bugün

şimdi gammaz veya moderatör arkadaşlar için baştan söyleyeyim "aaa iki kere edebiyat yazmış dangalak" diyerek harala gürele silmeyin başlığı! ayıptır emek veriyoruz buna. olayın özü o zaten.

şimdi olayın özü o zaten. Bu edebiyatın varlığından beslenip işin suyunu çıkarıp sonunda kendi klişe edebiyatını ortaya çıkaranların terörü bu. Eskiden milliyetçilik lümpenlerin işi olarak görülürdü. Ki bugün hala niteliksiz, argüman eksikleriyle dolu sığ bir milliyetçilik lümpen işidir. itirazı olanı da allah çarpar!

fakat zaman geçip devir biraz evrilince yüzü gözü çok hafif kitap görmüş insanlar peydah oldu orada burada. genelde ikinci katman lümpenlerden oluşan bu grup "bunlar hep vatan millet sakarya edebiyatı be abi" geyiğinden ekmek yemeye başladılar. nasıl argümansız sığ milliyetçilik lümpen işi idiyse milliyetçiliğe karşı durmak da sığ ve argümansız yapılıyorsa lümpen işidir. arada hiçbir fark yok yani.

işte bu insanlar zaman geçtikçe akıllara zarar teknikler ve argümanlar kullanarak güya "resmi tarihin kendilerine yaptığı baskıyı değiştirmeye çalışan özgürlük savaşçıları sandılar kendilerini" resmi tarih in dalga geçtikleri bölümlerini mumla aratacak kadar komik önermelerle ortaya çıktıkları da oldu. kimisinden "aslında kurtuluş savaşı diye birşey olmadığını" kimisindense "istanbul un surlarda açık unutulmuş bir delikten giren askerlerce şans eseri fethedildiğini" duyduk. bu zırvalara karşı çıkanlara, "yahu araştır öyle gel" diyenlere ise "hep bu tarih kitapları öğüttü sizi, resmi tarih, dogmalar, tabular bik bik bik" diye öttüler bunlar.

Ellerinde öne sürdüklerini destekleyen hiçbir şey yoktu. olmasına da gerek yoktu. zira onlar genelin kabullenmesine ve resmi tarihin dayatmasına karşı çıkan "özgürlük savaşçıları" idiler. bunun da heryerde ekmeğini yemekte beis görmediler. hatta isveç kraliyet akademisi'ndan bile(anlayan anladı).

şimdi sözlükte de bu adamcıkları görüyoruz orada burada. milliyetçilik tandanslı her başlığın altına "vatan millet sakarya edebiyatı" yazarak solcu,kültürlü,vizyonlu falan olunduğunu sanıyorlar. aidiyet duygusu nun dünyadaki en sevimli duygu olduğundan habersizler. onlar için yapacak bir şeyim yok. ancak acıyabilirim.