bugün

bunca insan yalnızken,
neden bunca insan yalnız?
bir sigaraya sığdırmaktır onca zamanı. ya da bir çocuk gibi bilgisayar başında tünemektir.

hani yalnızlık, yenilir yutulur bir şey değildir. küfür gibi, altında kalınır..
karşı koyman gerekir, ama kendinle savaşırsın bir nevi.

acı doruğa ulaştığında gözden yaş akmazmış.
(bkz: you are not alone)

(bkz: michael jackson)

sevilmemek yalnızlıktır işte.
her zaman yanımda olan, belki de olacak olan, her yerde , kalabalıklar içinde bile yanı başımda bulduğum şey.
iyi,kötü,çirkin, bütün duyguların yaşandığı ender anlardandır bazen .
gece sessizliğinde bilgisayarın fan sesini duymaktır.
evde büyük bir gürültüyle osurmakta bir sakınca görmemektir.
onca kalabalık içinde yalnız olmaktır asıl yalnızlık.

çevrendeki insanların konuştuklarına ortak olamazsın, insanlar çok yapay ve sıkıcı gelmeye başlar sana.
konuştukları seni zerre kadar ya ilgilendirmez ya da değer verecek şey bulamazsın onlara.

bir de, anlaşılamamazlık eklenirse tam olur. herkes seni "sadece" anlıyor gibi görünür, ama dediklerin anlamsız gelir aslında onların dünyalarına.

asıl yalnızlık budur, tek başınalıktan ziyade.
annesini kaybettikten sonra ilk defa uyuyabilmeyi başarmıştı çocuk. ama uyandığı gün ne pazartesi, ne salı, ne çarşamba ne de haftanın herhangi bir günüydü. uyandığı gün yalnızlıktı hayatında ilk defa. henüz sabah olduğundan bile emin değildi ya. tavana bakan gözleriyle öylece yatıyordu yatağında, gecenin 'tek dost' olduğu saatlerde. kalktı, telefonunu aldı eline herhangi bir sesle dertleşmek için ya da yalnızca o sesle -annesiyle-. kimseden çıt çıkmadı. konuşan sadece duvarlar oldu. onlar da pek konuşkan değildiler gerçi. ne dese kabul ediyorlar, ne dese daha da derine sürüklüyorlardı onu. sıkıldı, yatağının içinde döndü, gözlerini kapadı ve derin bir 'yalnızlığa' daldı.
yalnızlık, paha biçilemezdir. ama kimi zaman çekilmez de olur.
soğuk havalarda eldivenini tak üşürsün diyen birinin olmamasıdır yalnızlık.
psikolojiktir, öpülünce geçer. (Metin üstündağ)
birinin kütüphaneye gidip benzerlerinin yanından çıkarıp aldığı kitabın yaşadığıdır. bazen albenisiyle kendi sağlar bunu bazen içindekiyle. her zamanki gibi geri dönecektir yerine.
en güzel edgar allan poe tarafından tanımlanmış sözcük.

" yalnızlık güzel ama yanınızda yalnız olduğunuzu söyleyecek birinin olması gerekmez mi?"
yalnızlık seni zehirleyene kadar güzel şey.*
özgürlüktür. istediğin gibi yaşamak, istediğin kişi olmaktır. bütün bunların bedelidir yalnızlık.
dün akşam leyla ile mecnunu izlemektir yalnızlık.
yalnızlık radyoda çalan aşk şarkılarını fısıldayacak bir kulak bulamamaktır. o şarkıları kendi kendine mırıldanmaktır.

sayfalarca mektup yazıp, kime yollayacağını bilememektir yalnız ve mutsuz olmak.
kapı çelik ise bir sorun teşkil etmeyen durum.kapı çelikse korkmayın yalnızlıktan.
mauayyen gününüzde size çikolata alacak biri yoksa,
ağladığınızda başınızı koyabilceğiniz bir omuz yoksa,
güzel anılarınızı anlatabileceğiniz,
sevmek için bahaneler üretebileceğiniz biri yoksa,
grip olduğunuz da sıcak su torbası hazırlıcak biri yoksa,
kustuğunuz zamanlarda saçlarınızı tutup size içi sızlayan biri yoksa,
sizi severken incitmekten korkan bir insan yoksa,
yalnızsınızdır....
bir de loneliness is not only felt by fools olayı var megadeth'den.

http://www.youtube.com/watch?v=blkCEULKCqo

(bkz: in my darkest hour)
kendini hiç kimseye ve hiç bir yere ait hissedememe duygusudur.
yalnızlık hayatın bütün olumsuzluklarına tek başına tahammül edebilme sanatıdır.
herkes yanlızdır aslında sadece bazıları unutur ara sıra bazı bazı..
insan anlatacak çok şeyinin olduğu fakat anlatacak kimsesinin olmadığı durumdur.
güncel Önemli Başlıklar