bugün

eski evimiz. 2 katlı. alt katta da komşumuz var. tek başına oturan bir teyze. teyze dediysem öyle 70-80 yaşında değil. annemle yaşıt. neyse ben 10. sınıftayken öğlenleri eve geliyordum servisle. yine geldim eve. servis geldi. beni bekledi filan. sonra akşam bi gelirim ki apartmanın kapısı yamulmuş. meğer arkamızdaki okuldan sivrizeka bir ya da birkaç öğrenci bizim apartmanın kapısına asma kilit takmış dışarıdan. kardeşim gelmiş benden sonra. girememiş içeri. sonra bu alt kat komşumuz atlamış balkondan baltayla kırmış kilidi. tabi biz olaya güldük filan. sonra ertesi gün yine aynı şey. ben gittikten sonra bu sefer devasa boyutlarda yepyeni bir asma kilit takılmış. artık kabak tadı verince okula gittik. şikayet ettik. kimin yaptığını hala bilmiyoruz ama şikayetten sonra olaylar bitti. ahh bi bulsaydım o asma kilitli manyağı o kilidi ...
yer: istanbul-esenyurt
zaman:1-2 sene önce işte

olayın kahramanı 10 yaşlarında bir çocuk. bisikleti yok ve olması pek olası değil. ailesi bisiklet alacak bir aile değil çünkü. ama çocuğun altında bisiklet görülür. "nasıl aldınız bisiklet?" diye sorulur. çocuğun cevabı:

"yolda buldum"
şanlıurfaspor - elazığspor maçındayım. arkamdaki bi urfasporlu renkdaş hakemin kararından dolayı başlıyor hakemin yedi sülalesine küfretmeye, küfürleri bitirdikten sonra aynen şunları söylüyor etrafındakilerine ;

+ töbe töbe Allahım yaw şimdi ağmızı açacak haa.(!!)
malatya ile elazığ arasında daima tatlı sert bir rekabet vardır. malatya'lı bir arkadaşın gerçek olduğunu ileri sürerek anlattığı olaydır efnedim.

elazığspor yeni bir başkan seçmiştir ve başkan vaad ettiği teknik direktörü getirmiştir takımın başına. teknik direktör hangi futbolcuyu istediyse almış başkan, bir sürü de masraf yapmış tabii. sezon başladıktan sonra ise elazığspor bir türlü istediği sonuçları alamıyormuş.
başkan, teknik direktörü yanına çağırmış ve neden başarısız olduklarını sormuş;

başkan: ne dediysen yaptık, kimi istediysen aldık hocam, ama eksik olan bir şeyler var hala, takım niye kötü?

teknik direktör: başkanım futbolcularda kondisyon yok o yüzden kaybediyoruz maçları.

başkan ise tarihi bir çözüm bulmuş tabii; '' kaç paraysa söyleyin alalım kondisyonu da.''
* *
eye of the stormda slow fall vasıtasıyla beş raid arkadaşını öldüren magein hikayesi bu olaylara örnek olarak verilebilir. fakat kaç kişi anlar o bilinmez.

insanları merak içinde bırakmanın anlamı yok. efendim olay wow diye bilinen sanal dünyada geçmektedir, slow fall da mealinden anlaşılacağı üzere yere düşerken hızı azaltır ve süzülerek yere indirir karakterinizi. sonra bir mage çıkar ve eye of the storm daki taşın üstünde millete böyle bi kıyak yapar. ama iş çığırından çıkar çünkü bizimki kimseye haber vermemiştir ve hordeun beş cengaveri realise sprit eylemiş bir çokları da heal diyerekten inlemiştir. şöyle bir dialog da cabası...

-hangi mage attı lan bunu
-heal pls
-ulan oyunu başında kaybettik
-heeal me
-wtf
-size de iyilik yaramıyo mına koğin.
yer: umuma açık bir tuvalet.
zaman: yakın geçmiş...

peynirciks tuvalet ihtiyacını karşılamaktadır, tam o esnada yan taraftan gök gürültüsüne benzer bir ses gelir ve ardından o kısa süreli gök gürültüsü efektini çıkaran şahısın yorumu gecikmez: "yırtıl mnskym"...
davulanahtarı.com'da bir eleman konu açar. metronomla çalışmıyorum, zararlı olur mu. tabii ki de metronomla çalışmalısın cart curt mesajlarının arasından bir mesaj görülür;

"Ya ben de fazla metronomla çalışmıyorum ama şarkılara çalışıyorum, sanıyorum onun da faydası büyük."
şimdi aklıma geldi.

lisede matematik sınavının sonuçları açıklanıyor. salağın teki kağıdına ''shh xgül senin 2. sorun benim 5. sorum'' diye yazar. fakat sonra bu yazıyı kağıttan silmeyi unutan arkadaşımızın bu yazsını hoca sınav sonrası kağıdını incelerken görür. ve tüm sınıfın karşından açıklar. sonrası rezil oluş. o zaman çok gülmüştük de şimdi anlatınca komik olmadı. bu olayın gecenin bi vakti aklıma gelmesi de ayrı bi olay, doğru.
böbreklerimden ameliyat oldum. hastanede yatıyorum. ilacların etkisi falan tabi durmadan bir ''uyuyakalma'' olayı mevcut bünyede. hemşireler her iki saat te bir gelip yaraları kontrol ediyorlar falan. ab 3 diye bir kanal var.
her akşam saat 10 da amerikan güreşi gösteriyor.

yine amerikan güreşi izliyorum işte bu ab3 kanalında uyuyakalmışım.

sonrasında vücudumda bazı eller hissediyorum ve bir takım erotik sesler geliyor.

ahhhhhhhhhhhhhhh
uhhhhhhhhhhh
yesssssssssssss

ben tabi noluyor lan falan diye gözlerimi açmadan kendi kendime soruyorum. ilacların etkisi ilede ''bir takım saçma şeyler'' düsünüyorum. lan bu sesler bu eller aman yereppimm öldüm mü lan ben falan diye seviniyorum.

derken gözlerimi açıyorum yanımda iki tane hemşire. bildiğin çıtır. * televizyon açık bir porno oynuyor. televizyonun sesi de çok açık olduğu için hastane resmen ''inliyor'' bir hemşirelere bakıyorum bir televizyona bakıyorum. olayı anlamaya başlıyorum. bizim ab3 kanalı gece yarısı porno kanalına dönüşüyormuş, ve hemsirelerde yaralarıma bakmaya gelmişler.
tabi ben yerin dibine giriyorum orada uzun süre kalıyorum amma ve lakin havasızlıktan yer yüzüne tekrar çıkıyorum ehe ehe diyip kanalı değiştiriyorum.

o hemsireler o olaydan sonra odama girmeden önce kapıyı çalıyorlardı.

ben de diyorum lan ne oluyor? o kadar ümitlenmiştim oysa ki * .
öss muhabbeti geçmekte, bir arkadaş 40 dk falan durmuş çıkmış.

son dakikalarda atmaya başlamış soruları ve bir de ne görsün. 200'e kadar işaretlemiş. sonradan da silmemiş.
arkadaşın pamukkale de her gördüğü turistle konuşmak isteyip, sonunda bir japonla konuşmaya çalışması, japonun ingilizce bilmemesi, fotoğraf çekilmek istediğimizi sanıp, fotoğrafı çekip, çekip gitmesi. yine aynı arkadaşın otobüse binerken türkçe soru soran rus görünümlü bir bayana türk müsünüz? diye sorduktan sonra bayanın hayır türk değilim ama türkçe biliyorum deyip arkadaşın yüzüne bile bakmaması arkadaşın döt olması.
huşu 9.sınıfta iken tarih dersinde dersi dinlemektedir.arkasındaki kız arkadaşı*birden huşu'nun sırtını kaşımaya başlar bu huşu'nun hoşuna gider ses çıkarmaz.hoca da türklerin yaşayışı hakkında bilgi verir ve bulgurun çok eski tarihlerden beri yapıldığı ve hala yapılmakta olduğunu söyler.o esnada arkadaşı sırtını kaşımayı kesmiştir ve o ana kadar sessiz kalan huşu'dan sessizce dersi dinleyen sınıfı koparmayı başarmış cümle oluşur:
yap yap ya ne güzel oluyor.

o değilde o kız beni niye kaşıyordu ?
az önce ya$anmı$ bir olaydır. ufak karde$ yakın olan akrabaların evinden gelmi$tir. uykulu olduğu için direk yatağa dalar. gözleri kapalıdır. ben de arkasından yatağa yatıp sorarım kendisine. dayımlarda ne yaptınız vs. diye. o da cevaplar; oyun oynadım, oturdum vs. konu$urken gözüme ağzının içinde bir $ey takılır. kısa diyalog $öyle geli$ir.

+: xx ağzını açsana bi.
-: *hangi ağzımı?
+: he ??!?!!&£½#${#
sokakta yürürken yanından geçilmekte olan eczanenin camındaki yazı dikkat çeker.
dünyanin 1 numaralı kabızlık ilacı gelmiştir.*
amcamın balkondan düşmesi, ayağı öyle yarılmıştı ki...
mahalle arası bir bakkala girdim sigara almak için

(ç) çocuk (a) anne

ç:anne bana lolipop al,(ısrarlı şekilde bi kaç kez annesini etegini çekiştirerek ve aglamaklı bir modelde)

a:dur yiğitcan başlatma lolipopuna

ç:anne ya bana lolipop al

a:(kafasına elindeki cüzdanı ile vurup)git önündekini yala.

ben ve bakkal şok.
erkek sıra arkadasının size kızlar siz sıçıyormusunuz diye sorması.
hava 40 derece sınavdan çıkılmış* vucut yumaşamış beyin yavşamış arkadaşla üninin kapısına doğru yürünmektedir. daha doğrusu istemeyerekte olsa 2 adım önde arkadaşıyla yürüyen altında yeşil a.didass eşofmanı* olan kıza eskort edilmektedir.ve bendeniz maddox uçmuştur.

brq: çok acaip la... den geld...** turnikeler kalkmış.

maddox: evet harbi kalktı lan. * *

brq gözlerini maddoxun gözlerine diker doru açıyla maddoxun baktığı yere doğru kafasını oynatmadan çevirir ve oda sahneye şahit olur.

brq:kalksın zaten.
sözlüğü merak eden babanın birşeye anlam verememiş bakışlarıyla ekrana bakması üzerine bilgisayara yaklaşmak ve sözlük sayfasının açık olduğunu görüp tebessüm etmek. diyeceksin nesi yardı bunun...

okumakta olduğu sayfadaki entry'nin cinsel içerikli bir bluevelve entry'si olduğunu görmek.

akabinde ''aferim oğlum süper yermiş'' şeklinde genellemede yapmıştır.

teşekkürler bluevelve.
olay babamla müşteri arasında geçmiş.
babam: 1 daire kartonpiyer şu kadar tutuyor.
müşteri: tamam ama çek verecem size.
babam: valla çekle çükle çalışmıoyoruz.
valla babam öyle anlattı, ben de baba mın yalancısıyım.
bu olayı da babam anlattı, bu sefer tanıdığı bir usta yaşamışş bu olayı.
usta: bu kadar işi şu fiyata yaparım.
müsteri kadın: o fiyat çok, şu fiyata yapın.
usta: o paraya soyunmam bile. *
müşteri kadın: soyunupta pehlivanlık mı yapacaksın.
soyadı göktaş olan arkadaşın, msn'de bunu "götkaş" olarak yazması.

bilinçli yapılan bir hareket sanmıştım lakin harfi yanlış basmış.
cyd: ben
x ve y ise olayın diğer kahramanları.
kurban:dişi kurban
gt: coğrafya hocamız

lise sondayız, ankaradaki üniversiteleri görmek için ankara gezisi düzenlenmişti.aksarayda mola verildi ve biz de sevgili coğrafya hocamızla konuşuyoruz otobüsün içinde tam orta kapının önündeki koltuklara konuşlanmışız 3 kişi. sevgili gt de kıçını kapıya doğru vermiş atıp tutuyor.

eklemek lazım bu hocamız kürttü, biz de kendi aramızda şivesiyle falan dalga geçeriz kafaya almaya çalışırız falan. hatta adama pkklı damgası bile vurmuştuk. ama çok severdik muhabbeti güzeldi. neyse

x:hocam bu müdür ne üçkağıtçı adam ya yok spor parası yok onun parası malı götürüyor.

gt: onun ben ammuagoyyum, şerefsiz heriğf. kendi cebini doldurup duruyor suratsız pezemek.

cyd: hocam bu xxx partisinin yaptığına ne dersiniz? sömürdüler halkı.

gt: onların ben ammuagoyyum. bunlar 4 yıl önce iktidara geldiğinde ne vaatlerle gelmişti.

sadede geldim geliyorum

bir an bi arbede olur bizim gt garip hareketler yapmaya başlar tikli gibi bir farkederiz ki kurban hocayı çekiştiriyor itiyor falan.

kurban: ya of çekil be uff!! (hala eliyle koluyla bir şeyler yapmaktadır.)

gt: ?!

kurban sonunda savaşı kazanır ve otobüse girer ve unuttuğu telefonunu almak üzere oturduğu koltuktaki çantaya doğru yönelir.

hepimizi yıllarca güldürcek ve duyduğumuzda yerimize mıhlanmamızı sağlayan sözler sarfedilir.

gt: bu kız yorrak istiyür!!

(bkz: yarrak istemek)

sonradan öğrendik ki kurban şoför sanmış gt'yi. tabi kınadık hemen şoför diyip vermicen mi?
''benim sevgilim benden başka kimseyle çıkamaz, çünkü o uyumlu giyinen kızları sever, e bu okulda benden başka uyumlu kız olmadığına göre...'' diyebilme güzelliğine de sahip pek bir akıllı arkadaşımdan gelmiş bir incidir:

- ya bu hoca hiç bir şey bilmiyo yaa ben amerikan kültüre gidiyorum yane. sıfır bu kadın.

beş dakika sonra aynı arkadaş:
- hocaaam at the moment şimdiki geçmiş zaman di mee?
mangal yakılmak üzere ortam hazırlanır. alta gazete serilir, üstüne çıralar konur ve son işlem olarak üstüne kömürler bir güzel yerleştirilir. gazete tutuşturulur fakat çıraların dandik olması sebebiyle çıralar bir türlü alev almamakta, kömürleri köz yapmamaktadır. en sonunda dayanamayıp arkadaşın biri arabadan meşale alır. * * meşale yakılır, kömürlerin üstüne tutulur, kömürler közlenir, hafif yellemek suretiyle bir güzel mangal yakılır. işin garip tarafı bu işlem yapılırken gayet ciddi bir ortam olması. sanarsın tüm mangallar böyle yakılıyor.
güncel Önemli Başlıklar