bugün

olecekmis gibi hissedilen ve her seyin unutuldugu anlardir.

ornegin; sevdigin insana bir sey oldugu an.
çantanızda bir el hissettiğiniz an. bir an hakkaten böyle hissedersiniz.
ciger-kalp kavurma yerken
adrenalin hormonunun bol bol salgılandığı anlar.
bir zamanlar herkesin diline pelesenk olmuş "yüreğinin götürdüğü yere git" öğüdü ile gaza gelen, evinden iki durak öteye gidebilecek yüreği olmadığı halde yola çıkma gafletinde bulunan kişinin başına gelen anlardır.
evde gizlice sıgara içme çalışmaları yaparken, babanın aniden geldiği eve geleceğinin tuttuğu an'dır.
ilginç bir şekilde yürek ağıza gelirken, akılda bir yer bulup gittiği için koşarak annenin çalıştığı yere gidersin ve sıgara içtiğini bi güzel itiraf edersin.
oysa ki baba hiç bir şey farketmemiştir, nezledir ve kokuyu duymamıştır.
''yüreğin ağzına gelip gelip ağzında yer kalmadığı anlar''dan sadece birisidir.
(bkz: spiker)
Ertem Şener'in (bkz: spiker) cümle kurduğu andır.
götünden ılık ılık ve damla damla ter aktığı artık götünden solunmaya başlanılan anlardır.
karsıdan karsıya gecerken, gözden kacmıs bir arabanın üstüne üstüne geldigi an.
mide de yerinden oynar aynı zamanda.
bir farkla ondeyken son dakikada kalenize vurulan topun direkten dönmesi.
anne işten dönmüştür ve pek keyiflidir. öper sizi ve kardeşlerinizi yanaklarınızdan, üzerini çıkarıp mutfağa geçer. o an hıçkırıklarını duyarsınız. anne zaten prozac vb. ilaçları kullanan dengesiz bir kadındır; ağlarken yanına giderseniz demirle girişebilir. bu yüzden rahat bırakırsınız. fakat bu sefer farklı ağlamaktadır, bir dakika geçer, iki dakika geçer. susacağı yerde dövünmeye başlar anne. lan ne oldu acaba diye gidersiniz yanına. yere oturmuş ağlamaktadır saçı başı yolunmuş halde; önünde telefon vardır. ne oldu diye sorarsınız, boğuk bir sesle birşey olmadığını söyler. telefon niye orada diye merak eder, son aramalara bakarsınız. son gelen aramalarda babanın numarası vardır, arama saati 19:37'dir ve o an saat 19:40'tır.

baba ağır yaralı olarak kurtulmuştur; ama siz bunu yıllar sonra öğrenmişsinizdir.

(bkz: bu da böyle bir anımdır)
(bkz: neler dönmüş burda)
osurduğunda koku geçmeden birinin odaya girmesi.
çocuk düşmesi.
anne babana ve kardeşinin başına bir şey geldiği andır.
yüreğe oral yapılan zamanlardır. *
Hiç unutmam 8 yaşındayım kardeşimle bakkaldan geldik, apartmana girdik. Üst katta komsunun köpeği vardı merdivelerden indiriyodu, o anda köpek merdivenlerden düştü ve kapıya çarptı, ben korkudan bodruma indim, kardeşime bakmaya hemen çıktım baktıgımda kardeşim duvara yapışmış köpek de önünde hırlıyodu ona, bembeyaz olmuştuk, ondan sonra köpeği uzaklaştırdık apartmandan, çok da iyi oldu.
(bkz: yürek dürüm)
Arabayı refuje girerken cizdirmek.
1) iki aracın çarpışacağını hissetmek.
2) burak yılmazın ceza sahası içinde topla buluşması
3) hoşlanılan kızın face profilinde gezerken yanlışlıkla eski fotolarından birini beğenmek.
4) tinercilerin arasından geçmek.
5) otobanda yakıt lambası yanması
6) radarı geç fark etmek.
7) serçe parmağını sehpaya vurmak
Eve dönemeyeceğin kadar geç ve uzak bir mekanda yarın sınavının olduğunu hatırlamak.
Sevgilinin seni terk etmek istediği an. Istedigin kadar yalvar bir şey değismez. O yüzden yalvarma.
Kedinin üstünden atlarken uyanıcak gibi olması.
O degil de kedi üstünden atlamak uğursuzluk mu?
Farklı bir açıdan bakmak gerekirse biri sırtına tüm kuvvetiyle 'helal' diyerek vuruyorsa bırak yüreğinin ağzına gelmesini , ciğerlerini bile dökülür dediğim durumdur .
yurt ücretini yatırmak için son 10 dakikan kalması .