bugün

http://www.vamosbien.net adresinde yayındaırlar. iyi insanlardır.
http://www.youtube.com/watch?v=YP3BK1RxJSw&eurl
kufure ve siddete kesinlikle karsi olan, sol goruslu fenerbahce taraftar grubu. yeni sezonda da maraton a blok'ta yer alacaklardir.

http://img174.imageshack....?image=dsc01799op4cg7.jpg
sevgilimin taraftar grubu. kadıköy yoğurtçu parkında toplanırlar. enternasyonalisttirler.
marjinal taraftar grubudur. fenerbahçeye gönül vermişlerdir, kendilerinden fazla insanın haberi yoktur ancak bilinenlerden ziyade daha durust, onurlu ve karakterli taraftar grubudur.
aylık periyotlarla cıkardıkları vamos bien isminde bir fanzine de sahip olan taraftar grubu. endüstriyel futbola karsı taraftar kültürünü yesertmek icin epey cabaliyorlar.
vamos bien'in telsime geçmesi süpriz değildir aylar öncesinden düşünülen durumdur. Gfb ya da kfy'nin oraya geçmesiyle alakalı değildir.
haklıyız kazanacağız bestesiyle kendine hayran bırakan grup..
http://www.vamosbien.org/index2.php/?p=471
fidel castro'nun sözüdür. "iyi gidiyoruz" anlamına gelir.
en son tribüne " tek büyükten TEKEL'e selam " diye pankart açtıkları için içlerinden 4 kişinin gözaltına alındığı fenerbahçe taraftar oluşumudur. futbolun asla sadece futbol olmadığını fenerbahçe taraftarlarına ve tüm türk futbol dünyasına kanıtlamaya devam edercesine erdemli insanlardan oluşmaktadır
türkiye'deki tribünlerdeki en iyi gruptur efendim. endüstriyel futbola, ırkçılığa, ayrımcılığa, cinsiyetçiliğe karşı duruşlarıyla bilinirler.

(bkz: kara deryalarda bir fenersin)
geçtiğimiz sezon türk telekom tribününde grup ck ve 1907 ünifeb ile beraber efsanevi işlere imza atan;fenerbahçe'nin hababam sınıfı'nın,nazım'ın,yaşar kemal'in,muhlis bey ve yavlum mithat'ın,kısacası halkın takımı olduğunu unutturmayan dünyalar güzeli oluşum.
fenerbahçeye soldan bakan insanlardır. seviyoruz kendilerini. eğer biraz daha genişlerlerse adlarından sıkça bahsettirirler.
2 haziran 2010 fenerbahçe ülker efes pilsen maçı nda anlamlı bir pankart açan taraftar grubu.
görsel
kombine biletler de genel anlamda bir sıkıntı yaşandığından grup bir türlü aynı tribünde yer alamıyor. bir kısmı unifeb tarafındayken bir kısmı da maraton tribünde bulunuyor. buna rağmen farklarını yavaş yavaş göstermeye başlamışlardır ki yapılan koreografiler bunun en önemli göstergesidir.
gün itibariyle tribün faaliyetlerini dibine kadar haklı gerekçelerle, süresiz olarak askıya almış fenerbahçe'nin en sağlam, en güzel, en içten tribün grubu.
fenerbahçe tarihinin belki en başarılı ama en sevgisiz,fenerbahçe'yi fenerbahçe yapan değerleri tek tek yerle bir eden yönetiminin tribün emekçilerine oynadığı rezil oyunlara "ya basta!" diyen; içinde bulunmaktan gurur duyduğum,türk tribün tarihinin en güzel oluşumu. şöyle bir açıklamayla tribün faaliyetlerini askıya almışlardır:

"bu oyunun içinde yokuz …

uzun yıllardır fenerbahçe tribününde renktaş olarak yan yana duran vamos bien üyeleri olarak beş yıl önce "hasretinden yandı gönlüm" pankartıyla grup olarak davranmaya başlamaya karar verdiğimizde, tek amacımız, fenerbahçe sevgisine ve tribün kültürünün zenginliğine katkıda bulunmaktı.

o günden beri, beş yıl boyunca, hedefleri doğrultusunda yoğun emek harcayan grubumuz, geçtiğimiz yıl ebedi dostlarımız grup ck ve ünifeb'le omuz omuza vermek amacıyla maraton tribününden okul tarafı kale arkası tribününe geçti.

okul tarafı kale arkasında üç grubumuzun üyeleri arasında kurulan samimi ilişki sonucunda, "endüstriyel futbol" tarafından unutturulmaya çalışılan dostluk,paylaşım, fedakarlık ve dayanışma gibi temel değerler hayata geçirildi ve sezon boyunca bütün fenerbahçelilerin haklı olarak gurur duyduğu önemli işlere imza atıldı. bütün rakiplerimizi kıskandıran bir tribün zenginliği yaratıldı.

bunca yıldır yaratılan onlarca güzelliğe rağmen, üzülerek de olsa, vamos bien grubu olarak bugünden itibaren tribün faaliyetlerimizi süresiz olarak askıya aldığımızı bütün renktaşlarımız, kardeşlerimiz ve dostlarımız ile paylaşmak istiyoruz.

öncelikle,
geçtiğimiz sezondaki kayserispor maçı sonrasında çıkan ve aslında yasa uygulayıcılarının gereksiz ve anlamsız müdahalesi sonrasında büyüyen olaylar sonucunda içlerinde grup üyelerimizin de bulunduğu, her üç gruptan, 14 renktaşımız altı ay spor müsabakalarından men ve toplam 24 bin 38 tl para cezası aldılar. bu cezalar grup üyelerimizin bugüne kadar aldığı ilk ceza değil. daha öncede bu tür cezalar her üç grubun üyelerine de farklı zamanlarda uygulandı. kayserispor maçı sonrasında verilen cezaların da tek maçlık bir yanlış anlama ve emniyetin hatalı müdahalesi sonucu gelen cezalar olarak görseydik, daha önceki haksız cezalarla hukuk yoluyla nasıl mücadele ettiysek bu cezalarla da aynı şekilde mücadele eder, gerektiğinde bütün maddi-manevi ağırlığına rağmen cezaları yüklenmekten gocunmazdık. ancak sezon sonunda yasa uygulayıcılarının yaklaşımlarını ve kulüp yönetimimizin söz konusu yaklaşımlara karşı duyarsızlığını gördüğümüzde bunun artık bir maçlık hata değil tribünlere yönelik genel bir stratejinin parçası olduğunu açık olarak gördük.

bugün yürürlükte olan ve çeşitli maddeleri daha da ağırlaştırılmaya çalışılan 5149 sayılı “sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesi yasası” futbol dünyasının gerçeklerinden uzak, tribün kültürünü ortadan kaldırmak isteyen, tek taraflı hazırlanmış bir yasadır. öznel kriterlerle, canın istediğinin suçlandığı, suçlanan kişinin savunma bile yapamadan cezalandırılmasının zeminini oluşturan bu yasa, en basit hukuk ilkelerini bile ayaklar altına alarak taraftarlara yönelik bir tehdit unsuru olarak rahatlıkla kullanılmaktadır.

ne gariptir ki, çıkış manifestosunda sporun her tür şiddete alet edilmesine karşı çıkan ve bu konudaki hassasiyetini defalarca ispatlamış olan grubumuzun üyeleri, aleyhlerinde hiçbir delil olmadığı halde, bütün kamera görüntülerinde ve binlerce seyircinin gözünün önünde onlarca emniyet görevlisi tarafından şiddete maruz bırakıldıkları görüldükleri halde bir spor müsabakasında “şiddet uyguladıkları” iddiasıyla ceza alabilmektedir.

buna karşılık,
üç grubun yaptığı her güzel işi sahiplenip, kulübün resmi organlarında övünerek paylaşan, stadımızın duvarlarına yapılan güzel işlerin resimlerini asan fenerbahçe yönetimi ise, ne yazık ki, temel hukuk kurallarına ve ilkelerine aykırı biçimde, savunma hakkı bile tanınmayan renktaşlarımızın yanında olmak yerine, sessizliğini koruma hatta haksızlığı yapanlara "teşekkür etme" yolunu seçmiştir.

yönetimimize çok iyi bildikleri bir gerçeği tekrar hatırlatmak isteriz: futbolun gerçek ruhunu oluşturan sayısı arttırılmış seyirci kalabalığı ya da "bindirilmiş kıtalar" değil, coşkulu tribünlerdir. tribünler taraftarın sadece maç seyretmek için oturduğu alanlar değildir. taraftar için tribünler, coşkunun, şenliğin, şamatanın, mizahın, yaratıcılığın, hüznün, hayal kırıklarının beraberce yaşandığı toplumsal alanlardır. taraftarın duygusallığa dayalı bu sevgisi bugün “endüstriyel futbol” sisteminin sözcüleri tarafından “fanatizm” adı altında “suç biliminin” kavramlarıyla değerlendirilmekte, cezalandırılması gereken bir suç gibi gösterilmektedir. parayla ölçülemeyen bu değerler, hakim piyasa sistemi tarafından "suçlanarak" dışlanmak istenmektedir. gündelik yaşantımızın başka alanlarında da gözlemlediğimiz bir yöntemle, futbolun tümüyle bir piyasa, paranın konuştuğu alana dönüştürülmesi projesi ile sert polisiye güvenlik önlemleri beraberce geliştirilmektedir.

fenerbahçe tribünleri bugün endüstriyel futbolun savunucuları ve sporda şiddeti önleme yasasının uygulayıcıları tarafından bir laboratuar olarak kullanılmaktadır. “fanatizm” damgası altında, “karşılıksız sevgi”sini yaşayanlara yönelik açık bir savaş yürütülmektedir. bu savaş ister farkında olsun ister olmasın, tribünlerimizdeki bütün taraftar gruplarını hedef almıştır. bu tek taraflı savaşın temel amacı tribünlerin çok sesliliğini, çok renkliliğini ortadan kaldırıp; “endüstriyel futbol”ca makbul görülen, tüketmekten başka bir özelliği olmayan, piyasa kurallarına göre hareket eden, tek tip, sevgisiz, "sadece harcadığı paranın hesabını soran", bir seyirci profilini oluşturmaktır. taraftar grupları ise anti-demokratik, hukukun en temel ilkelerine bile aykırı olan yasayla pasifize edilip, "havuç-sopa" yöntemleriyle, yönetim ve yasa uygulayıcıların sözlerinin dışına çıkmayan "uslu çocuklara" dönüştürülmek istenmektedir.
fenerbahçe tribünlerinde başlatılan bu deneyim başarılı olursa dalga dalga diğer tribünlere de yayılacaktır. bugünden hangi renge sevdalı olursa olsun bütün tribün emekçilerine söyleyecek tek lafımız var: " anlatılan senin gelecekteki hikayendir!"

ve son olarak,
fenerbahçe tribünleri olarak dayanışmadan yoksun ve grup çıkarlarını genel tribün çıkarlarının önüne koyan bir yaklaşımla hikayenin sonunu getirmek mümkün görünmemektedir. her geçen gün kendi içini yiyerek parça parça bir yok oluşa doğru gidilmektedir. geçmiş deneyimlerin ışığında yaşananlar sanki tarihin tekerrürü gibidir. birlikte davranabilme yeteneğinin gelişmesi gereken yerde ve anda tam tersi refleksler devreye girmektedir. bu gidişin sonu bizim gideceğimiz yol değildir.

aldığımız karar mücadeleden kaçma anlamına gelmemektedir. sadece taşların yerlerinin sürekli değiştiği böyle bir oyunda yer almayacağımızı ifade ediyoruz. biz böyle bir oyunda kimsenin oynayacağı bir piyon değiliz. karşılıksız sevenler için, eğer birlik ve dayanışma yoksa, böyle bir oyunda galip gelmenin imkanı olmadığını biliyoruz.

bu kararı alırken geride bıraktığımız süre içinde fenerbahçe tribünleri adına olumlu, güzel ve önemli işlere imza atmanın vicdan rahatlığını yaşıyoruz.

evlatlarına en büyük miras olarak fenerbahçe sevgisini bırakacak olan grup üyelerimiz, bağlayıcı karar olmaksızın bundan sonra da, bireysel olarak fenerbahçe’mizin yanında olacaklardır.

faaliyet gösterdiğimiz sürece her zaman yanımızda olan bütün tribün gruplarımıza ve taraftarlarımıza teşekkür ederiz.

saygılarımızla,

vamos bien

24.06.2010"
aziz yıldırım bunu da başardı , taraftar grupları bir bir yok oluyorlar.

yakın tribünlerde sadece antu.com üyesi aziz yıldırım şakşakçısı grup kalacaktır.

aziz yıldırım diktası durdurulamıyor , helal olsun dauma diyoruz , dik duruşuyla diktatörü dize getirdi.
Fenerbahçe yönetiminin taraftar değil paralı seyirci istiyoruz felsefesi sonrası her türlü baskıyı uygulayıp, sonunda tribünden uzaklaştırmayı başarabildiği grup. Polis şiddeti, para cezası, stada giriş yasakları derken endüstriyel futbol fazlasıyla buralarda hissedilmeye başlanmıştır.
aziz yıldırım sayesinde kaybettiğimiz bir taraftar oluşumu(ydu). hatta daha öte bir şeydi.
tribün faaliyetlerine son verdiğini öğrendiğim fenerbahçemizin başka yerdeki başka güzellikteki taraftar grubu onlar gitsede yaptıkları hatırlanacaktır..
"iyi gidiyoruz". iyisin iyi...
(bkz: good game)
bir oyunda perulu arkadaşlarımdan sık sık duyduğum kelime. bir arada vamos diyip duruyorlar. ne good, ne game olabilir dedim. meğerse gel demekmiş.
grup ck'dan sonra tribün faaliyetlerine son verdiklerini açıkayan sol görüşlülerden oluşan fenerbahçe'nin taraftar grubu. tribünün en güzel kısmını oluşturuyorlardı. umarım bu kararlarından vazgeçerler...