bugün

çok eski bir çocuk oyuncağıdır.ucu sivri bir tahta topu iple dolayıp,sonra ipi çekerek topun dönmesini sağlayarak oynanır.günümüzde onun taklidi olan,bazı cips oyuncakları,onun yerini asla tutamazlar.
cin ali'siz düşünülemeyen oyuncak.
hisselerin teknik analizinde kullanılan japon mum çubuklarında düşük güvenilirlikli nötr dönüş formasyonlarından biri
2 çeşidi mevcuttur biri beyaz topac digeri siyah topac

Beyaz topacta Piyasa bir gün içinde aşağıdan yukarıya ve yukardan aşağı sert hareketler yapar. Günün kapanışı açılış fiyatının üzerindedir. Bu da kısa beyaz gövdeyi yaratır. Beyaz topaç ayı ve boğalar arasında bir kararsızlık durumunu simgeler. Kuyrukların gövdeden uzun oldukları sürece ne kadar uzun olduklarının fazla önemi yoktur. Topaç'ın karakteristik özelliği kuyruklara göre gövdenin küçük kalmasıdır.

Siyah topacta ise Piyasa aşağı yukarı hızlı hareketler yapar. Kapanış fiyatı siyah gövde yaratacak şekilde açılış fiyatının altındadır. Piyasada alıcılarla satıcılar arasında kararsız bir durum olduğunu gösterir. Kuyrukların ne kadar uzun olduğu önemli değildir. Önemli olan kuyrukların gövdeden daha uzun olmasıdır.
(bkz: 2pac)
(bkz: cocukken yapilan salakliklar)
neden olduğunu anlamam ama hafif kilolu küçük çocuklara derler.
önce ipi sıkıca sararsın üzerine ama sıkıca, sonra fırlatırsın olabildiğince hızlı, fakat biraz deneyim de gerek hani, öylece de fırlatamazsın işte, sonra döner döner, yavaşlayarak giderek, sonra son bir yalpalar şöyle her bir yana, devrilir.
doğu anadoluda diğer bir adına da fırfılik denir.
dün elhamdüillah şeriatçıyız diyen, dindar cumhurbaşkanı isteyen, bugün kafasına tokmakla vurulduğu için laik kesilenlerdir.
(bkz: recep tayyip erdoğan)
(bkz: bülent arınç)

solcu olduğunu söyleyen sistem taraftarlarıdır.
(bkz: rüstem batum)

ayrıca (bkz: ahmet hakan)
1988 yılında TRT 1 de yayınlanan çocuk yarışması. katılan herkese topaç ve çeşitli hediyeler verilmişti.
pek muhterem dostum erhanın(ki kendine bu aralar gıcıgım ama maalesef alternatifi yok) sınıfımızda bulunan magra adamı görünümlü metro seksüel belkim hirşütizm olan şahsiyeti niteşlendirmekte kullandıgı kelime.
cocuklugumda hatirlarim. gaziantep tarafinda , buzdolabinin olmadigi zamanda, iyice kavrulan, bol tuzlu , zirklanmis etin ufak portakal büyüklügünde sepetlere konularak mutfaga asildigini hatirlarim. mis gibi kokardi mübarek.
80'den önce doğmuş olan birçok çocuğun en temel oyuncaklarındandır. 80'den sonra çeşitlilik artınca mertlik bozulmuştur.
iri insanlar için kullanılan bir sıfat. ama ilk akla gelen anlamı çocukların oynadığı bir oyuncak.
oval bir piramit şeklinde tahtadan yapılmış, ucuna raptiyeye benzer özel bir çivi çakılmış, üzerine ip sarılarak yere atılmak suretiyle döndürülen eski çocukluk oyuncağı. şimdiki bilgisayar oyunlarına nazaran, çocukların ipi nasıl saracağını, yere nasıl atıp nasıl döndüreceğini öğrenmeye çalışmasıyla el becerilerini geliştirir. turistik yerlerde turistlere atmayı öğretirken, şimdiki zaman bizim çocuklarında müthiş ilgisini çeken efsane zamane oyuncağıdır. Sonraki zamanlarda tepesinde dönerken ses çıkartan çıngırakları olanları yapılmıştı. mahallelerde çocuklar arasında şöyle oynanırdı; aynı anda yere atarak birbirine çarpışmasıyla devrilen topaç kaybeder, yada dönmesi en uzun süren topaç kazanırdı. ustaları vardı gerçekten. genelde pembe ve kırmızıya yakın bordo renginde olurlardı. isteyen kendi boyardı dönerken daha rengarenk gözüksün diye.
çocukluk yıllarının vazgeçilmezlerindendir.
argoda sevilen birine söylenilen söz. lakap.
yozgat ilinin yerköy ilçesine bağlı bir köy.

ilçenin tüm köyleri için;

(bkz: yerköy/#9895108)
bir neslin çocuklarının en büyük hazinesidir. akla gelince hem hüzünlendirir hem gülümsetir.
Çocukluğumuzun ciddi anlamda zevkli oyunlarından birisidir.

Memlekette babaannemin evinin damında oynarken aşağıdaki arabanın üzerine düşürmüştüm ve zarar vermişti arabaya. Ama kimse benim yaptığımı söylemedi, sağolsunlar. Hem kız olup hem de uzaklardan gelmem bunda etkili olmuştu sanırım.
çok sıcak ve içten bir kelime. kedi canını onun.
elbette benimde küçükken bir topaçım vardı.
konu bu değil. zamane çocuklarının çok şanslı olması ve bir o kadar ebeveyinlerin şansız olması. şantiye şefim oğlu için topaç almamı istedi. dönen şeylerden hoşlanıyormuş.* bir oyuncakçı dükkanına girdim ve topaç istediğimi söyledim. elamanlardan birinin peşine takıldım ama benim gözüm oyuncak reyonlarında-allah ım neler yapmışlar böyle!!!- sonuda topaç diye elime kocaman bir kutu verdi. şaşırdım, arkadaşım bu topaç mı? evet dedi. etiket fiyatı 79.90 tl. mecbur aldım.
arabaya bindim. dayanamadım -ne var lan bunun içinde 79.90 tl lık-. kutuyu açtım. 2 tane tabanca iki tane beyblade. meğer tabancadan kumandalıymış bizim topaçlar. bastıkça dönüyorlar. birbirlerine çarpıyorlar-gülümsedim, vermem lan ben bunu-.*
(bkz: çocukluğun masum simgesi)
çevresine ip sarılıp birden bırakılarak veya kamçı ile vurularak döndürülen koni biçiminde ucu sivri oyuncak.
ödemişte çekimleri tamamlanmış kısa film.