bugün

seneler önce sinemada babamla birlikte izlediğim filmdir.
o değil de, sinema salonundaki türk olan bir tek biz vardık.
daha hala merak etmekteyim, hollandılılar bu filmden ne anladı acaba...
sol frame'de görünce atv mi star mı bu gece yayınlıyor dediğim filmdir.
80 darbesinin bir köyü nasıl etkilediğini gösteren yegane film. yılmaz erdoğan'ın en sevdiğim eseri.
yarım yamalak izlense de;

x: devrim yapacaklarmış, e yapıldı zaten! sosyalizmi getireceklermiş, yahu iyi bişey olsa niye getirmesin devlet?!
y: her iyi şeyi getiriyor mu devlet?
x: çok pahalı değilse neden olmasın.

diyaloğuyla tebessüm ettirip akılda kalan yılmaz erdoğan filmi.
Siyasi olaylara gereginden fazla degindiginden ve en onemlisi cem yilmaz olmadigindan sikan bayan bir filmdir.
türk sinemasının en büyük eserlerindendir.
"ceviz kıram yer misin" sözü dilime bir ara çok dolanmıştı.
ilki kadar güldürmese de başarılı bir film.
bayağı yüksek bütçeyle çekilmiş bir filmdir. çekilen görüntüler van'da kurulan kurgu setinde kurgulanmış, haftada bir filmler banyo edilmesi için almanya'daki arri laboratuvarlarına gönderilmiş, son olarak da imaj stüdyoları'nda ses kurgusu ve görsel efektleri yapılmıştır.
taşıdığı eşyaları hurdaya çeviren nakliyecinin, çok rahat bir ifadeyle "yolda çok kasis vardı..." demesiyle yüzde tebessüm oluşturan bir sahneyi de içeren, darbe öncesi dönemin, izole bir belde ölçeğinde yansıtıldığı trajikomik sinema filmidir.
Şu diyalogla gülümsetir --spoiler-- +devrimci kime denmez? -cahit abi gillere denmez--spoiler--
kardeş türkülerin seslendirdiği serabi şarkısı akla gelir.

- burası için en güzel lafı sadık hoca söylemişti.
+ ne demişti?
- hayal kırıklığının başkenti demişti.
"dam biraz kötü ama zemin şahane. "
izlenen fakat anlaşılmayan bir filmdi şahsım tarafından .
filmin başında yılmaz'ın lise zamanı gösterilirken edebiyat hocasının 'yılmaz n'apamıyormuş? iki satır yazı yazamıyormuş' cümlesinin hemen ardından 'yazan: yılmaz erdoğan' geliyor ya cevabın en büyüğü o andı. bir hocaya bu kadar güzel ayar verilemezdi herhalde..
imdb 250'den girip, sessiz sinema döneminden çıkan ben, hayatımda izlediğim/izleyebileceğim en güzel filmlerden biri diyorum bu film için.
kesinlikle ilk film kadar komik değil, ama o kadar ince sözler, o kadar güzel ayrıntılar var ki, yılmaz erdoğan'a bir kere daha hayran bıraktırıyor.
filmin sonunda ağlayan var mı bilmiyorum ama, hepimizin bir şekilde bir kere de olsa duyduğu; yazma, o zaman bekliyor insan repliğinden sonra ağlamaya başlıyorum. kara bir civciv almak istiyorum, dağlardan birine çıkıp sevdiğimin adını yazmak istiyorum.
Nejat uygur'un "olaylara karısma" sahnesi akilda kalan...

Iyi film.
-ne mutlu bize ki bir kütüphane müdürümüz var.
-demek bir de kütüphanemiz olsa .
-yok mu?
-valla ilk defa bir muhabbette adı geçiyor...

Repliğini hiç unutamadığım film...
yazan yöneten ve oynayanın yılmaz erdoğan olduğu film.

bence türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi doğal komedi filmidir. öncelikle mekan sıfırdan yapılmış bir köy. senaryoda absürd şeyler yok. abartı olmadan normal yaşamımızda karşılaştığımız olaylar. oyuncular zaten tiyatro ve sinemaya yön veren insanlar. emek var filmde. uğraş var. biraz siyasi içerik var ama siyaset her anımızda.

keşke 3. serisi de gelse idi.
Yılmaz Erdoğan'ın sırf tuba Ünsali dilemek için çektiğini düşündüğüm filmdir. Kurdo süt gibi kızı emer mesajı verilmektedir.
final müziği ve sahnesi ile etkileyicidir.
sohbetler ve ince espriler filme can katar. en son muhabbet cem yılmaz'ın sesiyle olunca daha bir keyiflidir.
http://www.dailymotion.co...aman-bekliyor-insan_music
(bkz: ihi)
değerli aktör rahmetli tarık akan ın güner sernikli karakterine hayat verdiği film.
akp gelmeden önce şuan akil ve akpli geçinen hatta abdülhamidi oynayan oyuncuların hepsinin tarık akan gibi solcu olduğunu gördüğümüz filmdir.
ilk filminin yanında bayağı bayağı tırttır.
güncel Önemli Başlıklar