bugün

çocuklar fazla gürültü yaptıklarında onları susturmak için öğretmenlerin kullandıkları cümle. ilkokuldayken çokça duyduğumuz bu cümle sonunda derin bir sessizlik sınıfa hakim olur ve hepimiz kollarımızı çapraz bir şekilde göğsümüzün üzerinde birleştirdik.
yarattığımız o komik görüntüyü her hayal ettiğimde gülerim. hey gidi günler hey!
(bkz: bi s*ktir git hocam ya)
(bkz: çiçek çocuklar)
2. versiyonu : hadi çocuklar tıp oynuyoruz 1 2 3 tıp...
-örtbenim alican bana seviyo sevmiyo yapıyo :(.
68 kuşağı'nın "olduk da ne oldu" diye sitem edebileceği emir cümlesi.
(bkz: çiçek çocuklar)
bu sosyal psikolojide, toplumsal cinnet içinde olsak olsak kaktüs oluruz öğretmenim.
cicek olmayı bilmeyen unutan cocukların dövülerek hatırlatıldıgına bizzat sahidim.

(bkz: ögretmenim ödev vardı)
1. sınıfta en sevdiğimiz öğretmenimizin bizi durdurma cümlesiydi, şimdi gülümsetir, çok ta iş görmüştür.
öğretmenimiz bunu öğretirken, anne ve komşu kadınlar kollarını bağlama kısmetini bağlıyorsun derlerdi.
Eğitim sisteminin görevi, eğmek ve yamultmak olunca, günler, çiçek ve böcek olmakla geçer.
Daha sonra kendini bir şey zannetmekle.
Elalem kıyamet deneyleri ile meşgulken,
bizler halen çiçek ve böcek olmakla uğraşırız.
Çiçek ve böcek olun yerine,
çiçek ve böceği inceleyin, sorgulayın düşünün denilmesi gerekir.
Sınıfı susturmak için söylenecektir.
Bu söz bize tersti erkekliğin şanına yakışmazdı ama hocayla göz göze gelince sike sike yapıp hacıya gülümsüyorduk be günlerdi be keşke yeniden o günlere dönsek ahhh ahh.