türk erkeklerinin anne düşkünlüğü

35 YAŞINA KADAR DONUNU ANNESi ALDIĞINDAN, KALKIP BiR BARDAK SUYUNU ALMAYA ÜŞENDiĞiNDEN ANNE KUZUSUDUR. SONRA EVLENiNCE KARISINDAN DA AYNI HiZMETi BEKLER. ÜSTÜNE ÜSTLÜK BÖYLECE EGOSUNU DA TATMiN ETMEYE ÇALIŞIR. MALUM 25 YAŞINA KADAR ANNESi, TERLEYiNCE SIRTINA HAVLU KOYDUĞUNDAN EGOLARI PEK GELiŞMEMiŞTiR.
BiRiLERi GENE FEDAKARLIKTAN, DUYGUSALLIKTAN GiRiŞ YAPMIŞ KONUYA. Bi BiTMEDiNiZ KARDEŞiM. HERKES ANNESiNE BAĞLIDIR. BEN BAĞIMLILIKTAN SÖZ EDiYORUM.

35 değil bir ömür de sürebilir, ve buna kimseler engel olamaz.

kendilerini kral faysal hissetmelerinin sebebi olan annelerine olan minnet borçlarıdır.

anneye saygı göstermeyen kıza taviz verenin 0mına koyim..

senın ıcın her turlu fedakarlıgı yapan annene saygılı davranacak fedakarlıgı götermeyen kızı kolunda tutuyorsa zaten adam değilsindir...

ilk tanıdığı kadın figürü ve aldatmadan tamamen sadık olarak onları sevebilecek tek kadın olarak annelerini görmelerinden dolayı. birçoğu anne ile karısını, sevgilisini ayıramaz. bu yüzden birçok boşanmaya sebep olurlar. ve hep annelerine benzeyen kadınları tercih ederler.

anne anaçtır, sevgi doludur, yavrusunun kötülüğünü istemez, mutludur, mutlu eder, paylaşır, paylaştırır, gerekirse kendi payından feda eder. anne dediğin de bir kadındır. sizi bilmem ama bende hep '2. anne arayışı' denen olay olmuştu zamanında. (bkz: ikizler burcu erkeği) çünkü anne gerçek sevgiyi size verebilecek yegane varlıktır. karşılıksız, egodan sıyrılmış bir şekilde.

kadını erkeği mi olur anneye düşkünlüğün, anne lan o anne !
candır, kandır, melektir, kahvaltını yapmadığında üzülen, ağzına zorla ekmek sokmaya çalışır, büyütmeye çalışır, yalnız kalınca ağlar iyi bir anne olabildim mi diye, evden ayrılırken ağlar, içi acır, benim gibi iyi bakacaklar mı sana diye uykuları kaçar, senden güç alıp yaşama sebebim der, çocuklar için der, çocuklar için yaptık yapmalıyız der, fazla mı yaptı, fazla mı üstüne düştü fazla sevdi demekki, fazla korumak istedi demekki, oğlum-kızım beni seviyor bana düşkünler diye hissettiği tarif edilemez duygunun aşağılandığını görse üzülür, kırılır, yanlış mı yaptım der diye sorar, iyi bir anne olamadım mı der.*

karşılıksız sevgiyi verebilecek tek insan olduğu içindir.

Oğlunu ilk kucağına aldığı andan itibaren ona bakım veren seven, şefkat gösteren, Uğruna her şeyini feda ettiği ve her istediğini yapan kişiye olan hayranlıktan ötürü duyulan düşkünlüktür. Sevgidir, sevginin organiğidir.

(bkz: annesini seven karısını da sever)

hani islamda kadınlara değer verilmiyordu? bunu da açıklayın ataistler.

annenin kıymetini bilmekten kaynaklanır.

Saygı duyduğum ama tarafımdan yaşanmayan düşkünlük. Nasip değilmiş ne yapalım.

Bir zamanlar dünyaya gelmeye hazırlanan bir bebek varmış.Birgün Tanrı ya sormuş:
-Tanrım beni yarın dünyaya göndereceğini söylediler,fakat ben o kadar küçük ve güçsüzüm ki orada nasıl yaşayacağım?
+Tüm meleklerin arasından senin için bir tanesini seçtim.O seni bekliyor olacak ve seni koruyacak.Meleğin sana hergün şarkı söyleyecek ve gülümseyecek böylece sen onun sevgisini hissedecek ve mutlu olacaksın.
-Pekiii....insanlar ben bişey söylediklerinde dillerini bilmeden söylenenleri nasıl anlayacağım?
+Meleğin sana dünyade duyabileceğin en güzel ve en tatlı sözcükleri söyleyecek sana konuşmayı dikkatle ve sevgiyle öğretecek.
-Peki Tanrım ben seninle konuşmak istediğimde ne yapacağım?
+Meleğin sana ellerini açarak bana dua etmeyide öğretecek.
-Dünyada kötü adamlar olduğunu duydum,beni kim koruyacak.
+Meleğin seni kendi hayatı pahasına dahi olsa daima koruyacak.
-Fakat ben seni bir daha göremeyeceğim için çok üzgünüm.
+Meleğin sana sürekli benden söz edecek ve bana gelmenin yollarını sana öğretecek.
O sırada Cennette bir sessizlik olur ve dünyanın seslere cennete kadar ulaşır.
Bebek gitmek üzere olduğunu anlar ve son bir soru sorar:
-Tanrım eğer şimdi gitmek üzereysem lütfen çabuk söyle,benim meleğimin adı ne? + meleğinin adının önemi yok yavrum,sen onu ANNE diye çağıracaksın.....

anne kavramını en iyi özetleyen bir hikaye böyle bir varlığa düşkün olmak çok absürt olmasa gerek.

sadece türk erkeklerinde değil, dünya erkeklerinde olan düşkünlüktür. olması gereken budur.

gelinleri sinir eden şeydir.

freud'a gore bunun nedeni temelde cocugun bilincalti cinsellik ihtiyacidir. e freud biraz sapiktir o ayri konu.

Sadece turk erkeginin degil turk kizininda anne duskunlugu vardir. Cunku anne her olumsuzlukta yaninizda olandir, tek kosulsuz seven canlidir. Anne candir.

bütün erkeklarde olan, onları karşılıksız seven kişiye* duydukları sevgiden kaynaklıdır. belli bir yaş sınırı olduğunu düşünmediğimdir. çünkü anneler çocukları kaç yaşına gelirse gelsin, onları karşılıksız severler. bu nedendendir ki, çocuklarının onlara düşkünlüğü de ömür boyu sürebilir.

Kadınlarda da olan fakat erkeklerin durumunun daha bir göze battığı vakadır. Bu bizim ülkemizden kaynaklanan bir durumdur. Bakınız diğer ülkelerde insanlar 18 yaşına gelince çalışmaya başlamaktadır. Biz üniversiteye başlarız, lisans biter, yüksek lisans yaparız 25 yaşında adamızdır hala ailemizden geçiniyoruzdur.

hep annesine benzeyen kızlarla çıkmayı tercih eder, annesi onaylamazsa kızdan ayrılır.

gelinin bir sucu olmadıgı halde oglunu kıskandıgı ıcın binbir fesatlık yapan anneler de var. Erkek yine de annesine uyuyorsa, bayan hic durmadan boşanmalıdır. Madem oyle o zaman boyle.