hak veriyorum. Yaşamlar, yaşanılan duygular ve bu duyguların insanlarda bıraktığı izler başka başka. Bu filmin de insanlarda hissetirdikleri elbet aynı şeyler olmayacak. Eski lanet olası sevgilimi özlemedim, benden bir şeyler yoktu filmde ama ağladım. Benden beklenmeyen bir saflıkla ağlattı bu film beni. Her şey çok zor derken ağladım belki de. Koskoca filmde sadece alper'in çok zor anne dediği yer ağlattı beni. Konuyu, aşkı, boşverin. son sahnede gözleriyle konuşmalarını, son anda delice sarılmalarını da.. yüreğimi yakan bir acı vardı, ne olduğunu bilemediğim. Herkesin yaşadığı basit bir konu lakin hiç bir kız ada'nın yaptığı gibi terkedildiği günün ertesi günü o sinirle o şokla terkedildiği herifin büyüdüğü yeri ziyarete gitmez. Oturur ağlar zarıl zarıl.

şimdi üzülüyorum vallahi üzülüyorum hiçimtrak karakterli piçlerin eline verilen kozdan ötürü.
"ıssız adam...ay bak şimdi ağliciiim böyle gözlerim doldu üüüüü..."
he oldu canım...hiç kendimi yoramam,
sen kal orda ıssızlığında, medeniyetten uzak dur sevaba girmenin tek yolu bu eğer öyle bir derdin varsa...

adam gününü gün ediyor, zevk u sefa içinde hayat yaşıyor, emme basma tulumbalık konusunda profesyonel maşallah... tripcanın, godoşun önde gideni...
kadınlığını kullanıp attıklarının arasında bi tanesine rasgeliyo ona aşık oluyor. bu mudur olay? anlamaaazdın anlamaazdın triplerinde böyle bi ulaşılmazı oynamalar ...godoşsun işte, bunu kabul et!

kaba etinin konforundan taviz vermediği için ıssızım yalnızım beni kimse anlamıyor duruşuyla gecikmiş ergenliğini yaşıyor da derdini çekmek kadına düşüyor,
neden hocam?
sorarım kadınlara...neden böyle sırf kendine yontan tiplere prim verirsiniz, öyle zöngür zöngür ağlarsınız...analık güdünüzü kontrol edin bence. ..
bi gıdım beyinsel aktivite gösterip empati denen olayın teğetinden geçmeden, aptal aptal, dayanaksız bi hayatı hayat bellemişsin,
değişmenin ucundan kıyısından geçmemişsin,
bi de böyle duyusal yönden insanların arka fonuna tecavüz edeceksin, işte orda dur derler adama.
değil ağlamak bi tarafımla gülerim ben buna.

yarı pornografik, çok romantik pek izlenmelik hoş bir yapıt.

itiraf ediyorum bu filmi izlemedim. o yüzden spoiler olayına giremeyeceğim.

yalnız bu izlememe nedenim, "çok popüler, ben herkesten farklıyım, aman boşver" tarzı durumlar değil. türk filmlerine hep önyargıyla yaklaşmışımdır abicim. ismi, afişi, lansman çalışmaları ile durumlarını ortaya koyan yapıtlar bir çoğu. kaliteli olanları tenzih ediyorum.

bu filmi izleyip de her yerde gerine gerine anlatan, her ayrıntıyı aktaran insanlar ve tabii ki internet sayesinde izlemiş kadar oldum. konusu bildiğin türk filmi, aksini iddia etmesin kimse. erotik sahnelerde kanal değiştiren kesimin bile bu filme hayran olmasını ve hatta bildiğin pompacı rolündeki bir adama aşık olan kadınları anlayamıyorum.

var öyle adamlar, isteyen istediği zaman bunlardan birisiyle birlikte olabilir. istediği kadar film de çekebilir. uzun metraj, kısa metraj...

velhasıl kelam olayını bitirmiş, çuvalla para kazandırmıştır birilerine. ellerinden öperim.