bugün

Lisedeyken yanlış sınıfa girip oturasıya kadar farketmemek.

O insanlar öyle tanıdı beni.
yemekten sonra tabağımı lavabonun kenarına götürüp ellerimi yıkayacaktım, dalgınlık ki tabağı banyoya musluğun yanına koydum.
Kızla kesişirken bisikletin ön tekerinin Çukura girmesi sonucu kendini yerde bulup soğuk ter döküp oradan tüymek.
lisede, dershanede yaşadığım olay.

lise 3 zamanlarıydı. dershaneye yazılmıştım. o kadar rahattım ki dershanenin ağustosun ilk haftasında başladığından haberim yoktu. hep sıcaklardan anasını satayım akıl mı bırakıyo antalyanın yaz sıcağı. denizden eve dönerken telefonum çaldı. dershaneden arıyolarmış. o gevşeklikle açtım telefonu;

- alo, ciguliyle mi görüşüyorum?
+ benim buyrun.
- ben final dershanesinden arıyorum, iki haftadır derslere gelmediğinizi sistemde gördüm de sebebini sorabilirmiyim, bi sorun mu var?
+ ders derken...
- dönem başlamadan önce hazırlık kursları, haberiniz yokmuydu?
+ şey vardı da (he vardı) ıııı şehir dışındayım da bu hafta başlıcam.
- hatırlatmak için aramıştım teşekkür ederim.

ne kadar rahatta olsak vicdan azabı çektiyo insan. sanki musluk açık kaldı da sayaç işliyo. bi gerildim. eve gittim babama söyledim. babamda rahat adamdır kızmazdı zaten. hep sıcaktan bu rahatlık. "haberim vardı gitmessin diye hatırlatmamıştım, eylüle doğru gidersin" dedi. adam kral, tanıyo oğlunu. "tamam baba, şu hafta bitsinde pazartesi giderim" dedim.

eylül ayı başladımı bi geriliyorum zaten, okul başlıyo diye. çekilmiyo sıcakta. geçen yıldan kalma bi defterin dolu sayfalarını yırttım, gittim dershaneye. sabah erken başlıyo ilk günde yorulmayayım diye ilk iki derse gitmemiştim, günde dört ders var zaten. öğrenci işlerinden sınıfımı öğrendim ve boyum kadar torbada yüzlerce kitap alıp sınıfımın olduğu kata çıktım. öğrenci işlerinde zaman harcadığım için iki dakika geç kalmışım tıklattım kapıyı içeri girdim. hoca kafasıyla geç otur işareti yaptı, oturdum en arka sıraya. kimse tanımıyo beni bende kimseyi tanımıyorum. hoca bi yandan tahtayı siliyo bi yandan da "coğrafyacınız ahmet bey galiba yazısından belli" deyip bütün sınıfı güldürüyo. bi değişiklik seziyorum. hoca anlatıyo işte servet-i fünun yazarlar filan. çok güzel ders işliyoruz bende en arkadan pür dikkat dinliyorum not ta alıyorum güzelce. ama gariplik var hala. ders devam ediyo hoca soru soruyo kimse bilemiyor. bende içimden en salak sınıfa vermişler beni diye hayıflanıyorum. hoca inatla bilmeniz lazım ama deyip devam ediyo. len nasıl sınıf bu müdürle konuşayım da başka sınıfa alsınlar diye düşünüyorum içinden. hoca sinirlendikçe ben arkada cık cıklıyorm. siz nasıl sözelcisiniz bilmeniz lazım diye söyleniyo adam. bende sınıfa gelen müfettiş gibi en arkadan izliyorum sınıfı. adam nutuk attıyo adeta bezmiş sınıftan, sözelciler şöyle olacak bunu bilmesi lazım filan diyo. adam inletiyo sınıfı nasıl sözelcisiniz diye.
ve bende o an bi ışık görüyorum, bana doğru o ışıktan gelen bikinili kız naif bi şekilde bana sesleniyo " sen sözelci değilsin ki ciguli, sayısalcısın sen". işte o an çakıyorum durumu sayısalcıyım ulen ben ne işim var burda. mal gibi de dinledim amk not aldım ulen. bi de azar işittik o kadar. coğrafyacı, edebiyat derken puzzle ın parçalarını birleştiriyorum. sözel sınıfı aga burası.
sonra ders sonuna kadar idiot gibi oturdum. zil çalınca arkama bakmadan kaçtım. 501 yerine 401 e girmişim sonradan anladım. salak gibi eve gittim. son derse de girmedim, gerçek sınıfımda. böyle dalgınlık mı olur amk.

ama hep sıcaklardan suç bende değil, bide nem olmasa nem, nem bitiriyo adamı.
gözlük kullanan biri için, kafasındaki gözlüğü aramaktan sağlamını tanımadığım dalgınlıktır.
gerçi elindeki sigara paketini sahilde kayalıkta aramanın da gideri vardır. *
çekmeceye elini koyup çekmeceyi kapatmak. çok yaptım. elim çok acıdı.
Yoğurt kutusunu bulaşık makinesine yerleştirip kaşığı çöpe atmak.
yarmayanlarından gün içinde çok kez yaptığım dalgınlıklardır.
saçı taradıktan sonra tarağı balkondan aşağı atıp, dökülen saçı kutuya koymak.
Citledigin Cekirdekleri citlenmemislerin icine atmak .
Spor salonuna gidince temiz spor ayakkabı giymek için çantadan çorap, ayakkabı çıkarılır. Sağ ayağa çorap giyilir,ardından temiz spor ayakkabısı giyilir. Sol ayağa ise çorap giyilmeden ayakkabı giyilir. Çorap sol elde kalmıştır. Sağ ele su şişesi alınır,sol eldeki çorabın havlu olduğu varsayılarak koşu bandına doğru emin adımlarla yürünür. Sonra da ben bu havluyu neden asamıyom yeaa diye rezil olunmuştur tabi. Artık ne düşünüyoduysam o kadar.
Bazen pes oynarken dalarsin sonra bi bakarsin 4-0 hiiiiiaamumnahh!
üzerine çitlenmiş çekirdekler geçirilen tarağı çaylı yoğurt kutusunun içine koyup çöpe atmak, çöpü de bulaşık makinesine koyup bulaşık makinesini, üzerine çorap geçirilmiş ayakkabı ile beraber koşu bandına koymak ve koşu bandını balkondan aşağı atmaktır.
Yemeğe tuz yerine şeker atmak.
o kadar dalmıştım ki , ineceğim durakta kapılar açıldığında beş altı saniye sonra inmem gerektiğni farkettim tam kapıya koştum , adam kapıları kapadı ve arada sıkıştım kaldım. rezil oldum!
herhangi bir dükkanda işinizi halledip, alacağınızı alıp parayı ödemeyi unutmanız ve ardından tam kapıdan çıkmadan bu yaptığınızın aklınıza gelmesidir.
omlet yapacakken yumurtayı çöpe, kabuklarını tavaya koyduğunu; kabukları tereyağında kavurmaya başladıktan bi on saniye sonra fark etmektir.
lise 1 deyken hoca her gün sınıfa sabun getirir 50 kuruş toplar milleten sonra liste sırasyla dağıtırdı.listede ilk sırada ben olduğum için hoca ilk sabunu bana vermişti.ben gittim sırama oturdum hoca niye parayla satıyo ne çıkarı var falan diye düşünürken kaldır onu evladım dedi bende sabunu havaya kaldırdım.millet orda koptu zaten.sonra hoca havaya değil sıradan kaldır çantana koy demişti.ne rezil olmuştum sınıfa be.
plastik bardak yerine dolu sigara paketini çöpe atmak plastik bardağı bulaşık makinasına koymak.
işyerinde arkadaşınla Skype üzerinden geyik yaparken, arkadaşın yerine müdürüne saçma sapan yazılar yazmak,akabin de açıklama yapayım derken iyice saçmalamak
ineceğim durağı göz göre göre geçmeme rağmen tepkisiz kalıp geriye doğru bakmak. * *
çamaşır makinesi diye buzdolabını açıp kirlenmiş bluzu buzluğa atmaya yeltenmek.
yatılı ortaokulda geceyarısı çişe gidip geldikten sonra başkasının yatağına yatmak. çocuğu da zorla kaldırmışım yatağından. Sabah anlaşıldı durum. koğuş sistemi vardı. ben ne bileyim yatağım nerde.
ütü yaparken telefon yerine ütüyü kulağa basmaktır. en aptalca dalgınlıkla birlikte bedeli ağırdır.
aptalca bir dalgınlıkta arabayı çarparsın, herkes ölür sen yaşarsın.