bugün

(bkz: ömer seyfettin lisesi)
olay öyküsü'nün türkiyedeki temsilcisi.. kitaplarına çok erken yaşta başlanırsa soğuma gözlemlenebilir, dikkat edilmelidir. şahsen 4. sınıfta bir kitabını okumaya kalktığım için yıldızım asla barışmadı kendisiyle, küstüm..
başını vermeyen şehit, pembe incili kaftan gibi müthiş eserlerin sahibi. osmanlının şanlı günlerini anlatır genelde. primo türk çocuğu adlı eseri ise çok etkileyicidir.
yeni lisancı, hikaye üstadı yazarımızdır.
1884' te doğan, 1920' de vefat eden türk yazar. milliyetçilik duygusunun ağır bastığı eserleriyle tanınmaktadır. özellikle balkan harpleri onu derinden etkilemiştir.
Bugün ölüm yıldönümü olan yazardır.
çoğu hikayesini okuduğum, öykü üstadı. * *
futbolcu olsaydı tribünler şu şekilde inleyebilirdi: ömer ömer ömer seyfettin, seyfettin seyfettin ömer seyfettin. (bkz: yaratıcı beşiktaş taraftarı)
milli edebiyat akımının temsilcilerinden, moupassant tarzı öykünün türk edebiyatı'ndaki en iyi kalemlerinden biri.
milli edebiyatın ilkelerini belirleyen sanatçılardan biridir. türk hikâyeciliğinin kurucusudur.
kaşağı, diyet, bomba gibi hikayeleri birarada düşünülünce insana acaba ne hastalıklı bir beynin ürünüdür dedirten çarpıcı sonlu hikayelerin sahibi değerli bir yazarımız.
fakat bunları çocuklara okutmazlar mı! sakıncalı kardeşim! ben yalan söylememeyi, öğrenirken derin acılar çekip gözlerimden yaş gelecek yaşta bana okutturulan kaşağı'dan mı öğreneceğim?
çocukken masal lezzetindedir okunurken kitap elden düşer tatlı tatlı uykuya dalinir. büyüyünce gerçeklerin acısını hissettirir insana uykuları kaçar insanın.

bu başlığın altındaki entry sayısı ve niteliği de uyku kaçırıcı ayrı bir olay.
osmanli döneminin geleneklerini, göreneklerini, kültürünü, yönetilis tarzını öykülerine büyük bir ustalıkla aktarmis, balıkesir gönenli yazar.
(bkz: kaşağı)
(bkz: diyet)
(bkz: beyaz lale)
çocukluk anılarımın baş köşesinde oturan öykü üstadı.
güzel öykülerin yazarı...
kaşağı kitabını okuduğumda kendisinden nefret ettiğini düşünmüştüm. ve hep onun gibi olacağım korkusuyla yaşadım. şu yaşıma geldim atlatamadım o korkuları.*
balkan savaşı'na subay olarak katilmistir. savas sona erip istanbul'a dondugunde askerligi birakmistir. milliyetci ve turkcu bir yazardir. seker hastaligindan olmustur. omer seyfettin'in hikayelerinin en dikkat cekici ozelligi tamamina yakinin hic umulmadik adami soka sokan bir sonla bitiyor olmasidir. diyet'de mesela kimin aklina gelir adamin kolunu kesip borcunu odeyecegi di mi .
türk romani denilince aklima gelen ilk isim. kasagi romani unutulmazlarin unutulmazidir.
aşırı realist yazardır kendileri. öyküleri ile edebiyatımıza büyük eserler vermiştir. 35 yaşında vefat ettiği düşünülürse yaşasaydı daha neler yazardı diye düşünmeden edemediğimiz büyük yazar.
ülkemizde yapılan bir hata sonucu bir çok öyküsü sanki çocuk öyküsüymüş gibi algılanıp ilkokulda okutulmuştur. fakat öykülerindeki realizm seviyesi yüksek olduğunda baş,el,kol kesmeler çoktur. bu nedenle ömer seyfettin'in orta okul civarı okutulması gerektiğini anlatan bilimsel bir makale de kaleme alınmıştır.
(bkz: yüksek ökçeler)
çocuklarda travmalara neden olabilecek derecede şiddet ve cinsellik içeren bazı hikayeleri olan yazar.kitaplarını çocuklara tavsiye edenlerde tırnak kadar akıl varsa ne olayım.

en masum hikayelerinden biri olan kaşağıbile büyük üzüntülere ve güvensizlige garkedebilir bir çocugu. kırılan bir kaşagı yüzünden zalim bir baba tarafından tokatlanıp dışlanan bir çocuk, çocuga iftira atan hain agabey, çekilen vicdan azapları,üzüntüler ve nihayetinde gelen hastalık ve ölüm. kahrolmuştum yeminle.

beyaz lale sine ise hiç girmek istemiyorum. degil çocuk büyüklerin bile ruhunu örseleyecek cinsten bir hikayedir. işkence, kan, zulum, taciz, tecavüz hepsi bir arada.
pek bilinmese de, 1913 yılındaki Bab-ı Ali baskınında da yer almıştır.Enver ve mahiyeti, hükümete el çektirirken, kendisi ve yanındaki birisi daha* halka hitap edip,halkı, yaşasın ittihat ve terakki diyerek galeyana getirmeye çalışmışlardır.
ömer baba dediğim ömer seyfettin, pornografik eserler yazan bir yazardır. istediğini yazar tabi karışmam ama hikayelerinde hep çocuklar olduğu için "müdürüm bu hikayede çocuklar var önerelim mi" deyip milli eğitim tarafından onaylı çocuk kitabı olarak öneren denyolara iki çift lafım her zaman vardır. o da şudur "ulan denyo sen hiç içinde beyni akan, koca memelerini sallayan kadınların olduğu çocuk kitabı gördün mü?". felaket bir eğitim bürokrasimiz var azizim. ben çoçukken o boğularak öldürülen kuşun, ilk cinayetin hikayesini, arkadaşıyla olan andı için kuduzdan ölen çocuğu okumak istemezdim. ağzıma sıçtı lan onlar.
hastane hademesi ve öğrenciler tarafından otopsi yapıldığı bir hastane görevlisinin çektiği resimle kanıtlanan büyük milliyetçi, değerli yazar. yazık ulan yazık, şrefsizliğin bu kadarına da pes. işgal döneminde ingilizlere karşı milletimizin onuru için mücadele vermesi sebebiyle bu muameleye maruz bırakılmıştır, çekilen resimde kadavrası bir sedyenin üstünde boylu boyunca yatıyor, ön safta göbekli bir hademe büyük bir zevkle poz vererek sırıtırken genç öğrenciler de meraklı ve heyecanlı gözlerle ömer seyfettine bakıyordu. resim tahir alangunun ömer seyfettini ayrıntılarıyla anlattığı ancak ismini hatırlayamadığım kitabının ekler bölümünde yer alıyor.

kendisinin her adımının osmanlı hükümetinin peşine taktığı hafiyeler tarafından izlendiğini bildiği halde türkçülük için çalışmaktan geri durmamıştır.

özellikle piç isimli hikayesiyle döneminde büyük yankı uyandırmıştır.

balkan savaşlarında yunanlıra esir düşmüş olan ömer seyfettin, esaret döneminde düzenli olarak günlük tutmuştur. bizzat kendisinin ifade ettiğine göre en çok hasret duyduğu varlık kızıdır.

dönemin tanınmış doktorlarından birinin kızıyla evlenmiş, uzun süren esaret hayatı ve evden uzak kalması sebebiyle, eşi babasının ısrarları sonucu seyfettinden ayrılıp bir doktorla evlenmiştir. memleketinin iyisiyle kötüsüyle her insanını seven ömer seyfettin, bu sebepten olsa gerek sadece doktorları sevememiştir. doktorlara olan bu kini onun genç yasta ölümüne etki etmiştir, hastalığının son aşamasına kadar doktora gitmemiş ve bugün bile kesinleşmemiş olan ölüm sebebi nedeniyle hayata gözlerini yummuştur.