bugün

varlığı yeniden sorgulamamız gerektiğini gösteren deney. belki de şu an yanlışlıklar girdabında savrulup gidiyoruz. bugüne kadar ortaya konmuş bütün bilimsel deneylerin, bütün tecrübelerin, bütün kanunların değişebilir olduğunu bu deneyle görüyoruz. maddenin dışında başka şeylerin de olabileceğini gözler önüne sermesi açısından da son derce önemli görünüyor. işte deneyin linki;

http://video.google.com/v...docid=1524611116784934635#

(bkz: kuantum)
young deneyi olarakda bilinir. thomas young tarafından fotonlar gibi parçacıklarla yapılan ve elektron (veya foton) kaynağı, tek ve çift yarıklı levhalar ile bu yarıklardan geçen parçacıkların üzerine düşüp desenler oluşturduğu arka yüzeyden oluşan bir fizik deneyi düzeneğidir.

şimci olay şu kaynaktan foton alınır ve tek yarıklı levhadan gönderilirve levhanın arka tarafından çıkan ışık ve sonuş tek çizgi. sıra ikinci yani çift yarıklı levhaya gelir ordanda gönderilir ama levhanın arkasında çift yarık beklenirken o da ne başka başka böle çizgiler oluşur. delirir young "nasıl olur bu" diye. sonra gözlemci çağırılır odaya gözlemci varken bir daha verilir foton hüzmesi ana bu sefer çift yarık oluşur.

olay budur.
kuantumun en ilginç deneylerindendir. öyle basite alınmaması gereklidir, sadece bu deneyden yola çıkılarak binlerce sonuç çıkarılabilir.

`http://www.metacafe.com/w...k_deneyi_nan_lmaz_bir_ey/`
ışığın dalga modelini destekleyen deneydir.
tümay dershanesinin kitaplarında çift yarık deneyi konusunda müthiş bir imla hatası yapılmış ve kitaba "ı" harfi yerine "a" harfi basılmıştır.
ilginç bir deney. gözlemlendiğinin farkına varan elektronlar.
burda çok güzel anlatılmış, paylaşmayı borç bilirim.
http://www.youtube.com/watch?v=q3H7wR_IR3w
grup sex gibi birşey olsa gerek.
ama akıl erdiremedim.
çift yarık?

edit1:hep fizik üstadısınız ya eksileyin aq.
insanın aklına elektronların zekasının ve algılama yeteneğinin olduğu düşüncesini getiren ilginç deney.acaba; elektrondan insana kadar herşey, evrensel zekanın bir parçası ve içinde onun özünü mü taşıyor?
maddenin gerisindeki iradenin varligini kanitlayan deney. yoksa elektron hangi beyinle gozlemlendigini fark etsin.
elektronların dalga gibi davranması çin gözlemlenmemesi gereken deneydir. aski takdirde parçacık gibi davranıyorlar.
mahcubiyet ile açıklayabilsek keşke.
makro dünyada herşeyin normal olduğunu, ancak mikro dünyaya inildiğinde yaşanan ilginçlikleri gözler önüne seren deneydir. ilginç bir paradoks konusuna girmek gerekirse (bkz: Schrödinger in Kedisi)

teorik parçacık olan kuarklar bulunduğunda nasıl tepki verecek merakla beklenmektedir.
Işığın tanecik mi yoksa dalga mı olduğu bu deneyde iyice çıkmaza girmiştir.

Edit: bir şey hem tanecik hem dalga olamaz bu bir çelişkidir lütfen.
Çıkmaza falan girmemiştir. Işığın hem tanecik hem de dalga olduğu anlaşılmıştır.
''gözlemci yoksa, maddede yoktur'' sonucuna varılmıştır. ateizmi çürüten deneylerdendir.
hatırlatmayın deneyi. lisede iken beyin yaktırmıştır.
werner heissenberg ve hans peter dürr bu konuda çok kafa patlatmışlar ve heissenberg unschärferelation teorisini ortaya atmıştır.ü

hans peter dürr de dindanr bir kimse olmuş, kiliselerin programlarına bile çıkmıştır.

aslında onların söylediklerini ciddiye alacak olursak, ateizm tamamıyla iflas etmiş durumdadır.

yani bütün evrenin bir hologram veya bir çeşit simulasyon olması ihtimali pekala da mevcuttur.

bu durumda aslında sadece allah vardır ve film makinesinin başında pturmakta ve bize filmi seyrettirmektedir. film makinesini de kendisi yapmıstir.

ingilizcesi iyi olan ve 3-4 saat vakti olan bir kimse şu

https://www.youtube.com/watch?v=lMBt_yfGKpU

videoyu seyretmelidir. aslında bu videoyu seyrettikten sonra ateist olmak, pek mümkün olamamaktadır.

linki verilmiş video da çift yarıklı girişim deneyi ayrıntılarıyla anlatılmaktadır. ve büyük fizikçiler konuşturulmaktadır.

ateizmle ilgili birahane tadındaki muhabbetin tam tersine son derece ciddi bir şekilde büyük fizikçiler konuşmaktadır burada, ve boş da konuşmamaktadırlar.
Bu konuda çok video izledim.
(bkz: i know quantum)

görsel

Ve diyebileceğim tek şey. Göz görmeyince şekil katlanır.
Gözlemci olmasa iyi deney aslında.
double penetration.
elektronların klasik fizik yasalarına göre hareket etmediğini gösteren deneydir.
kuantum mekaniğinin ortaya çıkmasını sağlamıştır.
burada atlanan bir şey var. yarıklara konulan detektörler elektronların enerjilerinde değişime sebep olup parçacık gibi davranmaya itebilir. kamera ile gözler gibi salt, etkileşimsiz görsel bir gözlem olduğunu düşünmüyorum. yani beni gördüler siz kaçın gibi bir durum söz konusu değil. ama bu deneyin daha ilginç ve daha sarsıcı farklı yönleri var. şöyle:

iki yarıktan birisi kapatılıyor. elektron tek delikten parçacıkmışçasına geçiyor ve ekrana tam düşecekken kapalı yarık açılıyor. işte o an elektronun geçmişi değişiyor ve ekrana dalga yayılım şeklinde düşüyor. yani elektron zamanda yolculuk yapıyor. ama sorularım var:

birincisi elektron ışık hızında ilerlerken kapalı yarığı ışık hızından daha hızlı bir şekilde açacak teknoloji var mıdır? vardır diyelim. ikincisi, elektron iki açık her hangi bir yarıktan geçtikten sonra ekrana düşene kadar geçen süre tespit edilebilmiş midir? üçüncüsü, peki bir yarığı kapatıp elektron geçtikten sonra hemen o yarığı açınca elektronun ekrana düşme süresi ayrıca ölçülmüş müdür? arada fark varsa elektronun geri gidip iki yarıktan da dalga halinde geçtiğini anlamış olurduk.

elektronlara bir bilinç yüklemek için henüz erken olduğunu düşünüyorum. ama madde bizim bildiğimiz gibi bir şey değil, her şey titreşim derseniz anlayışla karşılarım.
bunu elektrona sormakta yarar olabilir.
ne anlatıyosun sen ya?
evde de kolayca yapilabilecek bir deneydir. can sikan ise istedigin kadar yap yine ayni sey oluyor ve bunun neden boyle oldugunu anlayamiyorsun. gizli degiskenler, kopenhag yorumu, pilot dalgalar, alternatif evrenler gibi seylerle olaya aciklama getirmeye calisiyorsun ama hangisi dogru kimse bilmiyor. einstein gizli degiskenciydi mesela. olasiliksal bir sey falan yok, her sey burada olup bitiyor ve deterministik bir surec isliyor ama henuz kesfedemedigimiz bazi degiskenler var, bunlardan oturu olaylari olasiliksal sekilde isliyormus gibi algılıyoruz diyor. bohr ise einstein'in karsisinda yer alip gizli degiskenler falan yok, basbayagi olasiliksal bir durum var diyor. einstein sonrasinda durmadan dusunce deneyleri ortaya atiyor ve karsi taraf bunlara karsilik veriyor. en sonunda einstein tek parcacik uzerinden gitmeyi birakip yerine dolanik haldeki iki elektronu dusunup bunlarin arasinda isiktan hizli bir sekilde iletisim olamayacagini, yerel olmayan bir etkilesimin soz konusu bile olamayacagini soyluyor ve sıkıyorsa buna da karsilik verin diyor. bohr ve onun tarafindaki bilim insanlari oyle bir karsilik veriyor ki einstein burada kaybediyor. cunku gercekten de deneylerle kanitlaniyor ki iki dolanık elektron arasindaki mesafe ne olursa olsun, isterlerse ikisi de evrenin diger uclarinda olsun yine de birbirleriyle zamandan bagimsiz olarak, yani ayni anda etkilesiyorlar. deneylerle kanitlanmasina ragmen yine de bunun nasil boyle oldugu hala bilinmiyor. bu yuzden hala bir fenomendir ve cozulmeyi bekleyen olaylardan biridir. cozen direkt nobel odulunu ve milyon dolarlari kapar.
Ne demek istiyorsun? Makale linki yada haber linki biraksaydin daha ayrıntılı incelemek isteyenler deneye ulasabilirdi.
güncel Önemli Başlıklar