bugün

yarından itibaren hürriyet gazetesi nde yazmaya başlayacak olan yazar.

kaynak : http://www.medyatava.net
hürriyet ile anlaşan sevilen doğruları söyleyen yazar.

http://www.haberturk.com/...cat=140&dt=2007/08/08

haberi burada. yilmaz özdil in de katılımıyla hürriyet daha okunabilir bir gazete oldu.

hayırlısı olsun.
büyük gazetenin büyük yazarı.
büyük gazetenin büyük yazarıymış, peh peh, sanırım eski genel yönetmeninin izinden gidiyor, fatih altaylı da hürriyet'ten ayrıldıktan sonra ağzına geleni söylemişti, şimdi bu adamda ssabah gazetesinde saydıra saydıra hürriyet'e transfer oldu, valla bravo...
üslubu güzel yazar.bi başlıyosunuz okumaya sonuna gelmişsiniz meğer.okunası yazar.
kalitesinden hiçbir zaman kuşku duymadığım yazar. hürriyet'e transferini de doğru buluyorum. her ne kadar doğan medya grubu'nu birçok kez ele$tirse de, bunun o kadar da sorun olacağını sanmıyorum. zira yazdıklarının hepsinde haklıydı yılmaz.

böylece, hürriyet içerisinde muhalif seslere daha çok yer vermiş oldu. tabi yılmaz özdil sabah'ta yazdığı gibi yazarsa. yoksa o da diğerlerine ayak uydurursa hiç bir anlamı olmaz ...

edit : imla hatası
az kelimeyle çok şey anlatabiliyor zaman zaman. ama yazısına bi başlayıp sonuna gelmek çok zor olmasa gerek. kolay okunup, kolay anlaşılanlardan, tam buralara göre yani.
pazar günü yazılarına hürriyet te devam edecek olan gazetecidir. doğru seçim olmuştur.
türkiye'nin en kalitesiz yazarlarından. kralından bir halk goygoycusu. sabah'ta yaptığı zorlama muhalefet ile kendini kovdurmayı başaramadı. tazminatı alamadı, ama hürriyet onu aldı. yakışır amiral gemisine canım.
turkiye'nin en kaliteli yazarlarindan. simdi de turkiye'nin en guzel gazetesinde.

(bkz: yerse)
kendi
söylediği
yalana
kendi
de
inanan.
yazdığı yazıları ancak çok okuyan, sümen altı edilmiş şeyleri bilen, hafızası sağlam, yapılanları unutmayıp, bu unutmadklarını geleceğe ışık tutacak şekilde düşüneblen bir lise öğrencisi -bunları yapabilen lise öğrencileri varsa ülkemizde çoğalmalarını umut ediyoruz, en azından okuyabilmeleri güzel- bile yazabilir... ekrem dumanlı gibi kendi gazetesinden bihaber bir genel yayın yönetmenini ise "bazı kesimler" gazeteci diye adlederler... ayrıca, "yalan" diye adledilen hiçbir ithamından dolayı hakkında dava açılamamış yazar... nasıl yalansa artık, adam birini itham ediyor, itham edilen adam "yalandır yalan" diyebiliyor sadece...
---
ŞARIL şarıl bedava su varken, baraj yapacağına, dünyanın en uzun borusunu döşeyip, taaa Rusyalardan en pahalı gazı getiriyor...

Depo yok.

Depo var...

Su yok.

Suyu bulsa...

Boru yok.

Boru döşese, o döşeyene kadar zaten su kuruyor.

*

Yani darılmayın ama, hakikaten Allah cezanızı versin be kardeşim.

*

Bakıyorum televizyonlara...

Şöhret olmuşsun yahu!

BBC, CNN hep seni gösteriyor.

Akmayan çeşme başında, elindeki boş bidonu kameraya sallayarak, "elim kırılsaydı" diye bağırıyorsun.

*

Hiç bağırma.

Senin paranla sana köfte ekmek ısmarladılar, hizmet sandın... Sudan ucuz senin oyun.

Hiç bağırma.

*

Düşün şöyle bir...

Maazallah CHP-MHP iktidar olsaydı, ne diyeceklerdi?

"Uğursuz bunlar... "

"Bereketsizler... "

"Geldiler, kuruttular... "

Demeyecekler miydi?

Diyeceklerdi.

Sen de kafanı emme basma tulumba gibi sallayarak, "he valla" demeyecek miydin?

Diyecektin.

Hatta, şu anda tek satır bile susuzluktan bahsetmeyen liboşları, satılık kalemleri okuyup okuyup, "şerefsiz bu laikler" demeyecek miydin öfkeyle?

Diyecektin.

Hiç bağırma.

*

Bak şimdi sen, çoluk çocuk kokarcaya döndün, Afrikalılar gibi fellik fellik yıkanacak dere arıyorsun...

Senin sırtından koltuk sahibi olanlar, borsa vurgunu yapanlar, ihale kapanlar, dolar-faiz volisi vuranlar ise, Perrierle San Pellegrinoyla jakuzide banyo yapıyor, köpük köpük.

*

Reinada sular kesik mi sanıyorsun, a benim bidon kafalım?

*

Şimdi iyi dinle...

Yap elini yumruk.

Şeytan kulağına kurşun der gibi vur bakayım kafana iki defa...

Ne duydun?

"Donk donk" di mi?

*

Sen önce onu doldur.

Su kolay.

---

13.08.2007 tarihli yazısı.
bildiğimiz kenefçi. son yazısıyla millete "şey" atmaktadır. mine g kırıkkanat yobazı çizgisinde hızla ilerlemekte olduğu görülmüştür.

http://www.hurriyet.com.t...9&gid=61&a=364933
hürriyette yazmaya çok hızlı başladı. bugün ki yazısı * yine harika olmuş. gerçekten özlemişim yazılarını.
demokrasi denen kavramı sadece oy vermek zanneden vatandaşa serzenişinde "bidon kafalı" tabirini kullanandır...

haklı mıdır?

son yerel seçimde %55 oy alan bir i. melih gökçek... oylarının büyük kesimini varoşlardan alan bir i. melih gökçek, bugün susuzluğun en çok vurduğu yerlerden biri olan mamak'tan ezici çoğunlukla çıkan bir i. melih gökçek... köfte-ekmek dağıtılan mitinglere, poşet poşet parti damgalı erzak torbalarına "demokratik" hakkını satanların verdiği oylarla iktidar olan bir i. melih gökçek... "ankara'nın tepelerine devasa heykeller dikeceğim" vaadine oy yağdıranların iktidar yaptığı melih gökçek... peki ya şimdi? en çok etkilenen yoksul kesim, birkaç poşet erzak karşılığı demokratik (!) oyunu atanlar. parası olan depo yaptırır, damacanalarla suyunu alır, ya yoksullar, ya o erzak yardımı yapılan, oyları satın alınan yoksullar? inşaatların kurduğu artezyenlerden bidon bidon temiz olmayan su taşırlar... sonra da çok değil, 3 sene önce oy verdikleri kişiye karşı "keşke vermeseydim" der... e sen değil miydin amcacım 2 poşet erzağı görünce "hizmet" zanneden? şimdi boş bidonlarla gidip dolduramadan gelen de sen değil misin? bidon kafalı mı? evet... bilmeden, araştırmadan, 2 poşet erzağa, demokrasi adı altında oyunu sattığı için... biraz akıllı olsa, gider melih gökçek'i makamında protesto eder, biraz kafasını çalıştırsa hakkını arar, sana oy verdim oyumun karşılığını istiyorum der... ama 1,5 sene sonra 2 paket erzağa, 2 çuval kömüre yine verir demokrasi dersi...

bir not düşmek isterim; 22 temmuz'dan önce kömür yardımları, gıda yardımları yapıldı... demokrasi zaferi, halk iradesi dendi... uluslararası ekonomistler diyor ki, "global kriz kapıda, krizden ilk etkilenecek ülke türkiye ve en büyük vurgunu yiyecek ülke de türkiye, büyük ülkeler minimum zararla atlatacaklar" sebep ne? sıcak para... sıcak paraya dayalı ekonomi, istikrarlı gibi görünen ama dışa bağımlı kırılgan bir ekonomi... önümüzdeki 2 yılda olacak krizde aç kalanlar da ağlamasınlar... keza, "demokrasi" dersi verdiler. karınlarını doyurup demokratik haklarını sattılar, bakalım bu demokratik hak, krizde nasıl bir doyum yaratacak?

bidon kafalı mı? oyunu 2 poşet yiyeceğe, 2 çuval kömüre satıp, bunun adına da demokrasi diyenler bidon kafalının daniskasıdır.

durmak yok, yola devam...

not: entry, hiçbir entry'ye atıfta bulunularak/hiçbir entry'yirefüze ederek yazılmamıştır, yılmaz özdil'in bugünkü yazısına istinaden yazılmıştır...
hiciv ve mizahı mükemmel bir şekilde birleştiren bugünkü 'bidon kafalı yazısı gene 'iyi ki varsın be yılmaz özdil' dedirtir...
sözlükte yazsa yazıları silinecek olan insan.
türkiye'nin en çok satan gazetesinde millete bidon kafa diyen yazar (!)
biz kendilerine sozlukte kocakafa dediğimizde ağır hakaret içeren entry oluyor. ilginç vesselam...
kabus
***
geri
***
döndü
***
ne döndü?
***
kabus
***

tanım: köşe yazarı
halka bidon kafa diyormus.

basbakan cikip benim ciftcime terbiyesizlik yapma lan anani da al git burdan diyince hicbir mesele yok degil mi?
yav herif senin ciftcine hakaret ediyor. bugun ona, yarin sana. sen gidip adami tekrar ihya ediyorsun, sulalesine kadar zengin ediyorsun!.

o zaman bu adam bidon kafa deyince ne diye kendince adami kiniyorsun?

kazan dogururken herkesin keyfi yerinde, problem olunce cikiyor!.

bu su meselesi bile yeter dunyaya rezil oldugumuzu kanitlamaya, aferin bize. aynen boyle "gozu tamamen kapali" devam edelim. birileri sirtimizdan zengin olsun, ustune de anani al git desin, terorist saygin adam olsun, sehidim kelle olsun. biz de bu adami ihya edelim...

bidon kafa diye bu profile denmez de kime denir ki?

adam da bunu anlatinca dosdogru, kendi hatana yanma, adama kabahat bul.

gercekler acidir, insani acitir. o kadar hayalci olmusuz ki gercegi duymak cehennem azabi bize.

simdi isteyen istedigi kulbu taksin, isteyen de eksilesin. gayet onemsiz.

gercegi soylemenin en buyuk vatanseverlik oldugunu bilen ve cesurca yazan yilmaz ozdil'e de helal olsun.
demek ki akp ye oy verenleri bulmak için kim akp ye oy verdi demek gerekmiyormuş.

bidon kafalı deyince bak nasıl hepsi üzerine alındı.

yılmaz özdil bu işi bildiğini yine gösterdi.

tebrikler...
bugünkü yazısı ile 22 temmuzun üzerinden 20 günü aşkın süre geçmesine rağmen, ruh halinin hala düzelmediği belli olan yazar. ankara'nın su sıkıntısını ve buna paralel olarak melih gökçek'in tartışılmaz kötü yönetimini dahiyane bir mantıkla ona oy veren halkın üstüne atmış, akp seçmenine bidon kafa diyerek ne de güzel sosyal tespitler yapıp sorunu çözmüştür kendi aklınca.

ucuz tespite gelince varım, hamaset desen gırla, ince alay dibine vururum ama benden çözüm beklemeyin. hele fikir hiç beklemeyin diyen köşeci.

garip... bu tarz insanların, bunca insanın akp ye neden oy verdiğini anlayamaması ve hala ilkokul düzeyinde muhalefet yapıp bu halka bir şeyler anlatacağını sanması çok garip. şimdi düşündüm de şu bidon kafamla (!), bidon kafalı olmak , hiç kafasız olmaktan daha iyi galiba.
yılmaz özdil gider, yerine nazlı ılıcak gelir.
(bkz: sabah gazetesi okumamak için bin neden)
--spoiler--
http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=87693,10,2
--spoiler--
güncel Önemli Başlıklar