bugün

saçma sapan bir projedir kendileri bitsede gitsek dedirtir insana , saçmalık bir arpa bpyu sürer ,oyunculuk desen bir berbattır ,ağlayacağım resmen!
bitse de gitsek diyenleri mutlu edecek bir kararla "ara vermiş" program. oyuncuların kendi kararıymış.

http://twitter.com/gulhantekinn/status/24812977760768001

ben de ilk sene çok izlerdim çok da gülerdim. sonra biraz bozuldu ama izlemeye devam ettik, ama artık en tutulan elemanlarını kaybettikten sonra hiç bi zevki kalmadı. şahin ırmak, büşra pekin, murat eken.. en yetenekli en sevilen oyuncularıydı. hatta bülent emrah parlak da askere gittikten sonra döndü mü dönmedi mi bilemiyorum. bütün program oğuzhan koç ve ibrahim büyükak'ın üzerine kalmış gibiydi. bitmesi gerekiyordu. umarım aradan sonra bu programı devam ettirmek yerine daha farklı projelerde yer alırlar, birlikte olmak zorunda da değiller. zaten ersin korkut çocuklar duymasın'da oynamaya başlamış bile.
http://www.hurriyet.com.tr/magazin/televizyon/16753939.asp?gid=380

yine de yaptıkları iş, özgün müdür değil midir bilmiyorum, başarılıydı. ve bu kadar oyuncuyu meşhur etmek adına başarılı bir projeydi, onları böyle ön plana çıkardığı için de yılmaz erdoğan'ı tebrik etmek lazım.
türk tiyatrosuna * iyi ya da kötü pek çok şey katmış programdır. Sonuçta bize de katmış ki bu kadar yorumu yapabiliyoruz *. Uzun süredir programı izlemiyorum. Kaldırıldığını yeni öğrendim, rahatladım. Yılmaz Erdoğan' ın herkesin gözüne soktuğu bilirkişi ile üstat karışımı havaları, ergen gençlikten aldıkları şakşakla yollarına devam etmeleri, en önemlisi bu kadar popülerleşmesi beni programa iten unsurlardandı. Kanımca programın seviyesinin gözle görülür bir şekilde düşmesi çok uzun bir süre aynı kadro ile yola devam edilmesinin yaratmış olduğu tek düzeliktir. Başlarda azimle yaratan genç beyinlerin gerek tanınmışlığın, gerek paranın, gerek skeç yaz! skeç yaz! baskısının vermiş olduğu rehavetle abuk subuklaştığı programdır. Kadro değişmelidir, yeni mezun tiyatrocu arkadaşların da yolu bir süreliğine buradan geçmelidir ki adı "mutfak" olsun. Ya da olmasın, Yılmaz Erdoğan para falan kazansın, piyasaya birkaç şımarık jön sunsun.
ilk 8-10 bölümünü severek ve eğlenerek seyrettiğim, fakat sonraları kalitesini iyice düşürmüş, siktirin gidin artık dedirtecek Tv programı.
Kanal d de pazar günleri yayınlanan bkm öğrencileri tarafından skeçler oynanan programdır.
skeçleri eskisi kadar güzel değildir. sürekli aynı konuların işlenmesi insanı sıkmaktadır.
(bkz: şahin ırmak/#10577917)

http://www.sicakgundem.com/haber_detayi.asp?id=15717

buda gaf videosu.
aklıma sadece tek bir kelime getiren televizyon saçmalığı.

(bkz: ortaokul)
yeni sezonda pek izlemediğim programdır. sanırım yılmaz erdoğan programı ve oyuncuları kendi haline bıraktı bu sebeple de skeçler eski tadı ve kaliteyi kaybetti. çok film hareketlerde de çok fazla yarıla yarıla güldüren skeçlerini bulamadım. en fazla fragman skeci ve uçak sahneleri ilgi çekicidir.
Bir zamanlar pazar akşamlarımızı renklendiren "godikler" topluluğu.
ekibindeki her oyuncunun daha işin mutfağındayken bu kadar magazin malzemesi yapılmasıyla iyiden iyiye kabak tadı vermiş BKM Mutfak oyuncuları tarafından hazırlanan program...
Önce kendi içlerindeki aşk dedikodukarı, sonra ayrılmaları, şimdi eserin öyle bir geçer zamanki de oynayan bilmemkimle yakalanması...
evladım, gençsiniz... illa sevecek, sevişeceksiniz...
Lakin bu çocukların bu kadar ön plana çıkmaları aşk ve seks hayatlarıyla bu kadar gündeme gelmemeleri gerek...

Yılmaz Erdoğan'ın ya bu veletlerin kulaklarını çekmesi gerek ya da bu çocukların magazin basınına bu kadar prim vermemesi gerek...
Bir şey gerek ama...
Beni ilgilendirmiyor 20-25 yaşındaki bu çocukların sanatlarından önce kimi zıplattıkları ya da kimin kucağına oturdukları...
artık programdan önce seyircilere hap falanmı veriyorlar bilemiyorum tabii.ulan herşeye gülünürmü ya.sadece yedek kulübesi skecine gülmüşlüğüm vardır.ondada ersin korkut çok iyi rol yapmıştı.
yayından kaldırılmıştır.
değişen kadrosu ve editlenen formatıyla yakında yeniden ekranlarda olacak programdır. evet kanal da aynıdır.
80 kişilik kadrosuyla geri dönüş yapmış komedi programı. ilk skeciyle güldürmeyi başaramadı.
berbat bir geri dönüşle kusturmuş olan bir zamanlar izlemeye doyamadığımız programdır.
yeni programın ilk skecine bile özenilmemiş, sıçmış program.

yeni karakterlerle sıçtığını sıvama işi daha hızlı olur artık. iyi o açıdan.
kendisini tiyatro üstadı filan zanneden, oysa düzgün türkçe bile konuşmaktan aciz birinin rejisör koltuğunda oturup kasım kasım kasıldığı program. sanırım tiyatro eğitimi de yok. oysa bilmiyor ki burası eğitim ortalaması ilkokul dört olan bir ülke.

eh yani. kendisine buradan bir şeyler biçsin de az kibirlensin birileri. "dünya standartlarında neredesin" diye sorarlar adama, soruyorum.tamam, "bir show programı bu, tiyatro değil" denirse de, yine aynı klasmandaki show programları ile kıyaslanması rica edilebilir aynı kişiden.

insanın kendisini bilmeyeni kadar kötüsü yok ya.
profesyonel olarak tiyatroyla ilgilenmesi gerekmez ama azıcık okuyup yazmış birileri bile "o ne biçim bir şeydir ya" diyorlar. heveskar oyuncu kardeşlerimize bir şey dediğim yok, olamaz da, ama ne zamanki o adam ahkam kesmek için eline mikrofonu alıyor, böyle lawrence olivier ya da orson welles tirplerine giriyor, o zaman bende bi şeyler oluyor. alaylı olmaya bir şey diyemem ama kibirli olmaya derim.*
bir kere bile olsun başından sonuna kadar izlemeye tahammül edemeyip yani bitiremeyenlerin de bulunduğu program. yalan söyleyecek halimiz yok ya böyle bayağı bir şey için.
yılmaz erdoğan'ın şiirlerinde olduğu gibi satır aralarında sık sık kürtçülük oynadığı program.

kendince ırkçı kürtçü mesajlar veriyor falan. sonra devleti suçluyor.
iyice kabak tadı veren program. ucuz esprilerle döndürmeye çalışıyorlar. mahşer-i cümbüş ve laf ebelerini özlettirdi gerçekten.
benim için tutunamayanlar gibidir.
hep "acaba bu sefer?" diyerek açıyorum ilk reklama kadar sabredemiyorum bile, tahammül edenlerin zihnine sağlık.
ilk başlarda güzel başlamışlardı oysa tiyatro sanatına katkı verecekler derken yine beklenen oldu...
bokunun boku da suyu da çıkmıştır. hele patates kafalı keko ve beceriksizliği, boktan senaryolar, iyice tiksindirmiştir.
ulan adiler çoluk çocuğun izledği programda (tiyatroda seyredenler genelde zaten çoluk çocuk) bu kadar cinsel laf koyuyorsunuz, beceriksiz, kılıksız keko, "karıyı arabaya atıp pompiş" yapıcam diyor. bunu ahlaki bulan maymun beyinlinin loblarını eşşek siksin.
geçen haftaki programda bir defa bile gülmediğim program.tamam kabul ilk başladığında yaran espriler falan vardı ama artık beş para etmez bir program.
(bkz: usta sıçtın bare sıvama)