bugün

pek tuhaf pek garip bir açıklamadır.

buna göre kuran mealleri istenen anlamı tam vermiyormuş o yüzden gençler ateizme, deizme yöneliyormuş.

yani bu nasıl bir din ki bu kadar karışık anlamları var?

arapça desen o da net değil, bir şekli yanlış yazsan anlam kayıp gidiyor.

https://dokuz8haber.net/g...ve-ateizme-yonlendiriyor/
meal okumak eskiden beri ruhban sınıfın ve resmi dinin temsilcilerinin hoşlaşmadığı bişi.
anladığınız dil neyse ordan okuyun anlamadığınız kısım için açın bir tefsir bakın çok zor değil.
inanıyorsanız neye inandığınızı inanmıyorsanız neye inanmadığınızı bilin.
Anlayan ateist oluyorsa kitapta sıkıntı vardır. Söyleyen arkadaşın kendi kendini yalanlaması hadisesi.
Gençlerimiz daha çok, dincilerin yaptıklarından ve söylediklerinden etkilenip tercümeleri okumakta ve bu akımlara yönelmektedir bana göre. Bir dilden bir dile %100 çeviri olamaz zaten. Ancak yakın anlamlar çıkar. Şahsen ben, tercüme falan okumakla uğraşmadım. Birden kendimi her şeyden soyutladım.

--spoiler--
Din kültürü öğretmenleri Diyanet’ten ücretsiz meal isteyip öğrencilere dağıtıyorlar. Öğrenciler okumaya başlayıp anlamlandırma sorunu yaşadıklarında kafaları karışıyor ve işte bu akımlara yönelebiliyorlar. Şu anda bizim en temel sorunumuzun, âcizane bu konu olduğunu düşünüyorum.
--spoiler--

Neye göre sorun arkadaşım? Bu ülkede sadece inançlılar yaşayacak diye bir şey yok. Elbette karşıtları da olacaktır. Bu akımlara yönelen insanlar, bunun bir sorun olduğunu düşünmüyordur. Sadece size göre sorun. Gençleri bir rahat bırakın artık. inanç, bireyi ilgilendirir. isteyen istediğine inanır. Zorla güzellik olmaz. Elbette araştırma yapılır ve insanlar eninde sonunda doğrusunu bulur. Temel sorun bu değil, temel sorun din ve Allah diyip her türlü pisliği yiyenler. Hayret buna pek değinmemiş. Ya da işine gelmemiş ha?
Buna göre bütün ilahiyatçıların ateist olması gereken hede.
Işte bu yüzden türkçe ibadete karşılar.
Insanlar kendi anladıkları dilde dini öğrenince aç kalacaklar.
Türkçe kurandan önce türkçe anlamayı bilmek lazım.
kur'an-ı kerim'in türkçe açıklamasını okuyan (ben) biri biraz olsun inanç sahibi biri olursa, çıkıp "Ben insanların yarattığı tanrıya değil, insanları yaratan Tanrı'ya inanırım" demesi kaçınılmaz.

bunu diyen biri için din üzerinden geçinen (makam, mevki, sıfat, akademik kariyer, toplumda yer vb çeşitli kazançlar elde eden insanların-ruhbanların) büyük kaybı olur.

bunun için bu ruhban sınıfı sadece kendi anlayışı düşüncesi söylemi bakış açısından dine inanılmasını isterler.
dikkat ediniz, bu insanların düşüncesi-bakış açısına ters söylemde bulunup, önüne kutsal kitabı koysanız "burada böyle yazıyor" deseniz onlar "tartışılmaz tanrı buyruğu, değiştirilemez, değişmemiştir" dediği kutsal kitaplarda tanrı-yaratan-allah kelamına karşı kendi gibi insanların söylemleri ile karşı çıkarlar ve kutsal kitaplarını yalanlarlar.

sonuç olarak kendileri dindar siz kafir veya 20-21. yy moda deyimi ile ateist deist olursunuz.

peygamberlerden yüzlerce yıl sonra yaşamış kişilerin çıkıp "falanca filancaya söylemiş ben de fiilancadan duydum" diye peygamberlere iftira atıp kutsal kitaplara tamamen ters insan aklına ahlakına vicdanına uymayan ama merhametlilerin en merhametlisi yaratanı bir gaddar zalim gibi gösteren öğretilere uygulamalara bakın.

tüm dinleri inceleyin.

geliş zamanlarına bakın.

hiçbir din dinsizliğe karşı gelmemiştir.

hiçbir din yaratan inkar edildiği için gelmemiştir.

örn: firavun ve toplumuna bakın sonra hz. musa'nın tebliğ ettiği dine bakın.
firavun mısır halkı yaratanı inkar mı ediyordu?
hayır!
firavun hz. musa'dan daha fazla yaratana allah'a inanıyordu, öyle içselleştirmiş tanrı inancını içinde yaşatıyordu ki; bu inanç ile kendini allah'ın yeryüzünde ki gözü olarak görüyordu. allah adına insanları gözetliyordu.
eli olarak görüyor insanları cezalandırıyor, hüküm verici halifesi olarak görüyor insanları idare ediyor yaratanın kanunlarını uyguluyordu.

hz. muhammed mekke halkına yaratanı inkar ettikleri için mi tebliğ edici olark geldi?
mekke de hz. muhammed düşmanları kendilerini yaratanın ve hz. ibrahim'in dininin koruyucusu olarak görüp hz. muhammed'i kafir, hz. ibrahim'in dinini yok edecek ateist deist(!) olarak görüyordu.
bunun için "eğer allah bir elçi yollamış olsaydı bizim gibi mekkenin seçkin elit insanlarından birini kabenin koruyucusu olanlardan birini elçi yapardı" diyorlardı.

inceleyin, hep dine karşı din gelmiştir.
yaratanın derdi senin benim nasıl inandığım-inanmadığım değil, yaratan yaratmış olduğu insana hayvana doğaya emanet olarak verilen cana mala ailene çocuğuna eşine nasıl davrandığın yaratanın derdi.
sana verilen rızık nimet resmini çekip facebook da paylaşmak değil, resmini çektiğğin şeyi ihtiyaç sahibi ile paylaşmaktır.
sana verilen aklı nefsi kötüye değil iyiye kullanmaktır.
insanlara faydalı iş yapan (salih amelli kul) kişilerden olmaktır.
sen bunları yapıyorsan iyi insansan allah'a inanıyorsun.
yapmıyorsan kötü insansan allah'a inanmıyorsun.

bunun için allah senin inandım diyerek kıldığın namaza verdiğin sadakaya ettiğin yardıma din gününe (din için yaptığın her şeye) lanet ediyor.
çünkü bunu allah rızası iman ettiğin için değil gösteriş çıkar kibir için yapıyorsun.

Kendilerine verdiğimiz Kitab’ı hakkıyla (içindekilere inanıp, gereğiyle amel ederek) okuyanlar; işte bunlar Kitab’a hakkıyla iman ederler. Kim de ona karşı kâfir olursa, işte onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir. (2/Bakara 121)
allah'ın derdi senin inanıp inanmaman değil.

islam bir inanç değildir.
allah senin inanıp inanmadığına bakmaz.
islam davranıştır.
allah senin nasıl davrandığına bakar.

Onlara: «Allah'ın size rızık olarak verdiği şeylerden hayra harcayın» denildiği zaman, o kafirler, iman edenler için şöyle dediler: «Allah'ın, dileseydi yiyecek verebileceği kimseyi biz hiç yedirir miyiz, siz apaçık bir sapıklık içinde değil de nesiniz? Yasin 47

“Dini yalanlayanı gördün mü?
Öksüzü hor görür,
Yoksulu doyurmaya teşvik etmez.
O namaz kılanların vay haline!
Onların kıldığı namaz boştur (sâhun),
Gösteriş yapıyorlar.
En küçük yardıma (mâun) bile mani oluyorlar.” (Mâun; 1-7)
özet: başlıktaki önerme doğrudur.

kuranı türkçe okuyan biri yüzlerce yıldır anlatılan masallardaki mucizevi ayetleri göremez. her şeyi bilen bir yaratıcının perspektifinden çıkmış yüce gerçeklerden bahsedildiğini göremez. bunun yerine; o günün şartları içinde, o günün sınırlı bilgisi dahilinde insanlar tarafından yazılmış, hiçbir evrenselliği ve zamanın ötesindeliği olmayan bir kitap görür. bunun yanında bugünkü evrensel değerlerimizle ve insan hakları ile bağdaşmayan, tarih, bilim ve akıl ile çelişen bir kitap görür. artık kişi inandığı şeylerin yanlış olduğunu görür ve düşünceleri hak yol ateizme kayar.

kuran: peygamber denilen kişilerin hayatları ile ilgili tarihsel ve bilimsel gerçeklerle çelişen bir takım bilgiler veren, arapların kendilerince yaşayış biçimlerini kurallar ve yasaklar çerçevesinde sınırlandırılmak için yazdığı ve bunların gerek muhammet gerekse diğer peygamberler üzeriden örneklendirildiği bir kitaptır.

hala bir kelimenin yanlış çevirisinden bütün anlamın bozulacağına inananlar, tefsir olmadan kuranın kesinlikle anlaşılamayacağını düşünenler var. bu kuranı bir kişi çevirmiyor onlarca farklı kişiden de okusan yine aynı şeyi yazıyorlar kimse merak etmesin. ben karşılaştırmalı okudum kuranı defalarca.

uyarı!

müslüman insanların kuranın anlaşılamayacağını söylemesi kendilerini dinden çıkartır. kuranda geçen bir cümleyi bile inkar edersen dinden çıkarsın. ama bu söylemdeki kimseler apaçık kuran ile muhalefet ediyorlar:

işte böylece biz onu apaçık âyetler olarak indirdik. kuşkusuz allah dilediğini doğru yola iletir. hac suresi 16. ayet.
arapça okuyanlar sanki peygamber oluyor

şu akabe ve ak-dinciler sayesinde

kaç milyon kişi son 20 yılda ateist oldu ?

asıl buna cevap verin.
Bu ne saçma başlık ya. Din içten gelmesi gerek. Türkçe ya da Arapçayla olacak bir iş değil bu.
buradaki asıl mesele kur'an'ın evrenselliğinin sorgulanması olacaktır. çünkü tanrı tarafından gönderilmiş olduğu idda edilen evrensel bir kitabın her dilde ve her şekilde anlaşılabilir olması gerekmektedir. aksi takdirde kitabın gönderildiği arapça diğer dillerden daha kutsal hale getirilmiş ve kitabı anadillerinden okuyan araplarda tabiri caizse üstün ırk olmuş olur.
O zaman arapların komple ateist olması lazım.
devir değişiyor, insanlar artık sorguluyor. karın ağrıları bu.

fetö gibi artıklar artık insanları dinle kandıramayacak. arapça bir şeyler deyip, bak bu böyle dendiği zaman inanacak insanlar azaldı. tek korkuları bu.

insanlar kuran'ı türkçe okudukça ve anladıkça, birilerinin ne kadar şarlatan olduğunu görüyor. tek sıkıntıları bu.
türkçe kuran okumayacaksın ki seni rahat kandırabilsinler. ayetler olaylara göre inmiştir yani bir örneği vardır ve bir bütündür tek bir ayete bakılmaz.

tek bir ayete bakıp aaa bak islam böyle şöyle diye çamur atanlar var.

ateizmin ya da deizmin yayılma sebebi sahtekar dinden yararlanan sahte hocalar müslümanım diyip dinin arkasına saklanıp herşeyi yapanların sayısındaki artış bu da dinden insanları soğutuyor.
ingilizce bilmeyen bir adama ingilizce bir makale okutmaya çalışın bakalım, okuyamaya çalıştığı dilden tek bir kelime anlayabiliyor mu, arapça bilmeyen türkler kuranı nasıl arapça okumaya çalışacak, ya da dinleyecek de bu açıklamayı yapıyor bu beyefendiler.
isteyen inanır isteyen inanmaz hiç umursamam saygı duyarım
Beni asıl korkutan din perdesine bürünüp insanın gözünü boyayan kızlar ve erkekler.
Her haltı yiyorlar allah allah deyu deyu