bugün

gurur duyulacak bir ünvan benim icin..
dünyada erişelecek yegane onur olduğunu söyleyebilecek kadar beyinlerin köhneleşmesine sebep olmuş ırki bir kavram. dünyada yegane onur bu ise hz muhammed'in arap bir peygamber olması büyük bir zillettir. haşa tanrı yanlış yapmıştır. düşünüyorum da türklerden bir peygamber çıksaydı acaba ne diyecektiniz. emin olun türklük karın doyurmuyor önce ırkınızı değil insaniyetinizi gösterin.
1961 anayasası'na göre aşağıdaki gibi tanımlanmıştır.

--spoiler--
dördüncü bölüm

siyasi haklar ve ödevler

i. vatandaşlık

madde 54- türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes türktür.

türk babanın veya türk ananın çocuğu türktür. yabancı babadan ve türk anadan olan çocuğun vatandaşlık durumu kanunla düzenlenir.

vatandaşlık, kanunun gösterdiği şartlarla kazanılır ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilir.

hiçbir türk, vatana bağlılıkla bağdaşmıyan bir eylemde bulunmadıkça, vatandaşlıktan çıkarılamaz.

vatandaşlıktan çıkarma ile ilgili karar ve işlemlere karşı yargı yolu kapatılamaz.
--spoiler--

"türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes türktür" ifadesi irdelenmeli.

"türk devleti" tanımlaması "türklere ait olan devlet"i ifade ederken, türklük de "bu devlete vatandaşlık bağı ile bağlı bireyler"i kapsamaktadır. yani "türkiye cumhuriyeti devleti" yerine "türk devleti" denmesi bir anlatım bozukluğuna yol açmaktadır. "türk devleti" ifadesindeki "türk" boşuboşuna tekrarlanmış ya da belirtmek ihtiyacı duyulduğu için özellikle vurgulanmak için oraya getirilmiştir. yasanın öncülleri dikkate alındığında ikincisi daha büyük bir ihtimal gibi görünüyor. burada açıkça etnik bir kategori ile ulus temelli bir kategori örtüştürülmeye çalışılmış ve ortaya absürd bir durum çıkmıştır.
orta asya nın bağrından kopup gelen, bütün dünyaya asırlar boyunca adından saygıyla ve korkuyla söz ettiren şerefli bir ulus mensubu olmaktır. ne mutlu türküm diyene. (M.KEMAL ATATÜRK)
anayasal bir şeydir. türk diye bir ırk ya da etnik yapı yoktur. karma bir şeydir. dili, kültürü, ananeleri, adetleri göçebe olduğundan çeşitli gruplardan aldığı şeylerdir bu vatandaşların. anayasamız da bunu kanıtlamaktadır. anayasamızı sevelim, özellikle 82 anayasasını.
yasaların hiçe sayıldığı, kuruş etmeyen tükürüklere satıldığı bir cumhuriyet içerisinde anayasanın varlığını kabul edip ona göre entry girmemiz ne kadar garip ise, türk toprağında nefes alan, türk toprağında buğdayını biçen, altın kesen patates soyan sırma saçlı bebeklerimizin varlığı her ne kadar reddedilse de şu kardeşlik mevkisinden çıkartılması gereken yüce bir birey olgusudur.

kişi cümle alemi hiçe sayar bu uğurda. elif türküsüyle tüyler dikenlenir, acem kızında göz yaşına bürünür. burası muşta olsa yolu yokuş da olsa, o yol tırmanılır, o şerefsizlerin ağızlarına sokulur. "kelle koparıcısı-bu zihniyetle bir yere varılmaz" nağraları ne kadar korkutmaya çalışsa da, şu yüce olgu sayesinde alnımız açık, gözümüz pek, yüreğimiz her daim kıvanç ve vatan müdafası hukukunda asil bir şekilde ileriye bakmaktadır.
bi dipnotta benden : timur türklere yaptığı zulüm yüzünden pişman olduğunu , ölmeden hemen önce belirtmiştir.
(bkz: türk olmak bir şereftir)
taşımasını bilene ölümüne sahip çıkılan değerdir.
bilmeyene ölümüne reddedilen eziyet.
en derin güven kaynağım, en engin övünç dayanağımdır.
herkese nasip olmayacak bir gurur kaynağıdır.
dünya üzerinde pek az insana nasip olmuş dünya tarihinden türk tarihinin çıkarılması ile ortada tarih denen bişeyin kalmamasına sebep olacak 600 sene dünyaya süper güç olmuş ondan öncesindeki tarihlerde bile büyük başıraları kahramanlıkları kazanmış dünyaya bir daha bir eşinin daha gelmeyeceği sonsuz övünç ve şeref kaynağı olan ancak günümüzde çoğunluğunun tarihini unutmuş , unutturulmuş ecdada sırt çevirmiş geçmişdeki başarılarını ve kimliğini unutmuş bir zamanlar ortada adının dahi geçmediği 50 , 100 senelik tarihi olan milletlere özenen ancak geçmişi ile barışması halinde dünyaya hükmedecek olan millettir.
tanrı tarafından verilmiş bir ayrıcalıktır. . Türk ırkı'nın fiziki üstünlüğünü bilim manevi üstünlüğünü tarih ispatlamıştır. Bu durum Türk soyundan olmayanların zoruna gitmektedir haliyle onlar bu eziklik içerisinde, türk olmanın, o ve yahut bu ırktan olmaktan bir farkının olmadığını iddaa ederek kendilerini avutmaya çalışmaktadırlar, ya da ''ırkçılık yea ühühü!!''gibi komik laflarla bunu sindirmeye çalışırlar.
diliyle ne mutlu türküm diyenler değil de özüyle ne mutlu türküm diyene diyenlerin olduğu ırka verilen isimdir. aslında önemli olan insan olmak. türk, kürt, ermeni, çerkez, arnavut...ne fark eder? hiç.
"canımdır, canımdan aziz türklük. tanımam asla başka bir büyüklük."
türklük bugünkü izlediğim basket maçından sonra. disiplinsizlerden dolayı çoğu şeyi son dakkada kaybetmek, götü sıkışıp gaza gelmediği sürece birşey yapamamak. çok konuşup az iş yapıp ama bir şekilde sonuca gitmektir.
ebedidir.
masalık, sehpalık, bilgisayarlık kadar normal bir şeydir. ayrıcalıklı hale getirmeye çalışınca hem normal hem de üstüne komik oluyor tabii, o ayrı.
düşmanlarının mütemadiyen aklına gelip korkutur. hani hiç bir düşmanın bir diğerini korkutamadığı kadar. örnekleri sözlükte de mevcut.
ve muhtemelen en çok düşmanı bulunandır, türklük. yüzyıllardır yok edilmeye çalışılmış islam-arap ırkçılığı tarafından büyük oranda da yok edilmiştir.
küllerinde doğdu 1921'de ve hayat mücadelesine o gün tekrar başladı.
19 ve 20nci yüzyıl avrupa ırkçılığından etkilenen, kendilerine türkçü diyen malların tekelinde değildir.
bir özellik ya da bir ayrıcalık değildir.
ayrıcalığı geçtim de özellik nasıl değildir amına koyim ya? boru gibi bir özelliktr.
ayrıcalıktır da, ama bunu tengrici olmayan anlayamaz.
mütevazi olmak anlamınada gelir.

tanırının kırbacı attila, evladım in şu atından gel otur şöyle az nefeslen, bir kımız iç, sakin ol.
türk ırkına mensup olarak doğmaktır. elbet ırkların ortak genetik özellikleri vardır. bu özelliklere kimi türk sahiptir kimisi değildir. ve hiçbirimiz türk doğmak için sınava tabi tutulmadık.
Büyük Göktürk Devleti yıkılmış,Türkler dağıtılmış, kalanlar tamamen Çinin esaretine girmiştiler.Büyük oyunlarla,büyük hilelerle koca Türkistan Çin esaretine girmişti.Çinliler yavaş yavaş himayesi altındaki Türklere Çin adetleri aşılıyor, Çin elbiseleri giydiriyo,Çimce konuşturuyor ve onlara Türklüklerini unutturmaya çalışıyorlardı...
Hakaniyet ailesinden kalan tek kişi Göktürk Prensi de Çin de esir durumundaydı...

Tang imparatorluğu'nun baş muhafızı olan Kürşad ve onun 40 korkusuz dostları Çin'de esir tutulan Göktürk Prensi'ni alarak Türk Birliğini yeniden kurmak için harekete geçtiler.Önce Çin Kralı esir edilecek daha sonra takas ile Göktürk Prensi alınacaktı.

Çin kralı bazı geceler şehri dolaşmaya çıkardı.Ancak o gün yoğun fırtına yüzünden çıkmamıştı.Ama Kürşad'ın da kaybedeceği zaman yoktu...Çünkü en ufak bir anlaşmazlıkta Çinliler Bu ihtilal'in haberini duyacak ve bunu binlerce Türk öldürerek geçiştirecekti.

Mecburen Kürşad ve 40 Türk, Çin sarayını bastılar. Amaçları Çin Hükümdarını alarak kaçmak idi. Ancak, Saraydaki nöbetçi ve korumaların hepsi önlerine yığıldı. Yerden adeta mantar gibi Türeyen Çin çerileri arasında kalmıştı 41 Yiğit.

Çin Hükümdarına bu etten duvarı geçerek ulaşlımayacağını anlayan Kürşat, askerlerini Sarayın ahırına doğru yöneltti. Seyisleri öldürerek 41 at alıp, uzaklaştılar. Ancak, dillere destan Büyük Çin Ordusu, bu 41 Çerinin ardına takılmış,geliyordu. Kürşat, gidebildikleri son yerde durup, ordusunu kovalayan Çin Ordusuna döndürdü. Vey Irmağı Kıyısındalardı ve 41 kişiye Bir Ordu çıkıyordu...

Kürşat, bunun artık bir ölüm-kalım savaşı olduğunu anladı ve 41 Çeriyi, Çin Ordusuna saldı. Gecenin körü idi savaş başladığında. Bu 41 Türk Önderi, üstün Savaş yöntemleriyle Çinliler üzerinde büyük bir nüfuz kurdular...

Gün atıyordu... Ve Kürşat, etrafı oklarla dolmuş zırhını sıyırarak etrafına baktı. 40 Çerisinin 40ı da ölmüş, gerisinde ezik bir Çin Ordusu bırakmıştı... Kürşat da Savaşmaktan, Oklardan, Kılıç darbelerinden yorgun düşen bedenini bir arkadaşının koynuna yasladı ve 41 Çerisiyle birlikte Bu Türk Asilzadesi Uçmağa vardı...

Elbette amaca ulaşılamamıştı ve bu hareketten bir sonuç çıkmamıştı.Ancak bu 40 Türk yiğidinin bu cesareti dilden dile ,ilden ile yayıldı..Herkes Türk'ün isterse neler yapabileceğini bir kez dahaanladı ve tüm Türk illerinde ayaklanmalar başladı...

Bu ayaklanmalar ise sonuç verdi ve sonunda 2.Göktürk (Kutluk) Devleti kuruldu.Bu devlet Asya da en büyük sınırlara ulaşan devlet ünvanıyla tarihe adını altınlarla yazdırdı...