bir daha yuvası olmayacak kadındır..öyle denir.
kadin tek basina yuva falan yikamaz. yuvanin icinde bulunan erkek kadindan daha sucludur. 2 memeye yikilacak yuva zaten hic kurulmamalidir. ayni sey yuva yikan erkek basliginin altina da yazilabilir. erkek ve kadin ne istedigini bilerek evlenirse zaten hicbir yuva kolay kolay yikilmaz.
(bkz: metres)
(bkz: yuva yıkan uuser)
aynı kadın için 2. raund ;
(bkz: yuvayı dişi kuş yapar)
karakter kelimesinin anlamını idrak edememiş, sadece belden altı duygularını dinleyip bir de buna "aşk" diyen, akli dengesinden şüpheye düşülmesi gereken günahkar. *
kendi arzularını başkasının malından çalmaya çalışan hatun kişilik..
belediye yıkım ekibinde kepce operatörü olarak çalışan kadındır.
çekici kadındır.
yaptığı gibi yıkar ama tekrar yapamaz.
hafriyat şirketinde çalışan kadındır. başında helmetle oldukça seksidir.
Toplum, erkeği kontrol edemeyeceğinden öyle emin ki, işte sırf bu yüzden kadına "yuva yıkan kadın" diyor. yuvasını yıkan gerzeğin adı geçmiyor burada hiç.
Yuva yıkan insan tamlamasının kadına ingirgenmiş halidir bu"yuva yıkan kadın" tamlaması... Genç yaşlarda ailesinde abisinin, erkek kuzeninin v.s. sevgilisi olduğunda, ve onlar sadece erkek oldukları için "çapkın kareta" gibi övgüler alırken kızımıza bir yandan da erkek-kız özgürlük ayrımı dikte edilir. Kendisinin sevgilisi olduğunda ise" o.pu, kaşar, yollu" gibi sıfatlara maruz kalan seçici geçirgen örf-anane şiddetine maruz kalan kızımızın bastırılmış özgürlük kriterleri, ilerde tepki olarak davranışlarına yansır ve tabu ilişkilere yöneltip vicdanı gelditlerini körüklettirir..ilişkilerinin sosyal çerçevesini örf-anane olarak dikta edilmiş kurallar bütününü yıkmak üzere atağa geçirtir. Ve sonuç olarak yuva yıkan kadın tamlamasına layık bir birey olarak karşımıza çıkar, yuva kelimesindeki tamlamanın içersine sığınan erkek ise "kaçamak" tamlaması ile geçiştirilir ...suç kimin siz karar verin... özet olarak; "suç yok; suçlu yok; hayat böyle anladım..."
yuva yıkan kadın yoktur. yuva yıkan erkek vardır. çevrenimden edindiğim izlenimlerime dayanaraktan erkekler evlendikten sonra kadının itaatliklerinden ve sadakatinden sıkılıp kendini değişik bi tabir kullanmam gerkirse "fallik" lerin kucağında bulmak ister. ama işte bu gerizekalı kadınlar da kocalarında suç bulmak yerine ki toplumumuzda dul kalma korkusu vardır suçu falliklere atar. bu kadının zaten kontrol mekanizması sıfırdır. yaptığı iyiliklerin birgün karşılığını alacağını sanır. yanılıyordur ki karşılığını hiçbirzaman alamayacaktır. daha da uzatıp anlatmak isterdim ama beni evlilikten soğutan bir durum olduğu için fazlasıyla can sıkıyor.
yuvası olmazmış. *
Hirsizin hic sucu yoktur. Yillarca "yigidin mali meydandadir" , "erkek adamin elinin kiridir" , "erkek dedigin birazda capkin olur" diye diye verdiniz gazi, sucun kadinda odaklanmasi bu kafa yapisindaki toplumda dogaldir.
evli olduğunu bildiği halde, evli erkeklere vermekle ün yapmış kadın.
Bu kadınları toplum niye yaftalıyor, kesin evli kadınların korkusu hatta kıskançlığı, türk kızı kezbanlığı, ataerkil zihniyet peh peh, ahlakçılık, poh poh poh..
yuva yıkılabilen bir şey değildir. kadının ne suçu var?
onun kimseye bir sözü yok ki istediğiyle beraber olur.
aşk her şeyden önemlidir, evli bekar fark etmez
erkeğin hiç mi suçu yok? niye bütün suç kadınlara atılıyor?
gibi bir takım haklı ya da haksız savunmalarla günümüzde neredeyse evli kadının karşısına geçip oh canıma değsin havalarına girebilecek kadar kudurmuş kadınlardır.
bu kadınlarla ilgili şunu söylemek gerek: aşık, sapık, iyi, kötü, namuslu, onursuz, çıkarcı veya kurban olmaları konu değil, önemli olan bunlar değil. bakireyken evli adamla beraber olmaya başlayacak kadar tecrübesiz bile olabilirler. ne olursa olsun bu kadınlarla ilgili söylenecek tek cümle şudur:
hiç olunmaması gereken kadınlardır.
hiç olmaması gereken kadınlar.
bir çocuğa annem ve babam lütfen barışsın allah'ım diye dualar ettirmeye, bir çocuğun en doğal hakkı olan annesi ve babasının beraber yaşaması haline engel teşkil etmeye, ya da bir çocuğun annesinin psikolojisinin ve özgüveninin içine itinayla sıçmaya kimse ön ayak olmamalı. kimse başkalarından gizlemeye çalışarak iliğine kemiğine kadar ağlamaktan sökülen bir anne, vicdan azabı çeken, mutsuz, ümitsiz bir babayla büyüyen çocuklara ön ayak olmamalı. boşansınlar o zaman gibi laflar da çözüm değil ki boşanınca boşanmış olan kadın artık ağlamıyor mu sanki ya da adamın (şayet bir vicdanı varsa) içi çok mu rahat oluyor? çocuklarıyla çok sağlıklı bir ilişki kurabiliyor mu yine? hadi bunların ikisi de var, anne de baba da böyle daha mutlu, bir de çocuğa fikrini sorsak..sadece çocuk meselesi mi peki? nasıl oluyor da aldatmak bu kadar hafifseniyor? nasıl oluyor da anlık heyecanlar uğruna belki de çok değerli olan hayat arkadaşlıkları havale edilebiliyor, insanlar güven duygusundan mahrum ediliyor. ki yuva yıkan dediğimiz de genelde çocuk da kastederiz. dışardan herkes atıp tutuyor, evlileri boşuyor, aşıkları evlendiriyor falan, en çok da kendisi mutlu bir ailede büyümüş olanlar yapıyorlar bunu, bir de şu çocuğa kendi annesi ve babasıyla ilgili sorsak bir şeyleri..
modern hayatta dizilerin, kitapların, şarkı sözlerinin neredeyse hayatta en az bir kez yaşanmalı gibi bu bokun promosyonunu yaptıkları söylenebilir. yasak heyecanlar... falan filan... geçen ayşe arman hanım kocamın metresi oldum yazmış, cemil ipekçi bey hanım olarak gelsem dünyaya metres olurdum falan demiş, dediğim gibi ah o şarkı sözleri, filmler, hayaller..evdeki kadını da bırakalım çocuk bakıcısı gibi takılsın, affediyorsa hak ediyordur, biz hazzımıza bakalımlar, aldatmanın dadından yenmez muhabbetleri dört bir yanda.. niyeyse gerçek hayata dönüldüğünde üç sorunlu insan yaratmaktan öteye gitmeyen bir durum ancak bu kadar güzel ve ideal gösterilebilir.
ben olmasaydım kesin başkası olurdular(bazen olmuyor, bunu sen gitmeden bilmek zor), o bana aşık ve karısıyla çok mutsuzlar( bazen sadece sıkılmış ve uzaklaşmışlar) ilişkileri çoktan bitti onlarınlar( bazen her gece sevişiyor onlar) bilmem neler, çoğu kocaman birer yalan ya, doğru bile olsalar. dibine kadar doğru bile olsalar yine de
hiç olunmaması gereken kadınlardır. bu kadar.
cemil ipekçi madem bu kadar meraklı metres olmaya kadın olmayı beklemesine gerek yok bence, ya da ayşe arman hanım kocasıyla sevişebilmek için metresi olduğunu hayal etmek zorundaysa eğer bir zahmet bir ilişki terapisine gitsinler.
anlatıldığı gibi değildir....özenilecek bir bok hiç değildir.
hiç olmaması gereken kadınlardır.
hiç olunmaması gereken kadınlardır.
konu nasıl insanlar oldukları değil, yanlış yolda yürüdükleri, yolun sonunun nereye çıktığının bile bir önemi yok..hem de hiç.. yolun sonunda onları kendi yuvaları mı bekliyor, o yuva da yine mi yıkılır, iki yakası bir araya gelir mi gelmez mi hiç önemi yok. yanlış yolda yürüyorlar, mevzu bu. isterse yol onları dilekdikleri yere götürsün, yol çok yanlıştı. bunu değiştirebilir misin? unutabilir misin? emin misin? yanlış bir yol insanı cennete götürür mü? öyle mi sandın gerçekten?
bir erkeğe boşan yoksa parmağıma değemezsin demek bu kadar zor olmasa gerek. hiçbir erkek de parmağına değemediği bir kadın uğruna evliliğini bitirmez. bitiriyorsa evet o zaman hakikaten o evlilik bitmiş, ondan sonra değsin teni tenine. eğer bunu yapamıyorsan ben sütten çıkmış ak kaşığım deme.
hiç olmamak gereken kadınlardır.
hepsi bu.
Türk aile ve toplum yapısına göre mesleğın asıl sahibinden sonra ''orospu'' olarak nitelendirilen ikinci kadın türüdür, kötü kadındır, hatta asıl fahişeler bu tip kadınlardan daha çok kabul görür, daha az kötü karşılanır toplumda. Ben ce de öyle olmalıdır, zira ilki gibi yaptığı sadece kendi bedenini değersizleştirmek değil, başka masum insanların hayatıyla oynamak gibi büyük bir erdemsizlik, vicdansızlıktır, lakin suçlu değildir, vicdanlı olmak zorunda değildir, belki de herif ilk başta çocuğum yok, karımla da boşanmayı düşünüyoruz demiştir. aman banane.
https://www.facebook.com/...42934220/?hc_ref=NEWSFEED
Kızansanıyordur.
Bu videodaki kadın günün içinde bu kadını dövüp kocasının koynuna yatmıştır akşamında eminim. Tabi canım kocanın hiç suçu yok. Her zaman her yerde kadınlar suçlu kadınlar ezilmeli erkekliğin şanından zaten böyle şeyler. Şu video öyle irrite etti ki böyle düşündüğüme inanamıyorum mesela.
ıyyy evlerden ırak, tahtaya vur kız.
O gereksiz erkeğimsiyle birlikte Gayet yuva da kuruyorlar keyiflerine de bakıyorlar vallahi.

Şeyma subaşı gibi Çok bilindik bir örneğimiz de var bu konuda.
orospudur..