bugün

jübile gelirlerimi çocuk hastanesi * * için harcayacağım deyip jübilesi sonrası paraalrı alıp ülkesine kaçan ünlü alman kaleci.
maçın ikinci yarılarında şapka takıp sakız çiğneğen kaleci.
bir maçta takım arkadaşı müjdat yetkiner'e tekme tokat girişmiş kaleci.
reusch marka eldiven kullanırdı.
rakip futbolcuların kendisini görmemesi için maçlarda yeşil eşofman giyen kaleci.
Sarışın, kıvırcık saçlı karakteristik Alman özellikleri taşıyan karşı karşıya da çok iyi Fenerbahçe kalecisiydi.
kova yaşarın alman versiyonu.
toni schumacher seksenlerdir, sapsarı kıyafeti, kıvır kıvır saçları ve masmavi gözleriyle bir efsane ve çoğu akranımın fenerbahçe'yi tutma nedenlerindendir.

eski yıllardan bir kare hatırlamaya çalışsam fenerbahçe'yle ilgili, onun iki elini birbirine vurup savunmasına direktifler verdiği kare gelir.
futbola estetik zevk katan ender kalecilerden birisidir kendisi. sanırım bir altay maçıydı, sol tarafına gelen topa uçtu, sol elini arkasına doğru saklayıp (tıpkı jordan'ın smaç yapmadan gözlerini kapatması gibi) sağ eliyle topu yakalayıp yere düşerken göğsüne bastı, kontrol etti. gözlerinizde canlandı mı bilmem. sola giden topa sağ elle ulaşmak çok zordur. bunun gibi çok klas hareketleri vardı. bir de kayafı direklere vuruşunu hatırlarız.
beşiktaşımızın çok defa delik deşik ettiği kalecidir. hatta wilson keltoşuyla takmıştı bu almana.
zamanının türkiye'ye gelen en kariyerli oyuncularından birisiyidi. buram buram 80'ler kokan bu efsane abi gerçektende kaleciliğin sembol isimlerinden birisidir.
"maçtan* yarım saat önce iki porsiyon iskender yiyen adam" olarak hatırladığım efsane kaleci. fenerbahçe o gün iki uzaktan gol yedi.*
12 yaşında tek başıma dereağzı tesisine gidip imzalı fotoğraf aldığım, sonrasında da büyük yüzsüzlük yaparak sarı kaleci üstünü istediğim efsane kaleci. küçük çocuğu kırmayarak yanında bir de eldiven vererek daha da hayranlığımı kazanan, çocukluğumun kahramanı. *
çocuk hastanesi yaptırma bahanesiyle türkiye'de istanbul ve izmir'de olmak üzere 2 jübile yapan aldığı paralarla bir süre ortadan kaybolan eski fenerbahçeli kaleci. *
mondragon'un türkiye'deki gelmiş geçmiş en büyük kaleci olduğunun ilan edildiği şu zamanlarda bu durumun skinde olmadığını beyan etme gereği duymayan eski almanya milli takımı kaptanı.
fenerbahcenin efsane kalecisidir...gerek kurtarışlarıyla gerek karizmasıyla çok ilgi çekmiştir...maç sonrası arabalarımızın yan yana gelmesi sonucunda bana öpücük yollayan sempatik kalecidir...
gerçek adı harald anton schumacher olan efsane alman kaleci. 1954 doğumludur.
gelmiş geçmiş en efsanevi kaleci olabilir mi?...olur. 80 lerin makine intizamında çalışan dinamik ve güce dayalı futbol oynayan alman takımının sahadaki liberosu gibiydi adeta...defans için adı toni değil "güven" di...temel özelliği karşı karşıya kalınan pozisyonlardaki sezgileri ve karşısındaki forveti aptala çevirmesiydi. hemen yere yatmaz ve oyuncunun saçmalamasını beklerdi...en büyük vakası elbette sevilla da oynanan 1982 deki dünya kupası maçında yine karşıdan (d)aldığı fransız battiston'un epey bi kemiğini kırmasıydı...1980 avrupa şampiyonu almanya'nın kalesinde olan schumacher, 1982 ve 1986 dünya kupalarında da final oynama başarısını göstererek tüm dünyada mahalledeki çocukların sanal kaleci kazaklarındaki 1 numara olmuştu. halen daha kaleyi koruduğu sırada yazdığı, dönemin doping hikayeleriyle spor - ticaret ilişkilerini anlattığı "anpfiff" (ve maç başlıyor) isimli kitap nedeniyle afaroz edildi. (yani öyle fener sevgisi yüzünden gelmedi yurduma:) bizim ferdinand bi maçta çok kötü üzdüydü abiyi ama ne diyelim öyle gerekiyordu... hasıl-ı kelam...en iyisi olmayabilirdi belki ama en bi karizmasıydı...
6 Mart 1954, Düren doğumlu efsane Alman kalecidir. Asıl adı Harald Anton Schumacher olsa da, çocukluğunda hayran olduğu bir kalecinin ismini yeşil sahalarda kullanmıştır.

Kalecilik kariyerinde Düren'de başlamıştır. Daha sonra 1972 yılında 15 yıl boyunca hizmet edeceği FC Köln klübüne transfer olur. Burada birçok başarılar kazanarak Sepp Maier'den Alman Milli Takım kaleciliğini devralmıştır. 1979-1986 yılları arasında Alman Milli Takımında 14 Dünya Kupası maçı oynamıştır.

Kendisi klostrofobik idi, bu sebeple kale direkleri arasında durmayı pek sevmez, maç oynanırken sürekli ceza alanı içerisinde öne çıkardı. Ancak zamanlaması, karşı karşıyalardaki ustalığı tarihe geçmiştir.

Almanyada aforoz edilmesine sebep olan kitap yüzünden ilk önce Köln klübünden atılarak Schalke'ye gitti. Orada 1 yıl oynadıktan sonra fenerbahçeye transfer oldu. Fenerbahçe'de 3 sezon kaleyi korudu. 1989-90 sezonunda ise Hepatit-B virüsü nedeniyle aylarca takımdan uzak kalmak zorunda kalması sari-lacivertli takımın şampiyonluğuna malolmuştur. Fenerbahçe'den sonra Bayern Münih'de 8 resmi maç, Borissia Dortmund'da da 1 resmi maçta forma giymiştir.

Elle oyun kurma konusunda inanılmaz başarılıydı. 1989 yılında atılan 103 golde bunun etkisi olmuştur. El ile orta sahada Oğuz'a kadar verilen nokta pas ve Oğuz'un Rıdvanı koşturması sonucu, Hakan, Hasan veya Aykut'un gol makinesine dönmesi ile sonuçlanmıştı.
1982 dünya kupası yarı final maçında fransız Patrick Battiston' u öldürmeye teşebbüs etmişliği vardır.
bir dönem kaleci denilince akla gelen kişidir.

futbol ile haşır neşir olduğum yıllarda kafasını kaza ile kale direğine vurmuşluğu vardır.

aman allahım o ses! kafasından ramazan davulu gibi ses çıkmıştır.
bir zamanlar fenerbahçe'nin kalesini koruyan kıvırcık alman. her alman gibi o da türkiye'ye yatış için geldiğinden, tarafımca sevilmemiştir.
kendisi hastalanıp futbolu bırakma kararı aldıgında bir hafta yatak döşşek yattığım alman panter. çocuklugumun iki efsanesinden biri. diğeri için (bkz: rıdvan dilmen)
efsanevi alman kaleci sepp maier’in 1979 yılında alkollü araç kullanırken geçirdiği trafik kazasının ardından futbolu bırakması sonucu, kendini alman milli takımının kalesinde bulan, dünyanın gelmiş geçmiş en iyi kalecilerinden birisi. 1977 yılından itibaren düzenli olarak koruduğu fc köln kalesindeyken, 1978 yılında şampiyonluk yaşarken 3 kez de almanya kupasını kaldırdı. dünya çapında tanınmasını sağlayan 1980 avrupa şampiyonasında kırık parmakla milli formayı giyip 4 maçta 3 gol yedi. arkadaşının sahibi olduğu reusch firmasının kırık parmağı için kendisine yaptırdığı özel eldiven karşılığında hayatı boyunca üzerinde kocaman reusch yazan bir çantayla maçlara çıkarak firmanın karşılıksız reklamını yaptığı iddia edilir. bu turnuva sonrasında dünyanın en iyi kalecileri arasında gösterilmeye başlanan schumacher, 1982 dünya kupasının yarı finalinde oynanan fransa maçında battiston’a yaptığı hareket sonucunda tüm fransa’nın nefretini kazanır. kimilerine göre kasıtlı olarak battiston’un kaburgalarını kırıp dişlerini döken schumacher, pozisyonun ardından arkasını dönüp kalesine dönünce fransa tarafından "acımasız nazi" olarak nitelendirilir. schumacher yıllar sonra bu pozisyon için "tigana o kadar çok küfrediyordu ki, eğer orda kalsaydım onun kafasını kırmak zorunda kalacaktım" der. battiston’la bir araya gelip ondan özür dilese de, fransa’da düzenlenen bir ankette hitler ve mussolini’den bile daha çok nefret edilen kişi olduğu ortaya çıkar. 1986 yılına kadar 76 kez formasını giyip 75 gol yediği alman milli takımına veda etikten sonra yazdığı "der anpfiff" adlı kitapta, ilaç firmalarının alman milli takım oyuncularını doping bağımlısı yaptığını yazınca almanya’da istenmeyen adam ilan edilir. 1988 yılında sürpriz bir şekilde fenerbahçe’ye transfer olarak kariyerinde yeni bir sayfa açar. 103 golle şampiyonluk yaşayan efsanevi fenerbahçe takımının kaptanlığını yapar. 3 yıl türkiye’de oynadıktan sonra gelirini engelli çocuklar yararına bağışladığı jübileyle futbola nokta koymasına rağmen, bayern münih kalecisi raimond aumann’ın geçirdiği ciddi sakatlığın ardından, franz backenbauer’in kısa bir süreliğine bayern kalesini koruma teklifini geri çeviremez. toni schumacher, kendisine karşı karşıya pozisyonlarda gol atmanın, uzaktan şutla gol atmaktan daha zor olduğu bir kaleciydi. özellikle eliyle oyun kurabilmesi ve eliyle topu rakip yarı sahaya kadar atabilmesiyle ün yapmıştır. hala çeşitli golf turnuvaları için türkiye’i ziyaret etmektedir.
görsel