bugün

Eseri amaç dilde tekrar yaratan, kıymeti yazar kadar bilinmeyen insandır.
her kitabın ikinci yazarı, her yazarın o dildeki temsilcisi.

(bkz: tercüman)
"You know you are a translator when you no longer distinguish weekends from the other days of the week, since weekends are no longer equated to leisure time, relaxation, happiness and glory."

evet arkadaşım, haftasonlarını haftaiçlerinden ayırmak güçleştiğinde ve artık boş zaman kavramın dengesizleştiğinde... çevirmen olduğunu daha iyi anlıyorsun.
kitap çeviriyorlarsa, çoğu kez görmezden gelinen kimselerdir. ancaaak çeviri çok kötü olacak ki eleştirmenler bir çevirmenin varlığının farkına varsın. eğer çeviri iyiyse *, sözde eleştirmenler "yazarın üslubunu" göklere çıkarıyor.
ben de kendilerine "ulan yavşak, o kitabın yazarı çevirmen" demek istiyorum. çeviri eleştirisi öyle her "edebiyat bildiğini iddia eden" tarafından yapılamaz arkadaş...

durumun vehameti hakkındaki bir karikatür de uğur gürsoy'dan geliyor, harbiden yazık mesut'a, bana, bize...
görsel
amacı, bir dilde o dilin susmayı yeğlediğini dile getirmek olan emekçi.
Babil kulesi efsanesinden yola çıkacak olursak yaptıkları iş tanrının insanlığa verdiği cezaya karşı bir misilleme olduğundan dolayı öbür tarafta yatacak yeri olmayan kişi veya kişilerdir. Allah affetsin.swh.
Abartısız söylüyorum hiçbir zaman hakları ödenmeyecek kişilerdir. Ohh mis gibi kendimizi üzmeden, keyif ala ala, kahvemizi yudumluyarak yabancı literatürü okuyabiliyorsak kendilerine şükran duymamız gerekiyor.

Yok kitaplar çok pahalı zaten emeklerinin karşılığını alıyor zaten falan filan boş laflar. Benim bitirmeye zorlandığım kitabı geceli gündüzlü cümle cümle çevirmiş adam. işini kötü yapma şansı da pek yok, kabak gibi meydanda cümleler.

Açın bellu bir süre anladığımız yabancı bir metini okumaya çalışın. Beynimizin s-o-s verdiğini göreceksiniz. Ki onlar bu ızdırabı hep yaşıyorlar..

Not: alalade bir okuyucu.
sülalede ingilizcesi iyi olan bir ben olduğumdan bütün ingilizce metinleri bana çevirtirler. ilerde de yapmayı düşündüğüm meslektir.
Bölümden mezun oldukta ne oldu?
Özellikle kitap çevirmenleri sürünür; koca bir kitabı iki ayda gece gündüz yemeden içmeden çevirirler; aldıkları para 500 600 hadi bilemediniz 1000 1500 liradır. O da bölük pörçük gelir. Tek çareleri kitabın satmasını beklemektir. Yeni baskı yaptıkça para gelecektir ama Türkiye'de durum malum.

Bu işten gerçekten tam anlamıyla para kazanıp ev alabilen tek bir çevirmen var: Harry Potter serisinin çevirmeni Sevin Okyay. O kadın bile ev aldıktan sonra elinde hiçbir şeyi kalmadığını söylüyor.

Bu nedenle de piyasadaki kitap çevirileri son derece özensiz, yanlış ve kötü. Çünkü çoğunlukla iyice düşmüşler ve öğrenciler var artık sektörde.
Yeminlisi halal çevirmen’dir.

(bkz: halal)
Bir süre yaptığım meslek. Türkiye'ye giren dizi/filmleri televizyon için çevirdim. Yorucu. Bayağı.
Mütercim.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar