bugün

s - bir adet bayan yazar
m - bir başka bayan yazar
b - ben

s yazarı bir cafe de oturduğu pufdan rahatsız olarak düzektmek için kalkar ve karşısında duran m yazarına arkasını dönerek pufu hırpalamaya başlar.

s: off düzeltcem şunu.
m: seninki de genişmiş
s: ben özellikle seçtim kızım ne sandın. direk gördüm "hop bu benim" dedim.
b: m sana arkası dönükken bunu söylemen çok hoştu.
m: ney?
s: (pis pis bak)
yaşanmıştır..
arabada ailece giderken annem yol kenarında otlayan inekleri gösterip; i ra küçükken ineklere şebek derdi,
kuzen: ah canııım nerden bilsin yavrum.. hayatında inekmi gördü ki..
annem: şebek mi gördü ?
geçen yaz ramazan ayında kuzenim ile babası arasında meydana gelen bir diyalog. ezana 5 dakika kala sahura kalkılmıştır, evdekiler mutfak, tuvalet koşturmaktadırlar. baba ise hiç bir şeyin farkında değildir.

- baba: hanım yiyecek ne var?

oğlan hemen atlar:

- kol böreği var baba.
bazen bilinçli tasarlanan diyaloglardır.

+ abi, bu nothing else matters var ya sözlerini bilmden bile dinlenecek şarkı.

- hadi ya güzel bi melodisi var, sözleri ne peki?

+ dediğim gibi sözlerini bilmeden bile dinlersin.
**
ben ve futboldan zerre anlamayan bi kız arkadaş arasında geçen muhabbettir. konu maç spikerlerinin her atakta gol olacakmış gibi heyecanlı heyecanlı bağırmasıdır ;

ben - bu ne ya, aleeeex, aleeeex , semiiiihhhhh ve auuuuuutttt ! (taklidi birebir yapıyorum, out ama auuuuuuuut oluyor)
kız arkadaş - aut kim ya ?
ben - ?=)(/&%+%^''^+%
+hebele hübele zebele zübele(erkek)
++amaaan çokda fifi.(kız)
+birleşmiş dudaklar, hava geçmiyor aradan. zikilmicek damcık yoktur sen haber ver paradan.
(#4939994) aynı eleman ve ben.
olay şöyle gelişti.ceketini yanına almayan ben ve arkadaşım okulda ceket kontrolü olduğunu görünce arkadan dolaşıp sınıftan ceket attırıp önden ceketle gircektik okula.sınıftan ceketler atıldı, biz tekrar ön kapıya yönelirken arkadan bir ses geldi.
-guuuun.
ben ve yanımdaki arkadaş arkamızı döndük, bir de bakalım kim?yine aynı eleman ama bu sefer uykusunu alamamış mahmur gözlerle bana bakmakta."ne var?" diye seslendim, sanıyorum ki önemli birşey söylemesi gerek onu söyler.ama ne dedi bak bi de bağırdı;
-sana kafam girsin.
sonrasında yine etrafta kopuş.
* müşteri: çayınız var mı acaba?
garson: kusura bakmayın. kalmadı.
*
Patron: hilmi gel yanıma!

Patron: Sen neden müşterilere çay yok diyorsun. Yandaki kahveden çay söyle getirsinler.
Garson: kusura bakmayın. bir daha yapmam
Patron: olmaz öyle şey, müşteriye yok demeyeceksiniz. Ne isterse vereceksiniz. Sizden isterse, yine de vereceksiniz. sonra akşama gelip ben size verecem.
5 yıl önce arkadaş ve ailesi ile akşam yemeğinde olan hadise. karakterler ; arkadaşın erkek kardeşi :aek
arkadaşın babası :ab
ve geri kalan ahali: gka
cem karaca öldüğü gün hepimiz büyük bir ders aldık.
tv açık yemek yerken bir yandan sohbet edip haberleri seyrediyoruz.cem karaca'nın ölümü ile ilgili bir haber çıkar vee
aek: pis komünüst iyi ki de öldü. şerefsiz. böyle komünistler yaşamasın ...
ab: komünist ne demek biliyor musun aek?
aek: ben biliyorum sen biliyor musun?
ab: biliyorsan söyle de bilelim . ne demek komünist?
aek: annem söylesin.
gka: puahahhahahahaha.
-:dostum nasılsın?
+:oo saol hacı nolsun bak havuz temizliyoz
-hıı iyi iyi,olum bu üstündeki yazılı tişörtü nerden buldun?
+:bilmem lan anneme veriyom 10 lira o pazardan alıyo
-:lan bunun üstünde ne yazıyo biliyon mu?
+:yok lan ben ne anlarım ingilizceden
-:orospu çocuğu yazıyo lan burda
+ha siktir ya.anneee ya,ben çıkarayım hemen bunu ozaman.
(bkz: tatlı hayat/#523656)
*
Liberal burjuva biseksüel bir kız
bir travesti
bir de Californialı bir gay
arasında geçen diyalog

bir de ben
(burası da nasıl bir ortam hiç sormayın)

azınlıklardan, azınlık sorunlarından falan bahsedilen bir muhabbet sürüyor.

biseks: sabah internette gördüm dağda yaşayan Türkçe konuşmayan türk'e nedir diye bir soru vardı cevabıda kürt
Californialı: amerikada da benzer ırkçı espriler var mesela köpekbalıkları neden zencileri yemez?
Ben: neden yemiyormuş?
Californialı: balına boku sandıkları için
(herkese komik gelir güleriz)
-o sırada el aynasıyla süslenen travesti-
(Californialıya): zencilerde de ne alet var, bir tanesiyle beraber olsam ne keyiflidir ha sen şanslısın tabi orada..
(bkz: böyle anlatınca yarmadı sanki)
çöpçatan annanesinin ısrararına dayanamayan torun , karsı taraf hakkında bişeyler sormaya karar verir:
- anane msn si var mı peki bu çocuğun?
annane cevaplar büyük bir heyecanla :
- kız herşeyleri var diyorum sana . evleri , arabaları , arsaları... herbişeyleri var.
annane bir ömürlüksün valla.
tipik bir sınıf ortamında :
- öğretmenim tuvalate gidebilir miyim?
öğretmen hemen soruya soruyla cevap verir:
- neden?
-öğretmenim gitmem lazım.
-çok acil değilse , ve tutabileceksen otur yerine lütfen . siz 1. sınıf değilsiniz yahu.
öğrenci bunun üzerin daha fazla uğraşmak istemez ve paşa paşa yerine oturur.
- Pardon kontör var mı sizde?
- Kim?
- Kontör sıtrayk. bilgisayar oyunu.
- yok be abim.

Kontör lan kontör mal mısın?
test çözüyoruz, geçmiş yıllarda cıkmış soruları..
2005/öss
1985/öys
1999/öss/ipt.
arkadaş: aa iptal olmuş soruyu niye koymuşlar ki buraya??
öğretmen sınav yapacaktır. kağıtları dağıtmakta, aynı zamanda çocukları da takip etmektedir.
öğretmen: şişşş, sınav başladı artık, kimse konuşmıcak, vallahi bu sefer işaretlerim kağıtlarınızı.
öğrencilerden biri parmak kaldırır:
öğretmenim sessizce salavat getirebilir miyiz?
-hangi takımı tutuyorsun?
+ben sadece kendi takımlarımı tutarım.
-ahgshav09*-....
yer: bilgi üniversitesi hazırlık sınıfı 420..

sınıfta kelimelerin ingilizce anlamları verilip hangi kelime olduğunu bulmakla ilgili bir yarış var sınıf 3 gruba bölünmüş her grup bulduğu cevabı kağıda yazıp hocaya gösteriyor.. olay baya bir kızışmışken;

arkadaş: hocam bakıyorlar ya bizim kağıda!
player: ne bakıcam hocam ya alla alla.
arkadaş: neyse hocam artık bakamazlar üstüne oturdum..
hoca: inşallah üstüne oturduğun tek şey bu olur evladım..

sınıf: iptal
kafasına silah dayanmış ter içinde bir adam* telefondadir;

silahlı adam: sakın renk verme, gebertirim!
murat: a..alo...irfan...öhm...murat ben...benim dükkanın kasasındaki bütün parayı alıp buraya getirmeni istiyorum.
irfan: murat abi! başın mı belada?
murat: öhm...dediğim gibi irfan...
irfan: konuşamıyon heralde. eğer başın beladaysa "çükübik" de ben anlarım.
murat: söylediğimi yap irfan...
irfan: çükübik mi?..
murat: ulan hayvan doğru dürüst bi kelime bulamadın mı?
irfan: bi de "fikibok" var...
murat: her neyse tamam ondan işte!!!
irfan: hangisi? çükübik mi, fikibok mu?
murat: allah bin çeşit belanı versin..

yiğit özgür...
29 mart yerel seçimleri öncesi..

gün içinde eve anketör gelmiştir. seçimli ilgili sorular sormuştur. sorulardan biri "türkiye'nin şu anki en önemli sorunu"dur. seçeneklerde ise kriz, enflasyon, ergenekon, seçimler, avrupa birliği gibi şeyler vardır. 3 sorun anne tarafından seçilir. anket tamamlanır. akşamında olay babaya anlatılır.

anime: baba işte sonra türkiye'nin en önemli sorunu ne diye sordular..
baba: akp diyeydin.
akşamüstüne sarkmış bir kahvaltı sofrasında, henüz uyanamamış yumurtanin fircalanmams tarafi, corpsebride ve faati yemeği bitirmiş, muhabbete dalmışlardır. o sırada corpsebride'ın ısrarla ekmeğin kabuklarını koparıp koparıp kemirmesi üzerine:

faati: ne koparıyosun lan ekmeğin kabuklarını?

corpsebride: ya sana ne?!

faati: niye bi tek kabuklarını yiyosun lan?

yumurtanın fırcalanmams tarafı: çünkü vitamini kabuğunda!

faati: pff...**

corpsebride & yumurtanın fırcalanmams tarafı: ehehuehaheheue
hasta olan bendeniz'in canısının çikolata istemesiyle anneyi ablayı; 'nolur bakkalaaa gitsiiiiinn çiholata alsııııaaan' diye döve aglana ikna edilir.

abla: hangi çikolatayı alcam? bak kafama göre alırım. cıngar çıkarsa karışmam.
bendeniz: ya öyle çikolata degil ya. böle danetteler oluo ya canım çekti çok
abla:danette yoksa napim
bendeniz: çikolatalı puding al. ama hazır olsun tamam mı
annem: ee evde var puding. karıştır sütle yap hemen 2 dakkaya ne para vercen.
bendeniz: süt yok evde içtim ben hepsini
annem: daha dün bi litre aldım ya
bendeniz: napim anne gelişme dönemindeyim.
ablam: o zaman süt alıyorum. çikolata almıyorum.
bendeniz: yaaaaa.
annem: sende yogurt ye defna. ne sütü içiosun.
bendeniz: ama ühü. * *
avrupa yakasında dursun için karayolları görevlisi gelip dursun'a sorar;

görevli: iyi günler dursun bey burada mı acaba?
dursun: burda.
görevli: peki, nerde?
dursun: burda. *
görevli: görüşebilir miyim kendisiyle?
dursun: evet, görüşebilirsin.
görevli: çağırabilir misiniz peki?
dursun: hayır çağıramam, yoksa bana deli derler.