bugün

altıncı nesil çaylak.
altıncı nesil yazar. hoş gelmiş sözlüğe.
what the fucking man printing there 'in kısaltılmış hali. **
cana yakın, dert dinleyen yazar. iyi de yazar. *
her şeyi, mastürbasyon ve erojen bölge aktiviteleri ile çözdüğümü söyleyen, belki haklı belki de haksız olan (kim bilir?), güzel insan.

cs'de geçen bir ezdim bir ezdim oy*. şaka la. oynuyoruz öyle. ama kimi ezmiyorum ki.

severim ama. hele nickine bitiyorum. "olga mala vodka" mıydı. ama süper ha. her gördüğümde yarılıyorum.

not: severim seni. takılıyorum yanlış anlama*. hatta asılıyorum. o derece.

edith piaf: gitaristtir, lamb of god da nah çalar*.
nesildaş hosgelmış yazar.. komitemizin en hos sohbet üyelerindendir kendisi.
uludağ sözlük geyik ve hikaye grubunun en kafa elemanlarından birisi. kendi deyimi ile skinin keyfine yaşayan geyikçi pezemengin teki. * daha çok online görmek istiyoruz kendilerini.
kendisi melodik sololardan hoşlanmaktaymış. azimli sözlük yazarı, gitarist. yaşına göre olgun insan. keep movin baby
uludağ sözlük geyik ve hikaye grubunun sohbeti güzel yazarlarından biri. eğlenceli, aklı başında, aynı zamanda çalışkan. seviyoruz, takip ediyoruz. ayrıca; maaşımı asla öğrenemeyecek. *
pelerinsiz halk kahramanımızdır kendisi... öyle dedirttiriyor.
2000. entrysini girmekten mutluluk duyan yazar kişisi. *
uludağ sözlük geyik ve hikaye grubunda ani girşleriyle ün yapmış, herkes tarafından sevilen sayılan bir yazar.
(#6445283) ile umarım bi gün şiir yazarı olur diye dilediğim yazardır.
hayırsız yazar.
viking metal'in durdurulamaz neferi, gitarıyla harikalar yaratan (çaban yeter abi*), izmir'in böğründen kopup gelen güzel insan. kendisi geyik ve kafa adamdır vesselam. mmorpg piyasasında adam tanımaz, girer wow'a, çakar geçer vallahi.

son günlerde üniversite hastaneleriyle başı dertte olan yazar gardaşımızdır ayrıca. hastadır, geçmiş olsun dileklerimin varış noktasıdır.

ayrıca izmir'in neresinde oturduğunu 67,2 kez sormama rağmen (bkz: küsüratlı sayı söyleyince inandırıcı olmak) anlayamadığım, kafamın basmadığı, gizemli yerlerde oturan kişidir. bugün şurda yarın orda dün nerde ben de bilmiyorum.

basketboldan da anlar az biraz. teke tek maç yapmak istediğim insanlardandır kendisi. bir de barney stinson konusundaki hassasiyetinden dolayı tebrik ediyorum.

kendisi hakkında söylemek istediğim tek şey; "ara sıra wow'dan çık ulan" cümlesidir.

iyi entariler..

edit:
-sil
-lan
-kızı
-sübo
-musun
-lan
-sen?*
izmirli yazardır. bunun yanısıra güzel tespitleriyle sevgi ve saygımı kazanmıştır.
altıncı nesil yazar duyarlı bi kardeşimizdir,hoşgelmiştir.
(bkz: geç olsun güç olmasın)
bugün sen çok gençsin yavrum neşe keder hüzün doluuuu diyerekten doğum gününü kutladığım kardeşçeğiz. iyi ki doğdun, allah sevdiklerinle ve sevenlerinle bir ömür boyu mutlu mesut ve sağlık içinde yaşamanı nasip etsin.

dün parmağını kırdın. köpeklerle çok oynama .:)
evet sevgili deli hakan ımın dediği gibi de bu gün benim doğum günüm. yani bildiğiniz o doğum günü çocuğu şeysinden. çok teşekkür ediyorum deli hakan a . *

" doğum günü yazarı. "
cavır gibin gitar çalan heyvan. kendisine gitarı "kırdığğğn, kırdığğğn, anasını ...tin kırdığğn" demek istiyorum. bravo. az daha kalite gitar alsa daha iyi olur yinede.

zamanında "lamb of god çalamaz o ..ne" demiştim kendisi için. evet boynuz kulağı geçti, bu cavır gibin gitar çalan heyvan arkadaş da "log" çalabiliyor artık. afferin lan demek istiyorum şahsiyetinizin huzurunda. "asan sende kalsın dayı. ....ne sokasın." diye de alıntımı yapıyorum.

tebrikler çakmaaam diye de hitap ediyorum. iyi günler diliyorum.
kendine bile dert yanan.
şu anda deşşetle açılmış gözlere, bir kilo kızgın yağda hayvan dağlamayı öğretmekle meşkuldür. tam bir vahşet. dere otu ve semiz otunuda hayvanların bitarafına tıkın dıyor çok afedersiniz.
http://www.uludagsozluk.c...e&nw=detay&i=4229
bu yağmurun yağışı, bu toprağın bereketi sanki bir bakirenin hayatına anlam katacak şeyleri tatmasından daha öte, sevgilinin dudaklarında kalan öpücük ve kalbin içinde kalan derin yaraları da doldurabilir mi?
yağmurun ıslattığı her toprak parçası, sis bulutlarının arkasında kalan taş yapıların çaresizce çırpınışından hiç bir farkı yok, lakin o toprağa düşen her damla yeni bir filizin doğuşu demek...
artık gök gürültüsünden korkmuyorum; ne kadar gökten korksam da sadelik ve hüzün ancak doğa tarafından bu kadar güzel anlatılabilirdi.
fotoğraf makinemin flashı her patladığında, güneş her ısıtamadığında ve rüzgarın üşüttüğü her esintide yalnızlık biraz daha derin.
işte böyle havalarda geliyor aklıma nedense süslü sözler lakin artık onlarda süslerini yitirdiler. *
kapalı havayı fil dişinden kule olarak kullanan yiğit. çok şirindir kendisini pek bi severim. pembe panjurlu plazamız olcağına dair söz aldım. meraktayım, hadi hayırlısı. * *