bugün

inecek bir yolcu ama bu kez dil sürçmesi,
"Şöfür bey, müsait bir yerde iner misiniz?",
şöförün yanıtı kısa,
"niye sen mi kullanacan?"
bir bankanın kiralık kasasına iki kişi gelmiştir.biri içerdeyken diğeri beklemek durumundadır.içerideki çıkar peşinden bayan görevli çıkar ve "müşteri boşaldı siz de sıra" der.*
arkadaşın 13,5 yaşındaki kızı hafta sonunu lenada'da geçirir, orta son sınıf öğrencisi ve sınava hazırlanmaktadır. kafası biraz dağılsın diye pijama partisi yapılır. kurs o hafta tatildir ve matematik çalışılıyordur karşılıklı. arkadaşın kızı=ak lenada teyze=lt
ak: teyzeee biz şimdi efkanla(ona aşık)çıkmaya başlarsak ileride evlenirsek mutlu olur muyuz?
lt: şimdiii güzelim, pisagorla arandaki aşkı güçlendirirsen, inan bana daha uzunnnn yıllar mutlu yaşarsın.
ben çok güldüm ama kızcağız kafası karışmış ve üzgün bir halde üçgenlere geri döndü.
birgun iki arkadas 22 katli bi apartmanin 12. katinda asansör beklerler ve 5 dakika gectikten sonra büyük arkadas asansöre yaklasir ve kücük araliktan bakmak ister bi sekilde veee anahtarla vurulur tabi buarada (sanki anahtar sesi duyulacak sekilde):
-salin asansörü kardesim
ve hic bir ise yaramaz 12 kattan merdivenle inilir
gazeteci turgut özalın ölümüyle ilgili konuşmakta. fatih sultan mehmet köprüsünden geçenlere soruyor bu köprüyü kim yaptırdı diye
- fatih sultan mehmet yaptırmıştır heralde diye bi cevap!!!
lise yıllarında cep telefonumdan rastgele 532 'li numaralara çağrı bırakıyordum arayacaklar mı diyerekten...Genelde de arıyorlardı yalan değil..ben de klasik cümleciklerimi söyler, adamın afallamasından faydalanarak telefonu kapatırdım..bir gün şöyle bir olay basıma geldi..

- (antep şivesi ile) alo, kaaardeşim beni aramıksın??

- ya mahmut abi sabahtan beridir cagrı bırakıyorum neden aramıyorsun? bırak şimdi laf salatası yapmayıda abi 2 kamyon kelek geldi hal 'e, bir kamyon da ıspanak gecen hafta sipariş etmişsin galiba! ben 7 tane amele tuttum, kasalar kromdan yapılmıs ameleler kaldıramıyor, sana ihtiyacım var cabuk sebze meyve haline gel mahmur abii!

- ya tamam da ben partakal söylemiştim ıspanegı kim getirmiş ya!

ben telefonu kapattım gülmeye başlayınca..beyefendi de bu telefon konuşmasından sonra hale gitmiş her ne hikmetse.!! megerse salladıgım ismi nasıl olduysa tutturmusum ama bir kabzımalı nasıl tutturdum ben bile inanımıyorum..hemde ismi mahmut...adam bana mesaj gönderdi..salak portakallar gelmiş ne ıspanagı diyerekten.hak verdim ama kendisine..
yarma i$lemini ba$ariyla gercekle$tiren olaylar.ornek olarak;
istanbul'daki picasso sergisindeyiz, geziyoruz, resimleri inceliyoruz, picasso'yu kavramaya cali$iyoruz fln, 1 resme denk geldik picasso'nun cogu resmi gibi insan yuzleri on planda ve 7 yuz var, arkada$ yanimizda sazan avlamaya ba$ladi: "olum bak bu resimde 8 tane yuz var, dikkatli bak 8 yuz aslinda" tarzi 1 $eyler soyler..ben hafifce gulup gecerim ama sazan yok mudur? hayir coktur, 1 kac dakka sonra resmin ba$ina 4-5 ki$i toplanmi$ merakli gozlerle resimdeki 8. yuzu bulmaya cali$maktadir, bizim arkada$ ise uzaktan onlari izlemekte ve kendi capinda yarilmaktadir.
registerlater taksinin ön tarafında yolculuk etmektedir. fakat taksi hızlı gitmekte ve sürekli ani frenler yapmaktadır. yine bir fren anında registerlater da sanki ayağının altında fren varmış gibi fren yapmaya çalışmaktadır. taksici olayı görür lafı anında patlatır:
- abi ikimiz zor durdurduk, değil mi?
yıllaaar önce sinemada dövüş klubü filmini seyredip sinemadan çıktığımız sırada,önümüzdeki bir çiftten dişi olanının sevgilisine sorduğu ve bizi yaran soru;
- sevgiliiiiiimm.....yaani şimdi brad pitt gerçek değil miymiiiiiiiş ??? *
öss zamanları...counter oynamak için devamlı gittiğimiz internet kafe tıka basa dolu ve o kadar erkeğin arasında kylie nickli bir kız da var. kız felaket iyi oynuyor, sevgilisi de aynı haritada ve ona güvenerek sağa sola laf atmaktan da geri kalmıyor. kısacası bir derse ihtiyacı olduğu kesin.

de aztec haritasında çok kalabalık bir çatışma olur, counterlar terörler karşı karşıya dizilmiş resmen çata çuta mermi alışverişi yapmaktadır, yani kimin kimi vurduğu belli değildir. derken arka taraflardan bir arkadaşımız bu kızı bacaklarının arasından vurur ve heyecanla bağırır;

- amshooooooot !!!

bütün salon yerlerde...
galleria'da boş boş dolaşılmaktadır. bu arada sanatla uzaktan yakından alakası olmayan 2 kişi olarak resim sergisi görülür ve zaman geçirmek için 'lan adamların işi yok nelerle uğraşıyo' lafları arasında sergiye doğru yönelinir. soyut(!) bir resmin önünde durulur, uzunca bir süre resme bakılır.. sonra 1. hayvan diğer hayvana döner ve:

- kaça ki bu çerçeveler?
gece 12 de -hayatınızda ilk defa olmak üzere- izmire gitmek icin yola cıkmanız, sabah 8 de izmire varıp aractan indiginiz anda bir arabanın yanasıp size adres sorması.

not: bide arabada 2 tane süper kız vardı. izmir'in kızlarının haklı imajı ilk anda doğrulamıştı kendisini.
annemin hastanede başına gelen bir olay. kadın küçük oğlan çocuğuyla erkekler tuvaletine girer. herkes şaşkınlık içindedir. annem meraklı tabi kadın çıkınca niye bayanlar tuvaletine girmeyip erkekler tuvaletine girdiğini sorar kadının yanıtı son derece yarıcıdır:e çocuk erkek! **
süleyman demirel'in kürsüden inerken ayağının sendelemesi.hemen akabinde bir korumasının yere yatması ve ardından büyük bir gümbürtüyle demirel'in korumasının üzerine düşmesi.
kuş almaya gelen bir kadın asılmış olan yazıyı okur(30 günlük muhabbet kuşu)
kadın: bu kuşlar 30 gün mü yaşıyor?
aşkım:hönk!!hayır efendim,olur mu öyle şey yavru oldukları anlaşılsın diye öyle yazdık.
bu olayı bana anlatan aşkım:işte kadınların aklı bu kadar çalışıyor diyerekten beni kızdırır.aradan en fazla 1 hafta geçer.aşkımın yanında dükkandayım,içeri bi adam geldi.
adam: evladım bu kuşlar 30 gün yaşadıktan sonra ölüyor mu?
ben her ne kadar kendimi tutmaya çalışsam da daha fazla dayanamadım koptum. tabii adam gidince aşkımla girdiğimiz kadınlar mı yoksa erkekler mi daha akıllı konusuna hiç girmiyorum..
arabanın bagajına köpeğin konulması ve köpeğin havasızlık nedeniyle arabanın farını kırıp çıkması.
ankara'da sıhhıye'yi kızılay'a bağlayan dar caddelerden birinden geçerken gördük bi kaza olmuş. taksiye arkadan bi araç çarpmış. biz ordan geçerken taksici arabadan çoktan çıkmış, bağırıp çağırıyodu. sonra çarpan arabanın şoförü ve arkadaşı indi.arada ufak çaplı bi tartışma fılan derken kavgaya dönüştü. taksici; adamlardan tekine vurdu, adam düştü. sonra bi de şoföre vurdu, adam allahını şaşınca; taksici gururlandı:
-ben adamın amına böle korum!.
bir dersanenin önünden geçilirken kocaman afişte "ilk 100 de 12 derece" ilanı görülür.
liste inceler...ve listedekilerden birinin 101. olduğu görülür.
Dava konusu ile ilgili açıklama yapan davacının avukatı x:
"Müvekkilim marketten aldığı 2 Lt.lik kampanyalı coca-cola ürününün
kapağını
açtığında hediye çıkmadığını ve tekrar deneyiniz yazısını görmüş. Bunun
üzerine kapağı kapatıp tekrar açmış ancak yine aynı şey. Bunun üzerine tam
4246 defa deneme yapmasına rağmen hediye çıkmamıştır. Coca-Cola şirketinin
tüketiciyi dolandırdığını düşünen müvekkilim şirkete dava açmaya karar
vermiştir.
Bizde bugün gelerek dava dilekçemizi adliyeye teslim ettik. 1 Milyon YTL.
Maddi tazminat talep etmekteyiz" dedi.
Davadan haberdar olan Coca-Cola yönetimi adına açıklama yapan bir şirket
yetkilisi olayın çok komik olduğunu ve artık o bölgeye gönderilen
ürünlerin kapağına "Başka Şişede inşallah" yazmayı düşündüklerini söyledi. *
galatasaray maçı başlamakta, anlatıcı ilker yasin, o zamanki galatasaray kalecisi hayrettin. hayrettin maçın başında gol yer, ilker yasin tutamaz kendini,
yapma hayrettin daha kadroyu saymadım!
bir ameliyattan dolayı küçük dilin alınması ve bir yerde pilav yenince burundan çıkması hem yardı hemde karizmayı resetledi (bkz: based on a true story) (bkz: based on a sad but true story)(bkz: based on a gruesome, tormenting, exhiliarating and somehow appealing story)
mystery arkadaşıyla birlikte istanbul'dan ankara'ya dönüyordur. son gün deli gibi alışveriş yaptığından, valizi tıka basa doludur. o yüzden aldığı 2 ayakkabıyı torbasıyla birlikte otobüsteki üst kısma koyar. otobüs hareket eder, bir yerden sağa dönülecektir. şöför başına geleceklerden habersiz, hızını kesmeden sinyalini verir ve döner. tam bu sırada kafasına gökten* ayakkabı kutusu gelir ve yere düşer. arkadaşı gülerek ayakkabı kutusunu alır, mysterye verir, mystery gayet rahat anlattığı olaya devam eder, aradan 5 dk geçer, arkadaşı yaa çok kötü çarptı o kutu şöföre der, mystery gözünde lensleri olmadığından olayı görememiştir ve 2 arkadaş kahkaha krizine girer. işin kötüsü oturdukları yer en ön sıra olup şöförün direk çaprazıdır. **
yeğenimin bilgisayarın birkaç tuşuna fazlaca basıp windows yapışkan tuş ekranını gördüğünde "dayı bilgisayarın tuşları yapışmış bişeymi döküldü acaba" diyerekten endişeyle sual ettiği anın bendeki yansımasıdır.
kafası güzel olan bir kaç göztepespor taraftarının deplasmana giderken, yolda gördükleri siyah beyaz ineği altay taraftarı olduğunu düşünerek öldürmeleri.

(bkz: inek bicaklayan holigan taraftar)
21 ekim 2005 izmir depreminde, urlada yaşanmış bir olay
artçı sarsıntılarda insanlar kendilerini, pencerelerden atmaktadırlar(2 katlı evlerden bahsediyorum) hastanenin acil servisini ortopedi vakaları doldurmaktadır.
belediye aracı megafonla mahalle aralarını gezmektedir.
- sevgili urlalılar, panik yapmayın, kendinizi camlardan atmayın.
o halde bile bizi gülmekten yerlere yatırmışlardır *