bugün

alfabenin rakı sofrasında kabul edilmiş olmasından mütevellit; dilimizdeki yerel ağızları yavaş yavaş kaybetmemize neden olan bir eksikliktir.
içilen rakıların şişeleri ile ilgilenen gay kısmının önermesi.
n ile g karışımı o boğazdan çıkan ses buna örnektir. Herkes söyleyemediği için olmaması doğaldır.
evet eksiklik vardır. fakat başlıkta!
(bkz: türk alfabesinde harf eksikliği)
sadece "ng" sesi değil, birçok ses alfabeye konmamıştır. en az 3-4 çeşit "a" ve "e", kalın ve ince "k" harfi vs., dilimizi zenginleştirebilecekken bunlardan da mahrum kalmaktayız.
ancak beyindeki eksiklikler sonucu varılacak yargıdır.
1353 sayılı yasa tbmm de kabul edilmiştir. rakı masasında değil.
istanbul türkçesi esas alındığından kaynaklı eksikliktir. yerel ağızlarda ise zaten bu sesler kullanılmaktadır. büyük üstad ömer asım aksoy gaziantep ağzı isimli kitabında gaziantep ağzında kullanılan ama alfabede yer almayan sesleri fonetik alfabedeki karakterler ile çözmüştür.
Şu rakı sofrası işi tuhaf bir şekilde bir kesimde takıntı haline gelmiş,yazık.
Atatürk'ün rakı sevmediğini ve yemeklerde rakı içmediğini söylemek yanlış olur.
Ancak o sofralar rakı içmek için kurulmamış dikkat edilirse yeni Cumhuriyet'in önde gelen siyaset,tarih,bilim ve sanat adamları ile fikir alışverişleri yapılmıştır ki taklidini bir dönem yeni cumhurbaşkanımızda da gördük.
Amacı rakı içmez olan sofra başkadır,yemekli toplantıda rakı içmek bambaşka..
Kaldı ki Cumhuriyet devrimin içinde en önemli unsurdur belki de Türk alfabesi.Titizlikle büyük çalışmalar sonunda kabul edilmiştir ve Atatürk'ün Türk diline katkısı diğer Türki Cumhuriyetlerin harf ve kelime haznesi yetersizliğine bakarak anlaşılabilir.
Atatürk elbette ki eleştirilebilir.Ancak eleştirinin dayanağı saldırı değil bilgi birikimi olmalıdır.
türkçe alfabe derken göktürkleri kasteden yazar tesbitidir. bizim alfabemiz latin alfabesidir sanırım en azından biz öyle öğrendik.
(bkz: şimdi sen gidiyorsun ya kimse sana benzemeyecek) *
bu saçma tezin savunucuları, vandal yapıya sahip cahil insanlar olabilir. yani hiç bir kesim böyle bir düşünceye sahip değildir. belki eski harflerin bir anda kaldırılmasını ve müfredattan da kaldırılmasını eleştiren kesimler olabilir ama harf eksikliği konusu tamamen saçmalıktan ve amaç "bir şekilde laf olsun da adam sansınlar" türünden önermeden ibarettir.
"o" varsa herşey tamamdır.
bu gibi başlıkların rakı sofrasında bile konuşulmasının anlamı olmadığı bir önermedir. zira derler ki '' saçma sapan başlıklar açaçağına gidip de vatana millete hayırlı evlat ol '' ama nitekim bundan da mahrum olacaksınız. ayrıca '' ng '' harfleri ile ilgili olarak çok fazla eski türk filiminden kalma fikidir.

-necla seni nahvediceğim!!
+nayır selamı. nen benim ne olduğumu nilmiyorsun ....vs.

kesin bunun gibi ufak anekdotlar ilgili arkadaşının bilnçaltında yer etmiş, o kadar konuşma olunca türkçenin dejenere olduğunu düşünmesine neden olmuştur.
bir tarafından * harf üretmeye çalışanların ortaya attığı önermedir. dağılabilirsiniz.
türk dili yazıldığı gibi okunan bir dil olduğundan varlığı kesinleşmiş bir olgudur. örneğin 'el' ve 'gel' sözcüklerinin her ikisinde de e harfi kullanılmasına rağmen e harfinin temsil ettiği ses iki sözcükte farklıdır. Eksiklik olmamış olsaydı, her farklı sesi temsil eden farklı harfler olurdu ancak bu farklı sesler aynı harflerle temsil edilmekte, dolayısıyla eksiklik kanıtlanmaktadır.*
"uzun a ile ie (yeğen=yieğen) sesini belirten iki harf daha olmalıydı." diyerek katıldığım durum.