bugün

içine tuz konularak yemeklerdeki tuz miktarını ayarlamaya yarayan bir mutfak gereci.*
içine tuz dışında pirinç de koyulduğu gözlemlenmiş nesne.
http://www.tuzluk.org/
yemek masasında babanın önünde dursa bile ev ahalisinden istediği aparat.
bıyıkları ve kalın kaşlarından ötürü arkadaş arasında apo dediğimiz tuz saklama nesnesi, mutfak masasının delikanlı ekipmanı.
en sevilen türk filmi repliklerinden birine neden olmuş nesne. (bkz: tuzluğu verir misin feride abla)
parmak uçlarının birleştirilmesi ve uçalr yukarıya gelecek şekilde tutulması durumdur. öğretmen cetvelle vurur parmak uçlarına.. çok can yakar.. ayrıca parmak uçlarında bir sürü sinir bulunduğu için ciddi sakatlıklara neden olabilir.
kullandiktan sonra masada kendi onunuzde birakmamaniz gereken masa gerecidir.
tehlikeli bir nesnedir. karşı tarafa tuz uzatırken, ya da karşı taraftan tuz alırken sürahi devirme riski vardır.
askerde, işe yaramaz askerlere verilen lakap...
ogrenci evlerinde bulunan modellerinin delikleri tikalidir genelde.
yemeğin tadına bakmadan kullanılmaması gereken nesne. yoksa önyargılı ilan ediliyorsunuz.
turk aklinin sinirlarindan birisinin simgesidir de, turklerden baska hicbir millet tuzlar nem cekmesin diye tuzluk icine pirinc koymayi akil edemez..
4. nesil yazardır kendiler. okumaktan ve işlerinden fazla yazmaya vakit bulamıyormuş. ama sözlüğün çok sıkı bir takipçisi kendileri. daha sık yazması dileğiyle...
doğum günü yazarı. nice mutlu yıllara demeyi bir görev addediyorum.
işe yaramayan kişilere soylenen argo bi tabir olarakta kullanilan kelime.
italyan restorantlarinda bulunmayan ici beyaz tozlarla kapli kucuk nesne.
görsel

görsel

görsel

görsel

görsel
lokantalarda daha zor göreceğimiz günlerdir bu günler. artık tuzluk istemeden gelmeyecek masaya.
karabiberligin arkadasi.
türkiyede içinde karabiber olan bir nesne.
(bkz: erdal bakkal)
erdal bakkal'ın sürekli benzetildiği cisim
akp vekillerine verilen bir lakap. hem de kendi başkanları tarafından. üzücü...
recep tayyip erdoğan harici tüm akp'lilerdir. maalesef böyle dediler ve onlar da kabul ettiler.