bugün

insanların sahip olduklarına inandıkları özgür iradenin olmayışı durumudur.

olaya şu açıdan bakmak gerekir. bizim zeki bilim adamımız sigmund freud bunu zaten önceden ele almış, güzel bir şekilde de tarif etmiştir. insan benliğinin en alt kısmı olan yani hani tabir ettiği şekilde id denen ilkel benliğinde bastırılmış güdüler, toplumsal ahlak normlarına aykırılık, toplumsal kurallara aykırı davranışlar hatta cinsel fantaziler yatar. peki insanlar bunları dışarıya vurabiliyorlar mı? hayır.
insan ilkel benliğindeki şeyleri toplumsal normlara uydurmak için, başkaları tarafından yadırganmamak için, en basit anlatımı ile söylersek sapık damgası yememek içi bütün bunları bastırır, bu da ne ile oluyor süperego ile. sonra bu bastırılmış olan irademiz egomuz ile karşımızdaki insanlara ve topluma sunuluyor. buradan çıkan sonuç şu aslına bakılırsa, her insan kendi benliğinin yalancısıdır.

hangi birimiz aklımızdan o an geçen şeyleri anında hiç düşünmeden karşımızdaki insana söyleyebiliyoruz ki? hoşlandığın insana olan hislerini, duygularını, düşünceleri, en uçuk şeyleri hangimiz düşünmeden ilkel benliğimizle yapabiliyoruz ki? hangi birimiz ilkokul döneminde soğukta tirtir titretip tören yapan hocalara içinden küfür etmedi, yahut hangi birimiz sevgilimizle seks düşünmedi? hangi birimiz karşımızdaki bir insana, o bilmeden, direkt ya da dolaylı olarak zarar vererek egosunu tatmin etmedi? hangi birimiz sevgilimizin yanlış yanlarını onun yüzüne karşı rahatça söyleyebilmeyi düşünmedi? hangi birimiz bugün git yarın gel diyen devlet memuruna içinden küfür etmedi, dikkat ederseniz içinden, hangi birimiz küçükken eğitime katkı payı isteyen yöneticilere içinden küfür etmedi? hiç kimse, ama bütün bunların bir ortak yanı var o da ne hepsini içimizden yapıyoruz, eğer dışımızdan yaparsak toplumsal normlara aykırılık yaparız değil mi?

bu süreç devir daim ile işliyor, belki kilometrelerce öteden gelmişsindir 2 saatliğine, sevgilini dudağından bir kez öpebilir misin? zordur, emin olun zordur, yapamazsın demiyorum gayet rahat yaparsın ama sonrasında iki teyze bir amca görür cık cık cık, bu ne biçim şey, olmaz böyle şey, çoluk çocuk var gidin evinize kış kış tarzında şeyler işitirsiniz mesela, burada toplum devreye girdi.

örneğin başbakanı yuhalama hakkı konusu, sadece bir örnek, başlığı da sözlükte mevcut, herhangi bir kişisel hak ve özgürlüğe tecavüz edilmemesine rağmen suç teşkil eden bir davranış, sizin burada özgür iradeniz yok.

hangi biriniz polisin sizinle konuştuğu üslup ile konuşabilirsiniz, zordur, ondan üst düzey olmanız gerekir, belindeki donatılmış eşyalar ile size daha farklı bir karşılık verir, en basitinden, kimseyi rahatsız etmeyecek şekilde dışarıda patates kızartması ve biranı içmek bile suç artık.

özgür iraden yok kardeşim senin yok, başkaları ne der, ne düşünür diye yaşıyoruz biz bu dünyada, bir kadın kendisinden 15 yaş küçük bir erkekle sırf toplumsal kurallar yüzünden flört edemezken, bir erkek kendisinden 30 yaş küçük bir kadınla istediğini yapabiliyor, burada da toplumsal ahlakın ikiyüzlülüğünü görüyoruz.