bugün

güzel dizi, her hafta iple çekiyoruz, reytingler muhteşem, ailecek hastasıyız falan ama...

bu çile ne zaman bitecek kardeşim?
evet, daha sekizinci bölümden "ne zaman bitecek?" diyorum.

sekiz bölümdür o kadar çok şiddet, gözyaşı, acı, çaresizlik ve ihanet gördük ki, vallahi yeminlen bir seyirci olarak yoruldum. böyle kafam bi milyon oldu bu kaos karşısında. üstelik "şimdiye kadar yaşanılanlar, şimdiden sonra yaşanacakların yanında hiçbir şey" diyormuş senaristler. (oha lan napacaksınız?) böyle bi tuhaf oldum, içim karardı ne biliyim.

vallahi çok fena yoruyor adamı bu dizi. işkence gibi ama ne menem bir şey ki, izlemeden duramıyorsun, dahası gelecek bölümü iple çekiyorsun.
http://www.tividizi.com/oyle-bir-gecer-zaman-ki-8-bolum.html
kovalamaca sahnelerinde heba dilen dometeslerden sonra anldık ki çok paralar harcanarak çekilen bir dizi...
git gide daha fazla izlemeye başladığım dizi.
osman bir numaraya.
insanlarımızı oldukça etkileyen bir yapım olmuştur.

özellikle evhanımı teyzeler arasında komik telefon şakalarına konu olur.

(eşi gemide çalışan nergiz abla telefonla aranır ...)

- alo nergiz hanimm ..

+ buyrun kim aramisti ..

- ben karolin .. sizinle özel bir meseleyi konuşmak istiyorum ... [arkadan diğer teyzelerin kahkaha sesleri]

+ canan sensin değil mi ? yaaa aşk olsun yaaa

Diğer yandan abiler arasında da

- lan fikret kaçtane karolin var kaç limanda ?

+ yok be abi altı aydır denizdeyiz bi döndük böyle bir dizi başlamış hanım iki gündür yüz vermiyor

nedenini çözmeye çalışıyorum

- olm daha anlamadın mı eşi denizci olan tüm hatunlar tedirgin

+ hadi yaaaa

- yaaaa ...
--spoiler--
öyle bir geçer zaman ki hakan'ın her türlü kıllığına rağmen kampüsün göbeğinde öyle bir geçer zaman ki berrin'e "seni seviyorum!!!" diye bas bas bağırarak bir kez daha bizi bizden almayı başardığı ve öyle bir geçer zaman ki arap militan kız'ın ortaya çıkmasıyla daha bir hareketlenmiş dizidir.
--spoiler--
diğer diziler gibi bu diziye olan ilgi ve alaka, yapılan binlerce yorum, girilen bin türlü entry, türk insanının kendi benliğinden, kendi gerçek hayatından kaçmaya ne kadar hazır olduğunun bir göstergesi. kurguya ne kadar meraklıyız biz böyle?
film izlerken, kendisini filme kaptırıp 'aha vurcak lan, arkana bak, gaaçç' diye bağıran, kendini yırtan ve bu haliyle dışarıdan çok ahmak görünen, senin de götünle güldüğün adamdan farkını anlatsana bana?
hadi diziyi izleyecek boş vaktin var, onu anladım tamam. izledin bitti. sonrasında ne diye saatlerce yorumunu yapıyosun, konuşuyosun, tartışıyosun memleket meselesi gibi?
olm kurgu o. kurgu. birileri yazıyor, kuruyor ve görselleştiriyor senin gibi mallar izlesin de para kazanalım diye. kendi hayatınla bu kadar ilgilensen, kendi sıkıntılarına sorunlarına şu diziye yorduğun kadar kafa yorsan adam olucan amk, farkında değilsin.
osmanın annesiyle olan cezaevi sahnesinde biz evde cekirdek aile ellerde mendil hep beraber hüngür hüngürdük. burdan dizide oynayan osmanın ailesine söylüyorum bence cocugunuzu diziden alın cünkü o cocuk oynamıyor o sahneleri bence gercekten yasıyor ben böle bisey görmedim ya.
çocukların gecenin kör vaktinde amcalarının evinden çıkıp kaldırımın kenarına çömelip ağlamaları ve o arada osman ın babaannesine;
-sokakta kaldık biz babaanne!
demesi parçaladı beni.

fakültede kaos yaşandıktan hemen sonra berrin in ahmet in peşinden gitmesi ve o arada hakan ın;
-ahmet seni sevmiyor, ben seviyorum seni, seni seviyorum!
diyerek ağlaması ise tüm aşkların en büyüğüdür sanırım.

ali nin ise rolünün hakkını yememek gerek. mahkeme salonunda sevinmek ile tepkisiz kalma arasında gidip gelmesi harika bir ustalık. yüz ifadesi, mimikleri muhteşem oyunculuk sergiledi.

son olarak cemile nin tahliyesi ile mutlu mesut çocuklarına sürpriz yapmak için eve girerken karşılaştığı ali-caroline manzarasına ne tepki vereceği merak konusu.
okulların mezuniyet törenlerinde fotoğraf slaytı esnasında çalan şarkı.
değişmez kuraldır bu.
yüzlerde hüzün,gözlerde yaş olur. ardından gelen dımtıs dımtıs müzikle de silkinilir ve gözyaşları silinir.anında piste atlanılır.göbecikler atılır.. (bkz: duyguların anında değişebilme özelliği)
herkes bilir bunu çocuğa sorsan bilir bu ülkeyi faşistlerin yönettiğini, mustafa kemal atatürkün ülkede tüm yaşayan kesim için aynı hakları tanımıştı herkes hür iradesiyle düşünürdü ve haraket ederdi adil düzen vardı nedense kenan evrenin ve o zamanki ırkçı bir devrim ile ülkeyi kendi zümresine tanıması sizce mustafa kemal atatürkün tanıdığı hakları silmemişmidir sorarım size bunun neresinde müslümanlık yatar neresinde vatan severlik yatar tarih sizlerden bu şekilde hesap soruncada lagaluga yaparsınız.
bu bölümün en can alıcı sahnelerinden biri de şuydu.
mahkemede cemileye tahliye kararı çıktıktan sonra cemile ve çocuklar bir bayram havasına girerler, birbirlerine neşeli neşeli öpücükler gönderirler, mutlu bir aile tablosu yaşanır, hepsinin gözlerinin içi güler.
Sonra da bizim çemçük caroline pişkin pişkin iğrenç bir öpücük yollar ağliye. orda ali bi fena olur, çocukların öpücüklerinin sıcaklığı dururken bu çemçüğün sinsi öpücüğüne razı olduğu için. kendini kasıp zorlama bi gülümseme koyar yüzüne.
inanılmaz ama gerçek bu bölümde bişeyi farkettiğim dizidir. Kesinlikle başta berrin olmak üzere bu çocuklara ağlamak çok yakışıyor nasıl yapıyorlar bilmiyorum ama özellikle berrinin ses tonu, mete, osman sanırım miras anneleri cemileden kalmış hepsi çok profosyonel ağlayıcı. bir de çok güzel hareketleri izlediğimden midir bilmem piyasaya ne zaman osman çıksa ağlayacağıma güleceğim geliyor, resmen dizinin ciddeyetini kaybettim.
izlenecek birşey olmadığını izle-meyerek! kanaat getiren kişilere nazaran kurgusu sağlam hazırlanan dizidir.
tamamen kötü niyetli olarak çekilmekte olan, denizcilere toplum içinde zan altında bırakan bakışlarlabakılmasına sebepolan ve hatta denizcilerin kısmetini kapatan dizidir.
küfür üstüne küfür ettirebilmiş dizidir.
o yengeyi al, caroline'e çarp, üstüne ali'yi koy, üstüne neriman'ın kocasıyla kızını ekle... sonra da betona bulayıp denizin dibine at mümkünse. o kadar kızgınım lan.

bu arada nerede çekiliyordu bu dizi...
mete'nin öğretmenini takip edip geldiği yer göztepe lan. o ev... aman allahım, o ev! benim 3 yıldır önünden geçtiğim ev. *
son günlerin revaçta dizisidir. senaryosundaki baba! modeli ile dehşete düşürmektedir. evli olunan kadını * artık sevmemek mümkünse de, insan çocuklarını sokağa atabilir mi? bunu yapan adama baba denir mi? carolin' deki altın kaplama olmalı. pek kıymetli vesselam.
hakan ve berrin birlikteliğini istemiyor olmama rağmen son bölümde hakan'ın 'seni ben seviyorum.' diye haykırması, ağlaması, berrin'in onu duymadan ahmet'e koşması, arkadaki fon müziğiyle birlikte çok etkileyiciydi.
ayrıca o müzik öğretmeninin ne yapmaya çalıştığını anlamadığım dizidir. mete'den gerçekten hoşlanıyor mu yoksa durumunu bildiği için mi ona itimat gösteriyor orasını henüz anlayamadık. yok hoşlanmıyorsa eğer; o yaştaki ergenin öyle yanağı falan okşanır mı yahu? ergen psikolojisi bu aşık oldu bile sana çoktan. çocuğu kendine aşık edip yakında nişanlısı ya da sevgilisiyle ortalığa çıkarsa hiç şaşırmayacağım bu öğretmene.

EDiT: "BEN DEMiŞTiM" DEMEK iSTEMEZDiM.
ccc mete reis ccc
senaristlerinin fena şekilde ülkücüler ile taşak geçtiği dizidir.

yani saldırmak için toparlanan ülkücülerin içerisinde bir tane normal tipli birisi olmaz mı lan? pantolon paçaları kapri misalı, bıyık şekilleri komedi, alayı özellikle seçilmiş yani.

yani bu dizinin 68 kuşağını, sınıf mücadelesini anlatmasını zaten beklemiyorum ben. o dönemleri anlatan dizilerden maksimum bir gram fazlası yok, işte maceracı gençler sınıftan kopuk kendilerince bir şeyler yapmaya çalışmış havası ancak şurada ülkücüler için karalıyorlardı falan diyen öküzlere açıp kitap okumalarını öneriyorum. nerede bir katliam var orada ülkücüler var mıymış, yok muymuş.
biliyorum tatlı bir insan ama bu dizinin osmanını masum masum baktığı zamanlarda nedense gollum'a çok pis benzetmekteyim.
bir sol görüşlü olan beni bile tiksindirdiniz. bahsi geçen dönemde ülkücü gençler elinde sopa belinde silahla geziyordu evet, bunu inkar edecek kadar öküz! değiliz. ancak bu solcu gençler çok yağuşuklu, sağcılar götüm gibin hali de ancak bebeleri gazlar afedersiniz. keyifle izlediğim bir diziyi sikerttiği için kızma boyutunu geçtim. geçmişdeki yanlış yönlendirmelerle maşa olmuş, ülkeye, karşı durdukları durumlardan çok daha fazla zarar vermiş gençlerin * yanlışını bizi fişekleyerek yeniden birbirimizi kırdırmaya çalışan senaristler kusura bakmayın da bu ülkeyi asıl bok eden sizin yanlı tutumunuz, inşallah bu hatanızdan dönmek gibi bir planınız vardır diziden biz tiksinmeden. aksi durumda bir gazla sağa sola çamur atan ahaha nasıl da alay etmişler lan ülkücülerle çok şahane diyen çakma slogan solcularından başka birde henüz tarih bilmeyen çocukları yani gerçek bebeleri kandıracaksınız ve o zaman ben basit bir dizidir bu diyip de geçecek zerzavattan biri olmayacağım, herkes ne yaparsa yapsın.

olay katliam ise, küçük kızkardeşi ile yürürken dört keleşli solcu tarafından taranıp hayatını kaybeden adamlar, akıl sağlığını kaybeden kızlar da bilirim ben. yemezler gazınızı.
9. bölümü olay olacak dizidir.

http://webtv.kanald.com.tr/Detail.aspx?Id=8097
(bkz: öyle bir döver baban ki)