bugün

Thomas Hobbes 1588 - 1679 yılları arasında yaşamış ingiliz filozof ve siyasal düşünür. Eserlerinde devlet yönetimine ilişkin tezler sunar. Realist bir yazardır. leviathan en önemli eseridir
ilk modern materyalist olarak bilinir.
barış ve güç ilişkisini anaLiz ettiği için ülkesinin kraLLarını rahatsız etmiş ingiliz filozof.. hobbes canını kurtarmak için fransaya kaçtı ve Leviathan'ı oradayken yayınLadı.. hobbes'un Leviathan'i iç savaşLa iLgiLi iLk ciddi anaLizdir.. "korku" iLe kafayı yemiştir.. kendisini "korkunun çocuğu" olarak tanımLar..
ateist oLmasına karşın din'i hiçbir şekiLde dışLamamamıştır..
totaliter devlet sisteminde liberalizmin "kişinin devlete karşı ileri sürebileceği hakları olduğu ve kuvvetler ayrılığı" ilkelerini reddetmiş düşünür.
homo homini lupus : insan insanın kurdudur.
belli bir sınıfa sokulması zor olan felsefeci.

bacon ve galilei den etkilenmiştir. 15 yaşındayken skolastik mantık ve aristo felsefesi öğrenmiştir. *

(bkz: insanlığa emek verenler)
leviathan(dev) adlı kitabında özetle;"insan doğuştan kötüdür.homo homini lupus(insan insanın kurdudur).insanlar arasında anarşi olmaması için mutlak monarşinin güçlü olması gerekir.hatta yetkileri sınırsız olmalıdır.medeniyete giden yol mutlak monarşiden geçer." diyen insan.
eserleri:
1628- thukydides tarihi çevirisi
1640- human nature (insan doğası)
1640- de corpore politico (siyasal düzen üzerine)
1641- de cive (kent üstüne)
1651- leviathan (dev)
1655- de corpore (beden üstüne)
1656- özgürlük zorunluluk ve tarih üstüne
1658- de homine (insan üstüne)
1676- homeros destanları çevrisi
1689- behemoth (ingiliz iç savaşlarının nedenlerinin tarihi)
empirist yaklaşıma sahiptir. en önemli eseri leviathan, incilde yer alan bir tür canavarın adı, hobbes'a göre ise modern egemenliğin yeni bir kavranış modelidir.modern felsefe descartes ile başlar ama modern politika düşüncesini hobbes ile başlatırız.

cisimsel bütünlükten bahseder. descartes'ın iddiası ise şu: insanda tekil olmayan, cisimsel olmayan bir yan var. ama hobbes'a göre bu cisimsel olmayan varoluş ile çelişir.bir cismin içinde ne kadar derine bakarsanız bakın karşılaştığınız şey cisimdir. yani işe cisimsel varoluşla başlar. cisimsel varoluşa baktığımızda göreceğimiz şey yine cisimsel olacaktır. anlayacağımız üzere bilginin kaynağına ilişkin yeniden bir tartışma doğar. descartes ile hobbes'un arasındaki tartışma da muhtemelen yöntem konusunda olacaktır.
(bkz: korkunun çocuğu)
insan , eninde sonunda,

ancak kendi kurdunu besler.

insanlar 'yasam' dedikleri belirsiz şeyin sonunda duran karanlık çukurdan ve tenlerine şimdiden girer gibi gördükleri kurtlardan niye ürküyorlar ki (tabii, bunları akıllarına getirme yürekliliğini gösterebildikleri ender anlarda) __ aslında, bütün yaşadıkları, o sonu 'iple çeken', daha gerçekleşmeden, 'simgesel' olarak gerçek kılan şeyler: kurtlar onları daha yemeğe başlamadan önce başlıyor, onların kurtlarca yenilmeleri...
insanlar, ölümlerinden sonra kendilerini yiyecek
kurtları, yaşamları boyu
kendileri hazırlar..

insan, kurdunu hak eder.
insanı yiyen,
hakkını kendisinin hazırladığı kurttur.

insan'birbirinin kurdu' değil,
kendi kendinin kurdudur-- 'insan insanın' değil,
insan kendinin kurdu..

(bu kurt da, tüylü, azman, keskin dişli, hırıltılı 'lupus' değil, kaygan, ufak, kemirgen çeneli, sessiz, kıpır kıpır solucandır. )
var olan her şeyin fizik madde olduğunu ve her şeyin maddenin hareketiyle açıklanabileceğini öne sürmüş felsefeci.
dünyaya, annesinin korkması yüzünden erken doğum sonucu gelmiş olan; kendisini korkunun çocuğuyum diye tarif eden filozoftur.
francis bacon ın sekreterliğini yapmıştır.
john locke ve rousseau gibi bir "doğal yaşama hali" ve "toplum sözleşmesi" kuramından söz eder bu abimiz. yalnız hobbes'un toplum sözleşmesi ile locke'unki bariz olarak ayrılır. hobbes'a göre insanlar tüm yetkilerini yarattıkları deve (leviathan) devretmişlerdir. bu dev(let), halk adına tüm yetkileri kullanma imkanına sahiptir. halkın hakları, artık devletin haklarıdır. devlet bunları istediği gibi kullanır. ancak doğa yasalarına uygun davranır.* locke'da ise insanlar devlete devrettikleri haklarını her daim saklı tutarlar. dolayısıyla devlet bi godoşluk yapıp sözleşmeyi çignerse, halkın aktif direnişe geçme haklı saklıdır. hobbes'da yok böyle bişey. thomas abi epey garantici, sorun istemeyen bi abimiz. zaten korkuyla bozmuş kafasını manyak. "korkuyla adeta ikiz kardeşiz" der kendisi.

edit: evet bu entry ye bile eksi oy verilebildiğini gördükten sonra, seri eksi oy veren ibne nasıl bir şeymiş, öğrenmiş oldum sözlük.
ingiltere iç savaşları esnasında atılan top mermisinden ürken annesi erken doğum yaparak dünyaya getirmiştir. çocukluk yılları bu savaşın kötülüklerini görerek geçtiği için felsefesini oluşturmasında çok etkili olmuştur. kötülüğün insan doğasında varolduğunu bu sebeple devlet gibi güçlü bir iradenin insanları baskı altında tutması gerektiğini savunmuştur. devletin olmadığı yerde kötülüğün kol gezeceğini bu sebeple devletin halka rağmen düsturuna sahip olabileceğini belirtmiştir. devleti bu kadar kutsamasından mütevellit, faşist olsam kendime ilah yapacağım yazardır, memafih değilim.
politika kaderimizdir! der hobbes.

17. y.y.da temel sorunu bir düzen sorunudur. düzen, barış ve özgürlük hayali kurmuştur. en ünlü kitabı leviathan, bu doğrultuda ortaya çıkmış bir eserdir.

yazılı olmayan, kendiliğinden oluşan, soyut bir kontrat (sözleşme) yaratmıştır. bu sözleşme, doğal ortamdaki insanın tüm haklarını egemene devretmesidir. çünkü doğal insan, "doğası gereği" bencil ve savaşçıldır.

hobbes'a göre kötü bir yönetim, hiç olmayan bir yönetimden daha iyidir. iyi bir yönetim içinse, uyrukların, egemene itaat etmesi gerektiğini savunuyor. monarşi düzeninden yana.
"doğa durumu" kavramı ile insanlığın gerçekliğini bizlere gösteren filozof.
felsefeyle ilgili olduğunu düşündüğüm, hoş gelmiş, sefalar getirmiş yazar.
evrende töz * olarak sadece maddenin olacağını düşünen dolayısıyla materyalist ingiliz felsefecidir.kitabına adını veren Leviathan tevrat ve incilde geçen bir canavar olmasına rağmen o bu kitaplara,tanrıya vs. inanmaz.çok çeşitli bilimlere ilgi duyan hobbes 2.charles a matematik dersi vermiştir.anarşiye karşı olan düşünür devletin tüm güç unsurlarını elinde bulunduran bir yapı olmasını istemiştir.
aynı zamanda bir yazarmış,kolaylıklar.
kendisine kalsiyum yüklemesi yapmayı düşündüğüm kişi.
şahsıma ağır küfür içeren bir pm yollamıştır. aldığı terbiyeyi ve ahlaki seviyesini belli etmiştir.
şahsıma ağır küfürler eden kişi, sadece ben değil pek çok kullanıcıya durduk yere küfretmesine rağmen, moderasyonun hala hakkında neden işlem yapmadığını merak etmekteyiz.
(bkz: sekizinci nesil çaylak)
en sevdiğim yazardır.