kendilerini dünyanin en yüce insani sanan millettir. Dünya pek değer vermez o ayri tabi.
herkesin atasi olmak demektir.

YAŞAYAN TÜRK HALKLARI
A)Sibirya Türk Halkları
Tuva
Altay
Oyrot
Telengitler ve Teleler
Telesler
Tuba
Çelkenler
Teleutlar
Kumandiler
Yakutlar
Hakaslar
Soyotlar
Haragaslar
Beltirler
Koybalar
Kaçalar
Kamaslar
Kızıllar
Sagaylar
Şorlar
Çölümer
Sarı uygur
Kumanda
Lebediler
Barabarlar
Dolgan
Kıpçak
Tobol Türkleri
Batı sibirya Tatarları
Tofa Türkleri
Kuman Türkleri

B)idil urak Türk halkı
a)Tatarlar
Kazan Tatarları
Astrahan Tatarları
Kazimov Tatarları
Mişerler
Kreşan Tatarları
Sibirya Tatarları
Tepterler
Perm Tatarları
Nukra Tatarları
Besermenler
Kırım Tatarlatı
b)Çuvaşlar
c)Başkurtlar
d)Tepterler

C)Merkezi Asya Türk Halkları
a.Kazaklar
b.Özbekler
c.Kırgızlar
d.Türkmenler
e.Uygurlar
Kansu uygurları
Turfan uygurları
Dunganlar
f.Afganistan

D)Kafkasya Türk Halkları
a.Karaçay balkar
b.Kuzey Azerbaycan
c.Güney Azerbaycan
d.Kaçarlar
e.Afşarlar
f.Şahsever
g.Kaigaylar
h.Ahıska-Mesket Türkleri
ı.Avarlar
j.Kumuklar
k.Nogaylar

E)Ön Asya Türkleri
a.Türkiye Türkleri
b.Suriye Türkleri
c.Kıbrıs Türkleri
d.Balkan Türkleri
Kosova Türkleri
Makedonya Türkleri
Bulgaristan Tğrkleri
Batı Trakya Türkleri
Sancak Türkleri
Gagauzlar
Karay Türkleri
Kızıl Derililer
ırk kavramını biyolojik açıdan genetik olarak ele alırsak, anadolu topraklarında genetik bağlamda arı ırk bir türkten bahsetmek mümkün değildir. genetik olarak arı ırk bir türk görmek istiyorsak orta asya bozkırlarına şöyle bir uzanmamız gerekecektir. çünkü düyanın en eski ırklarından biri olan türklerin ilk varlıklarının gösterdikleri mekan orta asyadır. bu sebeple tarihsel süreçte genetik olarak değişime en az maruz kalmış türkler orta asya türkleridir. işte bu kimilerinin adına kafatasçılık değidiği genetik türk tanımlamaları da buradan gelmektedir. yüzleri yassı, kafaları yuvarlak, burunları hokka, çekik gözlü, kafa taslarının arka tarafında boyun ile birleşen çukurluğunun hemen üstünde çıkıntı yuvarlak bir kemik, kulak şekli şudur, kuyruk şekli budur gibi..
bir de bu ırk kavramının ırkçılık boyutu vardır ki konu türklerse ırkçılık kavramına pek girmek istemiyor deli gönlüm.
fakat ırkı, genetik ve biyolojik boyutundan değil de, antropoloji perspektifinden incelersek. türkiye'de kendini türk olarak tanımlayan biriyle, kırgızistan'daki, doğu türkistanda'ki, şurdaki, burdaki, bir şahısın ırk olarak bir farkı kalmamaktadır.
zaten pek bir otorite görülen, muteber medyatik, tombiş, sakallı tarihçimiz ilber ortaylı'da, yıllar evvel katıldığı ayşe özgün'ün bir proğramında (yazar burada böyle bir konunun tartışıldığı platformun enteresanlığına işaret ediyor) bu türkler nedir ne değildir hususunda " insan kendisini hangi ırktan hissediyorsa o ırktandır " demiştir. yani kültürel açıdan bir türkün türk olması için illaki formel bir özellik taşıması gerekmez.
dediğimiz gibi özellikle türkleri, çinliler gibi arı ırk testine tabi tutmamız sağlıklı bir analiz yapmamızı zorlaştırır. türkler coğrafya, tarih, kültür, din gibi önemli kavramlara dair uzun bir farklılıklar süreci geçirmiştir. bir sürü kültür ve ırk ile etkileşim içerisine girmiştir. orta asya'dan tutup orta avrupaya kadar sürüklenmiş bir ırktan bahsediyoruz. eğer böyle bir genetik tanımlamaya tabi tutarsak türkleri işin içinden çıkılmaz bir paradokslar silsilesi alır başını gider. öyleki bu iş böyle bir durumda italyanlar türktür, macarlar türktür, iskitler türktür, amazonlar türktür, ruslar türktür, çerkesler türktür, almanlar türktür şeklindeki beyhude bir çabaya ve türlü çeşitlikteki önermeye sebep olur. olmuşluğu da yok değildir.
türk kelimesini filolojik bakımdan irdeleyecek olursak, eski çin yazıtlarından tutun da, orhun kitabelerinden tevrata kadar türk isminin zikredildiğini gözlemleyebiliriz. bir de işin kızılderililer türktür, hazreti nuh'un oğullarından olan yasef türktür. türkler onun soyundan gelmiştir gibi söylemler de meşhurdur. iş iyice katlanılmaz bir hal almıştır.
nihayetinde kişi, 'hissettiği yaştaysa', aynen 'hissettiği ırkta' da olabilir hattı zatında.

kaldı ki türklük bir ırk değil, bir milliyettir.
konstantinopolis'i ele geçiren ırk.
yüce ve kutlu olan en güzel ırk.
en azından sözlükteki her türk yazar sadece "benim" dese bu kadar az entry olmayacaktır.türklüğünden ve türk olmasından utanan böyle bir millet ben daha görmedim.ne var ki bu insanlara ermeni veya rus vatandaşlığı versen koşa koşa giderler ve ilah gibi taptıkları nazım hikmetof gibi moskova toprağını öpüp "işte benim vatanım" derler.herkese ve herşeye rağmen ben türk'üm diyor ve başlığa uygun açıklama olarakta "tarihin görüp geçirdiği en merhametli,en kudretli,en cesur ve en namuslu ırkıdır" diyorum.
'türk türkçe konuşandır. bunun dışındaki tanımlamalar bu ırk için yetersiz kalır.'
(bkz: jean-paul roux)
türk demek şeref demek
türk demek şan demek
türk demek cesaret demek
türk demek şevkat demek merhamet demek
türk demek dürüst demek
türk demek boyun eğmemek demek
türk demek vatan için ölmek demek
türk demek iman demek
türk demek yiğitlik demek
türk demek özveri demek
türk demek sıcaklık demek samimiyet demek
türk demek altay'dan tuna'ya anadolu'dan kafkaslar'a uzanan yol demek
türk demek adalet demek
türk demek türkiye demek
türk demek varolmak için yok etmeyen tek ırk demek.
telafus edilirken bile kılların diken diken olduğu tek ırk.
dini kayıtlara göre hz.nuh'un oğlu yafes'ten türeyen kavimdir.yafes'ten türeyen diğer kavimler ise
araplar,yunanlılar ve sudanlılardır. *
ayrıca bu kavmin devlet işletme konusundaki başarısı her zaman tartısılırken teşkilatçılıklarına laf söylenemez.öyle ki 3 tane türk bir araya gelince ya devlet kurar yada üniversite klubü.
mensubu olmadığım ve bununla gurur duyduğum ırk.
anadolu'da da var olduğuna inanılan ırk. gurur falan da duyuluyor zaman zaman çok ilginç yani.

ümmetten millet yaratılırken demişler siz türksünüz, herkes türk olmuş. halbuki ben Bayramaly kentinde bayramniyaz amcayı bilirim, olsa olsa o türk olur herhalde. yoksa anadolu'da ne işi var türk'ün? gençler övünsün diye vermişler ellerine bir kelime işte.

301. madde ile korunuyor. daha ne diyelim?

ha türklükle veya türkün kendisi ile alıp veremediğim bir şey yok. tek derdim bunun milliyetçiliğe ve ırkçılığa doğru yontulması. damarlarımda dolaşan kan oksijen taşıyor sadece, gerisi yalan. gururlanmak da bu kapsama giriyor işte. tehlikeli yani.
aşkı arabesk, kültürü arabesk, hayata bakış açısı arabesk, müziği arabesk kısacası her yönü arabesk olan insandır.
efendim şöyle bir kıssa anlatılır, bir türk tek başına biryerde kalsa yatar uyur, iki türk bir araya gelirse güreş tutar zaten üçü bir araya geldi mi devlet kuruyorlar vesselam.
soyad olarak kullanılınca bazen çok ciddi sıkıntılara, içinden çıkılamayacak açmazlıklara sebep olan kutsal kelime.

(bkz: ahmet türk)
ulu önderimize göre; "yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir"

atamızın ileri görüşlü olduğu bir gerçektir ancak bugüne bakınca, bu sözü etmeden önce sanıyorum kulüp rakısını biraz fazla kaçırmış.
bilge kağan'ın şu sözünü hatırlatır:
türklerim, işitin!üstten gök çökmedikçe
alttan yer delinmedikçe
ülkenizi, törenizi kim bozabilir sizin?
avrupa'da ucuz ve niteliksiz işçi ile eşanlamlı kullanılan kelime. ingiltere'de sanırım pakistanlılar ve bangladeşlilerden bir kademe üsttedir. sevmiyor değilim seviyorum ama türkiye'de bazı insanların kendisini kral zannetmesi komik geliyor bana. gerçekten şu anda övünecek bir yönümüzü bulamıyorum bir kaç savaş kazanmaktan başka. eleştiriye tamamen kapalıyız. bak bu entry öyle bir eksilenecek ki şimdi.

şu avrupa birliği'ni o yüzden seviyorum. bize dışarıdan dostça eleştiri getiren tek kurum. elbette emin çölaşan tipi insanlar bunu gurur meselesi yapıyor ama maalesef şu gerçek var ki, bizim şehirlerimiz avrupa'nın köyü olacak kalitede bile değil. apaçık ortada ki biz kendi yolumuzu bulamayacağız, avrupa'ya ihtiyacımız var. elbette üçüncü dünya ülkesi olarak kalmak istemiyorsak.
bekaret konusunu daha minimum iki yüzyıl boyunca tartışacak olan ilginç ırk.
aziz nesine göre büyük bir kısmı aptal olan millet.
Oktay Sinanoğlu tarafından biyolojik genleri kadar kültür genlerinin de önemli olduğu hatta daha da önemli olduğunun altı çizilmiştir.
yunan, alman ve ingiliz kitaplarında "türk" kelimesinin tam karşıtı : "ismi anıldığı zaman korku, yılma, çaresizlik akla gelen ırk" olarak geçmektedir. *
"türk, bu ülkenin yegane efendisi, yegane sahibidir. saf türk soyundan olmayanların bu memlekette tek hakları vardır; hizmetçi olma hakkı, köle olma hakkı. dost ve düşman, hatta dağlar bu hakikati böyle bilsinler." *
Dünyanın neresine gidersen git karşına çıktığında şaşırmaman gereken ırk.
biraraya gelmelerinin devlet kurmakla sonuçlanması kesin olan bugüne kadar tüm ırklarda payı olduğuna inandığım mensup olduğum için dünyada pişman olunmayacak gurur duyulası asil ırk. (bkz: ne mutlu türküm diyene)