türkiye cumhuriyeti vatandaşı olmaktan utanıyorum

sağlıklı düşünebilen türkiye cumhuriyeti vatandaşının haklı serzenişi.

fi tarihinde uygulanan rejimlerin ölümler üzerinden kabul ettirilmesi,
anadolu'da alimlerin katledilmesi, kuran kurslarının kapatılması, ezanların türkçeleştirilmesi
demokrasi, çağdaşlık ve modernite üzerinden tek tip insan modelini tasarlama çabaları,
halkın iradesi ile yönetimi ele almış hükümetlerin militarsit eller tarafından alaşağı edilmesi,
tsk'nın yıllardır dağa taşa kurşun sıkması,
dünyanın en iyi ordularından denilen tsk'nın pkk'yı bitirememesi,
başbakanların, bakanların asılması,
sanatçıların sürgün edilmesi, linç kampanyalarının başlatılması,
inancı gereği giyinen nsanların eğitim haklarının kısıtlanması,
bugün başörtülü bir hakimin olamaması...

verdiğim birkaç örneklerden de anlaşılacağı gibi ülkeye getirilen kısıtlamalar bir utançtır. dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey olmamıştır tarih boyunca ve olmayacaktır da. bir tek benim yalnız ve güzel ülkemde oldu şeyler bunlar. ve hala devam eden...

bu kadar etken, sağlıklı düşünen bir insanın o ülkenin vatandaşı olduğu için utanmasına yetecektir herhalde. benim için böyle en azından.

bu cümleyi kuran insanın vatandaşlıktan çıkma hakkı da vardır.

memleketin pek de umrunda olan bir profil değildir.

buyur biz seni tutmayalım .

(bkz: çıışarı)

memleketin asıl utanılacak noktalarını yazamamış kişi söylemi.

-bu ülkede hala 14 yaşında kızlar Zorla Koca koca adamlarla evlendiriliyor.
-bu ülkede 6 7 yaşında kızlar cinsel nesne kabul edilip türban taktırılıyor.tesettür giydiriliyor zorla.
- bu ülkede hala din sömürüsüyle milyar milyar dolar kazanıp cebe atanlar vardır . ihlas holding ülker holding yimpaş deniz feneri zaman gazatesi vb.
- bu ülkede hala arabın üstün türkün aşağılık insan olduğuna inanan bir sürü insan olması.
-allahsız kitapsız komünist pkkya laf söylemeyen ama adını hz muhammedden almış askerimize dil uzatan sözde dindar müslüman kürt faşistlerinin olması gibi.

Haklılık payı vardır olmaması gerekenler olmuştur ama yine de ortada mücadele etmeye değer bir vatanımız vardır .Ayrıca kendisinin güzel ülkemizi ve insanlarını tanımasını tavsiye ederim tanıdıkça sevecektir T.C .ni zira bir yeri güzel yapanlar orada yaşayan insanlardır bir de şu şiirle seslenebiliriz kendisine:

duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme
başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme

sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı
hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme

çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru
çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme
....
... Mevlana Celaleddin Rumi.....

"türkiye cunhuriyeti de senin gibi bir vatandaşı barındırmaktan hoşnut değildir, emin olabilirsin." diye cevap verilesi şahıs söylemi.

tamam bazı eksikler ya da sorunlar görebilir insan bir ülkede ancak istisnasız her ülkede sorunlar vardır.

sadece kendi sıkıntılarından dolayı utanan kişinin söylemi, keser hep aynı yöne yontmuş. bunlar olmasa utanmayacak, diğerlerinin sıkıntıları umurunda değil.

akp demokrasisi kabul görmeye başlamış iyice, utanıyorum.

terörle mücadelenin ne demek olduğu konusunda zerre bilgisi olmayan insanların halt etmesidir.
silahlı kuvvetler'in eleştirilecek yönleri vardır. silahlı kuvveter içerisinde art niyetli erler, subaylar, generaller mevcuttur. silahlı kuvvetler'in teknik manada da hataları vardır. terörle mücadeleyle ilgili hatalar da vardır ancak bu hatalar "dağa taşa kurşun sıkıp, yıllardır pkk yı bitiremedi" şeklinde son derece düz bir bakışla, ciddi bir bilgi birikime dayanmayan yorumla, televizyon ve sms gençliği üslubuyla eleştirilebilecek hatalar değildir.
herkesin bildiği konuda konuşmadığı , bilmediği konuda atıp tuttuğu bir ülkede yaşıyoruz, bunun bir sonucu sanırım bu.
hoş, insanları da çok suçlamamak, onlara kızmamak lazım bazen diyorum kendi kendime. önder aytaç'ın, nazlı ılıcak'ın terör uzmanı olduğu ekranlardan takip ediyorlar gündemi. onların suçu değil belki.

kıyas bazı şeyleri anlamamız için önemli. bugün, dünyanın en güçlü ordusu amerikan ordusudur. en azından teknolojik açıdan bu bir gerçek. ancak teknolojik açıdan çok büyük bir dev olmasına karşın amerikan ordusu tüm gayri nizami harp bölgelerinde zorlanmış, başarısız olmuştur. vietnam'daki durum ortadadır. ırak ordusu ile yaptığı düzenli ordu savaşı sonrası vermekte olduğu gayri nizami harpin sonuçları ortadadır. bu konuda en çok dikkat çekmediğim yer ise afganistan. zor arazisi ile g.doğu ile arazi bakımından da benzerlik kurabileceğimiz afganistan'Da birçok noktada kontrol taliban'ın elindedir ve amerikan kuvvetleri ağır kayıplar vermektedir. yani neymiş? terörle mücadele bambaşka bir şey imiş.

terörle mücadele kimi aklıevvellerin düşündüğü gibi yalnızca askeri önlemlerle gerçekleştirilebilecek bir mücadele tipi değildir.
güvenlik birimleriniz olan jandarma, ordu, polis teşkilatı ne kadar mücadele ederse etsin, ne kadar çok terörist etkisiz hale getirirse getirsin terör örgütü savaşacak adam bulduğu sürece bunlar bir şey ifade etmeyecektir.
"ordu bir pkk yı bitiremedi" şeklinde son derece ciddi(!) yorumlar yapanların konuyla ilgili verilerden haberdar olmadığı açık. sorsak, terörle mücadelede 30.000 şehit verdik diyecek olanların bu kadar ağır suçlamalar yüklemesi garip ve acı. aşağıda verdiğim rakamlar silahlı kuvvetlerin terörle mücadeledeki başarılarını anlatan rakamlar. hiçbir şedihimizi, gazimizi sadece bir rakam olarak göstermek istemeyiz elbette ama rakamlar bazı şeyleri anlatırlar. aşağıdaki rakamlar 2000 li yıllara geldiğimizde minimize edilmiş bir terörizmi anlatmaktalar, bir başarıyı anlatmaktalar.
türk ordusunun general, subay, astsubay, uzman ve erlerinin başarılarını daha iyi anlamak isteyenler unutulanlar dışında yeni bir şey yok adlı kitapta, bir amerikan askerinin ne dediğini iyi okumalılar.

eksik bilgiyi düzeltmekle başlamak isterim.(30.000 şehit verdik)
terörle mücadelede verilen kayıplar:
şehit asker: 4.241
şehit polis:217
şehit geçici köy korucusu: 1.378
hayatını kaybeden basın mensubu: 21
şehit belediye başkanı: 8
şehit muhtar: 60
şehit öğretmen: 116
şehit din görevlisi: 27
pkk saldırılarında hayatını kaybeden vatandaşlarımız: 5.669

buna karşılık
ölü ele geçirilen terörist: 29.639
teslim olan terörist sayısı: 3.642
yaralı ele geçen terörist sayısı: 817
yardım ve yataklık eden: 62.917
sağ olarak yakalanan: 14.921

kaynak: pusu ve katliamların kronolojisi, ümit özdağ, kripto yayınları. basım yılı nedeniyle doğal olarak son rakamlarda değişmeler mümkündür.

yani neymiş? terörle mücadele konusunda asker de , polis de, gkk da görevini yerine getirmiş ve çok sayıda teröristi etkisiz hale getirmiştir. burada sorun emniyet güçlerinde değildir. bu kadar terörist etkisiz hale getirilmişken neden terör örgütünün ayakta olduğu ve bunun sorumlusunun kim olduğu sorulmalıdır. cevap açıktır:

örgütün lider kadrolarına karşı ciddi bir operasyon gerçekleştirilememiştir/gerçekleştirilmemiştir. bunun sorumlusu olan da 1984 ten bugüne kadar görev yapan tüm siyasi iktidar sahipleridir. örgüt liderlerine karşı (yurt dışındaki) operasyon yapma görevi ordunun değil istihbarat teşkilatınındır.

örgüt mali anlamda köşeye sıkıştırılmamış/sıkıştırılamamıştır:
bunun da sorumlusu ordu değil siyasi iktidar sahipleridir. silahlı kuvvetlerin elinde bu ekonomik desteği kıracak bir diplomasi aracı, bir ekonomik ve hukuksal güç bulunmamaktadır.

örgüte katılımların engellenememiş olması:
bunun da sorumlusu siyasi iktidar sahipleridir. sebepleri ne olursa olsun dağa çıkış iyi analiz edilmemiş bu konuda ciddi önlemler alınmamıştır.

psikolojik harp:
bu konunun tek sorumlusu siyasi iktidar değildir. ordu da terörle mücadelenin halkla ilişkiler yönünde pek başarılı olamamış; mücadelesini, mücadelenin zorluklarını iyi aktaramamıştır. aynı şekilde siyasi iradelerde bu konuda zaaf göstermişlerdir. abdullah öcalan denen teröristin uyuşturucu kaçakçılığı, tecavüz, kadın ticareti gibi suçlamalarla yargı önüne çıkarılmaması bile bu konuda bir kanıttır.

abdullah öcalan'ın yakalanması ve sonrası:
bu konuda silahlı kuvvetler'in de siyasi iktidarın da hataları vardır. öcalan ile ilgili - bilerek bize iades edilmesinden de olsa gerek- ciddi bir strateji uygulanamamıştır. idam cezasının örgüt ve öcalan üzerinde çok büyük bir baskı unsuru olduğu gözardı edilerek idam kaldırılmıştır. bununla birlikte terör örgütünün çok zayıf duruma düştüğü ve tavuk kümeslerine saldıracak kadar kötü halde olduğu bir dönem değerlendirilememiş; kendi halkımızla olan ilişkilerimizin değerlendirme ve düzenlemesi batıda aranmıştır.
ordunun buradaki payı bu dönemi bir rehavet dönemi olarak geçirmesidir.

daha sayabilirim de... k.ırak ile ilişkiler, kıbrıs-yunanistan, ermenistan, suriye gibi işin dış politika ayağı ile ilgili birçok husus var terör sorunuyla alakalı olan ve tsk nın suçu olmayan. ama gerek olduğunu düşünmüyorum. yazımın başında belirttiğim gibi silahlı kuvvetlerin elbette hataları vardır. hatasız insan ve insansız bir ordu en azından şu an için mümkün olmadığına göre hatasız ordu olması mümkün değildir.ancak hatalar, başarıyı gölgelemez. tıpkı öss de derece yapıp iyi bir puan alan öğrencinin bazı hatalarının da bu başarısını örtmediği gibi.

ekleme: imla hataları için (varsa eğer) özür dilerim çok dikkat edemiyor insan bazen yazarken uzun yazılarda. uyarırsanız sevinirim.

düzenleme: anlatım bozuklukları.

parmağı değil parmağın işaret ettiği yeri görmek gerekli. bu ülkede eline silah alan birtakım şeyleri kabul ettirmeye çalışıyor. anlamak mümkün değil.

insanlar silahla yönetilemezler, bunu anlamalıyız artık.
eğer doğuda bir sorun varsa, bu ülkede kürt sorunu diye br şey varsa silahla halledilemez bu.

ordunun doğuda güttüğü politikalar terör örgütünün daha da güçlenmesine vesile olmuştur, dağın beslenmesine yardımcı olmuştur. bugün toprak altından ceset, kemik çıkartılıyor. dağdaki adamın yakını bunlar. yakınları öldürülüyor diye bu adam dağdan iner mi? inmez. yerinde yurdunda kalan da çıkar dağa. hiç kusura bakmayın ama bu orta cağ asimil politikalarını kimse yemez. bir isyan başgösterir. cumhuriyet tarihi boyunca baskı altına alınmış bir etnik kimlik var, zorla türkleştirilmek isteyen ama türk olmayan bir etnik grup var, işte o dağdaki örgüt bu insanların nefetinin sonucudur. hem de acı bir sonucu.

ordu ne kadar vurursa vursun, ne kadar ateş ederse etsin o örgüt bitmeyecek. silahlı mücadele ile bitmez o örgüt. kimse bana militarist ağızla konuşmasın. ancak düzen bir siyasal hareketle bu problem halledilebilir. nedir, haklarının verilmesi ile o insanlara, nedir, kısıtlamaların kaldırılması ile... ve cumhuriyet tarihi boyunca ilk defa bu hükümet bu özveriyi gösteriyor, göstereye çalışıyor.

ayrıca evet, bu ülke 30 yıldır dağa taşa kurşun sıkmakta. kartondan karakolda bu milletin çocuğunu şehit vermekte.

bir de bakıyorsunuz ki komutanların bu operasyonlardan haberleri var, ama tedbir almıyor, düğünlerde geziyor erlerine kurşun sıkılırken.

kimi mayın tarlasına sürülüyor bile bile. pkk mayınları deniyor ama komutanın mayınları yerleştirdiği ortaya çıkıyor bir zaman sonra.

ve daha onlarca, yüzlerce örnek.

nedir bu allah aşkına?

örtülü ödeneklerle trilyonlarımızı alan ordu her alanda hayatımıza müdehale etmek zorunda mı?

siyaset yapan bir ordumuz var.
10 senede bir darb yapan.

bu ordudan mı ben pkk'yı bitirmesini bekleyeceğim allah aşkına!

muz cumhuriyetine alalım sizi diye karşılık verilecek serzeniş.

türkiyenin sana ihtiyacı yok irana siktir olup gidebilirsiniz diye karşılık verilebilinecek serzeniş.*

yallah*

terörle mücadelede çözüm yollarından birisinin silahlı mücadele olduğunu ve bu yolun kullanılmadan diğer yolların işlerlik kazanamayacağını bilmeyenleri ortaya çıkaran bir tartışmaya sebep olan, çeşitli nedenlerle ülkesinin vatandaşlığından utanan insan söylemidir.

sri lanka-tamil kaplanları, peru-aydınlık yol örgütü, italya-kızıl tugaylar örnekleri incelendiğinde terörle mücadelede güvenlik tedbirlerinin de kullanılmasıyla söz konusu örgütlerin nasıl çökertildiği görülecektir.
özellikle tamil kaplanları nın çöküşü yakın bir tarihtedir.
her şeye particilik anlayışla bakılıp yorum getirilmez.bahsedilen konu belediye başkanlığı seçimi, parti kongresi veya iki lider arasındaki söz dalaşı değil terördür. bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak da böyle konularda çok daha tehlikelidir.

ancak bir liboşun edeceği türden bir laftır, serzeniştir, isyandır.

e bayrağı altında yaşayabileceğin yüzlerce ülke var, tutmayalım biz seni.
(bkz: çıktırıp gitmek)

sosyal demokrasi, sosyal adalet, milli irade gibi kavramları kullanıp da sonra milli iradenin seçtikleriyle baş edemeyeceklerini gördükleri zaman postal sesinden umut bekleyen demokrasi düşmanlarının anlayamadıkları ya da anlayıp hazm edemedikleri söylem. o kafadan da bu beklenir normal olarak.

senin utangaç yüzünün kızarıklığı bizim bayrağımızdaki kırmızıdan değildir. ve bence göbeğin yıldızları görmeden de gidersin buradan.. ve çünkü bu ülkede olmaktan gurur duyan kimselerle karşılaşabilir bu utanan kişi. bunu o kimselere de söyleyebirim diyenler için;

(bkz: sağ elim) * * * *

türkiye cumhuriyeti vatandaşı olmak için zorlanan birisini görmedim. Buyrunuz gidiniz efenim .

son derece talihsiz bir cümle; ancak bunu söyleyen şahıs(ımsı) çaresiz değil. memnun değilse çıksın vatandaşlıktan. o sağ biz selamet, zorla tutan yok, kimse meraklısı da değil kendisinin.

'türkiye cumhuriyeti vatandaşı olmaktan gurur duyuyorum' bunu da söylerken coşuyorum. diye cevap verirken birilerinin ağzını burnunu dağıtasım yok değil!

--spoiler--
verdiğim birkaç örneklerden de anlaşılacağı gibi ülkeye getirilen kısıtlamalar bir utançtır. dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey olmamıştır tarih boyunca ve olmayacaktır da. bir tek benim yalnız ve güzel ülkemde oldu şeyler bunlar. ve hala devam eden...
--spoiler--

bu yazarın birazdaha araştırması gerekiyor.

türk ordusuyla amerikan ordusunu kıyaslayan zeka yoksunlarının da aramızda olabileceği gerçeğinden hareketle, belki biraz ağır bir başlık ancak pkk üzerinden gidilirse ortada can üzerinden çok açık bir terör üreticiliği ve silah ticareti vardır. terör türkiye'nin iç meselesidir, türk ordusundan başka ülkeleri işgal etmesi istenmiyor sadece bu terör belasıyla samimi bir şekilde mücadele edilsin, bu isteniyor. eğer bitirilmesi bilinçli bir şekilde engelleniyorsa, silah satışı için bu savaşın devamlılığı sağlanıyorsa ortada çok net bir oyun olduğunun görülmesi de saldırganlığa sebebiyet vermemeli.

çanakkale savaşına er göndermemiş, soyu belli olmayan kişidir.

--spoiler--
sağlıklı düşünebilen türkiye cumhuriyeti vatandaşının haklı serzenişi.
--spoiler--

sağlıklı kelimesinin anlamı ters kullanılmış.

utanılınması gereken böyle bir devletin vatandaşı olmak değil, böyle bir devlete karşı hareketini yapamayan halka mensup olmak ve bu halktan biri olmaktır.

biraz daha açarsak;

-chp nin karşısına rekor oyla getirdiği demokrat partinin darbeyle indirilmesine sessiz kalan millet,
-12 eylül e giden süreci ve 12 eylül de yaşanan acıları unutup 82 anayasasını %92 yle geçiren halk,
-30 yıldır terörün bitmemesinin sebebini, daha gencecik fidanların meraya salınan koyun misali öldürülmesinin hesabını sormayan halk,
-terörle mücadele adına öldürülen faili meçhullerin akıbetini sormayan halk,

işte utanmayı gerektiren hadiselerden bazıları bunlardır.

başlık nick uyumuna en güzel örnektir. birleşik arap emirlikleri nde mutlu hayat sürebilecek insan kafalarıdır bunlar hep, nick filan da uygun aslında.