bugün

yolda yavaş yavaş ve yayıla yayıla yürüyen insanları görünce insanın içini kaplayan, sular seller gibi coşan istektir. ulan adam almış karısını çoluğunu çocuğunu, hepsini yanyana dizmiş, bütün kaldırımı kaplayarak yayıla yayıla yürüyorlar! behey dana, senden başka kimse kullanmıyor mu o kaldırımı? gelen giden, işi olduğu için hızlı yürümek zorunda olan, ya da doğası gereği hızlı yürüyen insanlar nerden geçecek? nereyi kullanacak? şeytan diyor ite kaka ya da kafalarını ezerekten geç ama.. zorlukla sinirlerine hakim oluyor insan.. ya o yolun ortasına geçip güvercin adımlarıyla yürüyen 80 yaşına varmış yaşlı yaşlı amcalara, teyzelere ne demeli? amca, gelmişsin 80 yaşına, bırak bir ayağının çukurda olmasını, iki ayağında çukura girmiş, çökmeyi bekliyorsun artık. almışsın eline bastonu yolun ortasında saniyede 5 santim hızla zoru zoruna yürümektesin. e madem yavaş yürüyosun, yolun sağından yürüsene be amca? yolun ortasında hızla yürüdüğün gençlik yıllarını mı özlüyorsun? geçti o yıllar amca yaşlandın artık, gençlere yol verme zamanı artık. açın hızlı yürüyenlerin önünü, hızla geliyorlar!
aynen katıldığım gibi, insanı katil edebilecek potansiyele sahip olanları da mevcut bu insanların. bir de pazarın ortasında ellerinde torbalarla o kalabalığın ortasında inatla yolu tıkayan, muhabbet eden ve biraz değsen ters ters bakan tipleri de mevcut. dayanamayıp söyleniyorum ben yüzlerine yüzlerine. aklıma geldi sinirlendim yine.
Aheste aheste yürüyen kişiyi tam sollamaya karar verirsin ve sola doğru yönelirsin sola geçer, sağa adım atarsın oda gelir deli olursun .
Hele birde bu kişi sigara içiyorsa ve dumanı yüzüne vuruyorsa çıldırmamak an meselesidir.
daracık kaldırımda kaplumbağa hızında, tek sıra halinde, kol kola yürümeyi başarabişmiş 5-6 kişilik insan gruplarıyla karşı karşıya geldikçe iki kat artan istektir.
gerekli bir histir. fakat asıl merdivenden yavaş çıkanlar vardır ki onları öldürme isteği oluşur. kardeşim ben merdivenden öle yavaş çıkamam. canım sıkılır. sen de ne diye burda zaman harcıyorsun. hızlı hızlı çık da varalım şu 3. kata.

(bkz: merdivenden yavaş çıkan insanları öldürme isteği)
grand theft auto * oynarken doya doya gerçekleştirilen istek. *
babasının çiftliğindeymiş gibi sallana sallana yürüyen insanlara karşı duyulan, önlenemez istektir. daracık kaldırımda, çevresinde ağaçlar ve dereler varmış gibi şapşal şapşal bakınırlar ve yumruklamaktan vazgeçip, aralarına dalarak, koç gibi toslamak istersiniz.
katılmakla birlikte daha mantıksız ve daha barbarcasına sahip olduğum istek. az sonra öğreneceğiniz arzularım her uyanışında, içimde bir karındeşen jack, bi hanibal lecter taşıdığıma inanıyorum. korkuyorum kendimden. psikolog varsa yardım dileğiyle :

böyle yolda sokakta karşıdan koşarak gelmekte olan haşarı çocuklar, tam yanımdan geçerken, kolumu yere paralel olarak kaldırıp boyunlarına vurmak suretiyle popolarının üzerine düşürme istiyorum. bu onlara kızdığımdan, cezalandırmak istediğimden falan değil. öylesine, sırf yapmak istediğim için yapmak istiyorum.

kötüyüm galiba...
içinde bu arzuyu duyanın psikolojik tedaviye ihtiyacı olduğuna işaret eder. yumruklayacağına kibarca müsaade istesene be adam denir böylesine.
gaza gelme sonucunda oluşan bir istektir. asra yemin olsun ki insan zarardadır. lakin sabredenler müstesna. sabrediniz. o istek geçer. aksi takdirde, en yakın bir karakolda gazınız alınır. teşekkürler.
başlığı gördükten sonra bende de olduğunu anladığım istektir...

şahsen bugün yaşadım...

bursa'da maçtan dönüyordum...

santral garaja doğru yürüyorum...

otobüs durağının birinde bir kalabalık güruh var ve bekleşmekte...

ben de o otobüs durağının dışarıdaki koltuklarının oradan geçeceğim...

tam geçecekken, birden yanyana yürüyen iki genç insan gördüm...

o kadar yavaş gidiyorlar ki; hızları yok gibi, ivme zaten sıfır, haliyle yer değiştirme çok az...

onlar o küçücük yolu almadan...

yani dışarıdaki oturma yerini geçene kadar ilerleme şansım yok...

yer dar...

evet bu kadar uzun yazıyorum...

beklemek de bu kadar uzun sürdü emin olun...

ilk oluşan istek: "ulan, gencecik insanlarsınız, niye yürümüyorsunuz,ağzımdan küfür çıkacak" deme isteği oldu...

dışımdan demedim...

ama içimi kontrol edemedim...

ikinci istek ise başlığın da konusu olan yumruklama, indirme isteği oldu...

yapamadım...

galiba bu gece vurdulu, kırdılı bir rüya göreceğim...
dikkatli olun. çeker silahı vurur sizi. kabul edersiniz ki kafaya isabet eden 9mm'lik bir kurşunun etkisi sizin yumruğunuzun etkisi ile kıyaslandığında oldukça farklı olacaktır.

edit: eksileyen arkadaşın neresine battı açıklasın hele. kafanız almaz değil mi önünüzdeki adamın ne derdi var ne sıkıntısı var. sanki dünya sizin için yaratıldı ve tüm yollar sizin. bsg diyorum böyle düşünenlere. var olduğundan da eminim.
çokça yaşadığım duygudur. ben mi hızlı yürüyorum, onlar mı yavaş yürüyolar? ama bazıları var ki tam anlamıyla ağır vasıta edasıyla yürümekteler.
hızlı yürüme özgürlüğümüzü kısıtlayanlara karşı olan ancak onları sollamanın daha zevkli olduğu için yürümeyi seçmemize neden olan istek.
insan zaman zaman hızlı yürür kimi zaman yavaş, bu o zamanki ruh haline bağlıdır.
asıl bu isteği doğuran insanlar, yavaş yürümekle kalmaz, 3-4 kişi yanyana, sağdan soldan geçiş mesafesi bırakmaksızın yürürler. arkadan iyice yaklaşıp hızınızı onlara sabitleseniz dahi, bir tanesi bir adım yana atıp geçmesine olanak vermez.
sonunda yola atlayıp arabaların yanından geçer ve önlerine çıkarsınız.
bazen de küfür etme isteği uyandırır bu yavaş yürüyenler.. yumruklama değil de daha kibar haliyle(!) suratına küfretmek geçer içimden. hele bunların yolun üzerinden geçen köprüde yavaş yürüyenleri vardır ki itip aşağı atası geliyor insanın.. zaten karşıdan gelen insanlar da var, bari yolu tıkama be insan, üniversite yolundaki gençleri bi düşün, derse yetişmeye çalışan gençleri.. *
omuz atıp geçerken "cık cık cık" yapma nedenidir.
özellikle aceleniz varsa içinizi yiyip bitiren, canlandırması gözünüzün önünden gitmeyen istek.
özellikle patika yollarda ve kaldırımlar karşılaştığımız durumdur. bu gibi kimseler yüzünden çok otobüs, ders, sınav, randevu kaçırmışlığımız vardır, o yüzden yumruklama isteğimiz tamamen güdüseldir, bir nevi haketmişlerdir.
kendi ezik psikolojik travmasını başkalarından çıkarmak isteyen bünyenin hezeyanı. yani sanane kardeşim kim nasıl yürüyor, ne taraftan gidiyor. ister hızlı gider, ister götünü kıvırta kıvırta. kaldırım özgürlüğü yalnız sana mı işliyor. hem nerden biliyorsun, belki senin aceleci hızlı yürüyüşünden gıcık kapanlarda var. onlar da sana aynen senin onlara beslediğin duyguyu besliyor. ailesini gezdiren adam kaldırımda yürürken karısını, çocuklarını tek sıra halinde mi yürütecek. yaşlı amca götüne motor mu takıp gidecek, yürümeye mecali olsa bile enerjisini belki ortadan giderek alıyordur ne biliyorsun. genç sevişken çift o mutlu mesut anında yolun sağ tarafını mı düşünecek kendisine sinirlenen eziğimi. ancak psikolojik olan bir takım ufak detayların hayatımızı ne denli etkilediğine dair bence güzel bir örnek.
arabayla sol şeritte yavaş gidenleri yumruklama isteğini anlayabiirim, yürüyen merdivende sol tarafta durup hareket etmeyenleri yumruklama isteğine de anlayış gösterebilirim ama yaya durumdayken, koca kaldırımda yürürken ve yavaş yürüyenlerin sağından solundan hiç takılmadan geçebilme imkanı varken niye sinir olunmakta ve yumruklama isteği oluşmaktadır işte bunu anlayabilmiş değilim. sanırım yolda yavaş yürüyor diye birilerini yumruklama isteği duyan bir bünye olsa olsa ezik bir bünyedir, hayatında bırakın yumruk atmayı birine yan bakış bile atamamış biridir. böyle ota bota sinir olup ama tırstığı için bir şey yapamayıp gelip sözlüğe yazan tırsıklardır. burdan kendilerini uyarmayı bir borç bilirim: sevgili ezik tırsık arkadaşlarım* o yavaş yürüyen kişinin bir derdi vardır, kafası bir şeye bozulmuştur siz de gider "ne yavaş yürüyon kardeşim hızlı yürüsene" falan diye çıkışırsını ya da omuz falan atarsınız ondan sonra gelip burda yarı kapanmış gözünüzle görebildiğiniz kadarıyla "yavaş atın tekmesi sert olur" diye entry yazmayın.
(bkz: yuruyen merdivenin turbo adamlari)
(bkz: sadizm)
(bkz: yolda yavas yürüyeni fena halde sollama istegi)
Ehliyet verilmemesi gereken kişilerdir.