bugün

altı pastan topu boş kale yerine taca atmak.
(bkz: kalabalık içinde sesli osurmak)
megadeth in megadeath olduğunu iddia edenlerin kapı gibi albüm kapağını gördükten sonraki anları.
fast-food tarzı kalabalık bir mekanda tek başınıza boş masa ararken tepsinizdeki kolanın kayıp şappadanak yere düşmesi herkesin size bakması, kıpkırmızı olup karizmayı çizdirmek.
vücüdunuzdaki gaz cıkışlarına olur olmaz bir ortamda hakim olamamanız.
basima gelen durumdur. hemen anlatayim: simdi efenim,ben gecen sene canakkale de acayip bir sekilde ishal olmustum. hemen eczaneye gidip, ilac alip ishalimi durdurayim dedim(yalniz sac bas daginik bir sekilde gitmistim). ilaci aldim, eve dogru gidiyorum. sagima soluma bakiyorum, lan herkes bana guluyor. dedim; herhalde sac bas daginik, goril gibi gezdigimdendir. neyse eve bir girdim evde arkadaslarimin hepsi benle dossak geciyor. ben iyice killandim dedim ki; "ne var? niye guluyorsunuz ibneler? ".
arkadaslar-muahahah gecmis olsun lan can.tez zamanda gecer.
hexagram-nasil ogrendiniz lan ishal oldugumu?
arkadaslar-muahaha lan mal, lan amele, ilaci tasidigin poseti bir okusana.

posette yazan yazi su: "sertleşme sorununa kesin çözüm" bir de posetin ustunde ilacin resmini koymamislar mi?

ben de hemen ana, avrat, baci ne varsa amuaa godumun firmasina kurfurlerimi saymaya basladim. lan serefsizler oyle reklam mi olurmus?

(bkz: iste boyle sozluk boyle rezil oldugum bir andi)
msn de karşı cinsle hızlı bir şekilde yazışırken hain bir arkadaşın uygunsuz bir ifadenin klavye kısayolunu*,en sık kullanılan kelimelerden birisi yapması* ve ekrana bakmadan hızlı hızlı yazan şahsın* da bunu farketmeden enter a basması...*
lise zamanları. kol gibi bir kimya sınavı geride birakılmış* ancak kafa hÂlâ toparlanamamıştır. "ulan o son karbon atomunu oraya koymayacaktık" diye dertli bir vaziyette kantin kuyruğunda sıra beklenmektedir. derken işi gücü itlik olan bir arkadaş arkadan sinsice yaklaşır. bir anda boşta sallanan kolumu tuttuğu gibi öndeki kızın kıçına doğru savurur ve o kol resmen kızın içine kaçar. o an duygularla gerçekler arasında kalarak hızlıca arkasını dönüp açıklama bekleyen kıza bir anda şunu söyleyiveririm;

- ohh...pardon!

edit: bu olay daha sonra lisede efsane olur, ben mezun olup gidene kadar herkesin birbirine mahsus çarpıp "oh pardon" dediklerine şahit olurum. muhabbetleri de şu; "ağa...pezevengin teki* kantin sırasında kızın tekini fortlamış bi de üstüne oh pardon demiş".
bir final sonrasında sınavdan cıkılmıs kantinde beklenilmektedir. epey zaman gectikten sonra okey masamızın 3 kisisi cıkmıstır ama sonuncu eleman bir turlu cıkmamakta ve okey oynamaya gitmek icin bekleyen bizleri sinir etmektedir. artık sınav suresi dolduktan sonra eleman kantine gelmistir fakat o sırada sahsım baska birisiyle konusmaktadır ve aniden bu elemanı gorunce, neredeyse tamamını gordugum kantinde hickimseyi gormemem sonucunda, elemana x senin g.tunu skeyim diye bagırmısımdır..normal kosullarda 'hassiktir lan' deyip gulmesi gereken eleman bana ciddi gozlerle bakarak 'niye terbiyesizlik yapıyorsun?' demektedir....sonradan anlarım ki kantinin tek gormedigim yeri olan 1 metre arkamdaki tek masada sınıfın tüm kızları oturmaktadır...ilk sokta yerin dibine girilmek istense de simdi cok komik gelmektedir bana.
rezilliği yaşayan insan için çok utanç verici birşeydir. "naptım da ben bunu hakettim" dir.

---misal:
cafede bardak kırmak
mağaza giriş çıkışlarında "çekiniz" yazan kapıyı, ittirerek açmaya çalışmak
tamamiyle sessiz bi ortamda (ders,toplantı vs.)müthiş bi kahkaha patlatmak
hesabı öderken,paranızın yolda düştüğünü anlamak
lisede okurken,arkadaşlarınız dışarı çağırdığında "annem izin vermedi" demek
bir paketi, "buradan açınız" yazısıyla alakasız bir yerden açmaya çalışmak
kilitli kapıyı açamayınca sinirlenmek,anahtarın hemen altında olduğunu farkedince utanmak
sessiz osuracağınızı sanıp, nerdeyse donu yırtmak.çevredekilerin bunu duyması
(bkz: kalabalikta yanlislikla gaz cikarmak)
karşınızdakiler unutsa da sizin kolay kolay unutamayacak olacağınız anlardır.
gülerken takma dişlerin fırladığı anlar.
sözlükteki ilk günüm..

july4th: okul/bölüm?
timsah: kamu yönetimi.. sizin?

cevap gelmez..bir iki gün sonra online listesinde, nickin yanındaki "uü kamu yönetimi" yazısı fark edilir...*
otobüste uyurken kafanın cama gümlemesi.
sevilen birine yalan söylenildiğinde, akabinde bu durum ortaya çıktığında yaşanan kabustur. hiç olmak istenen andır. *
arkadaşına atman gereken aşk içerikli meseajı içerikte geçen adama atmak ve de akabinde yüzbin tane takla atmak.***
toplum içinde istemeyerek gaz çıkarmak. söylemesi bile kötü olan durum.
yeni bir süpermarket açılmıştır dancerinthedark annesi ile birlikte markete gider alışverişlerinin sonunda aldıklarını poşetlere yerleştiren görevli kişiye teşekkür eder ve 1 lira verir , görevli nazikçe gülümseyerek parayı reddeder dancerinthedark bu sırada kıpkırmızı olan annesine döner ve "parayı almadı " der o görevli sandığı adam marketin sahibidir ve nezaket açısından müşterileri ile iglilenmektedir.yerin dibine geçilerek hızlı adımlarla oradan uzaklaşılır.
(bkz: herkesin içinde osurmak)
ağırlık kaldırırken zorlanıp, popo tarafından tuhaf sesler çıkaran halterci abinin hissiyatı.
kimse görmezse yerin dibine girmeme durumu görüldüğü vakit yerin dibine girme durumudur.
otobüste uyuya kaldığınızda, ağzınızdan salyalar akması sonrası uyanmanız ve ağzınızdan akan suları silme çabasına girdiğiniz anlardır.
(bkz: ben bunu gördüm)
Yer:kadıköy evlendirme dairesi karşısı garanti bank şubesi atm önü

Taksiden geç kalmanında vermiş olduğu stressle bir hışımla indikten sonra acilen para cekme ihtiyacınızın olması nedeniyle şubenin dış kısımda bulunan atm'ye doğru hızlı hızlı yürürken, (oh bee bi kişi var) düşünceleri gark ederek atm'nin önüne gelinmesi ve işlem yapan kişinin işlemini bitirmesini beklerken cüzdanınızdan atm kartını çıkarmaya çalışırken, önünüzdeki kişinin birden şubeye dalması ve sizinde onun işleminin bittiğini düşünüp atm ye tam yanasırken birden bire atm'den bir avuc dolusu para çıkması, sonra önce bir irkilme, geriye dogru adım atma, sonra her nedense paraları kimse almasın adama seslenmem lazım düşüncesiyle şubenin kapısından içeri bakınmaya çalışıp bir yandan atm'den alınmasını bekleyen paralara ve kameraya bakma,parayı alıp içeriye adama götürmeyi düşünme ama ya paralar elimdeyken adam dışarı çıkarsa ve beni hırsız zannederse kameralarda var yanarsın oglum düşüncesiyle paralara dokunamama, yolda gecenlerden birisi parayı alıp kaçmasın diye paranın sizinmiş gibi hissiyatını vermek icin atmye yaklaşma, tekrar uzaklasıp şubenin kapısından içeri bakma, adamın tipini hatırlamaya çalışma, sonra birden birisinin şubenin içinden koşar adımlarla dışarıya yöneldiğini farkettiğinizde (ohh bee) demenin hemen ardından bir şubeden çıkmaya çalışan adama bakma, paralara bakma, adama bakma, paralara bakma, adama bakma, kişinin şubeden çıkmadan 2 sn önce atmnin parayı tekrar geriye çekmesini görme, adamın şubeden çıkıp atmye bakıp paraları görmeyince orada bulunan zavallı size geriye dönüp hışımla bakması...
nişantaşı planette fazlaca votkalı arkadaşın çıkarken cam kapıyı açık zannetmesiyle çıkan sesin,etraftakilerin meraklı bakışlarını üstünüze topladığı an.