bugün

Bugün çoğumuzun çocukluk dönemlerinde çok istediği fakat yapamadığı veya sahip olamadığı şeyler vardır, örneğin bisiklet, bilye, kalemlik vs. gibi büyüdükçe bile geçmişte ki o burukluk kolay kolay bitmez.
küçük kolonyalardan yemek. o zamanlarda yiyenleri vardı ben yiyemedim bi türlü.
karşı apartmanda 2 tane kıza sinir olurdum hep laf atardım ama hiç dövemedim çünkü arkaları fena sağlamdı. şöyle saçını başını... iyi olabilirdi.
(bkz: yazarların çocukken yapmak isteyip yapamadıkları)
(bkz: aramaya inanmak)
5 yaşındaydım. sarışın bir komşu kızı vardı. bazen bakışıyorduk balkondan falan çocukluk işte. bir gün zannedersem bayram diye onlar gitmiştik ev baya kalabalıktı benim yaşımda bir sürü çocuk vardı. annem onlarla oynamamı söylemişti Ama onların adetleri haremlik/selamlık olayı yüzünden kız çocuklarıyla beraber oyuncak oynamamıza izin vermemişlerdi. bir kaç hafta sonra taşındılar ve kızla konuşamamıştım bile. ben şu yaşıma geldim hala bazen rüyamda görüyorum. lanet olası haremlik/selamlık.
bende normal kız çocukları gibi hep saçlarımı uzatmak isterdim fakat annem sağolsun her seferinde zorla ya kuaföre götürür erkek traşı kestirirdi saçlarımı, ya da kendi kırpardı.evet.
Mahalle maçında takım arkadaşın olan kaleciyi hatalı gol yedi diye bir daha oynatmamak.
çoçukken bayagı pısırık biriydim. keşke o zamanlara dönseydimde artislik yapan piç kurularını birgüzel dövseydim.
o zengin çocuklarının aldığı 2002 dünya kupasının topu fevernova, hep ulaşılamaz ve alınamaz olarak kalacaktır kafamda...
Bayramlarda şeker toplamamak ve palyaçoların yanına yaklaşmamak.
akülü arabadır. zaten bizim tayfadan her erkeğin aşağı yukarı böyle bir anısı vardır. pahalıydı akülü arabalar, alamadılar.

şimdi bakıyorum bizim apartmanda bile 5-6 çocuğun var. şimdi istesem 10 tane alırım ama o zevki alabilir miyim acaba?
hiç barbi bebeğim olmadı. hep annem 1 liralık bebeklerden alırdı pazardan. pahalıydı barbiler. benimkilerin hep kolu bacağı, kopardı. hep istemiştim küçükken o bebeklerden. şimdi var ama kendi paramla aldım hemde. adıda suzan.
faber castell 36'lı pastel boya.

Çöp adamın bacaklarını bile yamuk çizebilecek bir kabiliyete sahip olmama rağmen yine de çok istemistim seni faber.
"Playstation 1-2" hay senin canın yerim. olsaydı iyiydi olmadı ne yapalım ölelim mi.
(bkz: akülü araba)
zengin akrabalarımız vardı, onların çocuklarında vardı tabi. sırf bi beş dakika bğnmek iin giderdim. bazen çıkarmazlardı, soramazdım da. beklerdim getirselerde sürsem diye.
ulan büyüdük arabanın gerçeğine biniyoruz ama işte o akülü araba kaldı ya içimizde, geçmez bir daha..
sabit bir şehirde çocukluğunu geçirmek. insansın asker bir babası olunca oradan oraya taşınıyor. hep özenirim yıllardır aynı yerde oturan insanlara.
(bkz: akülü araba)
denize gitmek sanırım. yahut havuza gitmek. boğulurmuşum da bilmem ne. ulan amına koyim sanki herkes yüzmeyi anasının karnında öğrendi. bu yaşıma geldim hala pratikte yüzmeyi bilmem. hep ailem yüzünden.
baba sevgisi.
(bkz: akülü araba)
Peruk. Evet ben küçükken peruk hastasıydım. Böyle peruk dükkanlarına hayran hayran bakardım uzaktan, benim gözüme çok ütopik ve imkansız gibi gözükürdü. Büyüyünce mutlaka alıcam derdim 6 7 yaşlarındaydım. Aldım mı? Hayır. Ama hiç unutmadım bunu.
annem ,sırf tek çocukdum 1-2 kere düştüm diye bisiklet sürdürtmedi ömrümde bana amk.
herkesin babasının amatör lig futbol maçlarına vs gelmesi ve çocuklarına her şartta destek olmalarını izlemek zorunda kalmaktır. hiç bir çocuk annesiz babasız veya bunların ikisine birden sahipken ilgisiz büyümemeli. oyuncağın olmayabilir kendi kendine yaratırsın. gazoz kapağından misketten hatta basit bir tahtadan çividen bile ancak sevgi verilmez ise hiç bir şey yapamazsın. çocuklarınız var ise sevin arada sırada kızabilirsiniz yaramazlıklardan dolayı falan ama o bile sevgiyi gösterme çeşididir bir nevi..
eğer bir 5 sene sonra doğsaydım çok pis bir mahalle ortamında büyüyecektim ve belki de daha temiz bir mahallede büyümek olacaktı içimde ukde kalan iyiki daha erken gelmişim dünyaya. tam da ben sokakta oynayacak yaşları bitirdiğim anda bizim oralar kürtler va apaçilerle doldu.